HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: arap’a yabancı dilde kuran olmuyorda..... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba,

Sayin Ogrenci98 kardesim kaydettigin ayetleri a'dan z'ye kadar butun insanlar icin kayitsiz sartsiz bir genelleme olarak kabul etmemiz mumkun degildir. Cogunlugu muhatap toplumun resulleri ile olan iliskilerini duzenlemek acisindan ortaya konmus ifadelerdir. 

Degerli kardesim Ali Aksoy asagida  yazdiklariniza istirak edemiyorum.

"Yani, Kuranda "dile" yapılan vurgular sadece "beşer resul" olgusunu pekiştirmek için midir ? Öyle olduğunu hiç zannetmiyorum. Kuran'da beşer resul olgusunu vurgulayan bir çok değinme var zaten. Resul, başka bir dili konuşuyor olsaydı "melek" mi olacaktı ?

Beşer resulle dilin hiç bir alakası yoktur. Fakat, Kuran'ın muhatap toplumunun Kuran'a karşı getireceği "anlaşılmazlık" itirazı yönünden dil faktörünün önemi büyüktür. Sadece imza olarak kullandığım ayet (Enam,156) dahi bunun yeterli bir kanıtıdır.

Öncelikle şu soruya bir cevap verilmelidir:

Alemlerin Rabbi, içeriği muhatabı tarafından anlaşılamamış olan bir beyandan muhatabını sorumlu tutar mı tutmaz mı?"

Kuran'in diline yonelik  olan bir cok ifadenin bostan yere tekrar edilmedigi ortadadir. Daha once belirttigim gibi ana iki sebeb, Kuran'in kaynagi tartismasi ve Allah'in bir beser araciligiyla kendilerine beser dilinde hitap etmesidir. 

Kuran'da  Allah bir besere nasil ilettiginin izahinida 42/51 de detaylandirmistir. 

Kuran diline yonelik ifadelerin klasik  yorumlari tek bir anlama daraltildigindan oturu  bunun disinda bir bakis acisi gelistirilmemistir. Kuran'in dilinin malum sekilde anlasilmasi yuzunden  kutsallastirilmis bir dil ortaya cikmistir. Oysa bu hususa muteallik ayetler bunun tam tersini ifade etmektedir. Besere tanrisal hitab ancak beser   bir resul ile  iletilir. Muhatap arap oldugunda dil dogal olarak arapcadir. Tamamen beseri kelimelerin belli bir dildeki  secimi ile duzenlenmis olan bu hitab  bu yuzden kolay bir sekilde diger beser dillerine tercume edilebilir. Cunku  Kuran   tanrica degil, arapca-besercedir.

Tarih boyunca Kuran mesajinin arapcaya mahkum edilmesinin degisik bir boyutunu yapmaktan kacinmamiz gerekir. Allah'in hitabi hangi dilde ise onu ancak o toplum anlar ve ondan yalnizca onlar sorumludurlar tarzinda bir bakis acisi kesinlikle kuran ile bagdasmaz. Kuran mesajinin gerek kendi dilinde gerekse baska dillerde ki anlasilma sorunlari insan kokenli oldugundan cozumu insanlarca mumkundur.  Tevrat ve misir kaynaklarinda belli belirsiz bir sekilde kisaca bahsedilen yirminci yuzyila yakin kesfedilmis olan hititlerin hakkindaki bilgileri almak icin alfabesini ,kelime yapisini cozebilen insan icin  Kuran ile ilgili konularin cozulebilmesi cok basit bir istir.

Kuran gunumuze hitap etmektedir, yeterki biz onyargilardan arinmis   bir sekilde layikiyla onu anlamaya yonelik gayretler icinde olalim. Bu hususta bir arpa boyu mesafe katedilmeyisinin   sebebi  Kuran'a yonelik calismalardaki kasitli yuzeyselliktir. Cogunluk Kuran hizmetine soyunmaktan once kendi anlayislarina Kuran'dan desteklar aramayi tercih etmektedirler.

Kuran'a yonelik calismalarda bilimsel ilkeler on plana cikarilmalidir. Ideolojik,siyasi veya itikadi akimlarin tesirinden kurtulmadan dogru tespitler yapabilmemiz pek mumkun gorunmemektedir.

Allah'in anlasilmayan bir kuran'dan muhataplari sorumlu tutup tutmayacagi hususu benim icin  buyuk bir onem tasimamaktadir. Benim icin onem tasiyan insanligin Kuran mesajinin anlasilmasinin insanligin saadeti acisindan zorunlulugudur.Zaten  mazeretleri bu nitelikte olanlarin hakkinda Allah'in nasil bir muhakeme yapacagi bizim sorumlulugumuzun otesindedir. Allah'in adildir ve adaletini uygulayacaktir.

Onemli olan, biz  Kuran'i temel esprisi itibariyle anliyoruz ve bu hususta bir mazaret beyan edemeyiz. Bizim asil sorumlulugumuz idrak ettiklerimizi cevremize yasamsal ve beyansal bir butunlukte iletilmesidir. Ahirinde Kuran mesajindan gafil olanlarda bizlerde yaptiklarimizdan sorumlu tutulacagiz. 

Allah'a emanet

Kadir

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Muhliskul yazdı:

Merhaba,

Sayin Ogrenci98 kardesim kaydettigin ayetleri a'dan z'ye kadar butun insanlar icin kayitsiz sartsiz bir genelleme olarak kabul etmemiz mumkun degildir. Cogunlugu muhatap toplumun resulleri ile olan iliskilerini duzenlemek acisindan ortaya konmus ifadelerdir. 

Merhabalar

Sayın Muhliskul, vermiş olduğunuz bu değerli bilgiler için teşekkür ederim.

Gündeme getirmiş olduğum ayetler hususunda, şahsen bende sizinle aynı kanaatteyim. Örneğin meşhur, mevcut 16/36 numaralı ayet çevirilerini kendi içinde tutarlılık bağlamından kopararak yanlış yorumladıkları kanaatindeyim. Şöyle ki;

"Velagad beasna fi kulli ümmetin rasulen : Andolsun biz gönderdiğimiz bütün ümmetlerin resulüne,

"eni'budullahe vectenibuttağut : ancak Allah'a kulluk edin, tağut(Allah'tan başka mabut)tan sakının (demişizdir)....16/36

Anlaşılacağı üzere bütün ümmetlere resul gönderilmiştir şekliyle değilde, resul gönderilen ümmetlere hangi öğütte bulunulduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Muhabbetle...

 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Muhliskul kardeşim,

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alemlerin Rabbinin muhatabın anlayamadığı bir beyandan muhataplarını sorumlu tutup tutmayacağı ile ilgilenmezken, Kuran'ın bütün zamanlar ve mekanlar için bağlayıcı olduğuna inanmak, bununla ilgilenmek çelişki olmaz mı?

Ben diyorum ki,

Var ile yok,

Zengin ile fakir,

Bilenle bilmeyen,

Tanık olanla olmayan,

Kuran'ı "kendi güncel dilinde" duyar duymaz anlayanla, "hitit metinlerinin bile çözülebildiği bir çağda" Kuran'ı anlamaları bilimsel otoritelerin gayret ve insafına kalmış olanlar bir değildir.

Ben Kuran'ın hiç bir değeri yoktur demiyorum ki... Onun evrensel / bütün insanları ilgilendiren mesajlar ihtiva ettiğinde elbette hem fikiriz.

Ben diyorum ki, "Kuran'ın bütün zaman ve mekanlara bağlayıcı olarak seslendiği" inanışı, Hz. Muhammed'in son nebi olduğu inanışının bir parçasıdır.

Ben Kuran'ın muhatap toplumunun Kuran'ı anlama hususunda sahip olduğu imkanlarla bizlerin imkanlarının eş olmadığını, Rabbin hiç kimseyi bilmediği bir şeyden mesul tutmayacağını, bunu kendi şahıslarına bile yakıştıramayanların Allah'a yakıştırmalarını anlayamadığımı, eğer Allah bu çağdaki insanlara "doğrudan seslenmeyi" dileseydi O'nun Rahmetinde hiç bir sınır bulunmadığından pekala bunu dilediği gibi yapabileceğini söylüyorum.

İbrahimim kardeşin, Kuran'ın nüzul ortamının verilerine dair yaptığı değinmeye elbette katılıyorum. Zaten ben de bunu söylüyorum. O ortamın verileri bu gün yok. Var olduğu iddia edilen, birbiri ile yeterince çelişen veriler nasıl olur da o günün nüzul ortamını yansıtır da Kuran'ın anlaşılmasında kaynaklık edebilir ?

Kavramlarının anlamları "Dini ıstılah anlamları" isimli uyduruk bir dile tahrif ettirilip boğdurulmuş bir Kuran'ın sağlıklı anlaşılması cidden şaşılacak bir iş... Bu elbette imkansız değil. Sorun, Rabbin böyle bir şeyi talep edip etmediğinde...

Gerçekten Kuran'ın ilk muhatapları için Kuran aynı bu günkü gibi, bir bilmece-bulmaca kitabı gibi mi okunuyordu ? Kuran'ı tedricen indiren Rabbin, bu eyleminde güttüğü kasıt bu gün neden aran mıyor ? Allah'ın tedricen indirip ayet ayet ayırdığı Kuran'ı bu gün, "toplu bir halde" insanlara arz edenler ne yapmakta olduklarını hiç mi düşün müyorlar ?

Artık neredeyse insanlara Kuran meali okumalarını tavsiye etmeyi terkeceğim diyen siz değil miydiniz ?

Sorgulanacağım şey Kuran'ın kavramları, kelimeleri, buyrukları mı, yoksa akıl ve vicdan ölçütünde yapıp ettiklerim mi ?

Kendimiz başta gelen uygulayıcılar olmak üzere, insanlara sadece iyilik edenlerden olmalarını öğütlemek, örf ile emretmek yerine, Kuran kelimelerini, kavramlarını yahut din namına önceden beri taşınıp eriştirilmiş bir takım dogmaları dayatmak, bunların gerçekte söyler olduğu şeylerle de pek alakalı bulunmamak tam bir ehl-i Kitap tavrı değil midir ?

Asım beyin Kuran'ın başına gelenler ile ilgili değinmelerine de katılıyorum.

İşçisinin hakkına tecavüz eden bir işverene seslenmek için illaki bir ayet yahut bir hadis mi gerekmektedir ? O kişiye, bu günün güncel dilinden, kıssalarından aklı ve vicdanı harekete geçirecek sözler söylenemez mi ? Bu söylenenler de "din" değil midir ?


Allah'ın sanatını ve kudretini beyan etmek için Kuran'da getirilen (deve, gökler, güneş, ay vs.) örneklerle, bu gün belgesel olarak seyrettiğimiz bir çok şey aslında eş değer (aynı amaca yönelmiş) değil midir ?

Asrın kanunlarına "aynen işlenecek" ayetler aramak yerine, asrın idrakine okutulacak ilhama bakmak gerekmez mi?

Okumayı sadece Kuran'a odaklayacağımıza, Kuran'ı günün güncel hadiseleriyle, gerçekle birlikte okumak / okumaya gayret etmek, Kuran'ın teviline değindiğimiz gibi sözlerin / olayların teviline yönelmek de gerekmez mi ?

Kuran, sırf Kuran olduğu için mi değerlidir yoksa çağırdığı şey sebebiyle mi ? Aynı şeye çağıran öncekilere indirilmişlerle, bu gün toplumumuzun dilinden, bilinen örneklerden aklı ve vicdanı harekete geçirici çağrılar değersiz midir ?

Allah'ın, öncekilere indirilmiş vahyin arızalarını gidermekle yetinmek yerine, öncekilerin özünü barındıran yeni bir vahiy indirmesinin ve bunu önceden beri sünnet kılmasının hiç bir anlamı yok mudur ?

Allah bu gün insanlara içlerinden bir elçi aracılığıyla vahyedecek olsa, Kuran kavramlarının gerçek anlamlarını mı bildirir yoksa Kuran mesajını ihtiva eden, örnekleri bu güne, bu günün güncel sorunlarına ilişen, bu günün dirilerinin aklına ve vicdanına seslenen bir vahiy mi indirir ?

Şu sıraladığım ve belki kiminize göre pek önemsiz sayılabilecek soruların cevaplarının bambaşka bir Kuran algısı doğuracağına inanıyorum.

Son olarak malik kardeşimin bu yazı dizisinin başlarında dile getirdiği o enteresan soruyu tekrar etmek istiyorum:

Eğer Kuran, bambaşka sözlerin arasında karmakarışık olarak size arzedilseydi, hangi sözlerin Allah kelamı olduğu hususundaki ölçütünüz ne olurdu ?

Bu gün mushaf içinde yazılı şeyleri okurken yahut anlamaya gayret ederken aynı ölçütü dikkate alıyor muyuz ?

Esenlik dileklerimle....


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim


aliaksoy Yazdı:

Eğer Kuran, bambaşka sözlerin arasında karmakarışık olarak size arzedilseydi, hangi sözlerin Allah kelamı olduğu hususundaki ölçütünüz ne olurdu ?

Bu gün mushaf içinde yazılı şeyleri okurken yahut anlamaya gayret ederken aynı ölçütü dikkate alıyor muyuz ?


Selamlar,

Bu soruyu soranlara yada içinden geçirenlere bende bir soru soruyorum;

Siz resul zamanında yaşasaydınız yahut şimdi resul gönderilmiş olsa, siz resulün davetine hangi kriterlerle iman edeceksiniz?  

Aynı şekilde Kur’an’ın Allah kelamı olduğunu hangi kriterlere göre iman edilmesi gereken değerler olduğunu biliyorsunuz!?  Hele ki çağdaşlarımız/bizim tarafımızdan anlaşılamayan bir kitap olduğu söyleniyorsa!!!...

Not: bu düşünce Kur’an’a iman etme durumunu sakata düşürmezmi!?

Selam ve dua ile.




__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

aliaksoy Yazdı:


Sevgili Feridun,

Yaratan hiç yaratamayan gibi olur mu? Onun sözü de bir beşer sözü gibi olmaz. Mesele o sözün içinde şifreler, kehanetler ve bilimsel buluşlar aramak da değildir. Mesele, o sözün hitap ettiği akıl ve vicdandır.

O vahyettiğinde, kitaplıya da kitapsıza da o sözün Allah katından olduğunu anlamalarını sağlayacak verileri / işaretleri verir.

Onun için mesele önceki kitabın anlaşılıp anlaşılmamasına odaklı değildir. Ya değilse, müşriklerin -ki onlar daha önce iki topluluğa indirilmiş kitapları okuyamıyor, dillerini de bilmiyorlardı- inkarı haklı olurdu.

Az sonra değineceğim ama bana sorduğun soruyu kendine sormalısın. Hz. Muhammed döneminde yaşayan bir müşrik olsaydın hangi şey Kuran'ın Allah kelamı olduğuna inanmanı sağlardı ?



...

Bu gün akla ve vicdana uygun herhangi bir şeyi bize öneri olarak getiren herhangi birine karşı tavrımız ne ise, Allah bize bir elçi gönderse ona karşı tavrımız da o olacaktır.

Esenlikle...     


Bunu çok önce sormuştum...

ibrahimim Yazdı:

Bu soruyu soranlara yada içinden geçirenlere bende bir soru soruyorum;

Siz resul zamanında yaşasaydınız yahut şimdi resul gönderilmiş olsa, siz resulün davetine hangi kriterlerle iman edeceksiniz?  



Sevgili Feridun'a sorduğum sorunun kendimce cevabını zaten yazı içerisinde arz ettim.

"Bu gün akla ve vicdana uygun herhangi bir şeyi bize öneri olarak getiren herhangi birine karşı tavrımız ne ise, Allah bize bir elçi gönderse ona karşı tavrımız da o olacaktır."

Bu cevabın dışındaki tutumlar, insanları "mucize" beklentisine sürükler. Yahut, içinde tılsımlar, büyüler, şifreler, kehanetler aranan bir Kuran'a...

"... Onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar" sözünün nasıllığıdır buradaki mesele...

Acaba bu söz sadece Kuran için mi geçerlidir ? Yahudiler, Hz. İsa'nın getirdiğini de böyle tanımıyorlar mıydı ?

Yahut bu gün bir elçi gelse ve Allah ona vahyetse biz ona vahyedileni öz oğullarımızı tanıdığımız gibi tanır mıyız ?

Öte yandan bu görüşler Kuran'a iman meselesinde niçin problem doğursun ki?

Kuran'a iman nedir ? Meallerde satırlar arasına boca edilmiş onca uyduruk ilaveye iman Kuran'a iman mıdır ?

Yahut Kuran'ı ölülere okuyanlar Kuran'a iman ediyorlar mı?

Yahut Kuran'a iman, tevatürü Kuran hükümlerine tercih edebilenlerin imanı mıdır ?

Benim Kuran veya Kuran'a iman ile ilgili hiç bir problemim yok. İleri sürdüğüm tüm bu görüşler, Kuran hususundaki tefekkürüm, eriştiğim neticeler Kuran'a olan imanımı sağlamlaştırmaktan başka bir akıbete erişmedi.

Esenlikle...




__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

eline kuranı alıp ingiliz anahtarı yahut isviçre çakısı gibi her şeyi tamir edebilen her sorunu çözen bir alet olarak  görenler...

bu allahın kitabı bunun çözemeyeceği problem olmaz yap kuranı anayasa bak her taraf gül gibi olacak diyenler...

bu kitabı oturulmuş baştan sona giriş gelişme sonuç şeklinde yazılmış zannedenler...

dünyada doğru dürüst anlayabilen kişi sayısı bir elin parmaklarını zor geçtiği halde hala herkese apaçık diyenler...

selam asım,

Kuranı anlamak nedir?
Kuranı anlamak ilk önce herşeyden önce bu kitabın önerileri doğrultusunda yaşamak değil midir?
Hayata geçirildiği anda,
tek şart var..tüm yargılarından uzaklaş..yargılarla kurana yaklaşıldığı zaman ortaya şu söylem çıkar..

''dünyada doğru dürüst anlayabilen kişi sayısı bir elin parmaklarını zor geçtiği halde hala herkese apaçık diyenler...''

yargılardan arınmış kişi için kuran apaçıktır,arınamayanlar için kuran;onların yargılarına destek arama kapısıdır.Sağlıcakla
Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim


Selamlar,

Geleneğin içerisindeki yanlışlar yüzünden doğrularını çöpe atmayalım, İslam’ın ve Müslümanların en zayıf dönemini yaşadığımız için bize çok ağır geliyor olabilir. Düştüğümüz yerden kalkmalıyız.

Yanlışa kızıp doğruyu da beraberinde yakmak başka bir yanlış olur…

Size bir seçim hakkı verseler ve deseler ki “doğruların olduğu kitaplar şu odanın içerisinde gir odaya seçimini yap”! siz odaya gidiyorsunuz bakıyorsunuz ki odada doğrudan çok yanlış kitap var bu durumda doğru olan davranış hangisi olurdu!?

A)bütün odayı ateşe verirdim

B)hepsini alırdım

C)içerisinden doğruları ayıklardım

D)hiç birini yapmaz gerisin geri gelirdim

İçinizden (C) şıkkını duyar gibiyim! Evet doğrusu da budur.

Bugün İslam dünyasında zaten halkın ortaya koyduğu (ölülere, belli mübarek! gün ve gecelerde, öpüp başına götürülen, yüzünden okuduğunda her harfine on sevap verildiği şeklinde vs…) İslam/Kur’an anlayışının doğru olmadığı bilinmektedir ve hadis kitaplarındaki rivayet edilen her haberin doğru olmadığı da bilinmektedir. Bunlara takılıp bütün İslam tarihini kötüleyip görmezden gelerek ve İslam tarihinde ki yapılanları kendi konumunda değerlendirmeyip onlardan faydalanma yollarını kapatmamak gerekir.

Siyeri ve sireti, hadis ilmini ve hadis usulünü, tefsir ilmini ve tefsir usulünü, kelam ilmini, mezhepleri ve çıkış nedenlerini, fıkıh’ı ve fıkıh usulünü,  İslam tarihindeki siyasi çalkantıları, selefin ne dediğini, İslam’ın ilk yıllarındaki kader tartışmalarını, , mutezileyi, maturidi’yi, eşari anlayışını, şafiyi gazali’yi ve geliştirdikleri sistemi, imamı azamı ve verdiği mücadeleyi, şii-sunni görüşü ve iman anlayışlarını, çağımızda Kur’an çalışmalarını ve geleneğin içerisinden gelen o yenilikçi geleneği bulmak vs… vs… vs…

Bu tür bilgilere sahip olmadan boyumuzu aşan (ibadet ritüelleri vardırmıdır-yokmudurluğunu, Kur’an’ın neden nüzul sırasına göre dizilmediğini, Kur’an’ın Mushaflaşma sürecini, Kur’an’ın neden Arapça olduğunu, kıraat farklılığını, Kur’an’ın neden kompozisyon gibi yazılmamıştır vs… gibi) şeyler konuştuğumuz için meseleyi anlayamıyoruz kanısındayım. Şahsi kanaatim şudur ya bunları araştıracağı, yâda araştıranlardan faydalanacağız.

Kardeşlerime aşağıda ismini yazacağım değerli alim ve düşünürleri okumalarını tavsiye ediyorum: Muhammad İkbal, Fazlurrahman, Hsan Hanefi, M. Abid el-Cabiri, R.Garaudy, Ali Şeriatî, Mehmed S.Aydın, Mehmet Hatiboğlu, Izutsu, bunlardan etkilenen İlhami GÜLER, Ömer ÖZSOY, Hayri KIRBAŞOĞLU, Mustafa ÖZTÜRK, R İhsan ELİAÇIK, M Yaşar SOYALAN, Ayrıca: Hikmet ZEYVELİ, Ahmet BAYDAR, Hüseyin ATAY, Ş Ali DÜZGÜN, Süleyman ATEŞ

Bilgisi olmayanın fikride olmaz, fikir yürüteceksek öğrenmeliyiz.


Selam ve dua ile.




__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Merhaba Ali kardesim . Yazdigin mesajin bir kismina yonelik kisa izahlarimi senin yazdiklarinla birlikte kaydediyorum.

 

Degerli Ali Aksoy Yazdi;

 

 

Selam Muhliskul kardeşim,

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alemlerin Rabbinin muhatabın anlayamadığı bir beyandan muhataplarını sorumlu tutup tutmayacağı ile ilgilenmezken, Kuran'ın bütün zamanlar ve mekanlar için bağlayıcı olduğuna inanmak, bununla ilgilenmek çelişki olmaz mı?

  Soz konusu edilen bu iki husus iliskili gibi gorunsede benim kanaatimce farklilik arzetmektedir. Allahin  sorumlu tutmasi  yargilamayla ilgili bir nitelik tasimaktadir  .Oysa Kuran'in verdigi mesajin halen anlasilir olup  gecerliligini koruyup korumadigi farkli bir anlama sahiptir.

Din gununun sahibinin otorite alanina karismak gibi bir ruhsatimiz olmadigindan, spekulatif hususlari irdelemeyi gereksiz goruyorum. Cunku Allah herseyi yerli yerince yapacaktir. Kuran olsun diger vahiyler olsun kimlere ulasmistir ne kadarini anlamislardir veya anlamamislardir,mazeretleri nedir ne degildir,bu durumda Allah onlar hakkinda nasil bir degerlendirme yapacaktir?

Ben bu konulara kafa yormuyorum, benim boyumu asar. 

Oysa Kuran karsisinda takinacagim tavri belirlemek icin onun anlamak ve anladiklarimin banada hitap edip etmedigini,  bilmek gibi bir zorunlulugum var.  En azindan ben boyle anliyorum.

Kuran vahyinin kendilerine ulastigi insanlarda ulasmayanlarda  hesaba cekileceklerdir. Adil olan Allah adeletinin geregini yapacaktir. Bize dusen bu konumdaki insanlarin konumunu tartismak degil.  

      Burdaki celiskiyi gormekte gucluk cekiyorum  
 

 

Ben diyorum ki,

Var ile yok,

Zengin ile fakir,

Bilenle bilmeyen,

Tanık olanla olmayan,

Kuran'ı "kendi güncel dilinde" duyar duymaz anlayanla, "hitit metinlerinin bile çözülebildiği bir çağda" Kuran'ı anlamaları bilimsel otoritelerin gayret ve insafına kalmış olanlar bir değildir.

Kuran’i anlamak iki ayri acidan degerlendirilmelidir.

 Dil acisindan.

 Verdigi mesajdaki hakikatler acisindan.

Kuran’in cagdaslari acisindan bakacak olursak  akli basinda vasat bir zeka sahibi her mekkeli onu anladi. Kuran  defalarca bunu tekrar etmektedir. Kuran’in arapca-anlasilir oldugu cok kez tekrar edilir.

 Iste Kuran’in dil beyanini cok acik ve net anlayan bu kimselerin bir kismi onun mesajina ikna olarak onun hakikatliginide anlamislardir. Cogunluk degisik sebeblerden oturu onun hakikatligini anlamaya yanasmamistir.

Bu iki anlayis tamamen farkli anlamlar tasimaktadir.

 Benim Hititlerle ilgili olarak verdigim ornek Kuran’in lafzi ile ilgili kismi kapsamaktadir. Bu yonuyle Kuran diger tarihi malzemelerden cok farkli degildir. Kuran kelimelerinin anlamlarini cozmek icin uygulanacak yontemler diger tarihi malzemelere uygulananlardan farkli olmayacaktir. Hititlerle ilgili olarak verdigim ornegin kesinlikle gecerli oldugunu dusunuyorum

Ben Kuran'ın hiç bir değeri yoktur demiyorum ki... Onun evrensel / bütün insanları ilgilendiren mesajlar ihtiva ettiğinde elbette hem fikiriz.

Ben diyorum ki, "Kuran'ın bütün zaman ve mekanlara bağlayıcı olarak seslendiği" inanışı, Hz. Muhammed'in son nebi olduğu inanışının bir parçasıdır.

 Kuran’in kendisine yonelik yaptigi tanimlamalar uzerinden hareket edersek sorun kalmaz.   Kuran’i  tanimlarken tarihsel veya evrensel  ifadeleri buyuk bir anlam tasimiyor.  Kuran’in tarihsel  boyutunu ona kisitlama olarak    kullanan  kesim  ne soylediginin farkinda gibi gorunmemektedir. Bu anlayis zamanla buharlasan  Kuran anlayisina donusecek gibi gorunuyor.

 Diger taraftan bu anlayisa tam olarak zitlik teskil eden, Kuran’in tarihsel yonunun dogalligini anlamaksizin onun beyanini belli bir zaman dilimine mahkum edenler karsimiza cikmaktadir.    Sonuc olarak Kuran’i  her iki anlayista Kurani soyle veya boyle  saf disi birakmaktadirlar.

 Kuran diger vahiyler gibi insanlik icin elzemdir, bu boyle olmasaydi ne digerleri nede kuran insanliga iletilirdi.  Kuran veya diger ilahi  mesajlarin  son kullanma tarihi  insanligin dunyadaki devami boyunca surecektir. Kuran’in hic bir ayeti onun gecici olarak baglayiciligina isaret etmez. Hatta Kuran kendinin selefleri olan  vahiylari onaylamistir. Kuran vahyi ile onlarin   cenaze namazi kilinmamistir.

Kuran bu vahiylere isnad edilen iftiralara karsi cikmistir.

Muhammed nebi-resul yeni bir nebi- resul gelene kadar son nebidir. Allah’in bu husustaki kararini bilen hic kimse yoktur.

 Yeni bir nebi-resul acisindan olacaklar  hakkinda spekulasyonuda gerekli bulmuyorum. Kuran vahyinin  gonderilis gayesini  yerine getirecek potansiyelinden eksilme oldugunu sanmiyorum.

  Ben Kuran'ın muhatap toplumunun Kuran'ı anlama hususunda sahip olduğu imkanlarla bizlerin imkanlarının eş olmadığını, Rabbin hiç kimseyi bilmediği bir şeyden mesul tutmayacağını, bunu kendi şahıslarına bile yakıştıramayanların Allah'a yakıştırmalarını anlayamadığımı, eğer Allah bu çağdaki insanlara "doğrudan seslenmeyi" dileseydi O'nun Rahmetinde hiç bir sınır bulunmadığından pekala bunu dilediği gibi yapabileceğini söylüyorum.

Allah diledigini yapmaya muktedirdir, Allah’in  dilemesine yonelik akli cozumler gelistiremeyiz. Allah’in her yaptiginin arka planini anlayabilmek icin insan ustu olmamiz gerekir. Allah’in muhtemel  icraati hakkinda tahminler yurutmek hususunda dikkatli olmaliyiz. Allah’in gerekli gordugu ile cok mantiki gibi gorunen bizimkiler pekala bagdasmayabilir.  

Allah’i   kisitlamak ve  tesvik etmek bizim boyumuzu asar. Muhakkak ki Allah diledigini yapar.  


İbrahimim kardeşin, Kuran'ın nüzul ortamının verilerine dair yaptığı değinmeye elbette katılıyorum. Zaten ben de bunu söylüyorum. O ortamın verileri bu gün yok. Var olduğu iddia edilen, birbiri ile yeterince çelişen veriler nasıl olur da o günün nüzul ortamını yansıtır da Kuran'ın anlaşılmasında kaynaklık edebilir ?

Ibrahimim kardesin izahini yanlis anlamissiniz. Aksine  Ibrahimim kardes Kuran’in anlasilmasi icin arka plan bilgisi gereklidir demektedir.

Kavramlarının anlamları "Dini ıstılah anlamları" isimli uyduruk bir dile tahrif ettirilip boğdurulmuş bir Kuran'ın sağlıklı anlaşılması cidden şaşılacak bir iş... Bu elbette imkansız değil. Sorun, Rabbin böyle bir şeyi talep edip etmediğinde...

Ali kardes  bu yazdiklarinizi kastetmis olmanizi tahmin edemiyorum. Bizim ve sizin yaptigimiz Kuran’in dogru anlasilmasina yonelik ugraslar degilmi?   Kuran’i hakkiyla anlamaya Allah’in bir itirazinin olmasi mumkun olabilir mi?

Allah hakkinda sapmalara alet edilen kuran’in dogru anlasilmasi ile, Kuran’da en yogun islenen Allah’in   hakkiyla taninmasi ve boylelikle Allah istismari ile insanlarin aldatilmasi onlenmis olacaktir. Allah hakkindaki her tur sapmaya karsi hassas olan  insanlarin yetismesinde Kuran en etkili rolu ustlenmektedir.   

Gerçekten Kuran'ın ilk muhatapları için Kuran aynı bu günkü gibi, bir bilmece-bulmaca kitabı gibi mi okunuyordu ? Kuran'ı tedricen indiren Rabbin, bu eyleminde güttüğü kasıt bu gün neden aran mıyor ? Allah'ın tedricen indirip ayet ayet ayırdığı Kuran'ı bu gün, "toplu bir halde" insanlara arz edenler ne yapmakta olduklarını hiç mi düşün müyorlar ?

Artık neredeyse insanlara Kuran meali okumalarını tavsiye etmeyi terkeceğim diyen siz değil miydiniz ?

 

Ali kardesim, 

"Artik neredeyse insanlara Kuran tercumesini okumalarini tavsiye etmekten vazgececegim" degil, coktan vazgectim diyorum. Kimseye Kuran okumasini tavsiye etmiyorum, tersine belli bir alt yapi olusturmadan  okumayin yanlis anlarsiniz diyorum. Kuran okumadan once arka plan bilgisinin gerekliliginin zorunlu olduguna inanmaktayim. Kuran hakkinda yapilmis hazirlayici  calismalarla birlikte     Kuran okunmasini tercih etmek tarzinda ki dusuncemi tam izah edmeyisim yuzunden yanlis anlasilmis gibi gorunuyor. Belli hazirliklari yerine getirdikten sonra Kuran okunmasi cok daha verimli olacaktir. Tabiki  Kuran hakkindaki yaniltici olan  bilgilerin uzerinde vakit kaybedilmesini de  kastetmiyoruz.

Sorgulanacağım şey Kuran'ın kavramları, kelimeleri, buyrukları mı, yoksa akıl ve vicdan ölçütünde yapıp ettiklerim mi ?

 

Eger yanlislikla Kuran'in arac degilde amac oldugunu  hissettiren  ifadelerim olduysa yanlistir. Tabiki Kuran sadece bir rehberdir bize amacimiza ulasma teknikleri ogretir. Rehberi anlamadan ondan istifade etmemiz mumkun olmadigi icin bu hususlara yogunlasmaktayim.

Kendimiz başta gelen uygulayıcılar olmak üzere, insanlara sadece iyilik edenlerden olmalarını öğütlemek, örf ile emretmek yerine, Kuran kelimelerini, kavramlarını yahut din namına önceden beri taşınıp eriştirilmiş bir takım dogmaları dayatmak, bunların gerçekte söyler olduğu şeylerle de pek alakalı bulunmamak tam bir ehl-i Kitap tavrı değil midir ?

Burda cok haksiz ithamlara girisilmis. Isnad edilenler sahsima yonelik ise  izahatlerinizi bekliyorum.

 Kuran’i benimseyen her samimi mumin, Kuran'i anlamaya yonelik girisimlerle alay etmeyi, hakir gormeyi  bir yere birakin 
  onu en dogru sekilde anlamak icin  her turlu fedakarligi yapar.  Ayrica Kitap ehli-vahiy ehli hem olumlu hem olumsuz olarak kullanilmaktadir. Neticede bizler de bir kitap ehliyiz yani ummi degiliz.

 

 

 Allah’a emanet

Kadir

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Ahzab 23 :

Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba degerli arkadasim,

Yargisal nitelikte Allah'in otoritesine karismak ile hakikatlerin anlasilmasina yonelik stratejiler olusturmak,  nasil ayni kefeye konularak celiskili olduklari kanatine ulasilmis anlayamadim.

Allah'a emanet

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats