HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Çanakkale Zaferi (İnsanlık Dersi) Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar.

   ey benim bağrı yanık hasan hocam... sendeki kalp bende olsa..

diyelimki bugünkü hükümet, yanlış/ doğru ; haklı veya haksız bir halt'ler etti, yanlışlıklar yaptı, provakasyonlara geldi, iyi-kötü niyetle entrikaları göremedi, işi karıştırdı veya her neyse...sonucunda 7 düvel çok çok medeni Avrupa'sı ağızlarından salyalar aka aka ülkemize askerlerini gönderip bize topyekün taarruza geçtiler...şimdi biz bu saldırıya karşı çıkıp, kendimizi korurken ölürsek, pisi pisine mi ölmüş olacağız?...yapmayın Allahaşkına...kendimizi savunmayacak mıyız?...direniş göstermeyecek miyiz?...

    evet hocam direniş. ayrı bir şey. şehitlik allah adına oluyor. almanya adına olmuyor. devletin başındaki osman beylerin kat l ettiği insanlardan bahsediyoruz.  ha hocam büyük taaruzu dersen hem fikirim. o yedi düveli başımıza musallat edip kaçan osman beylerinin. sen gitsende biz gitmeyiz. diyen allah erlerini. dilini uzatanın dili kopsun.  gel bana kurtuluş savaşını anlat. ordaki leri anlat. o allah erlerini anlat.

      onlar bu toprağın gerçek sahibi. onlar gerçek şehitler. onlar alman şehitleri. değil. ki öyle olsaydı. 4 yıl sonra uğruna şehit düştükleri yerleri tekrar talan ettiler.. onlar bir kez şehit düştü. uğruna canını verdikleri. hayla onların. allah vermiyor. çünkü allah adına. savaştılar.....



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

sen de benimkinden daha iyi bir kalp var...

bunu hissetmek zor değil...

muhabbetle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Dermanbeg Yazdı:

selamlar..

elin zulmünü ballandıra ballandıra anlatırken,biraz da kendi kavmine yöneltmeliydi eleştiri oklarını rahmetli akif..!

örneğin;kendi kavmine dönüp,"ne işiniz vardı viyana kapılarında,mısır çöllerinde..çok mu önemliydi peygamberin takunyalarını alıp getirmek oralardan.." diyebilmeliydi..

aslında yapacağı fazla bir şey yoktu 'kurancı olmasına rağmen' kutsal hırkanın ruhu emrediyordu küffarı rahat bırakmama adına yapılan fetihleri..!

zor zamanda konuşmak her babayiğidin harcı değildir...

 




Sayın dermanbeg, 

Tarihi bugünün çerçevesinden değil, zamanının şartlarına incelemek doğru olur. 

Orta çağlarda  toplum tarım toplumu idi.  Tarım toplumlarının ideolojisi dindi. Bugünkü gibi milliyetçilik, sosyalizm, kapitalizm, yok şu izm yok bu izm yoktu. Milli devletler de yoktu.  Krallar padişahlar vardı. Bu idareciler de temsil ettikleri dine göre  imparatorluk haline geliyor. Zayıf devletler de kendi inancına yakın bir imparatorun idaresine giriyordu.

Örneğin Osmanlı  Sünni bir imparatorluktu. Katolik Habsburglulara kadar ilerledi. Yani Viyanaya kadar geldi. Ama ondan sonra Katolik bir memleket ele geçiremedi. Geçirdiğini elinde tutamadı. 

Şii İran topraklarını aldı. Azerbaycanı ele geçirdi. En fazla yirmi sene tutabildi. Şii halk ve idareciler  tekrar Şii İran şahının hakimiyetine girdi.

Balkanlardaki Ortodoks Bulgar, Sırp, Yunanlılar  Katoliklerle anlaşamadığından Osmanlıya zorluk çıkarmadı. Ta ki 1774 te Rusyaya yenilinceye kadar. Ortodokslar  ondan sonra  Osmanlı yönetiminden kurtulmak istediler. Artık hem 1789  milliyetçilik ideolojisi doğmuş, herkes milli devletini kurma sevdasına düşmüş hem de en büyük Ortodoks hristiyan devleti Rusya , Osmanlıyı yenmiş, dünyanın en güçlü devletlerinden biri olmuştu. 

1770 lerden önceki dünya buydu.  Biri Katolikleri, Öteki Sünnileri, beriki şiileri falan toplayacaktı.  Katolikleri toplamak Habsburg hanedanına, Sünnileri toplamak Osmanlı hanedanına nasip oldu.  Rus Romanov hanedanı kuvvetlenince, Ortodoks hristiyanlar için Osmanlı hanedanı ile mücadele etti.  

Osmanlı  , Türk milli devletinin imparatorluk hali değildir. İmparatorluklar çok farklı organizasyonlardır. Hanedan Türklerden çıktı. İdeoloji Sünni İslam + Bektaşi İslam idi 1826 ya kadar.  Yeniçeriler hristiyanlıktan devşirme  bektaşi inançlı profesyonel askerlerdi. Bektaşilik onlara içki içebilme imkanı veren light bir islam yorumuydu.  Hristiyan kökenli asker ve idarecileri rahatlıkla imparatorluk islam düzenine adapte edebiliyordu.


Osmanlı  yanlış bir şey yapmadı. Devrinin icabını yaptı. Bugünün şartlarında bakarsan ne işin var Viyanada, Mekkede. O günün şartlarında  en güçlü benim, senin güvenliğini o küçük krallar sağlayamaz, benim güçlü imparatorluğum sağlar hem de en ucuz maliyetle  ( imparatorluğa  kralına verdiğinden daha az vergi verirsin) , ayrıca bu imparatorluk senin dinindendir veya senin dinine özgürlük sağlar anlayışı vardı. 

Olay bundan ibarettir.  Bütün halklar da Fastan Arabistana , İstanbuldan Viyanaya kadar ,  1789 da milliyetçilik ideolojisi çıkıncaya kadar Osmanlıya sadık kalmışlardır.  Problemlerin başladığı çağ 19. yüzyıl başlarıdır.   Sebeb te ortaya yeni çıkan güçlü devletlerin (İngiltere, Fransa, Rusya)  , Osmanlıya bağlı halklardaki yeni yeni uyanan milliyetçilik hareketlerini kışkırtmalarıdır.


 








__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

sevgili saffet bey,

osmanlı hangi niyetlerle yaptı orasını ben net olarak bilemem..ancak bizim taraf iyiydi karşı taraf kötüydü mantığınadır benim tepkim..tarafların saldırı,işgal mantığı çok farklı değil..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın dermanbeg,

1770 öncesi dünya çok farklı.

O zamanlar milliyetçilik yok. 
Biz, siz, onlar olayı da yok. 
Bir sırp, bir yunan, bir arnavut, Hırvat, İtalyan, Gürcü, Abaza, Çerkes  devletin en üst makamlarına çıkmış. 

Askerlik çok profesyonel bir iş. Askerin yetişmesi uzun zaman alıyor.

ABD ye çok benzer bir yapı var. Hakim kültür İngiliz ve Protestan olmakla birlikte Hristiyan olan her millet o yapıda kendine yer bulmuş.

Milliyetçilik Fransız İhtilalinin ortaya çıkardığı bir fikir akımıdır. Ayrıca o  zamanki tüfek teknolojisinin gelişmesi ile bir askerin yetişme zamanının bir iki seneden bir haftaya düşmesi  neticesinde eskinin sayısı en fazla yüz bin olan orduları kalkmış, yerine beşyüz, altı yüz bin hatta milyonluk ordular oluşturulmuştur. Böyle olunca memlekette yaşı yirmilik genç insanlar orduya alınmış, çok kalabalık ordular oluşmuş, mecburi askerlik zorunlulluğu gelmiştir. Böyle bir ortamın zehridir milliyetçilik.

İnsanların batıl yollarla birbirini öldürmesidir milliyetçilik.  Ulus küçüldükçe  şiddeti artar. Ben yunan, arnavut, sırp , bulgar milliyetçilerini bilirim. Aman aman aman. Onları dinlediğim zaman biz Türklerin milliyetçilik anlayışının onlardan çok ama çok farklı olduğunu görüyorum.  Onlarda milliyetçilik  etnik esaslı. Biz de vatan esaslı.

Hatta Anadoluda  Türkün dışındaki kavimlerde  aşiretçilik düzeyinde kavmiyetçilikler var.

Neyse bunlar  batıl düşünce. 

Osmanlının İşgali ile 1770 sonrası işgaller farklı.  Osmanlıya Balkanlardaki veya Mısırdaki, İrandaki  hükümetler bulaşmıştır. Posta koymuştur. Dayağı yiyince  ülkeleri Osmanlıya geçmiştir. Osmanlı sistemi çağının en uygar sistemidir. Bundan dolayı da 19. yüzyıla kadar kimsenin aklına isyan etme gelmemiştir.  Zaten o devrin dini tarım imparatorlukları çağı olduğu unutulmamalıdır. 

Ama sivil halka zulmetme olayı  1770 lerden sonra başladı. Osmanlı tarihinde bunun ilk olayı Yunan isyanında Moradaki 15000 Türkün katlidir. O zamana  kadar böyle bir olay yaşanmamıştı. Milli devletler azınlık istememektedir.  Balkanlarda Kurulan milli devletler Müslüman azınlık istememişler ve yüzden Anadoluya çok göç olmuştur. Bunların tafsilatını Justin McCarthy  Ölüm ve Sürgün isimli eserinde çok güzel anlatır. 


Ruslar da işgal ettikleri yerde müslüman azınlık istememişler ve Karadenizin Kuzeydoğusundaki tüm Çerkesleri oradan sürmüşlerdir.  Türkiyede bu kadar çok çerkes olma sebebi  budur.

Bunların tafsilatı uzundur.  Hristiyan batı , Müslüman doğuya çok zulüm yapmıştır. Bunun sebebi milliyetçilik ideolojisidir.  

Bu ideoloji dünyaya zararlı olmuştur.  Ama ne yazıkki dünyanın bir gerçeğidir. 

Bizim milliyetçiliğimiz  eller aya biz yayadır. Yurtta sulh, Cihanda Sulh tür.  Yoksa yunan kötüdür, Arap kötüdür , Diğer ırklar kötüdür gibi bir milliyetçilik değildir. Aklımızın ötesinden geçmez. Zırıl zırıl saçmadır.

Biz 1453-1774 arası dünyanın birinci devleti idik. Koyu mutaassıp Dincilik   yüzünden teknolojiyi takip edemedik, endüstrileşemedik. Başımıza geleni doğru teşhis edemedik. Dünyadaki değişimi okuyamadık.  Savaşlarda yenildik. İmparatorluğu kaybettik. Borca battık. Cumhuriyeti kurduk. Düzeni değiştirdik.  Bir sürü  sağcı, solcu takoza rağmen yine de ileri görüşlü bazı devlet adamlarımızın gayreti ile bugün ekonomide  avrupada altıncı, dünyada onaltıncıyız.  

Üstün olan ırklar falan değildir. Bunu anladık. Üstün olan sosyolojik düzenlerdir. Endüstri toplumu tarım toplumundan üstündür. Feodal olmayan bir toplum feodal olan bir toplumdan üstündür. Dünyanın en geri kıtası Afrikadır. Çünkü Afrikada feodal olmayan bir tane devlet yoktur.

 Almanın benden ileri olmasının sebebi ırkı, genleri değildir.  Almanın sanayii toplumunda yaşaması, tarım toplumu aşamasını 150 sene önce geçmesidir. Türklerin , diğer islam devletlerinden üstünlüğü bizim artık sanayii toplumu olmamız onların ise tarım toplumu olmasıdır.
Budur yani. İslam dünyasında sanayi toplumu iki tane biri Türkiye öteki Malezya. Ama Türkiye kendi iç dinamiği ile bu seviyede, Malezya Japon sermayesi ile. Bunlar çalışmayla kazanılan şeyler. Doğuştan gelen şeyler değil. Zaten Yüce Allah da Kur'an da demiyormu. İnsanoğlu için çalıştığının karşılığı vardır diye. Çalıştığın zaman sosyolojik düzenin değişiyor. 




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

Çanakkale Savaşı gerekli miydi?

En salçalı hamasetin yoğrulduğu Çanakkale savaşları için resmi tarih şöyle yazar:

“Kahraman Türk askerinin 18 Mart 1915’de yazdığı destan, İstanbul’un işgalini ve vatan topraklarının düşman çizmeleriyle ezilmesini önleyen büyük bir zaferdi.”

Acaba bu anlatım doğru mu?

“Türkiye bu muazzam savaşta, yüksek tahsilli subay namzedi ve ihtiyat subaylarından 10 binden fazlasını şehit verdiği gibi, 70 bin kadar da meslek sahibi rüştiye mezunu bu topraklar için canlarını feda etmişlerdir. Mektebi Sultani yani Galatasaray Lisesi’nin 1915 senesinde mezun olmuş talebesi yoktur. Zira Çanakkale’de şehit vermekten lisede mezun vermeye imkân kalmamıştır.

Bu savaştaki her on şehidimizden biri asteğmendir. Bizim kaybımız, doğu ve batı kültürüne hâkim, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce bilen, meslek sahibi, yedek subayların şahadetiyle çok büyüktür.

Türkiye’nin bugün bile yaşamakta olduğu yetişmiş insan sıkıntısının temelinde Çanakkale savaşları vardır. İttihat Terakki’nin, cinayet çapında şuursuzlukla, yetişmiş insanları imha etmesi vardır. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanından sonra yıllarca sıkıntısı çekilen yetişmiş insan gücü, idareci, eğitimci ve diğer branşlardaki eleman noksanlığı ve bunun doğurduğu sonuçları, Çanakkale savaşlarında verdiğimiz şehitlerin sayısında aramak gerekir.”

Üstelik hepsi de altı ay bile sürmeyen bir savaşta yitip gittiler...

Çünkü 1916, 1917 ve 1918 yıllarında Çanakkale’de bir tek mermi bile atılmadı... Altı ay sonunda Çanakkale’yi geçemeyenler, daha sonra gelmek üzere bizim geleceğimizi karartarak çekilip gitti...

***

Söylendiği gibi, bu bir daha toparlayamadığımız toplumsal kan kaybı, resmi tarih palavrasının üfürdüğü gibi, İstanbul’un işgalini ve vatan topraklarının düşman çizmeleriyle ezilmesini önleyemedi...

Osmanlı Devleti ve İtilaf devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşması ile I. Dünya Savaşı’nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından...

13 Kasım 1918’de Osmanlı’nın başkenti İstanbul işgal edildi. Düşman işgali 6 Ekim 1923’e kadar da sürdü... Toplumun en gelişmiş gençlerini de boş yere İttihatçıların Alman işbirliği ve belki de Alman Genelkurmay’ının hesapları doğrultusunda yok ettik...

***

2011 yılında da geçmişimizdeki belki de daha sonraki geleceğimiz açısından çok büyük bir faciayı aynen İttihatçı propagandasının gönüllü devamı olarak, aşırı bir hamaset vurgusu etrafında anıyoruz...Tıpkı binlerce askerimizi soğuğa teslim ederek, tek kurşun attırmadan öldüren Enver Paşa’nın Sarıkamış faciasını anarken yaptığımız gibi...

***

Çanakkale’de Alman tuzağına düşmesek belki de bugün çok daha ileri düzeyde bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık...

Doksan altı yıldır süren resmi yalanlar sizce ne zaman gerçeklerle yer değiştirir acaba?

Biliyorsunuz yıllardır da hiç işgal görmeyen Mardin’de de “düşman işgalinden kurtuluşu” kutluyoruz...

Yalan sizi bunaltmıyor mu?

Mehmet ALTAN-STAR

__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 2
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats