HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: YAHUDİLERİN İNSANLIK ADINA , KORKU VEREN Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Günümüz Dünyasında İnsanlık adına, kendisinden olmayan toplumlara acımasız, insafsızca davranışlarda bulunan bir toplum, kendi ırkını üstün gören bir nesil, kimler olabilir diye düşündüğümüzde, önce aklımıza Yahudiler gelir. Kadın çoluk, çocuk demeden düşmanlarına korku salarak, onları adeta soy kırıma uğratmak pahasına katleden davranışlar sergilemesi, Yahudilerin yalnız, son yüz yılda yaptıkları bir davranış mıdır, yoksa geçmiş yüzyıllarda, yaşantılarından, atalarından, inançlarından adeta genlerine geçmiş bir zihniyetleri midir? Sizlere bu konu ile ilgili yine Yahudilerin kendi kutsal tarihi belgelerinden yola çıkarak, örnekler vermek istiyorum.

 

 

 Tevrat ı okuyan bir insan, Yahudilerin kendi ırklarının Allah katında üstün ve en değerli ırk olduğunu gördüklerini, karşısındaki insanlara acımasızca davranmanın, onlar için normal bir davranış ve inançları olduğunu görecektir. Zor durumda bir insana yardım etmek, İslam dininde ne dinle, nede herhangi bir ırkla sınırlandırılmamıştır. Fakat Yahudilerin bakın inançlarındaki katı ırkçılığın küçük bir örneğini Tevrat tan hatırlatmak isterim. Kendi Yahudi kardeşinin borcunu bağışlamasını öğütleyen bir inanç, kendisinden olmayana bakın nasıl davranın diyor?

 

Yas.15: 3 Yabancıdan borcunu alabilirsin. Ama İsrailli kardeşinin borcunu bağışlayacaksın.

 

Allah yarattığı tüm kullarına adaletli ve eşit davranılmasını ister. Hangi inançtan olursa olsun, onlara şefkatle yaklaşıp Allahı ve indirdiği kitabı tebliğ etmemizin bizlerin görevi olduğu bilincini aşılar bizlere. Hatta kur’an, İslam ı seçmeyen kişilere de yardım ederek, onları İslam a yaklaştırmanın, ısındırmanın yolunu gösterir bizlere. Fakat Yahudiler dinlerini yaymak ve insanlığa anlatma çabası içinde hiç olmamışlardır. Çünkü onlar Yahudi sonradan olunmaz, Yahudi anne ve babadan doğulacağı inancını taşımaktadırlar. Daha açıkçası kendilerinin özel bir ırk oluşlarını düşünmeleri, yine kendilerine has bir dinin olduğunu savunmaları, bu insanların ne denli tehlikeli olduğunu göstermektedir.

 

 

Düşünebiliyor musunuz, ellerindeki kutsal kitabın, Allah katından geldiğine inandıkları halde, onu anlatmak, tanıtmak, yaymak gibi bir düşünceleri hiç yoktur, olmamıştır da. İşte Bu zihniyeti, düşünceyi, inancı iyi analiz etmeliyiz. Allah ı ve kutsal değerleri dahi, kendi ırklarına mal eden ve kendilerinden başkasına layık görmeyen bir inanç, nasıl bir ruhun, mantığın, aklın inancıdır düşünebiliyor musunuz? Yukarıdaki Yahudilerin inandığı kutsal kitaplarından olan alıntının, rabbin önerdiği bir yol olması sizce mümkün mü? 

 

 

Yahudilerin Ellerinde kutsal saydıkları, Tevrat a nasıl iman ediyorlarsa, onun gibi gördükleri 12 tarihi kutsal kitapları vardır. Bunlar Yahudilerin geçmişlerini anlatır. Hepsi bu kitapları kutsal görüp, orada geçenleri yaşamlarına, hayatlarına geçirip, kendilerine yaşam felsefesi yapmışlardır. Nesiller boyu devamı içinde, var güçleri ile çalışmaktadırlar.

 

 

Bu yazımda sizlere bu 12 kitabın içinde olan Ester başlıklı bölümünden alıntılar yapmak istiyorum. Önce bu bölümden sizlere bir özet yapmak istiyorum. Ester bir Yahudi kraliçe. Onun devrinde kraliçe olmadan önce, Kralın yanındaki yöneticiler, Yahudilerin yaşadıkları ülkenin kanunlarına isyan etmeleri, baş kaldırmaları, söz dinlememeleri neticesinde, kralı Yahudiler aleyhine yönlendirip, cezalandırılmaları yönünde ikna ediyorlar. Kralda bunun uygulanması, yani Yahudilerin cezalandırılmasını emrediyor. Fakat Ester krala yaklaşıp, onu baştan çıkarıp, kendi güzelliği ve cazibesini kullanıp, onunla evlenerek kraliçe oluyor. Kralı kendisine o kadar bağlıyor ki, o ne isterse vereceğini söylüyor. Tabi Ester halkının affedilmesini istiyor. Bundan sonra, Yahudiler aleyhine esen hava birden değişiyor, tersine esmeye başlıyor. İşte sizlere bundan sonraki Yahudilerin kendilerine karşı olan toplumlara davranış ve hareketlerinden, kendi inandıkları kutsal saydıkları kitaplardan alıntılar yaparak anlatmak istiyorum.

 

 

Yahudilerin Ester örneğindeki taktiklerini, yaşadıkları bütün ülkelerde her zaman kullanmışlardır. Günümüzde dahi hükümetlere, yönetimlere sızarak, tüm Dünyanın yönetim kadrolarının içlerine girip, kendi inanç ve düşüncelerini kendi menfaatleri yönünde, nasıl gerçekleştirmeye çalıştıklarına, güzel bir örnektir. Bakın Esterin kralı kendi hükümranlığına aldıktan sonra, Yahudilerin kendi düşmanlarına nasıl davrandıklarını ibretle görünüz. Acaba toplumu kendilerine bağlamaya, onları ikna edip onlarla birlikte dostça yaşamanın yollarını mı aramışlar, yoksa….? Evet, yoksa nın cevabını, aşağıda kendi inandıkları değerlerde göreceksiniz. Bu inancında, nesiller boyu devam etmesi gerektiğini, nasıl kendi nesillerine öneriyorlar ibretle okuyalım. Bu inanca sahip olan bir toplumun etkisi altına girersek, içimize, yönetime sokarsak, halimiz nice olur diye de, lütfen iş işten geçemeden çok iyi düşünelim. Bizler bu gerçekleri gördüğümüz halde, gözlerimizi hala kapamaya devam mı edeceğiz? Yorum sizlerin.

 

 

ESTER 9:

 

 

2Kral Artakserkses'in tüm illerindeki kentlerde Yahudiler bir araya geldiler. Onlara zarar vermeyi tasarlayanlara bir darbe indirmek istiyorlardı. Hiç kimse onla­ra karşı koymadı, çünkü çeşitli uluslar şimdi Yahudilerden korkuyordu.

 

3İl yöneticileri, prensler, valiler ve kralın memurları, hepsi de Mordekay'dan ürktükleri için Yahudileri destekli­yordu.

 

5Böylece Yahudiler tüm düşman­larını kılıçtan geçirdi, bunun sonucun­da ülkede kan döküldü, yıkım oldu. Yahudiler düşmanlara karşı başarılı oldular.

 

6Yalnız Sus Kalesi'nde Yahudiler beş yüz kişi öldürdü.

 

 

 

12O da Kraliçe Ester'e şöyle dedi: "Sus Kale­si'nde Yahudiler beş yüz kişiyi ve Haman'ın on oğlunu öldürdü. Krallığın öbür illerinde kim bilir neler yaptılar? İstediğini bildir, sana vereyim. Dileği­ni söyle, bildirdiğin an senin olsun."

 

13Ester şu yanıtı verdi: "Eğer kral isterse, Sus'taki Yahudiler kralın bu­günkü bildirisini yarın da uygulasın. Haman'ın on oğluna gelince, onların vücudu darağacına asılsın."

 

14Ardın­dan kral bütün bunların yerine getiril­mesini buyurdu. Sus'un bildirisi ya­yınlandı ve Haman'ın on oğlu asıldı.

 

15Böylece Sus'taki Yahudiler Adar ayı­nın on dördüncü günü yeniden toplan­dılar ve kentte üç yüz erkek öldürdü­ler. Ama kenti yağma etmediler.

 

16Kralın illerinde yaşayan öbür Ya­hudiler hayatlarını korumak ve düşman­larından kurtulmak için toplandılar. Düşmanlarından yetmiş beş bin kişiyi kılıçtan geçirdiler. Ama çevreyi yağma etmediler.

 

17Bütün bu olaylar Adar ayı­nın on üçüncü günü oluştu. On dördün­cü günü dinlendiler, şölenler verip se­vindiler,

 

 

27Yahudiler her yıl, buyrulan biçimde ve tarihte, bu iki günü kesinlikle kutlamaya ant içtiler. Kendi soylarından olanların ve onlara katılanların da aynı şekilde davranma­larını salık verdiler.

 

28Böylece her kent­te, her ailede bir kuşaktan öbür kuşa­ğa anımsanan ve kutlanan bu Purim günleri asla kaldırılmayacak ve bu günlerin anısı soylarında asla yok ol­mayacaktır.

 

 

Purim olayları bugün İran diye adlandırılan topraklarda yaşanmış olup, bu devrin kalıntıları da bu Ülkededir. Bugün bu büyük olay, çoğumuz tarafından bilinmemekte, hiçbir tarihçi bu olaylardan özellikle bahsetmeyerek, aslında Yahudilerin ne derece soy kırımcı bir nesil, ırk olduğu saklanmaktadır.

 

 

 

 

Yukarıdaki sözleri okudunuz, işte Yahudilerin düşmanlarına yaptıkları. Düşmanlarını siyasi olarak yenmeleri onlara yetmiyor. Hatta düşmanlıkları ortadan kaldırıp, tersine çevirmeleri de onların kinlerini, nefretlerini yatıştırmıyor. Kendilerine zarar vermeyi planlayanlardan hiç kimse onla­ra karşı koymadı, çünkü çeşitli uluslar şimdi Yahudilerden korkuyordu diye de çok açık yazdıkları halde, onlar bu insanlara nasıl davranıyorlar, işte burası çok önemli. Hâlbuki peygamberimiz kendisine saldırmayan hiç kimseye savaş açmamıştı, hatta daha önce düşman oldukları açık belli olduğu halde, onları kazanmak için çaba göstermiştir. Çünkü sana düşman olana, sen dost elini uzatacaksın ki, onlara doğruları anlatıp, dostluklarını kazanacaksın. İşte aradaki inanç farkımız. Bakın onlardan korkar hale gelenlere bile, onlar neler yapmış sonunda.

 

 

(5Böylece Yahudiler tüm düşman­larını kılıçtan geçirdi, bunun sonucun­da ülkede kan döküldü, yıkım oldu.)

 

 

(6Yalnız Sus Kalesi'nde Yahudiler beş yüz kişi öldürdü.)

 

 

(. Krallığın öbür illerinde kim bilir neler yaptılar?)

 

 

 

(ve kentte üç yüz erkek öldürdü­ler.)

 

 

 

(16Kralın illerinde yaşayan öbür Ya­hudiler hayatlarını korumak ve düşman­larından kurtulmak için toplandılar. Düşmanlarından yetmiş beş bin kişiyi kılıçtan geçirdiler.)

 

 

Yukarıdaki katliamlara uğrayanlar, karşılık verecek güçleri olmayan toplum. Fakat Yahudi düşmanları bunlar. İşte Yahudi zihniyeti. Ya sonrada bizlere düşmanlık yapmaya kalkarlarsa? İşte sırf bu düşünceden kurtulmak için, düşmanlarının soylarını kurutmak adına, nasıl bir katliam yapıyorlar. Çoluk, çocuk demeden yok etmenin, kendilerinin hakkı bir davranış olarak görebilmek, aklın ötesinde şeytanın bile yapabileceği bir davranış değildir. Bir toplum, bir ırk kendisini sevdiremeyen bir millet, işte karşısındaki toplumdan ancak böyle pervasızca intikam alır. Birde onlara Osmanlının nasıl kucak açtığını düşünün. İşte millet olarak aramızdaki fark, şükürler olsun. Bu apaçık SOYKIRIMDIR. Ama kendileri soykırım yaptığında soykırımdan söz etmeyenler, kendilerine yapıldığında takındıkları tavır düşündürücüdür. Geçen gün bir haber dikkatimi çekti. 27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü nedeniyle tören yapıldı diye yazıyordu ülkemizde. Bu anma günü kendi ırklarının soykırıma muhatap olmalarını anıyorlardı. Buraya katılan ilk, Türk üst düzey yöneticilerin katılmaları dikkat çekti, diye yazıyordu haber başlığında. Elbette onlara yapılanları kınıyoruz. Ya onların geçmiş yüzyıllarda toplumlara yaptığı ve kendi kutsal kitaplarında yazan toplumlara reva gördükleri soy kırımları kimler kınayacak? Bu düşüncenin, zihniyetin yanlış olduğunu kalplerinin bir köşesinde kalan, insanlık kırıntılarından olsa gerek, toplumların geçmişte yaptıklarını duymaması için, ellerinden geleni yapıyorlar ve duyulmasın diye önlemler alıyorlar. Gerçi bunu da başarıyorlar. Bu olayı hangimiz daha önce duymuştuk, bir düşünün isterseniz. Lütfen bu yazıyı dostlarımızla paylaşalım ki, karşımızdaki soykırımcı bir nesil, çok daha iyi anlaşılsın. Çok ilginçtir ki yaptıkları bu soy kırımların asla unutulmaması için, bu olayın kuşaktan kuşağa aktarılması isteğidir. Bakın soylarının devamının da, nasıl aynı şekilde davranmasını istiyor. (  . Kendi soylarından olanların ve onlara katılanların da aynı şekilde davranma­larını salık verdiler. )  Bu anıyı soylarında taptaze yaşatmak isteyen bir ırk, nasıl olurda insancıl ve karşısındaki topluma Allahın yarattığı bir kul olarak değer verir, hiç düşündünüz mü? Bu sorumun cevabını da, sizler nefsinizde değerlendiriniz.

 

 

Yine aynı kitabın 10. bölümünde bakın Yahudiler kendi ırklarını nasıl görüyorlar. Böyle bir ırk, böyle bir nesil hayalinizde canlandırabiliyor musunuz? Lütfen aşağıdaki sözleri, zihniyeti bir an karşınızda canlandırın, hayal edin. Daha sonrada bu Dünya nasıl bir tehlike ile karşı karşıya, onları da düşünün? Tabi düşünme, akıl etme melekemiz hala yerinde duruyorsa.

 

 

ESTER 10:

 

5Uluslar, Ya­hudi adını ortadan silmek için birle­şenlerdi.

 

6Tek ulus, benimkidir, İsra­il'dir. Tanrı'ya yakardılar ve kurtul­dular. Evet, Rab ulusunu kurtardı, Rab bizi tüm bu kötülüklerden kurtardı. Tanrı uluslar arasında asla görülme­yen belirtiler ve doğaüstü olaylar oluş­turdu.

 

7O, iki yazgı saptadı, biri kendi ulusu içindi, öteki de tüm öbür ulus­ları ilgilendiriyordu.

 

8Bu iki yazgı Tanrı'nın tüm uluslarla ilgili olarak sapta­dığı saatte, zamanda ve günde ortaya çıktı.

 

9Böylece Tanrı ulusunu anımsa­dı ve mirasını korudu.

 

Yahudiler tüm insanlığı ikiye ayırıyor ve bakın ne diyorlar?

 

5Uluslar, Ya­hudi adını ortadan silmek için birle­şenlerdi.

 

6Tek ulus, benimkidir, İsra­il'dir.

 

Ne kadar ilginç değil mi? Tek gerçek ulus, Allahın sevdiği ulus, kendi ulusları olduğunu söylüyorlar ve karşısındaki uluslar içinde kendilerine düşman olan, daha açıkçası kendisinden olmayan uluslar olarak ayırıyor. Tek ulusun İsrail olduğunu söyleyen bir zihniyetin, bu insanlığa neler yapabileceğini siz hayal edebiliyor musunuz? Hiç sanmıyorum, doğrusu ben hayal dahi edemiyorum. Rabbim bunların şerrinden ülkemizi ve Dünya uluslarını korusun ve gerçekleri görmemizi sağlasın.

 

 

 Şu sözleri söyleyen ve tüm insanlığı biz ve diğerleri diye ayıran bir inancın, nasıl bir inanç olduğu, şeytanın bile söylemeye korkacağını düşünmüyor musunuz?

 

7O, iki yazgı saptadı, biri kendi ulusu içindi, öteki de tüm öbür ulus­ları ilgilendiriyordu.

 

Allahın ulusu olarak, yalnız Yahudiler kendilerini görüp, şu sözlere inanıyorlarsa, bu toplumdan ne beklersiniz siz.

 

9Böylece Tanrı ulusunu anımsa­dı ve mirasını korudu.

 

Yani Tanrı kendi ulusu olarak Yahudileri hatırladı ve onları korudu. Acaba diğerleri kimin ulusu ve kulları? İşte Yahudi zihniyeti. Ben Allahın ulusuyum, sizlerde bizlerin emrinde emir kullarısınız düşüncesiyle, karşısındaki insana bakanlardan, ne insaf beklenir nede adalet.

 

Yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar, tüm Dünyanın içine sızmış, hatta karşı dinlerin içine girip, onlara kendi inançlarını benimsetmiş bir ırk, bir nesil ile bugün karşı karşıyayız. Ama bunların maskeleri düştü artık. Bizlere düşen hep birlikte bu gerçeklerin farkına varıp, dinimize soktukları hurafelerden temizlenip, Rabbin saf, katıksız, halis dinine, kitabına sarılıp gerçek İslam ı yaşamalıyız. Bizler bunun bilincinde olmadığımız çok açık, çünkü içimize soktukları nifak tohumlarını fark edip, çıkarmaya çalışanlar ile bu gerçeğin farkında olmayanlar arasındaki çatışmaya, sanırım karşıdan bakarak kıs kıs gülen Yahudileri artık sevindirmeyelim. Kur’an ın apaçık gerçeklerine bakarak, içimize soktukları fitneleri el birliğiyle, bölünmeden tek yumruk olarak temizleyelim. Birlik ve beraberliğimizi bozmayalım.

 

Allahın elçilerini bile yok etmek için çalışıp, Allahın lanetine mazhar olan bir toplumun, ırkın kendi despotik, ırkçı, bencil, şeytanın bile akıl etmeyeceği inançlarının gerçeklerini artık görelim. Yahudiler kendi ırklarını tüm Dünya ırklarından, o kadar üstün görüyorlar ki, inançlarını dahi kimseyle paylaşmıyorlar. Kimseyi dinlerine davet bile etmiyorlar. Bunu düşündüğümüzde, bu ırkın güçlenmesinin, söz sahibi olmasının, Dünyaya vereceği zararı görebilmek zor olmasa gerek. Rabbim bunların şerrinden korusun bizleri.

 

Bizler kur’anı devre dışı bıraktığımız, aklımız yerine beşeri rivayetler ve hurafelerin peşinden koştuğumuz sürece, Allah bizleri böyle insanlara muhtaç edecektir. Şeytanı yaratan Rabbim, şeytanlaşmış kullarının, toplumların yoluyla da kullarını, imtihan edecektir elbette. Zor imtihandan geçmek istemiyorsak, dersimize doğru çalışalım, Rabbin emirlerini doğru yerde arayalım. İmtihanın zor olduğunu söyleyen öğrenci, dersini çalışmayan öğrencidir. Çalışkan, gereği gibi, doğru bilgileri kafasına koyan bir öğrenciye, hiçbir imtihan zor gelmez. Her zaman başarılı not alır ve sınıfını birincilikle geçer. Bizlerde Rabbin huzurunda en yüksek notu almak istiyorsak, doğru kitaba çok ama çok iyi çalışırsak, rabbin huzurunda en yüksek notu alacağımızdan hiç şüphemiz olmasın.

Dilerim mahşer günü, hesabın görüleceği gün, imtihan notumuz çok yüksek olur, dilerim yüzlerimiz ak, gönüllerimiz mutlu olur.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

 

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

ORTADOĞU-İSRAİL VE SİYONİZM



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats