HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Abese ve tevellâ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Allah’ın Elçisinin işlediği yanlışlar diye lanse edilen ayetlerin vermek istediği mesaj bence yanlış alınmıştır. Bunların hiç birinde Allah’ın Elçisi’nin yanlış yaptığını ben göremiyorum.

“Abese ve tevellâ” fiilinin muhatabının Allah’ın Elçisi’nin olmadığını, olamayacağını daha önce açıklamaya çalışmıştım. Bu konuda R.İhsan Eliaçık’ın “Yaşayan Kuran” adlı meal tefsir kitabındaki açıklamalarını okumayı da öneririm. Orada hitabın kime olduğuna dair üç görüşe yer veriyor: A- Surede hitap bütünüyle Hz. Peygamberedir… B- Surede hitap bütünüyleVelid, Utbe, Ebu Cehil gibi Mekke ileri gelen zenginlerinedir. C- Surenin ilk beş ayetinde (1-5) hitap Mekke’li zenginginlere yöneliktir… Ardından gelen ayetlerde de (5-10) … Hz. Peygambere uyarıdır.

Bir dördüncü görüş daha var. R.İ.Eliaçık bundan söz etmemiş, o da Şia’nın görüşüdür ki, bu hitaba muhatap olan kişi Osman B. Affan’dır.

Gelelim konumuzla alakalı diğer ayetlere:

1) 6/51: Ve kendisinden başka bir dost ve yardımcının bulunmayacağı Rableri’nin huzuruna sürüleceklerinden çekinenleri bununla (bu mesajla) uyar ki korunalar.

52: Sabah akşam (devamlı) O’nu (rızasını) isteyerek Rablerine çağıranları / yalvaranları yanından uzaklaştırma ! Onlara düşen onları, sana düşen de seni bağlar. Şayet onları uzaklaştırırsan sen de azılı bir kafir olursun!

Muhammed Elçi’nin ne yanlışı var ortaya konan bu ayette? Muhammed’in Rabbi, “ sen üzerne düşeni ypmakla, onlar da üzerlerine düşeni yapmakla görevlisiniz, inananlarla devamlı ilgilen, onların sana ihtiyaçları var, devamlı onlara uyarıda bulun, onlara cesaret, inan ver…” diyor. İnananların kesintisiz öğüde,; ilgiye, morale… ihtiyaçları var. Bu ayetten, Elçi’nin inananları yanından kovduğu/ kovmak istediği/ kovmaya meylettiğini, bunun için de uyarıldığı anlayışını çıkarmak mümkün mü? Bu uyarı çok yönlü mesajları içinde mündemiçtir. Resul’ün üzerinden müşriklere, münafıklara ve varlıklı mü’minlere önemli mesajlar gönderiyor. Azılı müstekbir müşriklere, alaycı münafıklara canları cehenneme; Varlıklı inananlara da kardeşlerinize sahip çıkın, sıkıntıya, baskıya maruz kalan mü’minlere de uyarılara uyun, sabır edin / dayanın diyor.  Ayetlerin verdiği mesajı daha iyi anlamak için 8-10 ayet öncesinden okumakta fayda var. Resul, hep müjdeleyici ve uyarıcı göreviyle görevlidir. Buna programlandırılmış, bunun dışına çıkamaz, keyfi, duygusal davranamaz. İnsani duyguları körelmiştir demek istemiyorum elbet, onun insani duyguları belki de en üst düzeyde tavan yapmıştır. O da kızar, üzülür… ama asla kontrolü kaybetmez, duygularına yenilmez. Resul’ü anlamak için şu ayetlerin verdiği mesaja kulak verelim:

26/214: Yakın kabileni (yakınlarını) uyar!

    215: Seni izleyen Mü’minlere de kanadını indir (onlara tevazu göster, onları koru, kolla),

    216: ve her zaman yol gösterici çok güçlü olana dayan;

    217: kalktığında seni görene,

    218: ve senin, Allah’a secde edenler (inanalar) arasında gidip geldiğini (her zaman görene dayan)!

2) 9/43:  Önce 42: Eğer ucunda yakın bir dünyalık menfaat görselerdi ve rahat, eziyetsiz bir sefer olsa idi, o zaman mutlaka ardına verirlerdi. Ama, bu uzun ve zorlu sefer onlara zor geldi. (döndüğünüzde), “eğer gücümüz yetseydi sizinle birlikte muhakkak çıkacaktık “ deyip Allah adına yemin edecekler. Böylelikle kötü sonlarını hazırlıyorlar. Allah zaten onların aşırı yalancı olduklarını biliyor.

43: Allah seni (kusurunu) bağışlasın! Doğru söyleyenlerle yalan söyleyenler sana açıkça belli olmadan niçin onlara izin verdin?

Burada Elçi’nin yanlış bir davranışı haber verip düzeltmek gibi bir durum söz konusu mudur? Hayır, Elçi’nin yaptığında yanlış bir durum yoktur. Elçi’nin onlara izin vermekle doğru yaptığı devamındaki ayetler doğruluyor. Burada da Resul üzerinden, münafıkları hala tanımayan inananlara önemli mesajlar veriliyor; münafıkları iyi tanıyın, onlara aldanmayın, onlar hakkında dikkatli olun, körü körüne onları şu bu nedenlerle savunmayın, onları tanıyın ve onları boykot edin vs. Allah Elçisine, “niçin izin verdin, onlara izin vermemeliydin, bu yaptığın yanlıştır” falan demiyor. Aksine izin vermekle isabetli davrandığını, ancak biraz bekleseydi, yalancı münafıklar iyice ortaya çıkacağı, böylece her kes onları  tanıyacaktı, diyor, zaten bunların sefere çıkmaya niyetleri yoktu, olsaydı hazırlıklı gelirlerdi diyor Allah. Burada Elçi’ye isnat edilecek bir hata varsa, izin vermesi değil, izin vermede acele etmiş olmasıdır. Ben şahsen bunu hata olarak görmüyorum.

33/37 ve 66/1 ile ilgili düşüncelrimi de Allah izin verirse yazmayı düşünüyorum ierde..

Muhabbetle .

Abdurrahman

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba Kadir,

Bugün Kuan'dan başka Kuran dışı bir vahy ürününün olmadığını daha önce de kesin bir dille söylemiştim. Benim söylediğim, Resul'ün yaşarken şahsına özgü bir atıf. Bunu da Kuan'dan bağımsız olarak söylemedim.

Destek anlamındaki vahiy anlayışına katılmakla beraber Musa'nın annasine yapılan vahiyle ilgili, ki siz musa'nın annesine olanı bütün canlılara olanla bir sayyıyorsunuz, şu ayeti merak ediyorum:

"Ve biz Musa'nın annesine; onu emzirmesini,ondan endişe duyunca da onu suya bırakmasını, korkmamasını ve üzülmemesini, Çünkü onu sana geri dödüreceğimizi ve onu bir resul atayacağımızı vahy ettik."(Qasas:7)  

Yolun açık ve bereketli olsun!

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

sayın muhliskul,

her şey o kadar açık ki başka şey yazmayı zaid addederim...

anlamak isteyen bunlarla da anlar ve kavrar...

kimseyi ikna etmek gibi bir derdim yok.. ben böyle düşünüyorum...

dileyen kabul eder, dileyen eskiyi devam ettirir... ne yapalım yani...

ayrıntıları yukarıda yazdım... örnekler de verdim.. "hızır konusu" dedim... "araf ehli" dedim.. daha ne deyim...

bana kur anın tanıttığı bir peygamber surat asmaz....

ama benim gibi bir adam kızdığı birisine yüzünü ekşitebilir.... yapmışımdır da.. yazılanlarımı okumadan yorum yapanlara yaptığım gibi...

ama o kimse arınmayı gerçekten istiyorsa ve niyeti iyi ise ona kendimi affettirmesini de bilirim.... :):):)

neyse; ben böyle inanıyorum... siz inanmayabilirsiniz...

herkese başarılar...

muhabbetle....



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

bembeyaz Yazdı:

sayın hasanoktem,

ayet açık ve net... bak üzerinde bir daha düşünelim birlikte....

kalem , 4. ayet...

Ali Bulaç Meali

Gerçekten sen, pek büyük bir ahlak üzeresin.

Diyanet İşleri Meali(Eski)

Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir.

Diyanet İşleri Meali(Yeni)

Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.

Diyanet Vakfı Meali

Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.

Edip Yüksel Meali

Kuşkusuz sen güçlü bir karaktere sahipsin.

Elmalılı Hamdi Yazır

Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.

Elmalılı Meali (Orjinal)

Ve her halde sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve muhakkak ki sen pek büyük bir ahlak üzerindesin.

Muhammed Esed

çünkü sen, üstün bir hayat tarzına 4 sahipsin;

Suat Yıldırım

Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzerindesin! [33,21] *

Süleyman Ateş Meali

Ve sen, büyük bir ahlak üzerindesin.

Şaban Piriş Meali

Sen, büyük bir ahlak üzeresin.

Ümit Şimşek Meali

Şüphesiz ki sen pek büyük bir ahlâk üzeresin.

Yaşar Nuri Öztürk

Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin.

soruyorum şimdiiiiiiii...

böyle bir ahlaka sahip olan kişi hiç gözleri görmeyen bir adama surat asar mı???  söyleyin a-sar- mııı??? (benim kurandan anladığım asmaz... bazı hadislere bakarsanız asar...)

yahuuuu assa bile adam göremeyecek ki??? neden assın????  :):)

akıl vaaar. mantık vaaar...

biraz mantıklı olalım.. zayıf hadislere bakarak yapılmış kuran yorumlarına hemen itibar edip de peygamberimize iftira atmayalım....

yoksa ileride pişman oluruz....

evet peygamberimiz örnek insandır ve gözleri görmeyen birine hareket çekecek biri değildir...  onu yanlış tanıtmaktan Allah'a sığınırım....

muhabbetle.....

 

Sayın Bembeyaz,

boşuna bu kadar çırpınıp kendinizi heder ediyorsunuz...

Peygamber'i benden fazla kimse sevemez EDAsını takınarak...

kitabınız daha mı çok satacak bu şekilde davranmakla...

kimse bu sitede Peygamber asık suratlının, gaddar ve zalimin biriydi demedi ve demeyecek de...

böyle bir şey olmadı ve olmayacak da...

elbetteki Hz.Peygamber büyük bir ahlak üzerindedir...

bundan kimsenin şüphesi yok...

fakat Kur'an bütünselliği içinde bakmak lazım tüm Ayet'lere tek tek değil...

Kur'an bütününü gözardı edip, cımbızlama yöntemlerle tek tek bakmak bizi bektaşi'nin yaptığı gibi yanlış mecralara götürebilir, götürmektedir de...

Peygamber bir Resul'dür, insan Resul, melek değildir...

bizim gibi yer içer, çoluk çocuk sahibi olur, çarşıda pazarda dolaşır, yanlış / doğru tavsiyelerde bulunur, yanlış / doğru kararlar verir... eğer ki sizin üsve-i hasene'ye ve '' Ve inneke le'ala hulukın 'azıymin '' e verdiğiniz / yüklediğiniz anlam Peygamber'in sıfır hata'lı olup kesinlikle hata işlemeyeceği ve hatadan âri olduğu şeklinde ise, şunu iyi bilinizki, siz bu düşüncenizle Yüce Allah'a ancak şerik bulmuş olursunuz, başka değil. çünkü TEK İLAH esasına dayanan bu din'de Yüce Rab'den başkası hatadan beri ve hatadan âri değildir ve olamaz da...

Peygamber, bizimle beraber yaşayacak, bize arkadaşlık edecek, bizim gibi duygu ve hisler taşıyacak ve bizimkilere benzer bir takım zaafiyetlere de sahip olacaktır. bizim, bu din'i ben nasıl yaşarım, uygulanabilecek , örnek model olabilecek bir insan model uygulayamamışki şimdiye kadar! vb. şeklindeki olası itirazlarımızın önündeki engeldir bu insan Peygamber modeli...

ha, risaleti Yüce Allah tarafından korunacak, yaptığı hatalar yine Ayet'lerle düzelttirilecek , yanlış üzerinde bırakılmayacak... Risaleti korunacak yani...

yani, yaşanabilirliğin ve uygulanabilirliğin ispatıdır, tevhid'in , bu din'in...

eğer Pygamber bir melek olsaydı, veya sizin verdiğiniz gibi sıfır hatalı bir insan(!) olsaydı o halde nasıl usve-i hasene olacaktı, nasıl imtisal nümunesi olacaktı insanlara söyler misin?

ortada ancak meleklerin uygulayabileceği bir din var ise, o din bize değil meleklere inerdi ve biz asla böyle bir dini yaşayabileceğimize yakinen inanamazdık... yaşayamazdık da...

ama şimdi etiyle kemiğiyle, hatasıyla sevabıyla bunu uygulamış olan örnek bir İNSAN resul modeli VAR ÖNÜMÜZDE...

tekrar tekrar söylüyorum...

tekrar tekrar yineliyorum...

Peygamber asık suratlı, yumuşak olmayan, zalim ve gaddarın biri değildi asla ve kat'a...

yani bunlar onun karakteri, karakteristik özelliği, hususiyeti, onu başkalarından ayıran biçimdeki bir oturmuş özelliği, seciyesi değildi kesinlikle...

kesin kanaatim odur ki, benim söylediğim verdiğiniz Ayet ile tam mutabıktır ve o Ayet'ten benim konumuzla alakalı anladığımdır...

söylenen şey, Peygamber'in sonrada çok üzüleceği , anlık insani ve beşeri bir hatadan ibarettir ki biz bunu Sevgili Peygamber gibi hayatımızda bir kere değil, belki de günde 10 kere yapmıyor muyuz Allahaşkına... hem de Abese suresini işlerken... hem de Abese'ye karşı çıkmak adına... yapmayın bu kadarını... bizim günde bilmem kaçkere hem de çok daha ağırını yaptığımız Abese fiilini, Sevgili Peygamber'in hayatında bir kere hem de bu fiili ilgili şahıs görmediği halde anlık bir yüz ekşitmesi , anlık bir yüz buruşması yapmış ve sonrada kimliğinin hassasiyeti nedeniyle misyonunun ağırlığıyla Allah'dan tekdir yemişse ve bu olay  üzerinden bize çok mühim mesajlar verilmişse... ve siz bütün bunları inkar ediyorsanız, bir de böyle düşünür müsünüz, bir dakika...

sayın Bembeyaz,

siz ki Peygamber'i sanki bu sitede herkesten fazla seviyor EDAsıyla Abese' ye bu kadar karşı çıkan bir Peygamber izleyicisi ve takipçisi olarak, size saygılarımla hitap eden ve sadece size soru sormaktan başka bir suçu olmayan Atakan 2007 Kardeşimize şu verdiğin yanıtla ne YAMAN BİR ÇELİŞKİYE düştüğünün ve ne yaman bir Abese'ci olduğunun farkında mısın Allahaşkına ?

Atakan2007 Bembeyaz'a sordu :

Sayın Bembeyaz ayetler gayet açık değil mi?

Abese Suresi

1. Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
2. Yanına kör adam geldi diye.
3. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. (Kör adamdan bahsediliyor. Nereden bilirsin diye kime hitap ediliyor)
4. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. (Kör adam dan bahsediliyor)
5. O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince, (burada zengin müşrikten bahsediyor)
6. Ki sen ona yöneliyorsun; (Zengin müşriğe yönelen kim)
7. Sana ne onun arınmasından! (Sana ne derken Allah kime hitap ediyor)
8. O, koşarak sana gelen var ya; (burada koşarak gelen kör adam, peki kime geliyor)
9. Odur içine ürperti düşen. (kör adamdan bahsediyor)
10. Sen ona aldırmazlık ediyorsun. (kör adama, aldırmazlık eden kim)

Bu ayetleri okuyunca sence halen yüzünü ekşiten zengin müşrik mi?

Peygamberimizin yüzünü ekşitmesi ondan bir şey eksiltmez. O da hata yapacaktır elbette. Örneklik konusu ise farklı. Peygamberimizin örnek olduğunu anlatan ayete bakılırsa, Allah yolunda savaşmaktan kaçanlara hitap edilerek, Peygamberin cesareti örneklendiriliyor.

Saygılarımla.

 

Bembeyaz  YANITLADI :

Atakan2007'nin saygılarını sunarak sorduğu soruyu yanıtladı :!!!!!!

atakan2007 sen işine git kardeşim... önce yazılanları oku sonra bir şeyler yaz... hadi bakalım.. hadii... ancak gidersin.... ALLAH ALLAH....

peygamber yüzünü böyle bir konu için asmaz da, ekşitmez de.. böyle demek kuran a hakarettir.... peygambere de hakarettir...

hem gözü görmeyen birine yüzünüzü assanız adam ne anlar ki???

önce sen yukarıda yazılanları oku... anla, anlamlandır, bağ kur, bütüncül bak.... sonra yorum yap... komik olma........ güldürme adamı..

 

Sayın Bembeyaz,

size saygılarını sunarak bir soru sormuş bir kardeşimize Abese'nin daniskası ile cevap vereceksiniz , komik olma diyeceksiniz ve sonra da Abese'ye karşı çıkacaksınız... hiç ama hiç inandırıcı değilsiniz...

hem bu cümlenizden size onca anlatmama rağmen ( kabul edersiniz veya etmezsiniz o başka...) hâla size ne anlattığımı bilmediğiniz veya yazdıklarımı şimdiye kadar okumadığınız izlenimine vardım...

Atakan2007 kardeşimize söylediğiniz cümlelerden :

hem gözü görmeyen birine yüzünüzü assanız adam ne anlar ki??? Bembeyaz yazdı...

yahu bembeyaz,

âma'nın anlaması için değil, bizim anlamamız içindir bütün bunlar, anladınız mı...

daha önce de ifade ettiğim gibi, Peygamber, Ümmü Mektum'a yönelik taammüden ve kasıtlı olarak , iyice düşünüp taşınarak bir eylemde bulunmamış ki... herzaman dediğim gibi ve Abese mealinde verdiğim şekilde anlık yani spontan gelişen bir insani , beşeri bir durumdur... yani senin Atakan2007' ye İTÂB şeklinde verdiğin cevap geçersiz ve sığ'dır... çünkü, Hz.Muhammed, bu kişiye karşı zaten yüzünü asma niyet ve düşüncesinde değildiki bir de bu eylemini bu kişiye göstermeye çalışsın...   Sevgili Peygamber refleksvarî biçimde anlık gerçekleşen bu eylemini bu kişiye  göstermeyi veya hissettirmeyi düşünecek kadar zaman sahibi ve rahatlığı içinde olsaydı, derhal bu eyleminden vazgeçerdi zaten.  bu yüz ekşitmesini Ümmü Mektum görmemiş , yani olay bu kişinin gıyabında gerçekleşmiştir... fakat Yüce Allah gördü ya Elçisinin yanlışını... hiç yanlışı üzerinde bırakır mı Resulünü/ Elçisini... elbette düzelttirecekti, düzelttide...

devam edecek inş.

NOT :

Bembeyaz yazdı :

biraz mantıklı olalım.. zayıf hadislere bakarak yapılmış kuran yorumlarına hemen itibar edip de peygamberimize iftira atmayalım....

hâla aynı cümleler. hayret gerçekten... defalarcadır diyorum ki: bu düşüncemin kaynağı hadis falan değildir. Abese suresini bir bütün halinde ve Kur'an bütünselliği içinde değerlendirdiğimizde, başkaca bir sonuç çıkmadığı kanaatindeyim.

eğer bir hadis, bizim bu söylediğimizle çakışıyorsa, sırf o hadis dediğimizle çakışıyor diye görüşümü mü / kanaatimi mi değiştireyim? hadis Allah bir'dir diyorsa, ben madem hadis bir dedi o halde ben sırf hadis'e muhalefet etmek için Allah iki'dir mi diyeyim?

hayır diyorsan, sen bilirsin... ben senin üzerinde bekçi değilim ki...

selametle...



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

kur'an'a bütüncül bakalım... ayetler aşağıda.. daha önce de yazmıştım.. demek ki gözden kaçmış...

hz. peygamber yumuşak huylu birisidir... suratını asan birisi olamaz...

bakın kur an en diyor...

ali imran 159.

"O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever. "

bütün peygamberler de öyledir... mesela hz. ibrahim...

tevbe, 114.

"İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi. "

mesela hz. şuayb da..

hud, 87..

"Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!"

hz. yahya da...

meryem, 12, 13, 14..

"12,13,14. (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi."

evet...

hz. peygamberleri ve hz. peygamberii doğru tanıtmak gerekir....

tanıtmak için de doğru tanımak...

muhabbetle.....



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Abese Suresi ile ilgili cevabî yorum...

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 H.Öktem karşında bilmediğini bilmeyen bir adam var,boşuna nefesini tüketip durma.Selam de,geç git yahu..

__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

hadi ordan...

selamlar,

kur anda "üsve-i hasene" yani; örnek olarak gösterilen, "yüce bir ahlak üzere olduğu" ifade edilen birisi "beşer de olsa", bir görme engelliye surat asmaz....

yüzünü ekşitmez... kızmaz... bağırmaz.. çağırmaz.. kötü söz söylemez...

ama kalkıp giden çok önemli mekkeli müşrik'e bir şeyler anlatma telaşı içinde ise eğer, morali biraz bozulabilir...

ona biraz daha bekleseydin dercesine bakabilir.... 

zaten böyle de olmuştur....

ama kurann tanıttığı peygamber surat asmaz... yüz ekşitmez...

görme engelliye kızmaz... 3.ayet ve sonrasındaki ayetlerde zaten bu durum anlatılır...

ben buraya yazmıyorum mustafa islamoğlu nun mealinde ayrıntılar  var...

 

evet.. özetle; zayıf bir hadise bakarak kimse peygamberi yanlış tanıtmamalı...

hem de hanif olanlar... :)

aynı şekilde zayıf hadislere bakarak tefsirlerde "araf ehli" de yanlış tanıtılıyor...

yine zayıf hadislere bakılarak "musa" ile seyahet edeninin "hızır" olduğu tefsirlerde yazıyor...

bu yanlış anlayışlar değişmelidir... zayıf hadisler terkedilmeli... ama sahihleri değil....

kanaatimizce;

araf ehli ile kast edilenler;

"peygamberler, nebiler, sıddıklar, salihler ve gerçek anlamda şehitlerdir"...

kur an da anlatıldığı üzere hz. musa ile yolculuk eden kimse de "insan suretindeki cebrail" as. dır.. hızır diye ölümsüz bir veli değildir....

evet bunlar üzerinde de düşünülmelidir....

selam ve dua ile....



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

bembeyaz Yazdı:

hadi ordan...

selamlar,

kur anda "üsve-i hasene" yani; örnek olarak gösterilen, "yüce bir ahlak üzere olduğu" ifade edilen birisi "beşer de olsa", bir görme engelliye surat asmaz....

yüzünü ekşitmez... kızmaz... bağırmaz.. çağırmaz.. kötü söz söylemez...

ama kalkıp giden çok önemli mekkeli müşrik'e bir şeyler anlatma telaşı içinde ise eğer, morali biraz bozulabilir...

ona biraz daha bekleseydin dercesine bakabilir.... 

zaten böyle de olmuştur....

ama kurann tanıttığı peygamber surat asmaz... yüz ekşitmez...

görme engelliye kızmaz... 3.ayet ve sonrasındaki ayetlerde zaten bu durum anlatılır...

ben buraya yazmıyorum mustafa islamoğlu nun mealinde ayrıntılar  var...

 

evet.. özetle; zayıf bir hadise bakarak kimse peygamberi yanlış tanıtmamalı...

hem de hanif olanlar... :)

aynı şekilde zayıf hadislere bakarak tefsirlerde "araf ehli" de yanlış tanıtılıyor...

yine zayıf hadislere bakılarak "musa" ile seyahet edeninin "hızır" olduğu tefsirlerde yazıyor...

bu yanlış anlayışlar değişmelidir... zayıf hadisler terkedilmeli... ama sahihleri değil....

kanaatimizce;

araf ehli ile kast edilenler;

"peygamberler, nebiler, sıddıklar, salihler ve gerçek anlamda şehitlerdir"...

kur an da anlatıldığı üzere hz. musa ile yolculuk eden kimse de "insan suretindeki cebrail" as. dır.. hızır diye ölümsüz bir veli değildir....

evet bunlar üzerinde de düşünülmelidir....

selam ve dua ile....

Selam Bembeyaz,

kırmızı yazılar sizin...

 

hadi ordan...

 

yahu siz, bu mahalle kabadayısı argovarî ağızları uzmanlık ( !) belgesinin içinde paket halinde mi temin ettiniz?

 

selamlar,

kur anda "üsve-i hasene" yani; örnek olarak gösterilen, "yüce bir ahlak üzere olduğu" ifade edilen birisi "beşer de olsa", bir görme engelliye surat asmaz....

yüzünü ekşitmez... kızmaz... bağırmaz.. çağırmaz.. kötü söz söylemez...

 

sayın Bembeyaz yine aynı teraneleri tekrarlıyor derken... derken...

 

ama kalkıp giden çok önemli mekkeli müşrik'e bir şeyler anlatma telaşı içinde ise eğer, morali biraz bozulabilir...

ona biraz daha bekleseydin dercesine bakabilir.... 

zaten böyle de olmuştur....

 

hah, sonunda aferin'i hakkettin...

biz kaç günden beri neyi söylüyorduk sayın Bembeyaz?

Peygamber'in kalkıp Ümmü Mektum'u dövdüğünü mü?

 

ama kurann tanıttığı peygamber surat asmaz... yüz ekşitmez...

görme engelliye kızmaz... 3.ayet ve sonrasındaki ayetlerde zaten bu durum anlatılır...

 

hoppala, yine şimşek çakması aydınlığı bitti, karanlığa geri döndük...

e, biraz önce morali bozulup da , biraz daha bekleseydin dercesine bakabilir de diyen yine siz değil miydiniz yoksa?

biz kalkıp dövmüş mü dedik sanki?

aynı mesaj içerisinde bu kadar çelişkiyi nasıl yapabilme / gösterebilme başarısını gösteriyorsunuz? bu da ayrı bir uzmanlık konusu vallahi... tebrik ederim yani...

 

ben buraya yazmıyorum mustafa islamoğlu nun mealinde ayrıntılar  var...

 

ne yanî , Mustafa İslamoğlu'nun mealinde olması bizim bunu kabul etmemiz gerektiğini mi ifade ediyor?

Sayın İslamoğlu, değer verdiğim bir şahsiyet olmakla beraber, burada ( gerçi ne dediğini okumamışım bu konuda...) sizin rivayetinize dayanarak söylüyorum... bu şekilde düşünüyorsa, ona katılamayacağımızı, sizin ifadenizle geri kalan %99 hadis tefsir uzmanlarının BU KONUDAKİ görüşlerinin Abese suresi bütünü ve Kur'an bütünselliğine daha muvafık düştüğüne inandığımızı iletirim...

siz de o'na iletiniz lütfen...

evet.. özetle; zayıf bir hadise bakarak kimse peygamberi yanlış tanıtmamalı...

hem de hanif olanlar... :)

aynı şekilde zayıf hadislere bakarak tefsirlerde "araf ehli" de yanlış tanıtılıyor...

yine zayıf hadislere bakılarak "musa" ile seyahet edeninin "hızır" olduğu tefsirlerde yazıyor...

bu yanlış anlayışlar değişmelidir... zayıf hadisler terkedilmeli... ama sahihleri değil....

 

e, geçen gün size Peygamberimizi asık suratlının biri, yumuşak huylu olmayan zalim ve gaddarın biri gibi gösterelim, olur mu diye sormuştum?

sizden bu soruya  yanıt geldiğini hatırlamıyorum...

yoksa , tamam hadi böyle yapalım mı anlamına geliyor bu?

yahu, sayın Bembeyaz, bu sitede Sevgili Peygamberimizi en çok seven sen değilsin... bunu kesinlikle bilesin...

onu en çok seven, onu aşırı yüceltmez veya aşırı indirgemez...

onu da diğer Sevgili Peygamberleri de Kur'an'daki vasıflarıyla KABUL ETMEKTE ZORLANMAZ...

hem masum olmayan kullardan bazı kulların vermiş olduğu beşerî isimlendirmeleri  ( AŞAĞIDAKİ GİBİ...)bir kenara bırak ve yalnız Kur'an'a bak !( Kur'an'a uyan bir söz varsa ona da kabul...)

zayıf hadismiş, sahih hadismiş, mütevatir hadismiş, problemli miymiş, maktû muymuş, ma'lûl muymuş matrûh muymuş, hadis-i kudsi miymiş bunlar bizi ilgilendirmiyor ki... sen bize tefsirlerde hızır'dan bahsedildiğini , zayıf hadislerin terkedilmesi gerektiğini, AMA SAHİHLERİ TERKETMEMEMİZ GEREKTİĞİNİ telkin edip duruyorsun...

 

 şimşekler biraz daha sık çaksa ne olurdu sanki...

 

evet bunlar üzerinde de düşünülmelidir....

 

evet bunlar üzerinde de düşünülmelidir.... hem de kesinlikle...

selam

NOT :

İLGİLİ KONU :

KUR'AN'DA MUHAMMED VE PEYGAMBERLERİN MİSYONU

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Geçmiş zaman içinde kalbur saman içinde söylenmiş / "söylendiği söylenen sözlerin (hadis)" zayıf mı semiz mi olduğunu nasıl anlayacağız?! Bu sözlerin kime aitliğini nasıl hangi muayenelerden geçirerek, ne gibi test ve tahliller yaparak saptayacağız?! Bugün bile bir hastanın şikayetlerine farklı doktor (uzman) lar tarafından farklı teşhisler koyula biliyor, yanlış bulgulara varılabiliyor, üstelik hastanın sağoluşu, şikayetleriyle ilgili sorulara bizzat kendisi cevaplar veriyor olmasına rağmen. Hatta sağlam kişiye ölümcül teşhisler konula biliyor. Yanlış teşhis sonucu hastanın sağlam organı alına biliyor. Peki asırlar önce ölmüş birinin hangi hastalıktan öldüğünü nasıl doğru anlaya bilirler uzmanlar!? Ben diyorum ki, babamdan, o da babasından o da dedesinden duymuş büyük büyük dedem şöyle demiş:... Bu söylediğim sözün aynen yada kısmen büyük büyük dedeme ait olduğunu nasıl tespit edebilirler bay değerli uzmanlar!? Varsayımlar üzerine kurulan bir bina (itikad) ne derece sağlam olur!? Ankebutun evi kadar sağlam olabilir mi acaba? Örümceğin evi kimi böceklere tuzak olabiliyor hani.. buna dikkat etmek lazım.

Muhabbetle. 

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats