Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

hiç de isabetli bir ifade değil atakan...

daha çok okumalar yapmanız gerektiği anlaşılıyor...  hangi hadisin uydurma olduğunu sahanın  uzmanlarına ve bilime havale edeceksiniz... herkesin bildiği sahada konuşması gerekir...

herkes bilgisi ve birikimi ölçüsünde kur an dan ve sahih sünnetten  bir şeyler anlar ve alır......

otobüs durağında kul hakkını ihlal edenler, bunu yaparken kul hakkını gasp ettiklerini bildikleri halde bunu yapıyorlar.. çünkü nefislerine ve şeytanlarına uyuyorlar... kendilerine haklılık payı çıkartacak bir yönü de mutlaka "akıllarıyla"  buluyorlar... bunun din ile değil, ahlak ile ilgili olduğu ortada.. yanlış bir din anlayışına sahipseler de bunun sorumlusu kendileri... hadisler değil ki... veya islam değil ki... dolayısıyla müslümanım demekle iş bitmiyor... esas o zaman başlıyor....

şartlanmışlıkları terk ederek, arı duru bir zihinle kur an a ve onu açıklayan peygamberin uygulamalarına yaklaşanlardan olmak dileğiyle....

selam ve dua ile...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

      Selam

       Âlemlerin Rabbi'nden bir indiriştir o 

      Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 

     Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.

     Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.Hakka suresi 43-44-45-46 

       Allah size Kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. sakın kuşkuya düşenlerden olma. Enam 114

      Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O. Enam 115

      Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı,bir düşündürücü,bir şeref,bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.  Zuhruf 44

       Allah'ın sözü doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmışken,onun sözlerini değiştirebilecek hiç bir kuvvet yokken ve hepimiz Kuran'dan sorumlu tutulacakken üstelik vahyin dışında Allah'ın Nebi'si kendi hevasından hiç bir şey ortaya süremiyecekken ve Allah hiç kimseye güç yetireceğinin fazlasını insanlara yüklemezken,insanların kuranı anlamak için başka kaynaklara ihtiyaç var demeleri kesinlikle enam 114 ayetine muhalifettir,bunun iyi niyetle açıklanabilecek bir yönü yoktur.

       Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar. Müminun 62

       Selam Hüda'ya tabi olanların üzerine olsun.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Dinde uzmanlık olur mu? Bilim dediğiniz değişkendir. Bilim sürekli evrim geçirir. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça öncekilerle yer değiştirir.

Otobüs durağında hak yiyenlerin akıllarıyla bir haklılık payı çıkartması onları masum göstermez. Bu onların ahlak anlayışından ziyade bence imanlarıyla alakalıdır. Bir insanın imanının tam olabilmesi için neye niye inandığını bilmesi gerekir. Oysa hadis dediğiniz rivayetlere kapılıp Kur'an'ı bir kenara bırakan büyük bir kalabalık var. Bunların dinini bilmemesi kendilerinden değil yaşadıkları toplumdaki din adamlarından kaynaklıdır. Çünkü bu din adamı dediğimiz ki siz bunlara alim diyorsunuz, Kur'an'ı ve tabi ki dini yalnızca kendilerinin anlayacağını ve anlatabileceğini vurgulayarak, cahil çoğunluğu egemenlikleri altına almışlardır.

Dediğiniz gibi bu cahil kalabalığın kurtuluşu, arı duru bir zihinle, aklını kullanmaya ve Allah'ın kelamını okumaya başlamasıyla mümkün olabilir. Hadislere girmemeliler. Çünkü size göre onlar hadisleri anlayamaz, sahih hadisleri ayırt edemez. İşte bu mantık insanların, Allah'ın buyruklarını günlük hayatlarına aktaramamalarının sebebidir. Çünkü kelime-i şehadet getirmekle müslüman olduklarını, ibadetlerini peygamberimizin yaptığı şekilde yerine getirerek, kandil gecelerini ibadetle geçirerek kurtuluşa ereceklerini düşünürler. Ama Allah'ın kelamını merak edip de okumazlar, okusalar da anlamaya çalışmazlar.

Ki bu arada her mezhebin ibadetlerde ayrılıklara düştüğünü düşünürseniz ortaya çok daha vahim durumlar çıkmaktadır. Allah hepimizi doğru yola iletsin.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Aklini kullanabilen herkes Kuran'i anlayabilir..! Yeter ki, Kuran'a guvenerek samimi sekilde, ictenlikte, ogut almak icin okusun..!

Yoksa, onkabullu sekilde, bir kitabin eksik oldugunu dusunup okuyorsaniz, hicbirzaman o kitabin yeterliligini goremezsiniz..!

Dinde uzmanlik yoktur..!!! Malesef, hem ruhbanlik yoktur diyoruz, hemde ruhbanliktan cok fazla da farki olmayan uzmanlik ortaya atiyoruz..!

Papa gunumuzde neyse, Diyanet baskani da o ! Ne fark var, ikisinin de dedigini kabul ediyorlar.. Ikiside hata yapmaz kabul ediliyor neredeyse..

Islam, bir meslek dali degildir.. Herkes dini anlamaya yasamaya calismakta esit sorumluluk sahibidir..! Sartlar ve kosullar geregincede herkes anlayabilecegini kavrayabilecegini kavrar ve yasar..

Islam'i yasiyor veya anlatiyor veya anliyor diye aylik sahibi olan insanlarin, mezar basinda yasin suresini okumak icin para alan insanlardan hicbir farki yok..!

Hz. Peygamber'in sunneti diyorsunuz, gosterin bana ozaman Islam'i teblig ettigi icin Peygamber'in aldigi ayligi ??

Peygamber, ticaretle gecimini sagliyor ayni zamanda da devlet baskani idi.. Neden ikilikten kurtulmuyorsunuz..

Arap ulkelerinde, nikah memurlari, dua ile nikahlari kiyiyor, sonra da sisteme isliyor, ve bunun icin aylik aliyor.. Buraya kadar hersey normal degil mi.. Bu nikah memurlari, devletin korumasi altinda..

Turkiye ye bakalim; nikah memurlari var, nikah kiyip ayliklarini aliyorlar.. Birde bakiyorsunuz, dini nikah diye birsey cikmis.. Imam denilen kisilerde dua okuyup, nikah kiyiyorlar.. bircok alimde bunun sart oldugunu soyluyor.. Neymis, dua okuyormus ?! Yahu, herkesin dili yokmu, nikah memuru da " Allah bir yastikta kocatsin" diyor.. bu dua degil mi.. illa kaliplasmis dualari arapcadan okumak mi lazim..

Bu ne buyuk ikililik.. Islam'i meslek haline getirmisler, Islami sirketleri kurmak icin temel yapmislar.. yeter artik bu halkin somuruldugu.. Yeni nesil malesef sizi sevindirmiyecek..! Sizlere para kazandirmayacak.. Allan'in izniyle..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar,

herkes kur an ı anlama çabası içerinde olmalıdır...

kur an ın muhteviyatını anlamaya zaman ayırmalıdır...

kuran ahlakı ile ahlaklanmalıdır...

dürüst ve erdemli davranışlar sergilemelidir...

öte yandan yanlışlara bakarak yanlış kararlar vermemelidir...

doğru yerden bakarak doğru sonuçlara ulaşmalıdır...

bilgi sahibi olduktan sonra doğru ve tutarlı yorumlar yapmalıdır...

üzüm ve bağlar hakkında konuştuktan sonra, sirke ve pekmez sonucuna ulaşmak doğaldır.. ama üzüm, asma ve bağlar hakkında konuştuktan sonra "bu turşuda nerden çıktı.. bu turşuyu kabul etmiyorum" demek tutarsızklıktır ve de mantıksızlıktır...

turşu hakkında konuşacaksanız, salatalıktan sirkeden domatesden sarımsaktan bahsetmeniz doğaldır... ama turşudan konuşurken pirinç pilavı sonucuna ulaşmak yanlıştır ve de ttılutarsızlıktır...

elmalarla armutları karıştırmayalım.. biraz daha sağlıklı ve akıllı yorumlar yapalım.. bilerek konuşalım, kimseye iftira atmayalım ... kul hakkı ihlallerinde bulunmayalım...

unutmayalım ki ahiret var... ve yaptığımız her şeyden sorumluyuz...

yazdıklarımızdan ve konuştuklarımızdan da....

selam ve dua ile.... ve de muhabbetle..... :)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar,

meseleleri çözmek maksadıyla yanlış akıl yürütenler, doğru sonuçlara ulaşamamışlardır....

doğru akıl yürütebilmek için de, "mantık kurallarını" çok doğru bilmek ve uygulamak icab eder...

konu ile ilgisi olmayan hususları "delil diye başka bir konuda sunmak" pek de mantıklı değildir...

bu durum kişiyi doğru sonuca götürmez.... daha yanlış mecralara sürükler..

zira doğruya varmak için yola yanlış bir yerden çıkarsanız, doğruya hiç ulaşmadığınız gibi, karanlıklar arasında kaybolup gidebilirsiniz de...

dolayısıyla akl-ı selim ve sağlam bir muhakemeye ulaşabilmek için öncelik bu alanlara verilmelidir...

bu arada usul konusunda da mesafe kat edilebilmelidir....

zira sloganlar kişiyi bir müddet götürür.. doğru bir bakış olmayınca o kişi olduğu yerde kalır... geriye doğru gitmeye başlar... ve kendisine yazık edebilir....

selam ve dua ile...