HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: Miracın önemi Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar.

    

Subhâne-lleżî esrâ bi’abdihi leylen mine-lmescidi-lharâmi ilâ-lmescidi-l-aksâ-lleżî bâraknâ havlehu linuriyehu min âyâtinâ(c) innehu huve-ssemî’u-lbasîr(u)

 

Tenzih o Sübhana ki kulunu bir gece Mescidiharamdan o havalisini mübarek kıldığımız Mescidi Aksâya isrâ buyurdu ona âyetlerimizden gösterelim diye, hakıkat bu: odur o işiden gören
 

   – Ve Musa, şehir halkının habersiz olduğu bir anda şehre girdi. Sonra orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından savaşan [birbirlerini öldürmeye çalışan] iki adam buldu. Sonra kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan [Musa’dan] yardım diledi. Musa da ötekine hemen bir yumruk indirdi de onun aleyhine gerçekleşti [o öldü]. O [Musa]; “Bu, şeytanın işindendir, şüphesiz o, saptırıcı, apaçık bir düşmandır” dedi.
16 – O [Musa], “Rabbim! Şüphesiz kendime zulüm ettim. Artık beni bağışla!” dedi de O [Allah], onu bağışladı. Şüphesiz O, çok bağışlayıcının, çok merhamet edicinin ta kendisidir.
17 – O [Musa], “Rabbim! Bana nimet olarak verdiğin şeylere ant olsun ki, artık hiçbir zaman suçlulara arka olmayacağım” dedi.
18 – Sonra da o [Musa], şehirde korku içinde, kontrol ederek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse feryat ederek ondan yardım istiyor. Musa ona: “Şüphesiz sen, apaçık bir azgınsın!” dedi.
19 - Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o [o adam]; “Ey Musa! Dün bir nefsi öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen sadece yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun ve sen düzelticilerden olmak istemiyorsun” dedi.
20 – Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi ki: “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal çık! Şüphesiz ki ben öğüt verenlerdenim.”
21 – Sonra da o [Musa] korka korka, kontrol ederek oradan çıktı. “Rabbim! Beni zalimler kavminden kurtar!” dedi.
22 – Ve o [Musa] Medyen’e doğru yöneldiğinde, “Rabbimin bana yolun doğrusunu göstereceğini umarım” dedi.

 



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sayın Saffet metin,

"Yeyin  için..!". Gece ne yaparsanız yapın, serbestsiniz... Sabahtan akşama kadar ise susup dinleyeceksiniz. Davranışlarına kısıtlama getiriyor.

Savm bir şeyden geri durmaktır, susmaktır. Meryem 26: Fe kulî veşrabî, ve qarrî 'aynen fe immâ terayinne min-elbeşeri ahaden fe qûlî "İNNî NEZERTU LİRRAHMÂNİ SAVMEN (SUMTEN) FE LEN UKELLİME-LYEVME İNSİYYÂ":

Ye iç gözün aydın olsun! Birini gördüğünde " ben Rahman'a susmaya yeminliyim; bugün kimseyle konuşmayacağım."

Anlamamız gereken, o ramazan orucu bildiğimiz her yıl tekrarlanan oruç cinsinden bir eylem olmadığıdır. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Haktansapmaz, 


Şimdi Oruçla ilgili  Bakara suresinden şu iki ayete ne diyorsunuz.


184-Sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Zorlukla dayananlar, fidye olarak bir yoksulu doyurmalıdır. Kim gönülden bir hayır yaparsa, bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.

185-Ramazan ayı ki; insanları doğru yola ileten, apaçık ve ayırt edici olan Kuran onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya tanık olursa, onda oruç tutsun. Hasta ya da yolculukta olanlar tutamadığı gün sayısınca diğer günlerde. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola ilettiğinden dolayı Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredersiniz.

Şimdi dediğiniz gibi SAVM kelimesinin sadece Susma manasına geldiğini varsayalım.

Peki bunun hastalıkla, yolculukla alakası nedir. Özellikle hastalıkla. (hadi  yolculukta kervancı ile konuşmak durumunda kalabilirsin.)  Adam hasta yatağında susabilir. Susma eylemi adamın ne tansiyonunu   , ne şekerini  dalgalandırır, ne ateşini çıkarır, ne bitkin bırakır. 

SAVM kelimesini  sadece Susma manasına alırsan, sanki oruç sadece çenesi düşüklerin yapamayacağı bir eylem olur ki, hastalıkla, sağlıkla ilgisini kuramazsın.  Adam çenesine hakim olamadığından mı fakire, fukaraya fidye verecek. 

Onun için Bakara 187 de ki  Savm ın (Oruc)  , gece yapabildiğimiz yeme, içme, seks eylemlerinden, gündüz vakti  sakınma olarak anlamak doğru olur. Çünkü sadece yeme içmenin sağlıkla alakası vardır, susmanın değil. 

Tabi  Savm, Kur'an da senin de dediğin gibi  konuşmadan sakınma, susma anlamlarında da kullanılmıştır. Buna katılıyorum.  Ama Bakara suresindeki  Oruç ayetlerinde  , SAVM ı sadece susma anlamında kullanırsan o zaman yanlış bir hükme varacağını düşünüyorum. 




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Savm bir eylemden geri durmak. Meryem, konuşmaktan geri durdu, kimseyle konuşmadı.

Bakara'daki savmi hacla birlikte düşünelim. Mekk'ye hakim olunduktan sonra, ticaret için Mekke'de panayırların kurulduğu o haram aylarda insanlara duyuru/çağrı yapıyorsunuz, bütün bölge halkına duyuruyorsunuz, gelmelerini söylüyorsunuz; onları Mekke'de sayılı günler/8-10-12 gün mecburi ikamete tabi tutuyorsunuz, susup sizi dinleyecekler, itaat edecekler, o esnada o günlerin gündüzünde bazı davranışlardan uzak duracaklar, işte bu savdır. Hasta yada seferde olmaları nedeniyle, gelmeleri gereken peryotta gelemeyenler, başka bir peryotta / sayılı günlerde gelecekler ve aynı işleme/savme iştirak edecekler.

"Tutamadığı günler sayısınca" ifadesi cümlede geçmez. O sayıdaki günler, başka/diğer günlerde savme tabi tutulacaklar. Bu zorunludur. Kendilerine zorluk çıkarılmak istenmiyor (gerekirse zor kullanılacak uyarısı yapılıyor). Gelip bağlılıklarını göstermeleri, söylenenleri dinleyip itaat etmeleri halinde kendi hayırlarına, dinlemeyip tutmamaları halinde de kendi aleyhlerine olacak... Gücü yetenler hedyeleriyle/fidyeleriyle beraber gelecekler. Mahsur kalanlar, herhangi bir nedenle gidemeyenler ilk elden hedayalarını yerine ulaştırıp bağlılıklarını bildirecekler...

Kuran'ın o ayda inmesine gelince; inen bütün kuran olmayıp, o esnada onlara okunanlar, söylenenlerdir.  

Kuran'ın her bir söylemi evrenselleştirilince anlamada sıkıntılar oluyor ister istemez.

Kuran'ın her söylemi, söyleme anında mutlaka olmuş bir olaya, bir sebebe ilişkin olarak söylendi. Hiç bir söylemi durup dururken, gelecekte lazım olur diye, söylenmedi. Hiç bir kıssa da, örnek de öylesine anlatılmadı. Sırası geldi, Resu'le teselli vs için anlatıldı.

sayın Saffet, biraz daha konuya yoğunlaşalım. Her kes oruç tutmakla sorumlu tutuluyor; yoksul zengin aç tok her kes. Bildiğimiz oruçsa şayet, siz olsanız, yoksula aça oruç tutturur muydunuz? Sâimûn/sâimîn (oruçlular) kurallara uyan, geri durması gereken davranışlardan devamlı olarak geri duran, gerçek inananlardır. Yoksa bilinen Ramazan ayında malum orucu tutanlar değildir. Sâim sıfatı, mü'min sıfatı gibidir. Bazen olup bazen ayrılan bir sıfat değildir. Sâbir, musalli, hâmid, âbid vs tüm sayılan sıfatlar da öyle. Yani inanan her zaman mü'min, her zama müslim, her zaman musalli, her zaman sâim, her zaman hâmid, her zaman âbittir. Dikkatinizi çekti mi, "hacı olanlar" denmemiş.   

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

              Bakara 183 ayeti bize geçmiş ümmetlerin orucunu da göz önü-
ne almamızı istiyor.İşte Kur'an sitesinde İşaya Peygamberin orucundan
bahis var.Okursanız Bakara 177.ayet ile karşılaştırır mısınız.
                                                                                                            
               Sayın Haktansapmaz.
                Bir de Araf 31. ayette ''yiyin için '' var.Acaba..........        ;    
                                                                                                     
           Saygı ile                                     Galip Yetkin.  06.04.2011
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Bakara'daki savmi hacla birlikte düşünelim.

 

Ama birlikte değiller. Savm sıcak dolunay ile sınırlıdır. Oysa hac için öyle bir sınırlama yapılmış değil. Hattâ bir "büyük hac"dan söz edildiğine göre, büyük olmayan haclar var öteki yasak dolunaylarda (Bakara 185):

 

Bir ayıraç ve insanlara yol gösteren açıklamaların bir bölümü olan okuma sıcak dolunayda indirildi. Sizden kim o dolunaya tanık olursa onu "savm"lasın - fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh

 

"Savm"lamak nedir, o ayrı bir konu. Örneğin sıcak dolunayın gündüzlerini parlamasız, yeme içmesiz, cinsel ilişkisiz geçirmek?

 

Öyle anlaşılıyor ki sıcak dolunayı "savm"lamak o dolunayda başlayıp dört dolunay süren avlanma yasağı ile ilgili bir önlem. Örneğin inananların kendilerini tutma alıştırması.

 

Mekk'ye hakim olunduktan sonra, ticaret için Mekke'de panayırların kurulduğu o haram aylarda insanlara duyuru/çağrı yapıyorsunuz, bütün bölge halkına duyuruyorsunuz, gelmelerini söylüyorsunuz; onları Mekke'de sayılı günler/8-10-12 gün mecburi ikamete tabi tutuyorsunuz, susup sizi dinleyecekler, itaat edecekler, o esnada o günlerin gündüzünde bazı davranışlardan uzak duracaklar, işte bu savdır.

 

İnananlar Mekke'ye egemen olduktan sonra panayır anlamındaki hac uygulaması sona erdi. Çünkü Allah müşriklerin Mescid-i Harâm'a yaklaşmasını yasakladı. 

 

Şimdi Riyad'ın 40 km kuzeyinde Janadriya festivali yapılıyor. Çok uluslu. Oraya müşrikler dahil her dinden insan girebiliyor. Bu yıl festivalin onur katılımcısı: Japonya. Mekke için Tevbe 28'den sonra bu mümkün değil.

 

Sevgi ile, 

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Değerli Galip Yetkin, teşekkür ederim; ilişkilendirmemi istediğin yazıya göz attım. Zaten 2/184, gücü yetene miskini doyurma zorunluluğu getirmiş. ne yazık ki, "gücü yeten"i, "oruca gücü yetmeyen" yada "oruca gücü zor yeten" şekline dönüştürmüşler.

Evet, Araf 31'de "mescitlerde/şehirlerde/yerleşim yerlerinde zinetinizi takının (edebinizi takının, güzel davranışlar sergileyin), yeyin için (gezin dolaşın, alış veriş vs yapın), israf etmeyin, (suç teşkil eden davranışlardan sakının, yasalara uyun)! Zira Allah suç işleyenleri sevmez (cezalandırır/cezalandırılacaksınız)" deniyor.

Dediğiniz gibi sâim olmak bu olsa gerek.

Sevgi ve saygı benden.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sözünü ettiğiniz "büyük hac", "büyük hac günü"dür. O gün, o güne dek Resul'e ve inananlara düşmanlık edenler açısından büyüktü/zorluydu/korkunçtu. Azılı müşrikler sığınabilecek yer arıyorlardı. Resul'ün başka da haccı/Mekke ziyareti zaten olmadı.

O günden sonra Mescid-i Harâm'a yaklaşamayacak olan müşrikler, geçmişte çetin düşmanlık yapmış ve tevbe edip teslim olmamış, kaçmış, belli/tanıdık müşrikler (el-müşrikûn) olsa gerek. "Hiç bir müşrik/kâfir yaklaşmasın, yaklaştırılmasın" şeklinde genelleştirilme anlaşılır gibi değil. Müşriklerin tarih boyunca Mekke'yi ziyaret ettikleri bir gerçektir. Bu ziyaret gerçekte, pratikte önlenemez. Mekke'nin diğer islam şehirlerinden ne farkı var? orası o müşriklerin evleri olduğu, yıllarca onlar ve atalarının içinde oturdukları memleketleriydi, can korkusuyla oradan kaçmışlardı. Yoksa, diğer islam şehirlerinden bir farkı olamazdı.  

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Haktansapmaz,

Oruçla ilgili ayetler Bakara suresindedir. 
Hicretten sonraki ilk yıllarda tahminen ikinci yılında inmiştir. 
Bakara suresi Medine döneminde inen ilk suredir.  Yani dönemi  miladi  623-624 yıllarıdır.  

Ramazan dolunayı  görüldüğü zaman bizden istenilen eyyamen ma'du at   (Bir elin parmaklarınca sayılacak gün , en azı üç  , en fazlası  on (onbir, oniki falan da bu kavram içinde değerlendirilebilir mi  bilemem, sanırım oluyor. )   süresince geceleyin yapılması serbest olan  yeme, içme ve seks ten, gündüz vakti  geri durmak, sakınmak.  Konuşmaktan sakınma  değil.  (Lüzumsuz kaba, küfürlü konuşmaktan sakınma zaten her zaman geçerli. ) 

Ramazan ayı her yıl görülür.  Artık dünyanın sonuna kadar bu dolunayın görülmesinde, sınırlı günler boyunca müslümanların yapacağı bellidir.  Gelenek bunu bir hicri aya tahsis etmiş. Sünnisi de , Şia sı da  30 gün  oruç tutuyor.  Kur’an la uyumlu bir uygulama değil, ama dünyanın bir gerçeği. 

Tutamadığı günler sayısı nca başka günlerde tutar  ifadesinde  dediğiniz gibi tutamadığı günler ifadesi yok.   Ayetin o kısmının arapçası şöyle. 

ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara)

Hasta veya yolculukta olduğunuz zaman başka günlerde tamamlayın.  

Bütün meallerler de  adeta söz birliği etmişçesine  tutamadığınız günler sayısnca  ifadesi var ki, kişiler daha doğru anlasın diye  yorum tercüme yapılmış. Bu zaten tüm meallerin sorunu.  

Siz bu ayetleri yorumlamak için gittiniz 630 da mekkenin fethinden sonraki döneme.   

Bu tabi tarih dönemi ile ilgili bir zorlama.  Ayetlerden Mekkede (veya Medinede )  peygamberi dinlemek için gelenlerden falan bahsedilmiyor. Ramazan dolunayı görülünce ne yapılması gerektiğinden bahsediyor. 

Siz orucu 630 yılında Mekkeye gelip te Müslüman olmak için peygamberi dinlemeye gelenlerin  gündüzleyin susması olarak değerlendiriyorsunuz. Gündüz susacak adamın , gece seksinin, yeyip, içmesinin   konu ile ne alakası var.  

Artı Peygamberi dinlemek için gelenin susması ancak bir veya iki sene olur. Ayrıca peygamberi  dinlemek niye Ramazan dolunayının görülmesinden sonraki birkaç gün olsun.  

Sonra  niye adam peygamberi dinleyecek diye susma orucu tutsun ki, peygambere bir şey sormayacak mı, aydınlanmayacak mı. Kendi aralarında tartışılmayacak mı.  Sonra bu olay  sadece peygamberin yaşadığı mekkenin fethinden sonraki son bir iki yılla mı sınırlı.  

Bu açıklamanız bana yeterli gelmedi. Ayrıca Savm kelimesini  Meryem 26 yı referans göstererek sadece Susmayla sınırlamanız  yeterli  bir açıklama mı. Kelimenin yeme, içme, seksi sınırlama  anlamı yokmu. Böyle yorumlanması yanlış mı olur.  Kelimenin konuşmaktan sakınmadan başka bir anlamı yok mu? 

Sayın haktansapmaz, 

Allah benden neden aç kalmamı istesin ki demiştiniz. 

Bakara 185 in sonu  bunu açıklıyor. 

ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Sayıyı tamamlayın, Sizi hidayete erdirdiği için Allahı  Tekbir edin ve  Umulur ki şükredersiniz.  

Oruç Allahı Ululamak ve şükretmemiz için  bizden istediği  sağlımız yerinde ise dayanabileceğimiz bir fedakarlıktır.  Eyyamen Madu at süresince tutulacak orucun  tıbben bir zararı olmayacağını düşünüyorum.  Ama otuz güne  doktorlardan itiraz geliyordu.  

 

__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sayın Saffet,

O dönem hac ve umre/ Mekkey'e gelip orda ikamet ve sayılı günlerde oruc, orada kalacakları ilgilendiren bir husustu ve geldi geçti. Sizi ilgilendiren bir konu olmadığı gibi her yıl tekrarlanması istenen bir ifadeyi de içinde barındırmıyor o mesajlar. Ama siz, aklınız almadığı halde, kendinizi hactan, oruçtan sorumlu tutuyorsanız buna diyecek yok. Ancak her yıl tekraren tuttuğun orucun hiç bir mantığının olmadığını sen de biliyorsun. Umarım bu konuyu da ileride anlayacaksın. O zamana kadar fedakarlık yapmaya devam edersiniz :))

Şükre gelince, şükür karşılık vermektir; söyleneni, isteneni yerine getirmektir. "Allah'ı ululamak" diye anladığın da, Allah'a saygıdır. O'na saygı dediklerini yerine getirmekle olur.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats