HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kuran’in benzeri yazilamazdan kasit ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

DEİZM NEDİR?



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"Allah a secde ediyorum diğer tüm secde ettiklerimden yada edeceklerimden kurtulmak için. Bu da benim sözüm olsun. Sizin cümlenizle aradaki farkı yakalamanız benim imanımla sizinki arasındaki farkı belki gösteriri size. Çünkü allah a secde ediyorum tüm secde ettiklerimden (allah dahil) kurtulmak için.. ifadenizi üzgünüm ama hala anlayamadım."

 

can huseyn,doktor huseyn,

düşün ki,baban sana "oğlum kimsenin önünde eğilme,kimsenin elini öpme...benim de" dedi.belki de demiştir .)

şimdi:

bunu söylemesi senin gözünde babayın değerini düşürür mü yüceltir mi?

işte tıpkı bunun gibi yüce allah ın da bizim kendisi ile olan ilişkimizi bu düzeye getirmemizi istiyor..

kimsenin elini öpmedik ve allah ın huzuruna vardık.." ee.bakın ben sizi onlardan kurtardım.hadi bakayım öpün benim elimi.." demez diye düşünüyorum..sınırsız özgürlük olan haniflik budur kanaatindeyim..

yalnız bana kulluk edin ifdesini de ibrahimin büyük sorgulamasını da bu anlamda düşünmek gerektiğini düşünüyorum..

muhabbetle..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
KaraMizah
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 17 subat 2011
Yer: Belize
Gönderilenler: 11
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı KaraMizah

Selam, Hanif_42 sanırım bu platform insanların fikirlerini  açık bir şekilde beyan edebildiği yer. Ne ben görüşlerimi sizlere dayatmak gibi bir düşünce içindeyim ne de siz böyle bir düşünceyi savunur halde olun.

Allah’ın ipine sımsıkı sarılın diyen Rasülün söylemini ipi boynunuza geçirin ki sapmayın,doğruluktan ayrılmayın şeklinde anlayan bir kafa yapısı ipin ucunu, dini jargonlarla bezenmiş stabil, durağan yaşamı, yaşam biçimi olarak sunanlara teslim etmiş demektir. Dostum boynuna ip geçirtenlerden olmak değil asılolan uzatılan ipi sımsıkı tutup bir başkasına da o ipi uzatabilen olmaktır. ipi başkalarının eline verdiyseniz o ipi tutanlar sizi nereye çekerlerse siz oraya gidersiniz.

Gelelim sizin yazdıklarınıza; sizin yazdıklarınızı dikkatsizce okuduğumu söylemişsiniz.ve beni adalete davet etmişsiniz. Bakalım hal hakikaten sizin gördüğünüz şekliyle mi;

Sizin yazdıklarınız:

 

Kur an I Kerim gözlem sonucu oluşturulmuş yada yazılmış bir metin değil.İfadem bariz bu.Sizin bu ifadeleri yansıtmanız ise tefekkürün altını çizen ayetleri alıntılayarak benim tefekkürsel alanı dışladığımı ve dahada ileri giderek sarfettiğim cümleyi dahada çarpıtarak kendilerine nebe vahyedilen nebilere hiç bir şeyin vahyedilmediği argümanını yaftalamışsınız...Sizi adalete davet ederim.

 

Kur’an-ı Kerim, gözlem sonucu oluşturulmuş yada yazılmış bir metin değildir  söyleminiz arkası boş bir söylemdir. Gözleme dayanmayan, algıların, hissiyatların hiçe sayıldığı bir metin hayata müdahale edemez. İyi insan doğru insan olabilmenin kitabı yazılmaz insan yaşadığı duruma ve ahvale göre tavır takınır ve kendisi için iyi ve doğruyu belirler. İyi ve doğru bir adam olmanın gereğini yaşayarak yapar emre binaen değil. İyi, doğru adam olma bilinci yaşanarak ortaya konur. Yazılanlar yaşananların mürekkebe,kağıda aktarımıdır.

 

Bir davranışın,bir halin,eylemin doğru bir davranış,hali anlattığı kime göre,neye göre tanımlanır? Doğru tanımı yada yanlış tanımı yaşanılanlardan edinilen çıkarımlar mıdır yoksa bir öğreti midir? Bir dönemin algıları,duygu ve düşünceleri bir sonraki dönemin duygu ve hissiyatlarıyla örtüşmez. Bugün bile dünya konjonktürün de toplumların yaşanılan coğrafya, edinimler, algılar, kültürel farklılıklardan oluşan farklılıkları görülmektedir.

 

Her meyve kendi toprağında ve ikliminde daha lezzetlidir. Kayısı dedin mi akla Malatya, Leblebi dedin mi akla Çorum, kaymak dedin mi de akla Afyon geldiği gibi. Bir dağın iki yakasında ki kiraz ağacının meyvesi bile güneşi görüşü, rüzgardan etkilenişi vs. gibi etmenlere bağlı olarak farklı olabilmekteyken bir Çinli’nin algısıyla bir Türk’ün bir Arab’ın algısını aynı mütalaa etmek insandaki yaradılış melekelerini hiçe saymak, insanda var olan ruhu anlamsızlaştırmak demektir. Her insan her gördüğü, dokunduğu, tattığı şeye karşı aynı tepkiyi verir derseniz dünya da farklılık gösteren edinimleri açıklayamazsınız. İnsan kalbinden taşanı dillendirir. Ağız yürekten taşanı, duygu ve algılardan alınanları söyler.

 

Muhammed’in diliyle anlamlı bir metne dönüşmüş olan Kur’an mushafı içinden doğduğu coğrafyanın, kültürün, edinimlerin tercümanıdır. Yaşanılanların kayda alındığı, yaşanılası bir hayatın temellerinin atıldığı, algıların, mimiklerin, kelimeleştiği bir söylemdir.  

Bir kitap niçin yazılır? Yazılanları muhafaza etmek için olabilir mi?, yazılanları kalıcı kılmak için olabilir mi?,unutmamak  için olabilir mi?,tekrar edebilmek için olabilir mi?

 

Tefekkürün altını çizen ayetleri ortaya koymuş olmam sizi rahatsız etmesin.İnsan düşünen düşünebilen,akli melekeleriyle hareket edebilen evrimleşmiş ve halen de evrimleşme sürecini sürdürmekte olan gelişmiş bir varlıktır.

 

Elçilere vahyedilenin ne şekilde vahyedildiği hususunda dillendirdikleriniz maalesef geleneksel dinin sunduğu argümanlardır. Siz ne Muhammed’in Ne İbrahim’in Ne Musa’nın ve diğerlerinin neleri ne şekilde aldığına şahit olmadınız. Muhammed’in Allah’tan aldığı vahy sırasında yanında da değildiniz, Rabbisi ile olan buluşmasını kayda da almış değilsiniz. Bu nasıl bir Rab ki yarattığı kuluyla esrarengiz bir biçimde görüşüyor ve sadece elçi olarak seçtiklerinin duyabildiği, görebildiği, hissedebildiği bir sunumu onlara yapıyor. Bugün gaipten sesler duyana, bana bir şeyler söyleniyor yada sesleniliyor diyene akli açıdan bir takım sorunları olan bir fert olarak bakıldığını hatırlatmama sanırım gerek yok. Benzer bakış açısı tarihin her döneminde de var ola gelmiş. Bir sözü söyleyenin söylediklerini yaşadığı hayatın içinde değerlendirip sorgulamayanlar sözü söyleyenin söylediklerinin edebi karizmasına albenisine kendini kaptırmış olanlar ve sözü söyleyenin sözünü anlamak,idrak etmek şöyle dursun bir de kutsiyet atfederek peşinden gidenler güruh olabilirler, sürü olabilirler. Aynı kitap ta  demiyor mu; “O elçiye bizi güt demeyin bizi gözet deyin.”  Demek ki insan güdülesi bir varlık değil.İnsan aklını kullanarak, yaşadığı hayatı anlamlı yaşanılır kılabilecek projeler üretebilen bir varlık. Projeleriyle gelen elçileri dinlemesini bilen, söylenenleri nasıllarıyla, niçinleriyle sorgulayabilenler  yaşadıkları hayata anlam katabilen bir varlık.

 

Söylemimden Elçilere bir şeyin vahyedilmediği sonucunu çıkarmış olmanız çok ilginç.:) Fakat  siz vahyedilenin  insanın algılarının çok ötesinde tılsımlı, fantastik söylemler, sesler yada görsel yada görsel olmayan varlıkların eliyle gerçekleştirilen sunumlar,öğretiler  olduğunu ve  elçilerin bu tedrisattan geçerek toplumlara geldiklerini  ve aldıklarını toplumlarına aktardıklarını ifade etmektesiniz.

 

İşte bu nokta dananın kuyruğunun koptuğu yerdir. Bir elçi elçi olabilecek bir meziyette doğduğu gibi o liyakatı elde edebilirlikle ilgili birikim ve edinimleri de sağlayabilir olmalıdır da.

 

Yine eldeki  Kur’an Mushafı elçilere verilen vahyin, öğretinin Aşkın olanın tekelinde olduğunu, O’nun öğretisi olduğunu  insana öğretilenlerde insan dışı bir varlığın etkisinin olmadığını anlatır.

 

“Rahman olan Kur’anı öğretti.” (RAHMAN 1-2)

 

De ki: "Cibril'e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitabı), Allah'ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O'dur. (BAKARA-97)

 

Bakara 97 ayetinin zihni inkişafın zirve halinin edebi bir üslup ile anlatımının güzel bir örneğidir.

 

De ki: Cibril’e (güçlü, kuvvetli olan akli melekelere, çalışır halde ki sağ ve loblardan müteşekkil beyine) kim düşman ise yani akli melekelerin meseleleri çözümleme ve idrak etmede ki gücü ve etkisine kim karşı duruyor ise bilsin ki farkına varsın ki; kendinden öncekileri doğrulayıcı, daha evveliyatında doğru yapılmış uygulamaları,yöntem ve metotları doğrulayıcı (aklın yolu birdir.) ve evrensel yaşamın gereklerini yerine getirenler, adam gibi yaşamaya çalışanlar  için söylenmesi gerekenleri senin kalbine indiren Aşkın olandır.

 

İnsana boyun eğen meleklerin (Yaratıcının var ettiği evrensel yasalar,güçler insan da var edilen yetiler,melekeler) itaat ettiği bir insana itaatın dışında bir formatta tavır göstermesi beklenemez. İtaat, emri altında bulunana şeksiz şüphesiz bağlılığı gerektirir. Melekler insana secde etmişlerdir. Meleklerin secdesi, evren üzerinde var olan tüm doğal güçlerin, yeryüzü kaynaklarının ve insan da var edilen akıl ve iş yapabilirlikle, ikame etmekle,düzenlemekle ilgili tüm melekelerin hizmet eder olmasıdır. Dolayısıyla hizmete amade kılınmış tüm meleklerin insana emretmesi yada bir başka emri insana emretmesi olacak iş değildir.

 

Olağanüstü yetilerle donatılmış, nurdan varlıklar olan, üçer dörder kanatlı elçiler olarak  düşünülen bir melek tasavvuruyla olayı bir an düşündüğümüzde aksayan yönler şöyle olur.

Aşkın olanın elinden çıkmış iki varlıktan meleğin insanın beynine,kalbine el-ilahtan aldıklarını aktarması söz konusu olamaz. Yaratıcının ancak kendi işinden olan bir işi bir başka yaratılmış olanın yerine getirmiş olması tekliğin,düzenin,intizamın bozulması demektir.

 

Peki Yaratıcı ne şekilde kullarına vahyetmektedir? Yaratıcı kullarıyla iletişimi sağlamak için neleri kullanmaktadır?

Geçenlerde Ulul Ebsar arkadaş Rabbin mimikleri tabirine çok takılmış olsa gerek aynen  şunları yazmıştı :

 

 Birde "yaradanın mimikleri" hikayeniz var...
Mimikleri olanın Yüzüde var olmalı değil mi? Jestleri olanın bir bedeni olmalı...
Ben gerçekten de kanatları mı indirdim ve seni dinliyorum kardeşim.
Anlat bu cahil UlulEbsara Rabbinin Mimiklerini.
Yalnız yine yukarıda ki gibi bol gülücüklü olmasın lütfen.

 

Evet dost Ulul Ebsar  “Yaradanın mimikleri” tabiri bir hikayedir gidiyor işte J ne yaparsın.

 

Yaratıcıyı yaratılmışlar kendi algılarıyla, duyularıyla, tasavvurlarıyla, görme yetileriyle anlayıp kuşanabilir olması  olacak iş değildir. Ki insanoğlu bugün kendi yaşadığı evren de bile görme konusunda belirli bir sınıra ,işitme bakımından da belirli bir ses frekans aralığına sahiptir. Daha uzak mesafeleri bir takım araçlarla görülebilir, yine bir takım canlıların sesini duyabilmek için de ilave araçlara ihtiyaç duyan insanın evreni var edeni ürettiği araçlar ile görebilirliğini sağlaması ilahın otoritesini,aşkın oluşunu sonlandırmak,Onun aşkınlığının, sınırını çizmiş olmak Ona yer zaman ve mekan biçmek anlamına gelir ki bu insan algısı ve yetileriyle mümkün olmayan bir haldir.

 

Musa ve yandaşlarının Allah’ı görme arzusuna nail olamayışları ve düşüp bayılmaları buna bir örnektir.

 

Peki gelelim mimik hikayemize J  Mimikleri olan Aşkın olan olarak tarif ettiğimizde Onun yüzü ne sana ne de bana benzer, Aşkın olanın eli dediğinde senin benim elim olmadığı gibi, aşkın olanın görmesi dediğimizde sahip olduğu görme vasıfları bizlerde var olana benzemediği  gibi. Yaratıcı kendini yarattığı varlığa tanımlarken yarattığı evren üzerinden bir sunum yaparak bu tanımlamayı yaptığını görmekteyim.

Bir ressamın tualinde ki fırça izleri nasıl o ressamın el hareketlerini,tiklerini, dokunuşlarını,hatta o anki duygularını tarif eder ise benzer şekilde bir tuale benzeyen evrendeki çizimler, atılan boya darbeleri,Yaratıcıyı tasvir eder. Onun imzası eksiksiz, tas tamam yaratmış olduğu kainat ve sistemiyle tanımlanır.

 

Yaratıcının yarattığı evreni müşahede eden insan ağaca bakar bir ayet görür, uzaya bakar, güneşe bakar, aya bakar birer ayet olduğunu görür.

Bir insan ağaca bakar dallarını yapraklarını, üzerindeki meyvaları görür. Bir diğer insan aynı ağaca bakar dalların içinden akan sıvıları, o ağacın gövdesinde yaşayan canlıları, o ağacın köklerinden beslenen canlıların hallerini görür.

 

Yeniden Hanif_42 dosta dönelim;

 

Kur an ile Allah ne murat etmiş olabilir? Herhalde içindeki müeyyideler nusuklar salih ameller vs hernevarsa sizi bağlayıcı değil.Kısadan hareketle Kur an la net ifade edilen Dini Allah a has kılabilmek için gönderildiğini beyan ediyor ve bunu emin yoldan (tek bir yoldur) yapabileceğin bilgiyi barındırmaı olabilir mi? Allah rahmetini bu vesileyle gösteriyormudur ne dersin?

    Bu ne yaman çelişkidir Yaratıcıyı hem yarattıklarını başıboş bırakmadığını iddia etmek hemde Nasıl yaşanılacağının altını çizen bilgileri O ndan koparıp seküler materyalist bir anlayışa itham etmek?

 

Kur’an ile Allah’ın ne murat ettiğini merak edip duranlar için Allah elçisi vasıtasıyla muradını, isteklerini bildirmiştir. Kur’an O’nun emirleri nüsukları, koyduğu helal ve haramlarından müteşekkil kitabı dır.!!!!.....

 

Yaratıcı kendini yarattığı varlığa kabul ettirmek adına bir takım emirleri, yaptırımları, tapınımları, helaller ve haramları koyan despot bir Rab midir acaba? Yoksa yaşamı, bir takım paradigmaların boyunduruğunda yaşanılmaz hale getiren insanın kendisi midir?

 

Allah Kur’an ile bir özel istekte bulunmaz kendisi için,O, sadece iyiliği,adaleti, hayrı güzellikleri,ihsanı diler. Bu dilekte insanın eliyle biçimlenir, Kuran Muhammed Rasulün kendi yaşadığı dünyasını anlatır. Muhammed, ağlayan anaları görüpte annelerinize karşı öf bile demeyin derken Allah’ın adaleti ,iyiliği,hayır ve hasenatı üzerinden konuşur.

 

Diri diri toprağa gömülen çocukları gördüğünde de;

 

ve diri diri gömülen kız çocuklarına sorulduğunda

 

hangi suçtan dolayı öldürüldükleri (tekvir 8-9)

 

öldürülüşlerinin ardında ki anlamsızlığı masaya yatırır. Bugün de kız çocukları diri diri toprağa gömülmektedir. (evlerinden kaçıp giden kız çocuklarının fuhuş bataklığına düşmeleri) Hangi suçtan dolayı bu kız çocukları pisliğin içine batmaktadırlar, ne kabahatleri olmuştur bu çocukların diri diri ölüme terkedilmişlerdir?

 

Dini Allah’a has kılmak çık saçma ve bir o kadarda traji komik bir söylem. Allah iş veren ve sizler de Onun emrinde çalışan işçilersiniz ve patronunuza karşı onu kızdırmamak ve ücretinizi eksiksiz almak,için çalışmanız gerektiğini düşünüyorsunuz .

 

Evet kendi imkanlarıyla var ettiği bir işletmeyi çalıştıran patron çalışanlarını teşvik eden primler vererek iş verimliliğini arttırabilir, işletme kendine hastır ve kar marjını yükseltmek için bir takım yaptırımlar yada ödüller verilebilir.

 

Allah’ın işçiye  ihtiyacı yok , Allahın senin yapacağın nüsuklara, ritüellere de ihtiyacı yok bilesin. O, yarattığı sistemin işleyişinde yarattıklarından bir beklenti içinde değildir. Çünkü O her şeyin sahibidir. her şeyi elinde bulunduranın emri altında bulunandan neler isteyebilir?

 

Din; hayatın ta kendisi ve bu hayatın var oluşu da aşkın olanın dilemesiyse, zaten kendisinin olanın Ona has kılınması ne yaman bir çelişkidir böyle.

 

Elbette Yaratıcı yarattığı evreni ve içinde olanları başıboş bırakmamıştır her an onlarla beraberdir. Yarattığı evren üzerinde Onu tanımlayan levhalarla, Onu tanımlayan ayetlerle adaleti, iyiliği,hayrı ve güzelliği tesis etmektedir.

 

Ben ne Kur an hakkında Nede Kur an ı tartışırım.Allah ın meydan okuması gayet açıktır...Aksi iddiada olanlar belgelerini getirirler bunlar konuşulur.Yuvarlak üstü kapalı muğlak müphem cümle kurulup bunun üzerinden muhakeme kurulmaz kurulamaz..İşin ciddi boyutu, bu tavırda olan ve bunda ısrarcı olan kim olursa olsun çok ağır bir biçimde eleştirir ve yalancısından tut fıskına değin ne varsa somut şekilde ortaya koyarım..Varsa metin olarak elinizde bir belge getirirsizini konuşuruz gerisi üzerinden ahkam kesilmez.Yok insada var olan bilgiden evrendeki ayetlerden vs konuşmaya başladığınız an altından kalkamayacağınız reddemiyeceğiniz örneklendirmelerle gelirim ki bunu yazmama mani olabilecek bir kişide olamaz...Siz hiç güneşin kendi ekseni etrafından dönmesinden hareketle bir nikah akdi  ortaya koyabilirmisiniz.Hayır. O zaman neden bu iddiadasınız? Güneşin kendisi bir ayettir kendi ekseni etrafındada dönmesi Allah tarafından kendisine vahyedilmiştir...Problem ne o zaman?

 

 

Kur’an üzerine tartışanlar asırlar geçmiş bir dirhem yol alabilmiş değil. Ağzı olan konuşmuş J kuranı bir  oraya bir buraya çekmiş durmuş  lakin bir türlü anlam verememiş.İnsan sayısı kadar tercüme insan sayısı kadar dinin olduğu bir hayatta iki kapak arasında yazılı olan metnin anlatımından bir hayatı yaşamak ve kuşanmak olarak anlayanlar için bu kitap hiçbir şey ifade etmez. Ama tartışılır durur J Çünkü söylemi itibariyle ne sana ne de bana hitab eder O yaşadığı döneme hitab etmiş, yaşadığı dönemin eyleminden , sözünden, mimiklerinden, algılarından renk almış can almıştır. Sözünüz eylemden, yaşadıklarınızdan şahit olduklarınızdan,algılarınız ve mimiklerinizden beslenmiyorsa sadece günü kurtaran söz manzumesinden öteye geçmez.

 

Konu içinde söylediklerimi daha önce de duyduğunuz besbelli aynı nakarat demişsiniz. J Ama lütfen dönüpte bir de durduğunuz yere bakın bakalım siz kimin şarkılarını,kimin sözlerini nakarat halinde tekrar edip durmaktasınız.

 

Siz söyleyince, nakarat olmuyor anlamlı güzel söz oluyor değil mi?

 

Aklına sınır koyabiliyorsan koy Hanif ve de ki o aklına; sen burada durmalısın! Buradan öteye düşünmek senin haddin değil! Haddini bil bre gafil! Demelisin. Değil mi?:) Kusura bakma arkadaş sen bunu diyemezsin ama sözüne itibar ettiğin Müslümanlar bunu derler,Müslüman ulemalar bunu söylerler..

 

İnsan zaten aklının yetebildiği yere kadar düşünür tefekkür eder. Aklının, algılamasının ötesi ise Yaratıcının dilediği belirlediği sınırdır.

Aklının neyi kaldırıp neyi kaldıramadığının ölçüsünü tanımlayamazsın hanif. İnsan durmaz çalışır gidebildiği yere kadar gitmeye çalışır.

 

 

 

Esenlik dilerim

 

 

Yazılanlardan yola çıkarak deizmi,ateizmi ve bilimum izmleri hanemize eklemek lütfunda bulunmayınJ Unutmayın dostlar her izmin tanımını yapanlar da insanın kendisi. 

 

 

NOT: Yazılarımın arasında yer alan tebessüm ikonları  sizleri alaya aldığım anlamı taşımıyor yazılan ikonların rengi yok dili yok, gülen yüzlerin ağlamayı anlatan mimikleri
Yukarı dön Göster KaraMizah's Profil Diğer Mesajlarını Ara: KaraMizah
 
tesliman
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 aralik 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 113
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tesliman

enfal 17.Siz öldürmediniz  Allah öldürdü onları. Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı. İnananları kendisinden güzel bir imtihanla denemek için yaptı bunu. Allah; işitendir, bilendir.

arkadaşlar muhammed bu satırlarla
Allahın mushafı yazış şekline de atıfta bulunuyor olabilir mi?



__________________
Yaradan bana akıl-vidan ve bir de yaşam kitabını vermişken
neden kendime havadan klavuzlar bekleyim??
Yukarı dön Göster tesliman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tesliman Ziyaret tesliman's Ana Sayfa
 
zübeyr
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 30 mart 2008
Yer: Uganda
Gönderilenler: 126
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı zübeyr

tesliman Yazdı:
enfal 17.Siz öldürmediniz  Allah öldürdü onları. Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı. İnananları kendisinden güzel bir imtihanla denemek için yaptı bunu. Allah; işitendir, bilendir. arkadaşlar muhammed bu satırlarlaAllahın mushafı yazış şekline de atıfta bulunuyor olabilir mi?


selam tesliman,

yıllarca medine de kaldın sanırım şimdi istanbul gibi iğrenç bir şehirde yaşıyorsun dost tavsiyesi yaşanılacak yer değil, sen sen ol ehlinle insan olmayan bir yere taşın, benmi aradım ve buldum öyle bir yer.

__________________
koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
Yukarı dön Göster zübeyr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: zübeyr
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

o silsilede kendi adıda olursa elbette der!!!

düşünsene elde doğru dürüst bir bilgi yok,okuma yazma hak getire..biri çıkıyo ve bir risalet silsilesi oluşturuyor..gariban bir vatandaşta "ben bunlardan musa yı daha çok seviyom"diyor ve birileri nezdinde "hak kafir" oluyor...haydi ordan be!bakın işinize!

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
zübeyr
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 30 mart 2008
Yer: Uganda
Gönderilenler: 126
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı zübeyr

wa dibinim diyarbekir!
rabun cot kal u karker!
mınu te bı hevra ban dıkır!
yan mırın yan diyarbekir!
her biji diyarbekır!
yan mırın yan diyarbekir!


__________________
koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
Yukarı dön Göster zübeyr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: zübeyr
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

dikkatinden kaçan bir şey var! kitabı araplar yazarken arapların olmayan kitaplardan ve resullerden de epeyce yardım aldıklarınıda unutma..! geçmişle bağ kuramaz ise inandırcılığı olur mu yeni kitap ehlinin?hani denir ya "bizim şirket çook eskilere dayanır diye..bu kadar vefa olmalı ama..değil mi..

selam ile dostum..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Sevgili Dermanbeg,

nasıl ki, tüm kainat kitabındaki mevcudat'ın biribiriyle ahenk içerisinde muthiş bir ilişiği, irtibatı var ise;

aynı şekilde :

geçmişle, geçmiş olaylarla, tarihi vak'alarla olan ilişik,irtibat ve bağ' da, tüm vahiylerin aynı odaktan/ tek merkezden gelmesinin tabiî bir sonucudur!...

tek odak olan Yüce Allah'ın yanından...

zaten böyle olmasa, aralarında çelişki olsa, bir değil birçok ilah'dan sözetmek gerekecek...

oysaki, ne vahiy kitabında, ne kainat kitabında, nede insan kitabında en küçük bir çelişki / ivecenlik göremiyoruz...

bilakis ancak Allah yapımı / eseri olabilecek, müthiş bir uyum ve entegrasyon var...

selametle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek

dermanbeg yazdı,

hani denir ya bizim şirket çook eskilere dayanır diye..bu kadar vefa olmalı ama..değil mi..

merhaba,

evet şirket çok eski, zaten yeni diye bir şey hiç olmadı,şirketin envanteri ve müdürü hep oldu olucak.

28  değerli müdür geçti sıra 29.da, kiymetini bilelim 29 un çünkü 4 yılda bir geliyor... 



__________________
Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 

<< Önceki Sayfa 37 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats