Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Emre.Açıklamalarına göre,sende bir cin olabilirsin.Ne malum,seninde bir cin olmadığın.Seni gidi cin seni.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Şurada şeytan neyi veya neleri görüp kaçıyor acaba:

8: 48 Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım, " demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH`tan korkarım. ALLAH`ın cezası çetindir, " demişti.

Cevap:

Allah melekleri yardıma gönderdiğini belirtiyor:

8:9. Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: "Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım."

12. Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına."

Eski arkadaşlarından(yani meleklerden) bir grubun savaş bölgesine gökyüzünden geldiğini görüyor ve topukluyor hemen bu cin.

8: 48 Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım, " demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH`tan korkarım. ALLAH`ın cezası çetindir, " demişti.

8:50. Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."

Selam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar..

 8: 48 Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım, " demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH`tan korkarım. ALLAH`ın cezası çetindir, " demişti

  burda bende fikir vereyim . şeytan onlara işlerini süsledi idi. yani  az bir müslüman ordusu. ve savaştan anlamayan bir sahabe.

 ve peygamberde.  dağların ortasında bir çukurda onlar bunu biliyor. her tepeden saldıracaklardı. 

    evet ham düşünce şeytan onlara:..bakın onlar kuytu yerde siz ise tepelerdesiniz siz onları heryerden kuşattınız. artık onların kaçacak yeri yok. dedi ...

 ama nebinin aldığı yani allhın melekelerinden haberi yoktu. nebi öyle bir tedbir aldıydıki.  ancak akıllı insanın alabileceği bir tedbir.

    peygamber  o yörede kum fırtınaları ne zaman olur ne zaman olmaz diye yöre insanından gerekli bilgi,yi aldı.

    ve savaşı fırtına gününe denk getirdi. çünkü müşrik ordularını yenecek güçleri yoktu. buda imkansızdı. ama bir kum fırtınası bu işi hallederdi ve tam cenk esnasında . allahın melekeleri. kum fırtınası başladı. kuytu yerde olduğu için peygamber orduları kum fırtınasından en az etkilendi. müşrik orduları da kum fırtınası için herhangi bir önlem almadığından görüş mesafeleri düştü. diğer taraftan peygamber orduları kum fırtınasına hazırlıklı olduklarından . düşman ordularını darma dağın ettiler.

8:9. Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: "Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım."

    evet allahın yardımı geldi kum fırtınası başladı peygamber ordusu. kendinden kat kat büyük bir ordunun şeytan ham düşüncesinin hezimeti ile sonuçlandı.  

       ALLAHIN YARDIMI HERZAMAN MÜMİNLERE....

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

      Sevgili dostlar,

      Kitabımızda 'cin çarpması' diye bir tabir geçmediği halde, bu cin çarpmasını biz kimlerden öğrendik? Diye sormuştum.Ama katılımınız olmadı.Herhalde olmalı...

      Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Şurada şeytan neyi veya neleri görüp kaçıyor acaba:

8: 48 Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım, " demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH`tan korkarım. ALLAH`ın cezası çetindir, " demişti.

Cevap:

Allah melekleri yardıma gönderdiğini belirtiyor:

8:9. Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: "Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım."

12. Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına."

Eski arkadaşlarından(yani meleklerden) bir grubun savaş bölgesine gökyüzünden geldiğini görüyor ve topukluyor hemen bu cin.

8: 48 Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım, " demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH`tan korkarım. ALLAH`ın cezası çetindir, " demişti.

8:50. Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam lar...

    emre74 bu sözlerin ne anlam verdiğini dağa doğrusu açıklanması gerektiğini sanıyorum.

 
Hala dillerini eğip bürekerek, ayetlere temsili anlamlar yükleyerek melekleri ve cinleri inkar etmeye kalkanlar, ayetleri mertçe inkar edenlerden  bile daha büyük bir zalimlik içindedir....!!!

  ben bilirim benim düşüncem doğrudur. bunu illada ispat etmek istiyorum . ve aksini söyleyeni en şiddetle yargılarım anlayışı izağattan çok bir üstünlük taslamayı benimser.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

İlgili ayetlerde melekler, Allah ve Adem arasında geçen olayı birisi açıklasın lütfen.

Mesela bir hoca sınıfına diyor ki, birazdan size birini çağıracağım. Sınıf da kendi kendilerine yorum yapıyorlar, mızmızlanıyorlar. Biz hocamızla iyi geçiniyoruz, nerden çıktı bu kişi, fitne fesat çıkaracak vs. Hoca diyor ki, susun sizin bilmediğinizi ben bilirim.. Ondan sonra hoca o yeni kişiye sınıfın bilemeyeceği şeyleri öğretiyor. Sınıfa ise öğretmiyor. Sonra o kişiyi sınıfın karşısına çıkarıyor ve sınıfa Şunları şunları bana anlatın söyleyin bakalım, diyor. Sınıf da, hocam senin öğretmediğin şeyleri biz nerden bilelim diyor haklı olarak. Sonra hoca o kişiye dönüyor. O kişi de hepsini anlatıyor söylüyor (artık o şeyler ne ise). Sonra da hoca, yaa bakın gördünüz mü ben sizin bilmediklerinizi bilirim dememiş miydim, diyor.

Nedir bu? Bir imtihan mı? Eğer imtihansa, imtihana tabi tutulacak taraflara aynı bilgilerin verilmesi gerekmiyor mu? Aynı şey hakkında birine bilgi verirken diğerine bilgi vermeyip o şey hakkında aynı imtihana alınması haksızlık değil mi? Ondan sonra bilemeyen kişiyle dalga geçer gibi, baak o senden daha bilgili çıktı, hem ben de senden zaten daha fazla bilgiliyim… gibilerinden mesela hocanın hava atar tarzda konuşması hoş karşılanır mı.. ?

Ayetlere dönersek. Nasıl bir olay bu,  meleklere adeta komplo kurulmuş gibi? Ayrıca, Kuranda geçen; “halife”, “Adem”,  Allahın öğrettiği “isimler”, ayet mealinde geçen ve Allahın şunların isimlerini bana söyle dediği “şunlar” nedir? Meleklerin açığa vurdukları ve saklayageldikleri şeyler nelerdir?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili ateist_ mümin.Bu ayet ya da Adem"in veya insanın yaratılışına ya da ortaya çıkışına dikkat çeken ayetler yoruma alabildiğine açık ve bana göre,hiç bir yaratılmışın,tam olarak anlayamayacağı ayetlerdir.

Dikkat edersen,Allah"ın teklifi karşısındaki meleklerin durumuyla,bizim durumumuz aynı.Allah"ın bize sunduğu yaratılış teklifine,daha doğrusu yaradılış planına,akıl sır erdiremiyor,içimize sindiremiyoruz.Bizde ayetteki melekler gibi,madem ki Allah her şeyi yapabilendir,ne gerek vardı,bu dünya gibi bir düzeni,daha doğrusu düzensizliği yaratmaya.Yani yeryüzünde kan dökmeye,bunca insan veya binlerce canlıyı süründürmeye.

Bu gezegen,hayvanlar alemi de dahil,güçlülerin,güçsüzleri yiyerek,ya da sömürerek,ya da tahakkümleri altına alarak yaşadığı bir gezegen.

Bizmde kafamız,melekler gibi bu süreci almadığı için bu sürece isyan veya itiraz ediyoruz.Bana göre bu sürece itiraz etmekle haklıyız da.Bu sürece itiraz etmek veya bu süreci sorgulamak adil bir insan olmanın da gereğidir.

Ancak,bir yerden sonra,bizmde melekler gibi davranmamız,ve "SEN YÜCESİN,SENİN BİZE ÖĞRETTİĞİNDEN BAŞKA BİLGİMİZ YOKTUR.BİLGİN SENSİN,HAKİM OLAN SENSİN."Dememiz gerekir.Çünkü Allah,insanında çok zayıf yaratıldığını,ayrica söylemektedir.

Adem"in isimleri bilmesi,isimleri Allah"ın ona özel olarak öğretmesinden kaynaklanmıştır.Çünkü söz konusu ayetin,söz konusu ettiği Adem,seri başı ilk insan ve ilk peygamberdir.Biliyorsunuz,peygamberler,özel olarak ve ayrica bilgilendirilmektedirler.

Ademdeki bilgiler,potansiyel olarak bizlerede verilmiştir diye düşünüyorum.Ancak bu bilgilere ulaşmanın,bir insan ömrü içinde mümkün olmayacağını,olamayacağını düşünüyorum.

Kur"an"da bu ve bunalara benzer,yani mahiyetini tam olarak kavrayamayacağımız binlerce ayet veya konular var.Bu dünya insanının,insanlığın da henüz bilmediği,keşfedemediği veya çözemediği,binlerce olay veya konular var.Zaten Kur"an,varlık ve yaşamın yazılı rehberidir.Kur"an"ı anladığımız oranda varlık veyaşamı,varlık ve yaşamı anladığımız oranda da Kur"an"ı anlıyor,anlıyabiliyoruz.

Sevgili ateist_mümin.Varlık ve yaşamdan hareketle,olağanüstü bir yaratıcının olduğunu anlamak,kavramak çok mümkün.Bunun için Kur"an"a veya başka deliller aramaya gerek yok.Madem ki biz ve gördüklerimiz var ve gerçek,o halde biz ve gördüklerimizi var eden,bir Gerçek,bir yaratıcı da var.

Bu konuda insanlığın çok büyük bir çoğunluğu ittifak halindedir diye düşünüyorum.Bazı inatcılar,söz konusu yaratıcıyı,doğa,madde veya big bang diye tanımlamaya çalışsada.

Sorun,ya da kaos,insan için bu dünyadan başka bir yaşam daha var mı noktasında başlamaktadır.Peygamberlere,yani çok açık mucizelere vakıf olmadan,bizler için bu yaşamdan başka bir yaşam veya yaşamların daha olduğunu,ispat edemez veya kanıtlayamayız.

Bu konuda elimizde söylenti veya rivayetlerden başka,hiç bir şey yok.Rivayetlerde çok muhtelif ve de çok tutarsız olduğundan,bizi tatmin etmemekte ve insanlık,inanmakla,inanmamak arasında gidip gelmektedir.

Ben konuyla ilgili,Kur"an"dan başka hiç bir kaynağın verdiği haber veya rivayetlere hiç itibar etmiyorum etmem de.Kur"an"ı her kim yazmış,dizmiş,korumuş olursa olsun,yani Kur"an"ı isterse Firav"n veya Firav"lar yazmış olsu,Kur"an"ın verdiği haberlerin doğru olduğuna,hepsinin,bir bir gerçekleşeceğine,kesinlikle inanıyorum.Çünkü Kur"an,benim itimadımı son derece kazanmış bir kaynak.

Selam ile.