HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: İnsanca, pek insanca.. Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

ah be dostum.neden nefesini boşa tuketiyorsun.bu ülkede yaşayanların %99 u hayatından memnun.bakma buralarda caka sattıklarına.ALLAH dediklerine.düzen nekadar müsade ediyorsa okadar konusurlar.lafla peynir gemisi yürütmeye çalışırlar.t.c de bilir bunları.serbest bırakır.ki ,işleri lak lak olsun.daha öteye geçmesin.
salat ın içinde namaz yok varsada 2-3
hac uydurma ,başka anlamda aslında
zekat uydurma,oda bozulmuş
örtunme yok
her kanun ilahi oyüzden beşer kanun koyucu olabilir.
miras eşit bölünür
okadar doğrucular ki,kendileri hiç hadis rivayet etmedikleri için hiç  sağlam hadis yok diyorlar.onlardan başka doğrucu yok.
bu ülke taguta tamamen teslim olmuş........buna karşı çıkacak yihitte pek yok bu ülkede.....


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Önerim şu idi: "Allah'ın dinine aykırı bu 'antiseküler küfür'lerden istediğiniz birisiyle başlayın." Ama siz iki tanesini kendinizce açıklamışsınız: inanan kadınların cuma ibadetine engel olunması ve çok eşlilik denen fuhuş.

Çok eşliliğe fuhuş diyen peygambere de fahişe diyor, buna izin veren Allah'a da, doğru mu? 

Hayır. Çok eşliydi diye peygambere, çok eşliliğe izin verdi diye de Allah'a fahişe diyen yok. Çünkü Allah'ın çok eşliliğe izin verdiği kocaman bir yalan. "Allah'ın indirdiğine uyulacak!" diyoruz ya, Onun indirdiği Ahzâb 52'dir ve orada söylediği şudur: 

BUNDAN SONRA kadınlar sana helal değil; onları güzel bulsan bile eşlerinle değiştirmen de... - Lâ yahıllu leken nisâu min ba’du ve lâ en tebeddele bihinne min ezvâcin velev a’cebeke husnuhun

BUNDAN SONRA ifadesine dikkat - min ba'd. Nebinin eş üstüne eş alması BUNDAN SONRA haramdır demek bu. Peygamber BUNDAN SONRA eş üstüne eş almamıştır; yoksa elçilikten atılırdı, sıradan bir kafir olarak ölürdü ve o büyük gündeki cezaya çarpılırdı.  

Eş üstüne eş alınmadıkça çok eşli olunamıyacağına göre Yüce Allah'ın, elçisinin şahsında, sona erdirdiği aslında çok eşliliktir. Antiseküler tagutlar işte BUNDAN ÖNCE yaşanıp defteri dürülen o "cahiliye fuhuşu"nu dayatıyor.

Düşünün. Allah eş üstüne eş almayı bu dinin nebisine haram kılar; nebi Allah'ın buyruğuna harfiyen uyar. Ama antiseküler tagutlar "Allah'ın indirdiği"ne inat, çatır çatır eş üstüne eş alır ve aldırırlar.

Bununla da kalmaz, "Çok eşlilik fuhuşsa peygamber fahişedir" derler. Oysa işleyen bi gıdımcık akıl sahibi herkes görür ki Allah "BUNDAN SONRA helal değil" diyerek BUNDAN ÖNCE edinilmiş olan çok eşli aileleri aklamıştır. Ve Hz Peygamberin çok eşli ailesi BUNDAN ÖNCE edinilmiştir. Ne fahişesi!

Her ciddi hukukta olduğu gibi Allah'ın hukukunda yasalar eskiye işlemez - illa ma kad selef. Fuhuş Allah'ın Ahzâb 52'deki buyruğuna inat, AHZÂB 52'DE SONRA eş üstüne eş almaktır.

*

Demiştik ki "Seküler anlayış, antiseküler anlayış… Hangisi Allah’ın indirdiği ile hükmetmiyorsa tagut odur."

 

Hangisi ne ile hükmediyor; bir örneği işte bu.

 

Allah’ın indirdiği: Ey nebi! Bundan sonra kadınlar sana helal değil; onları güzel bulsan bile eşlerinle değiştirmen de helal değil…" yani  eş üstüne eş alman yasaktır.

 

Seküler anlayış: Eş üstüne eş almak yasaktır.

Antiseküler anlayış: İnananlar! Dörde kadar evlenmek caizdir. Eş üstüne eş alın.

 

Hangisi tagut imiş; antiseküler anlayış mı, seküler anlayış mı?

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam AntiTagut ve El Türki,

Birbirinize her forum başlığında verdiğiniz destek çok duygulandırıcı. Örnek bir davranış.

Önerdiğiniz hususlara ve sizin gibi düşünmeyen uzak-yakın diğer her kimseye yönelttiğiniz ithamlara gelince, aklınızın bir yerinde bulunsun diye söyleyeyim;

Eğer siz ikiniz aynı kimse değilseniz, her ikinizin beyninde şekillenen "İlah" düşüncesinin birebir aynı olması, tıbben ve mantıken mümkün değildir.

Bu nedenle zorunlu olarak sizin biriniz, öbürünüzün Tanrısına şirk koşuyor.

Bu başlık da zaten "tanrı algısı" ile ilgili.

Onu bunu tanımlayıp sınıflandırmaya devam edin. Sıra birbirinize gelecek. Sonra ? Hanginizin Tanrısı daha üstün ?

Sevgili Malik (ünal) kardeşim, sık sık İsa'dan alıntılardı:

"İnsanlar şabat için değildir, şabat günü insanlar içindir"

Araçlar amaç olduğunda din aynı sizin salık verdiğiniz gibi olur.

Yani din insanlar için var olacağına, insanlar din için var olur.

Nefret kustuğunuz insanların da sizin de sahibiniz birdir.

Biraz daha halim olun.

İnkar ettiğimizi söylediğiniz ve savunageldiğiniz hadislerin birisinde (hatırlayabildiğim kadarıyla mealen söylüyorum), harp meydanında yanan ateşler arasında yavrusunu arayan bir anneyi gördüğünde resul duygulanır ve der ki, "Rabbiniz, şu kadından daha az merhametli değildir"

Ama gördüğüm kadarıyla sizin kahrınız Tanrı'dan büyük.

Usame bin ladin ile ilgili olarak açtığınız başlıkta biraz değinmeye çalıştım. İnsanları cehennemlik ilan etmeden önce biraz düşünün.

Ne o cehennemin sahibisiniz, ne de içine attıklarınızın.

Onu tutuşturan da siz değilsiniz.

Siz göksel egemenliğin kapısında bekçi misiniz ki, ne kendiniz onun içerisine giriyorsunuz, ne de başkalarının girmesine müsaade ediyorsunuz. (İncilden, mealen)

Size bir misal vereceğim. Vicdanınızda iyice, uzun uzun değerlendirin.

Eğer Kuran'da Ehli kitaba karşı "Sizin de bizim de ilahımız birdir..." şeklinde başlayan ve uzlaşmaya çağıran o ayetler olmasaydı ve ben bugün size bunu söyleseydim, böyle yapalım, böyle yapmak iyi olur deseydim "vicdanınızda" bana ne derdiniz, beni destekler miydiniz ?

Tanrı'nın Rahmeti Gazabını geçmiştir.

Bu gerçek sizin yazılarınıza da yansımalı eğer bu hususa inanıyorsanız.

Ve delil edinip örnek verdiğiniz hadis külliyatı da, "müjdeleyin, nefret ettirmeyin" diyor, eğer umursuyorsanız.

Bir de, insanlara güzel ve tatlı söz söylemek sadaka yerine geçer. En azından klavye başında parmaklarınız boşa yorulmamış olur.

Esen kalın. 


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

ALGIM..
Bencileyin,
Yürüdüğüm buranın güneşi yok,
attığım her adımın,
zemini..
geçen yıllar içinde ölmüşüm,
lakin mezar kazıcısı,
hala ortalarda yok..
ki, işte bu neden ile, bencileyin dünya,
işte böyle bir, herşeysizlik..
İnsan denen varlığı kendimle türdeş asla görmedim,
ve öyleyse ben,
demek insan değilim..
ne muhabbeti sardı..
ne yargısı..
gündelikçi kadın gibiyim..
temizlerken etrafı, kendi pis..
tenzih, tenzih tenzih..
3 kerede estağfirullah ve onlardan özür,
sadece,
teşbih, teşbih, teşbih..
kapalı çarşı içinde ben,
hiçbir ses duymam,
ve geçen önünden geçtim..
şıracının şahidi,
bozacının,
kulakları uzunmu uzunlar,
dolmuş yığın..
lakin onlardan da bir sesi..
duyamadım..
sanırım hepsi birer silüet..
ya da benim kulaklarım sağır?

soluduğum şu hava,
az sonra bir zehir..
onların çok yargısı,
birbirini gübreler..
ve sanki ağıl önlerindeyim..
inan,
kokuları benden de beter..
lakin insan için her sözü,
söylemem..
çünkü ben,
bir taş duvar, bir okkayım..
hem zati Rab,
vereceğince izni vermiş..
çokça hissettiğimde o vakit,
bir çift söz eder,
derim ki,
sen zaten..
seçtiğini seçmişsin,
tavrını da..
tarzını da.. beğenmedim..
Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

aliaksoy Yazdı:
Selam AntiTagut ve El Türki,

Birbirinize her forum başlığında verdiğiniz destek çok duygulandırıcı. Örnek bir davranış.

Önerdiğiniz hususlara ve sizin gibi düşünmeyen uzak-yakın diğer her kimseye yönelttiğiniz ithamlara gelince, aklınızın bir yerinde bulunsun diye söyleyeyim;

Eğer siz ikiniz aynı kimse değilseniz, her ikinizin beyninde şekillenen "İlah" düşüncesinin birebir aynı olması, tıbben ve mantıken mümkün değildir.

Bu nedenle zorunlu olarak sizin biriniz, öbürünüzün Tanrısına şirk koşuyor.

Bu başlık da zaten "tanrı algısı" ile ilgili.

Onu bunu tanımlayıp sınıflandırmaya devam edin. Sıra birbirinize gelecek. Sonra ? Hanginizin Tanrısı daha üstün ?

Sevgili Malik (ünal) kardeşim, sık sık İsa'dan alıntılardı:

"İnsanlar şabat için değildir, şabat günü insanlar içindir"

Araçlar amaç olduğunda din aynı sizin salık verdiğiniz gibi olur.

Yani din insanlar için var olacağına, insanlar din için var olur.

Nefret kustuğunuz insanların da sizin de sahibiniz birdir.

Biraz daha halim olun.

İnkar ettiğimizi söylediğiniz ve savunageldiğiniz hadislerin birisinde (hatırlayabildiğim kadarıyla mealen söylüyorum), harp meydanında yanan ateşler arasında yavrusunu arayan bir anneyi gördüğünde resul duygulanır ve der ki, "Rabbiniz, şu kadından daha az merhametli değildir"

Ama gördüğüm kadarıyla sizin kahrınız Tanrı'dan büyük.

Usame bin ladin ile ilgili olarak açtığınız başlıkta biraz değinmeye çalıştım. İnsanları cehennemlik ilan etmeden önce biraz düşünün.

Ne o cehennemin sahibisiniz, ne de içine attıklarınızın.

Onu tutuşturan da siz değilsiniz.

Siz göksel egemenliğin kapısında bekçi misiniz ki, ne kendiniz onun içerisine giriyorsunuz, ne de başkalarının girmesine müsaade ediyorsunuz. (İncilden, mealen)

Size bir misal vereceğim. Vicdanınızda iyice, uzun uzun değerlendirin.

Eğer Kuran'da Ehli kitaba karşı "Sizin de bizim de ilahımız birdir..." şeklinde başlayan ve uzlaşmaya çağıran o ayetler olmasaydı ve ben bugün size bunu söyleseydim, böyle yapalım, böyle yapmak iyi olur deseydim "vicdanınızda" bana ne derdiniz, beni destekler miydiniz ?

Tanrı'nın Rahmeti Gazabını geçmiştir.

Bu gerçek sizin yazılarınıza da yansımalı eğer bu hususa inanıyorsanız.

Ve delil edinip örnek verdiğiniz hadis külliyatı da, "müjdeleyin, nefret ettirmeyin" diyor, eğer umursuyorsanız.

Bir de, insanlara güzel ve tatlı söz söylemek sadaka yerine geçer. En azından klavye başında parmaklarınız boşa yorulmamış olur.

Esen kalın. 


ne desem boş.ALLAH kendisini herkesin ayrı anlayacağı şekilde mi tanımlamış,anlatmış?tıbben ve mantıken imkansızmış?

ALLAH herşeyi tanımlamış.kafir kişiliği ve karekteri bellidir,münafıklık kişiliği ve karekteri bellidir.müslümanlık kişiliği ve karekteride bellidir.ALLAH bu üçünün arasını ayırmışdır.ve onlara nezaman nasıl davranılması gerektiğini belirlemişdir.anlamak istersen oku.saptırmak istersen nefsini dinle.
saptırmak ve çarpıtmak için okadar uğraşmışınki.....nedesem boş.


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
anti-tagut
Iki Hafta Yasakli
Iki Hafta Yasakli


Katılma Tarihi: 28 mart 2011
Gönderilenler: 105
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı anti-tagut

aliaksoy,

ne güzel konuşuyorsun sen öyle pavlus pavlus! içine pavlus mu kaçtı ne!? bırak bu sevgi ayaklarını, nesin, necisin, neyin peşindesin? havari misin? sen git bunlar mitraistlere anlat öyleyse.

tanrı algım birkaç sayfa geride asılı duruyor. ben aklıyla bulunabilen yani tümevarılarak bulunabilen, alemden bağımsız bir ilaha inanıyorum. bu ilahı bulduktan sonra onu kendimce modifiye etmiyorum müşriklerin putlaştırmaları gibi hem madden (heykel, büst vs.) hem de manen (şahsi ilah tanımlamaları). ve bu şirkin dışında bir de ortak, denk tutma şirki vardır. bu da yahve apayrı bir ilahtır, god daha başkadır, got'un bunla hiç hiç alakası yoktur. bunla birlikte oğul vardır, kutsal ruh vardır, üzeyr vardır.ha bir de diablo vardır... diye ilah'ı parça pinçik etme şirki vardır. demez ki yahve putçusu aslında Allah'a tapmaya çalışıyor, demiyor ki mesih putçusu bir olan Allah'a tapmaya çalışıyor ama farklı özellikler ve mesajları kendi kafasınca ona biçiyor da işte böyle Allah'a farklı Allah anlayışlarıyla şirk koşuyor. neyse işte ben ilah'ı bulduktan sonra tümden gelime geçiyorum ve o ilahın benle ya da başka birisiyle iletişime geçerek dinini vaaz etmesini beklerim. vaaz ederse ancak bana vahyedilene uyarak yaşarım. değilse yaratılmışlara (putlara) tapmam ve onun varlığını ve ölümle onun huzuruna kavuşacağımı bilerek, onu kendimce tanımlayıp manevi şirke düşmeyerek yaşarım.

Müşrik kitap ehli ile aramızdaki ortaklık Allah'tır ama Allah inancı değildir. Onlar Allah'a inanıyorlar ama Muhammed peygambere yani Allah'ın vaaz ettiği Allah inancına inanmıyor. kendi hahamlarının, papazlarının uydurduğu Allah inancıyla şirk koşuyorlar. mesih putçusu kristçiler bunla yetinmeyip maddesel putlar (isa ve kutsal ruh) edinerek duble şirk yapıyorlar.

burada kimseye nefsani bir kin, nefret kustuğum yok ama Allah'ın yoluna oturmuş insan şeytanlarına Allah için nefretim vardır bunu itiraf etmeliyim. Şirkten (hem tağutlara kulluk hem de nefse (nefsin ilah anlayışına bağlanmaktan) kulluktan vazgeçilirse Allah için severim. Allah'ın hidayet vermediği birisine hidayetine vesile olabilmek iyi muamele ederim. çünkü adam çok samimi bir şekilde anlamaya çalıştığı halde anlamıyor. ancak bildiği halde kelimelerin yerlerini değiştirerek kıvırtan sapanlara ve saptırıcılara da anlayacağı, hak ettiği dilden konuşurum. inanmayanlara bir azap edilecek ancak saptıranlara azap üstüne azap var, ikiyüzlü münafıklar ise ciddi ciddi cehennem dibini boylayacaklardır. varsa burarlarda -ki potansiyelini baya bir yüksek görüyorum- bir daha düşünsünler.

---

hasakcay,

öncelikle bu konudan çıkarın nedir? konuyla "alakalı" iletimden kısa bir alıntı yaptın ve bu alıntıyı "alakasız" bir propagandana alet etmeye çalıştın. ben dedim seküler tağut kulu sen dedin ki antiseküler şeriatçı. hadi bunu geçelim de cuma namazı, çok eşlilik ne ALAKA? tamam onu yine tartışırız varsa ayrı bir başlık getir ya da sıfırdan aç -DA buradaki konuyla ne ALAKSI'nı bana bir izah ediversen?

 

Yukarı dön Göster anti-tagut's Profil Diğer Mesajlarını Ara: anti-tagut
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

korkutanda ALLAH azabı taddıracak olanda.yargılayacak olanda O.hüküm heryerde ve her şartta O nundur.
ALLAH kafirleri ve müşrikleri ve münafıkları aşağılıyor.onlara kahrının mutlaka yakalayacağını söylüyor.
ama satılmış olanlar ise islama savaş açanlara sevgi gösterisinde bulunuyor.evet sevgi ayetlerden bir ayettir.barış güzel olandır.ama unutma herşey yerinde ve zamanında güzeldir.
savaşmadan-hicret etmeden din sahibi olamazsın.ancak bu zilletin bir parçası olursun.oturur laklak ederiz......

ha bu arada belki düşünmene yardımcı olur umuduyla:

ABD Merkez Komutanı Orgeneral James Mattis:"“Peçe takmayan kadınları 5 yaşından itibaren dövenler var. E bu adamlarda insanlık kalmamış zaten. O yüzden onları vurmak acayip eğlenceli“

Irak'taki bir baskında sivilleri öldürmekle suçlanan 4 asker, soruşturma kapsamında verdikleri yeminli ifadede, operasyonda "askerlik çağına gelen tüm erkekleri öldürme" talimatı aldıklarını söyledi. Askerler, emirlerin komuta zinciri içerisindeki subaylardan geldiğini belirtti. Askerlerin avukatları da müvekkillerinin sadece emirleri yerine getirdiğini ifade ediyor.

Afganistan'da görev yapan Amerikalı askeri çavuş Jeremy Morlock, 3 sivili zevk için öldürdüklerini kabul etti.

Irak’ı yedi yıl önce işgal eden ABD güçleri 2011’de bu ülkeden tamamen çekilmenin hesaplarını yapsa da Iraklılar bölgede yaşanan insanlık dramının yaralarını sarabilmiş değil. İşgal boyunca ölen Iraklı sivillerin sayısı bile kesin olarak bilinmiyor. Iraqi Body Count 103 bin Iraklının öldüğünü savunurken, Lancet 600 bin, Opinion Research Business araştırması ise 1 milyon Iraklının işgal nedeniyle öldüğünü öne sürüyor. Bu kayıplar işgali daha da tartışmalı hale getiriyor.

Yasağa uymayanı öldürüyorduk

Garret Reppehnagen (Er): Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilen bir gece, akşam devriyesi sırasına tarlasında toprağıyla uğraşan iki çiftçi gördük. Yanımdaki asker hemen üzerlerine ateş açtı ve emirlerin sokağa çıkma yasağını delen herkese ateş edilmesi şeklinde olduğunu söyledi. Ölen iki çiftçinin hikayesini sonradan öğrendik. Tarlayı sulamak için kullandıkları pompa elektrikle çalışıyormuş. Gündüzleri elektrik olmadığı için gece tarlada iş yapmak zorunda kalmışlar. Onları öldüren askere, “Bunu bilsen yine de ateş eder miydin” diye sordum. Bana, “Emirler böyle” diye yanıt verdi.

Kadını parampaça ettik

Jason Washburn (Onbaşı): Devriyedeyken bir Iraklı kadın karşıdan geliyordu. Elinde büyük bir çanta vardı. Bize doğru ilerlediğini ve bomba taşıdığını varsayarak hemen bomba atar diye “önleyici saldırı” yaptık. Havayı kaplayan toz bulutu kalktığında çantanın içinde bizim için hazırladığı meyveler olduğunu gördük. O bize yemek getirmişti, biz onu parçalara ayırdık. Yanımızda ekstra silahlar taşıyorduk.

Ne zaman masum bir sivili öldürsek hemen cesedinin üzerine bu silahı yerleştirip öldürdüğümüz kişiye direnişçi süsü veriyorduk. Bunu komutanlardan aldığımız talimatla yapıyorduk. Ölenlerin sayısı hesaplanmıyordu. Bu şekilde kaç Iraklı hayatını kaybetti bilmiyorum. Ama inanın sayısı çok fazladır.

Tüm taksileri taradık

Hart Viges (Er): Bir keresinde direnişçilerden birinin bir takside olduğunu söyleyen komutan telsizden gördüğümüz tüm taksilere ateş açmamız emrini verdi. Hazır bekleyen keskin nişancılar şaşırmıştı, “Tüm taksilere mi ateş açacağız? Yanlış duyuyorum heralde” dediler.

Telsizden yarbayın cevabı duyuldu: Beni doğru duydun asker! Sana bütün taksilere ateş etmeni emrediyorum! Bu emir sonrası taksilere mermi yağdırmaya başladık.

Brian Casler (Onbaşı): Bazen Iraklı çocuklara ABD ordusunun bize verdiği hazır yiyeceklerden dağıtırdık. Ama bazı askerlerin bu yemeklerin içine işediğini gördüm. Bazıları da içecek şişelerinin içine işedikten sonra o şişeleri çocuklara fırlatırdı.

Cesetlerle hatıra fotoğrafı

Jason Moon (Er): Kadınlar ve çocuklar konvoyumuzun önüne çıktığında kesinlikle yavaşlamamamız ve durmamamız konusunda kesin emir almıştık. Eğer bir direnişçinin sivillerin arasından konvoya saldırdığına emin olursak saymamız emredilmişti. Sivillerin sayısı 30’un altındaysa ateş açabiliyorduk. Peki ateş altındayken hangimiz “Burada 30 kişiden fazlası var ateş edemem” diye düşünür ki?

Vincent Emanuele (Er): Devriye çevreye gezerken rastgele ateş açar, bir şarjörü boşaltırdık. Yoldan geçen araçlara rastgele ateş ederdik. 8 ay boyunca bu şekilde davrandık. Yoldaki cesetlerin üzerinden Humvee ciplerimizle geçer sonra durup cesetlerle hatıra fotoğrafı çektirirdik.

Beyaz bayraklıları vurduk

Jason Wayne Lamue (Er): Kürek taşıyan (yol kenarı bombası için çukur kazdıkları gerekçesiyle), çatıda cep telefonuyla konuşan ya da sokağa çıkma yasağını ihlal eden herkes, öldürülmesi emredilen kişilerdi. Emin olun bu şekilde hayatını kaybeden çok insan oldu. Subaylar, “Siz insanlara çekinmeden ateş edin biz sizi kurtarmak için gereğini yaparız” diyordu.

Michael Leduc (Onbaşı): 2004’teki yapılan Felluce baskınına katıldım. Bize verilen emir şuydu: Size doğru beyaz bayrak sallayarak yaklaşan birini görürseniz bunun numara olduğundan emin olun ve onu öldürün. Komutanlar sivil kayıpları önemsemiyordu ve kurallara uymadan sivil kayıplara neden olanlara göz yumuyordu. Hatta rastgele ateş açmayı teşvik ediyordu.

Çocuklu binaya bomba

Scott Ewing (Er): Çocuklara şeker vermemizin onları çok sevmemizden kaynaklandığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuklar araçlarımızın yanında olduğu zaman direnişçiler bize ateş açamıyordu. Bu nedenle sürekli şeker dağıtarak çocukları “canlı kalkan” olarak kullanıyorduk. Bize dağıtılan uyarı metinlerinde insanlara silahlı olduklarından emin olmadıkça ateş açmamamız öğütleniyordu. Ancak kağıtların son bölümünde “Bu kurallar hayatınızı tehlikeye atmanızı gerektirmiyor” notu vardı.

Cliff Hicks (Er): Amerikalı yarbayın aracına bir apartmandan ateş açıldı. Bir şey olmamıştı ama yarbay çok sinirlendi. Ertesi gece bir C-130 o apartmanı yerle bir etti. Oysa ki daha sabah içinde onlarca ailenin olduğunu görmüştük.


ah sevgi ah......aliaksoy gibilerin ağzına neden hiç yakışmıyorsun?


İngiliz The Sunday Times gazetesinin haberine göre, Irak ve Afganistan’da görev yapan 100 Amerikan askerinin sivil halka yaptıklarını itiraf ettiler. Irak ve Afganistan’da savaşan 100 Amerikan askeri, bir araya gelerek savaşın gerçek yüzünü Washington’da dört gün boyunca anlatma kararı aldı.

Askerlerden 80’i savaş karşıtı derneklere cephede yaşadıklarını yazılı olarak teslim etti. İşte gazetede yayınlanan askerlerin itirafları;

Perry O’Brien (30) : 2003 yılında Afganistan’da görev yaptım. Elinde kürek olan herkesi öldürme hakkımız vardı. Çünkü bu küreklerle yol kenarlarını kazıp bomba yerleştirdikleri bilgisini almıştık.

Hele ki akşam olduğunda herkesi öldürme yetkisine sahiptik. Kimse soru sormazdı. O saatte sokakta bulunmak öldürülmenin gerekçesi olarak kabul ediliyordu.

Geceyarısı insanların evlerine baskın düzenleyip kadınların ve çocukların gözü önünde evdeki erkekleri gözaltına alırdık. Sonra onlara ne olduğu konusunda hiçbir bilgim yok. Arkadaşlarımız içinden bu tür uygulamalara karşı çıkanlar yine askerler tarafından ya psikolojik ya da fiziksel olarak cezalandırılırdı.

Jason Washburn (28) : 2003 yılında savaşın ilk günlerinde Irak’a gönderildim. Bize şeytani bir diktatörü devirmek için Irak’a gittiğimiz söylendi. Göreve başladığımızda ilerlediğimiz her yerde Iraklılar bize teslim oluyordu. En ufak bir direniş göstermediler. Bizi kurtarıcı gibi karşıladılar. Buna karşılık bizim tek yaptığımız ise sivilleri öldürmek oldu.

Irak ordusunun bize karşı direniş gösterdiğini ve bir mahallede üslendiğini söylediler. Bu mahalleye girmeden önce saatlerce burayı top atışına tuttuk. Sonunda içeri girdiğimizde sokaklarda sadece sivillerin cesetleriyle karşılaştık. Kadın ve çocukların cesetleri tanınmayacak hale gelmişti. Aralarında tek bir üniformalıya bile rastlamadık. Bahsettikleri karargahtan da eser yoktu. Beni buraya göndermeden önce Amerikan askeri olarak onurlu bir iş yaptığımızı düşünürdüm. Oysa ki hiç öyle değilmiş...

Logan Laituri (26) : Ben sadece para kazanmak için asker oldum. Ordu bana ayda 800 dolar maaş veriyor ve Irak’taki tüm ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Yani 800 doların tamamını biriktirebiliyordum. 2004’ün Aralık’ında Irak’a gönderildim. Ama sokaklarda Irak polisini bile dövebilme hakkımız vardı. Üniformalı polisleri hiçbir gerekçe olmaksızın midelerine yumruklar indirerek yere devirirdik.

Komutanımız bize “ Masum bir sivili öldürdüğünüz zaman korkmayın. Yanına bir silah bırakın ve sanki onun ateşine karşılık vermişsiniz gibi ifade verin ” diyordu. Bunları gördüğüm zaman orada bulunma sebebimi sorgulamaya başladım. Ve sonunda bunları anlatmam gerektiğine karar verdim.

Kelly Dougherty (29) : Komutanlarımız bize verdikleri brifinglerde “ olması gereken ” ve “ yapmamız gereken ” arasındaki farkı şöyle anlatırdı. Mesela “ Operasyona gittiğinizde sivillerin kesinlikle zarar görmemesini sağlayın. Birinci önceliğiniz bu olsun” dedikten sonra ayağını üç kez yere vururdu. Bu, “ söylediklerimi beyninize kaydedin ama savaş alanında bunu uygulamayın. Sadece geri döndüğünüzde ifade verirken böyle anlatmanız gerektiğini bilin ” anlamına geliyordu.

Çatışmalarda yaralanan siviller, revire gelip de masada kaldıklarında cesetlerini kadavra olarak kullanırdık. Ama ölen bir ABD askeriyse ona hiç kimse dokunmaz büyük özen gösterilirdi.

Washington Times gazetesinin haberine göre Amerikan ordusu, yanlışlıkla öldürdüğü siviller ya da yanlışlıkla yıktığı binalar için 2005 yılından bu yana toplam 42.4 milyon dolar ödedi. Bu paradan evleri yıkılanlara da tazminat ödendi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2007 şubat ayında icra ettiği Güneş Operasyonu’nda tek bir sivil hayatını kaybetmemiş ve tek bir sivil hedef tahrip edilmemişken, yıllardır Irak’ta ne için bulunduğu bilinemeyen ve yaptığı operasyonlarla ilgili dünya kamuoyuna hiçbir açıklamada bulunma ihtiyacı hissetmeyen Amerikan Ordusu’nun kendi mensupları 17 bin sivili yanlışlıkla (!) öldürdüklerini itiraf ediyor.

Ama Türkiye’nin gayet haklı olduğu bir konuda, ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütünün bulunduğu kamplara, hem de kısa süreli harekatlar icra ederek teröristleri etkisiz hale getirmesi, Irak yönetimini rahatsız ediyor ve Türkiye’nin bir an önce, bölgeyi terk etmesini isteyebiliyor…

Mesud Barzani ise hava harekatında sivillerin öldüğünü iddia ediyor ve Türkiye’yi tehdit ediyor. Ama, Irak halkına işkence yaptıkları, kendi basın organlarınca ispat edilen, Amerikan askerlerine hiçbir şey demiyor…

Ne kadar büyük çelişki değil mi? Öldüren ABD olunca yanlışlık oluyor adı…

17.000 tane yanlışlık olmuş fazla değil (!)…


nekadar insanca,pekde insanca.....değilmi aliaksoy ve gibiler......?




Alman haber dergisi Der Spiegel, Amerikan askerlerinin Afganistanlı sivilerin cesetlerinin yanında poz verdiği fotoğrafları yayınladı.

Fotoğraflarda, biri gülmekte olan iki Amerikan askeri, iki ölü adamın kafasını tutuyor.

Der Spiegel, fotoğrafların Afganistan'da silahsız sivilleri öldüren bir 'haydut birlik' için açılan inceleme sırasında keşfedilen binlerce video ve resim arasında olduğunu söyledi.

İnceleme kapsamında beş asker cinayetle suçlanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri ordusu, fotoğrafların yarattığı üzüntüden dolayı özür diledi.

Berlin'deki Amerikan Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, askerlerin eylemleri "iğrenç" ve "Amerikan ordusunun standart ve değerlerine aykırı" olarak nitelendi.

Açıklama, "Fotoğraflar, 10 yıldır süregelen operasyonlarda yer alan askerlerimizin disiplin, profesyonellik ve saygınlığı ile büyük bir tezat içerisindedir" sözleriyle devam ediyor.


aliaksoy sen şeytani sevgine devam et.......





__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam El Türki ve Anti Tagut,

Buraya bir kaç çeşit şey yazdım ama her seferinde vaz geçtim.

Düşündüm, düşündüm ve nihayet şunu söylemeye karar verdim.

Ben size Rabbimden esenlik ve hakkınızda hayır diliyorum. Bunu kendim için de diliyorum.

Esen kalın.


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

 Allah cevap verir..cevaplar, karbon kağıdının üzerinde, herkesi kapsar ve aynı seviyede değildir..

Evet..
Allah bir ama kulların sınıfları farklı.

İlk öğretim talebesine sual sorulur.. o cevap verir, belki
veremez ama o talebe ondan sorumludur çünkü o düzey için
bu sual gereklidir..

de,
siz bile ufağı büyüğü akıllıyı zekiyi küçüğü ayırdedip
cevaplar verirken, nasıl olurda Rabbın bunu ayırmadığını
hesab edersiniz?

sanırım çoğunlukça edersiniz, lakin Rab bu ayrımınızı
kaale almaz.. çünkü Rab, algıya göre değil, her seviyeye göre rahmetiyle cevap verir.. Rahmeti zahmet olarak  algılamak, bizim en iyi yaptığımız yanlış  olmalı.. Saygıyla

Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 2
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats