HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: müslümanlar niçin bu kadar geri kalmışla Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

Merhaba Mert,

Ergemokom operasyonunda profesör ve akademisyenlerin tutuklanması ile ilişkilendirilmiş İslamın geri kalması..

tuhaf,

bana göre ilişkilendirilecekse eğer,
ergemokom adında ve amaçlarında oluşumların İslam dünyasının geri kalmasına daha fazla sebep olabileceğini düşünüyorum.
Keyfe keder salaş bir anlayış çevresinde,itaat sever damıtılmış ve  öbeklenmiş nüfuz kullanan devlet memurlarının,öncelikle bir devlet memuru olduklarını hatırlarından çıkarmamaları gerekiyordu.Ama elbet fravuncuklar her daim türemedeler.Düşünmüşler elbet,bu köye bir ağa lazım.Neyseki hırlısı hırsızı iplisi ipsizi ve bilumum zevatın ağalığa talip oluşlarını cümleten seyir eylemekteyiz.Elbet dünyalıklarında hesap verecekler,bizim paramızla ve kemalizmi amaç değil araç olarak kullandıkları sebebiyle.Ahretlerinden biz sorumlu değiliz.
Bir profesör ve bir akademisyenin tutuklanmış olmasına şaşırmamak gerek çünkü ağızlarından çıkan söz ve ellerinin ortaya çıkardıkları,genel iradeyi batıl amaçlarıyla gütmekten ibaretti ancak onlara yazıktırki suflörünün suflörü iblis olandan hayır gelmeyeceğini bilemediler.Ama bir bildiren elbet çıktı.Helal olsun Recep Tayyip Erdoğana bu konuda.Yiğidi öldür ama hakkınıda ver. Selam ile

Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Merhaba arkadaşlar,

Bilimsel gelişme hakkında biraz özet bilgi sunmak istiyorum.

Antik çağlarda akıl yürütme ile bilim yaratılmış. Sokrat, Eflatun, Aristo, Batlamyus, Hipokrat, Galenus vb.

Her zaman bilime baskı olmuş. Bu baskıyı o devrin din adamları yapmış. Bu baskıdan kurtulmak için Aristo bilim, ile dini ayırmaya çalışmış. Demişki. "Tanrı vardır ama hiç bir şeye karışmaz" , Yaratma yoktur. Yok olma yoktur. Yani Aristoyu kullanak ilim yapan herhangi bir insan, Allahın Evreni yarattığına ve evrenin bir gün kıyametle yok olacağına inanmaz. En azından kayıtsız kalır, din ile ilimi karıştırmammaya çalışır. Çünkü din adamlarının Tanrı adına bilimsel faaliyetlere karışmasına engel olmaya çalışmışlardır.

Orta çağda Kilise baskısı ile uzun zaman batıda bilime baskı yapılmış. Müslümanlar Mutezile ve Bağdattaki Beytül Hikme vasıtası ile eski Yunanın bu filozoflarını Arapçaya çevirmiş.

Müslümanlar bu faaliyetle bilimde zirve yapmış. Hind rakamları ile cebiri bulmuşlar. Kimyayı bir bilim haline getirmişlerdir.

Ama şu da bilinmelidir. Aristoyu inceleyen Farabi, İbni sina, ibni rüşt aynen aristonun düşüncesindedirler.

Batı müslümanlardan, özellikle Endülüs medreselerinden aldığı bilimi ortaçağda okutmuş. Bu konudaki en önemli isim Roger Bacon. Bu dönemde biraz Akinolu Thomas ın etkisi ile Aristo düşüncesi Hristiyanlıkta da revaç bulmuş. İskolastik denilen bir felsefe ile Aristo adeta Kilise tarafından yüceltilmiştir.

Batıda ve Müslümanlıkta 1400 lü yıllara kadar bir bilimsel gelişme görülmez. 1400 lü yıllarda matbaanın icadı vardır. Bilgi artık daha kolay üretilip yayılmaktadır. Osmanlı ve diğer islam ülkeleri ör. İran falan matbaayı es geçmiştir. Bu arada barut kullanımı yaygınlaşmış, avrupada kuvvetli krallıklar kurulmuş. Orta çağ Avrupasının feodal düzeni yavaş yavaş ortadan kalkmıştır.

Ayrıca denizcilik gelişmiş. Ticaret yolları İpek yolundan, denizlere kaymış. Mal nakliyatı kervanlar yerine gemilerle yapılır olmuştur. Bu da ticaret yolları üzerindeki İslam ülkelerinin, önemini kaybetmesine ve onların fakirleşmesine sebeb olmuştur.

İncilin Latinceden Almancaya çevrilip basılması ile Hristiyanlıkta reform başlamış ve protestanlık mezhebi ortaya çıkmıştır. Protestanların en önemli başka bir özelliği "günahtan arınma için çalışmayı kutsallaştırma " olmuş bu da Kapitalizm düzenini ortaya çıkarmıştır.

Avrupada kitap basımı ile bilgi ve görüşler yaygınlaşmıştır. Rönesansta bilim ve sanatta önemli gelişmeler olmuştur. Artık yeni bilim adamları Aristoya, Batlamyusa  körükörüne bağlı kalmamakta, onu eleştirmekte, yeni görüşler ileri sürmektedirler. (Kopenik, Galileo) . Bundan dolayı Aristoyu adeta dinleştirmiş Katolik kilisesi, bilim adamlarına ve halka büyük baskı yapmıştır. Engizisyon mahkemeleri, katolik, protestan mezhep savaşları falan. (1648 30 yıl savaşları sonu, Vestfalya barışı).

1600 de Newton, yerçekimini ve Calculus (yüksek matematiği) buldu.

Francis Bacon bilime deneyi getirdi. Deneysel olarak ispatlanmayan şeyler bilimsel olarak kabul edilmedi. Francis Bacon İngiltere kıralının sorgu yargıcı idi. Mahkumları konuşturmak için işkence yaparlardı. Buradan şu sonuca vardı. Örneğin Kurbağa hakkında bilgi edinmek için, kurbağayı keserim, biçerim. Kurbağa bütün bilgisini bana verir. Bu yaklaşıma Ampirik (Deneysel metod) denilir. Bunun neticesinde tıpta müthiş ilerlemeler ortaya çıktı.

Bu aralarda Osmanlı uyumakla meşguldü. Ortalıkta bunca şeyler olurken daha matbaa Osmanlı ülkesine gelmemmişti.

1626 lardan beri Amerikaya insan yerleşimi başlamıştı. Amerikaya genelde Avrupadaki düzenden memnun olmayan insanlar, özellikle de protestanlar gitti.

1700 lü yıllar boyunca İngiltere ve Fransa arasında Amerikaya hakim olmak için deniz yollarında rekabet vardı. Fransanın arazisi geniş. Ormanları boldu. Hem gemi yapımına, hem de yakacağa yetiyordu. Ama ingiltere de orman azdı. Gemi yapsa, yakacak bulamıyor, yakacak olarak kullansa gemi yapamıyordu. Güneyde Manchester yakınlarınlarında Turp kömürü vardı. Ama kömür 20 cm suyun altında idi ve çıkarılması mümkün değildi. Bu kömürün çıkarılması için bir yarışma yapıldı. James Watt icad ettiği Buhar makinasıyla, bu kömürün üstündeki suyu çekti. Bu kömür yakacak olarak kullanılmaya başladı ve İngiltere de ormanlarından kestiği ağaçlarla gemi yaptı. Fransayla yaptığı yarışta geri kalmadı.

Buhar makinasının icadı, Endüstri devrimini başlattı. Bu icat  buharlı gemilerin, demiryolunun bulunmasına yol açtı. Ayrıca İngiltere Textilde çok ileri bir memleketti. (ingiliz kumaşı dokuması). Buhar makinalı tezgahlar icat edildi. Seri ve ucuz üretim başladı. İngiltere dünya pazarlarının hakimi oldu. Dünyanın en ileri teknolojisine sahip ülkesi oldu. 1800 lü yıllardaki İngilterenin durumu hepimizin malumu.

Endüstri devrimi Avrupaya yayıldı. Bu arada Fransız ihtilali ve Aydınlanma devrimleri (immanuel Kant) ardarda geldi. Bütün bunlar 1770-1789 arasında oldu. Bütün dünyayı etkiledi Hala da etkiliyor. Aydınlanma bence dünyadaki en önemli olay. Batıyı ileri götüren aydınlanmadır. Bugün Türkiyede Kemalizm dediğimiz şey, Aydınlanma felsefesinin bir İslam ülkesinde uygulanmasıdır. Aydınlanmanın temeli, her şey akla ve bilime uygun olmalıdır, anlayışıdır. Türkiye Cumhuriyeti ve hatta Tanzimattan  bu yana Osmanlı devleti, gücünün yettiğince bu prensibi uygulamaya çalışmaktadır.

Aydınlanma Modern Hukuku getirdi. Hukuku batıda hristiyanlığın baskısından kurtardı. Laikleştirdi. Büyük kodifiye kanunlar ortaya çıktı. İlk Medeni Kanun Code Civil (1804) Fransada yayınlandı. Aydınlanma düşüncesinde Yönetim Tanrı adına krallar tarafından yapılır düşüncesi eleştirildi. Yönetim halk için, halkın seçtiği idarecilerce yapılır düşüncesi ortaya çıktı. 19 yüzyılda Mutlak krallıklardan, Meşruti krallıklar veya Cumhuriyet rejimleri ne geçiş oldu.

Şimdi yirminci yüzyıldaki gelişmeler malum.

Endüstri devrimi batıda toplumların yapısını değiştirdi. Kırsal toplumdan , endüstri toplumuna geçiş oldu. Eğitim yaygınlaştı. Ama İslam ülkelerinde toplum çoğunlukla kırsal yapıda ve eğitim geri.

Sosyolojik olarak incelersek kırsal toplum la, endüstri toplumu arasında çok fark var. Kırsal toplumlarda cemaatçi, endüstri toplumlarında bireyci anlayışlar hakim. Cemaatçi toplumlar , bireyci toplumlara göre daha baskıcı. Bireyci toplumlarda serbestlik hakim, ama kurallara uyma üst düzeyde. Cemaatçi toplumlarda baskı hakim, ama kurallara uymama had safhada. Yani batıyı ve Türkiye yi ve hatta diğer islam ülkelerini falan bilen biri neden bahsettiğimi anlar. Yanlışlık nerede anlar.

Bir Osmanlı şaiiri Emin değilim ama sanırım Ziya paşa  , batılılar için.

İşleri var , dinimiz gibi sıkı

Dinleri var, işimiz gibi gevşek

Demiş.

Bizler daha müslüman ülkeler falan, Japonya, çin vb. Hastalığın teşhisini doğru yapamamışız. Japonyanın gelenekleri başka, senin geleneklerin başka. Adamların geleneklerinde kadın okuma yazma biliyordu. O onbin harflik kanji alfebesini biliyordu. Japonya ilerlemeden önce, feodal zamanda da okuma yazma oranı yüksekti. Bizde ve araplarda kadın okutulmaz. Kadın erkeğe hizmet için yaratılmıştır. Kadın okula giderse sevgilisine mektup yazar. Hala ve hala kadın eğitimi, kadın hakları Türkiyede problemdir. Benzer sorunlar 19. yüzyılda Avrupada Katoliklerde ve Ortodokslarda da  vardı. Zaten Avrupada en geri ülkeler genelde katolik ve ortodokstur. İleri ülkeler protestandır. Katolikler sonradan bir gelişme göstermiştir.

Hiç değilse bugün bütün handikaplara rağmen, dünyanın 20. büyük ekonomisiyiz ve istikbal vaadeden tek müslüman ülkeyiz.Hani bir Osmanlı Paşasının dediği gibi. Siz dışardan, biz içeriden o kadar yıkmaya çalışıyoruz, yine de yıkılmıyor. Biz dünyanın en kuvvetli devletiyiz. 1970 lerden beri Türkiyede olan olayları değerlendirin göreceksiniz. Öteki İslam ülkelerinden  bir şey olmaz. Olur diyen ekonomi, sosyoloji ve tarih bilgisine dayanmıyordur. Onlar aklı kullanmamakta devam ediyor, Allah ta pislik yağdırmakta.

Herkese Selamlar.

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Merhaba arkadaşlar,

Japonya ile islam ülkelerini şöyle karşılaştırabiliriz.

Japonların ciddi manada bir dini yoktur. Şintoizm denilen ritüeller vardır. Yani topluma hakim olan bir dinadamları sınıfı yoktur. Bundan dolayı toplumun gelişmesini köstekleyici bir rol oynamammıştır. Avrupada katolik papazlar, Osmanlıdaki din adamları gibi.

Osmanlıdaki din adamları ne yapmıştır. Matbaayı getirmemiştir. Her yeniçeri isyanında yeniçerileri kışkırtmış ve kullanmıştır. Yeniçerilerin bir çok isyanı onları kullanan ve kışkırtan din adamları yüzündendir. Hatta bu yüzden astırılan, sürgüne gönderilen Şeyhülislamlar olmuştur. Bunu bütün tarafsız tarihçiler bilir. Yeniçerilerin Kaldırılması bile dinadamları sınıfı onlardan desteğini çekince mümkün olmuştur.

1820 li yıllardır. Osmanlının başında Yunan isyanı vardır. Osmanlının ordusu yeniçeriler Yunan isyanını bastıramamaktadır. Bu yüzden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali paşadan yardım istemiştir. Sultan II. Mahmut. Yeniçeriler yine istanbulda ikide birde isyan çıkarmakta, serkeşlik etmektedir. Bir gün bir din adamı der ki , "Yuh ulan size, hadi Avusturyadan, Rus tan dayak yemenizi anladık ta, bize bağlı olan yunan vilayetinden dayak yiyorsunuz. ".  Bu laf üzerine Yeniçeriler Din adamlarına da saldırırlar. Artık din adamları onlara eski desteği vermez. Eskiden Cuma vaizlerinde halkı kışkırtır, yeniçerilerle birlikte sokaya dökerlerdi. Tarihçiler bilir. Her yeniçeri isyanında bu dinadamı kışkırtması vardır. Ama bu sefer halkı yeniçerilere karşı kışkırtırlar. Din adamlarının desteğini alan sultan II. Mahmut, Halkın da katılımı ile 1826 da yeniçerileri kaldırır.

Osmanlı Tanzimat modernleşmesine girişmiştir. Bu birazda yaşamak için zorunludur. Çünkü bu modernleşmeyi yapmazsa, O zamanın en büyük gücü İngilterenin desteğini alamamaktadır.Rusya ya karşı bu bir zorunluluktur. Ama bu modernleşmede bile çok istenmesine rağmen 1850 ler de Fransız medeni Kanunu Code civil alınıp uygulanamamıştır. Yoksa 1926 da ki İsviçre medeni kanununun alınması gibi bir büyük modernleşme olayı, 1850 ler de olacaktı.  Ama din adamları hemen karşı çıkmışlar, padişahlar da zaten yeterince iç ve dış sorunun yanına, gelenekçi halk sorununu eklemekten kaçınmıştır.

Düşünün bugün bile bazı muhafazakar çevrelerce karşı çıkılan bu medeni kanun olayı, 1850 ler de olacaktı. Maazallah.

Atatürk devrimleri, işte Tanzimat dönemi boyunca yapılamamış, yapılmasından korkulmuş olan işin zamanı gelince yapılmasından ibarettir. Bugün Türkiyede bir sermaye birikimi vardır. Geniş bir iş adamı, tüccar, sanayici vb. bir sınıf vardır. Osmanlı döneminde bunlar yoktu. Olan da Rum, Yahudi ve Ermenilerin elindeydi.

Türkiyede ilerleme yoluna girmiştir. Sorun bu ilerlemeden şu veya bu nedenle yeterince pay alamayan insanların , birbirine ve devlete karşı kışkırtılmasından kaynaklanmaktadır.

Diğer islam ülkelerinde belki doğal kaynak var özellikle petrol gibi. Ama Türkiye gibi bir sermaye birikimi, işadamı ordusu vb. yok.

Japonya, Kore falan feodal ülkelerdir. Japonyada 1860 larda Californiadan Şanghaya giden Amerikan gemilerinin komutanı Commodor Perry Yolda Japon adalarına uğrar yiyecek ve su ikmali için. Japonlar Ona zorluk çıkarır. O da ertesi yıl buradan geçerken yiyecek ve Suyu hazır olmazsa bütün japon adasını yerle bir edeceğini söyler. Havaya bir kaç top sallar. O zamana kadar kılıç, kalkan devrini yaşayan Japonlar bundan korkarlar.

Bu olay Japon modernleşmesinin başlangıcıdır. 1866 yılı. İmparator bu olayı gururuna yediremez. Hemen Kendine bağlı feodal beyleri toplar. Hepsine görev verir. İşte sen top üreteceksin, sen tüfek üreteceksin, sen gemi üreteceksin vb. Feodal beyler  imparator emri ile sanayici olur. Bir de kimsenin dikkatini çekmeyen, doğal kaynakları da olmayan uyduruk adalarda oturan japon toplumu, ne ingiliz ne de Amerikan emperyalistlerinin ilgi alanında değildir. Osmanlı devleti gibi ortalama 25 senede bir Rusya gibi bir güçle savaşa girmemektedir. Ayrıca içinde Başka milletlerden azınlık yoktur. Osmanlı gibi bir iç isyanlar, bir dış savaşlar. Yunan, sırp, Bulgar, Ermeni  vb. Ve Rusya, Avusturya. İngiliz fransız Alman emperyalistleri. Japonya bu anlamda kafası çok dinç olarak gelişmiştir.

Korede aynen japonya gibidir. Ülkede 25 - 30 feodaliteden gelme patron vardır. Herkes bunlara çalışır. Yani  devlet bizdeki gibi Kit kurmamış. Zaten zengin olan 25-30 kişiye, hem para hem de görev vermiştir. Onlar da bunu yapmıştır. Yani biz de ki gibi , köyünden çık, İstanbula gel. Orada zengin ol. tipi bir başarı hikayesi yoktur.

Malezyada ki gelişme, çoğunlukla burada yatırım yapmış japon sermayesi nedeniyledir. Onların bizim gibi kuvvetli bir sermaye sınıfı yoktur.

Bizim en büyük rahatlığımız Cumhuriyet dönemidir. Bu dönem boyunca ciddi büyük savaş olmamıştır. Olanlardan da Türkiye hep kaçınmıştır. Bütün gücünü ekonomik kalkınmaya vermiştir. Yurtta sulh, cihanda sulh ü uygulamıştır. Çünkü savaş sermaye ve emek kaybıdır. Türkiyenin her ikisine de çok ihtiyacı vardır. Kim ne derse desin, bir noktaya gelinmiştir.Türkiye eski köylü Türkiye değildir.

 

 

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
kurankuran
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 135
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kurankuran

beyyine84 Yazdı:
islam sözcğğünün kökü s-l.m
harfelerinden oluşan silim selam selamet sözcükleridir
esas kök bunlardır

bu sözcükler ik ortaya çıkışı berayat olarak uzaklık
anlamında ortaya çıkmıştır kasik kaynaklarrda dibe
vurulduğunda

bu sonradan sıkıntıdan dertden tasadan sıkıntıdan
bunalımdan savaşdan kötülükden katliamdan uzak
alnlamında kullanılmıştır

selime dedidiğimiz sözcüğün anlamıda da sağlam olmak
demektir aklı selim deriz sağlam kafa ile deri yani
kökün birincisi sağlam demektir

arapça da bir kelimeden 200 hatta 300 kelime
türetebilirsiniz iş böle olduğunda seleme sözcüğünü
esleme sözcüğüne dönüştürdüğümüzde anlamda geçişli fiile
dönüşür sağlam oldu sözü sağlamlaştırıldı anlamına gelir
bunun mastarı olan islam sözcüğünün anlamıda
uzaklaştırmak demektir

bu genelleşmiş yaygınlaşmış anlamı ile dertten
sıkıntıdan tasadan bunalımdan sıkıntıdan savaşdan
korkudan uzaklaştırmak demektir

islam dini dediğinde dert bırakmayan tasa bırakmayan
bunalım bırakmayan sıkıntı bırakmayan savaş bırakmayan
bir din demektir

müslüman da islamın kökündeki s-l-m harflerinden oluşna
bir kavramdır

müslümanı insan bazına indirgersek müslüman Allahın dini
islamı bilen ve hayatında idame ettiren kişi anlamında
olduğu aşikardır

aynı şekilde selam kelimesi de s-l-m kökünden türetilmiş
bir kelime olup oda güvende olmak demektir her türlü
sıkıntıdan dertten tasadan korkudan savaşdan katliamdan
zulümden uzak olan demektir

selam sözcüğünü ayetlerle beraber işlediğimizde selamın
güvende olmak anlamında geldiği şu ayetle sabittir

"Ey Nuh" denildi. "Sana ve seninle birlikte olan
ümmetler üzerine bizden selam ve bereketlerle (gemiden)
in. (Sizden türeyecek diğer kâfir) Ümmetleri de
yararlandıracağız, sonra onlara bizden acı bir azab
dokunacaktır." (HUD SURESİ / 48)



Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere
salat(destek,yardım) ederler. Ey iman edenler, siz de
ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.
(AHZAB SURESİ / 56)

rabbimiz kuranda cenneti selam yeri olarak bizlere
tanırmıştır

Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam (ı
işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda
(bulunmakta)dır. (MERYEM SURESİ 62)

ve arkadaşlar islam müslüman ve selam sözcüklerini heb
beraber incelediğimizde müslümana ama tam bir teslimiyet
içersinde bulunan kişiye kattığı tek bir anlam vardır

her türlü sıkıntıdan dertten tasadan üzüntüden savaşdan
katliamdan uzak duran kişi modeli dir

ve islam dinin bizlere dertsiz tasasız sıkıntısız bir
hayat verir lakin bu bilgi ile haşyet ile ittika etme
ile takva ile ibadet ile analışabilecek bir gerçektir

bu bilgiler ile şimdiki islam alemi karşıaştırıldığında
islam alemin Allah katındaki yeri müslüman mı kafirmi
müşrik mi gerçi kafir müşrik iç içe kavramlar dır şirk
küfrün uygulanması anlamında rabbin tekliğini inkar etme
ve ortak koşma eylemine ise şirk deniliyor

saygılarımla

el ismetü lillahi vahdeh
kusursuzluk Allaha aittir
en iyi bilen o dur


Selam ^^
Benım Kuran'dan anladıgım ve inandıgım;
Selam kelimesi anlam olarak Barış
salat kelimesi ( yazınızda gectıgı için ) Görüşmektir.

Zaten selam yani barışta tam anlamı ve kökü itibari ile
çok güzel bir giriş ve karşılama/karşılaşma kelimesidir.
Herşey birbirine tam oturuyor. Bir espiri ile örnekleyim

Barış dünyalı biz dostuz :)
Bundan daha güzel giriş kelimesi var mı ...
Yukarı dön Göster kurankuran's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kurankuran Ziyaret kurankuran's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 6
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats