HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: FURKAN 27 VE 28. AYETLER BİZLERE NELER AN Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 

 

Bugün sizleri Furkan suresi 27 ve 28. ayetler üzerinde Kur’an bütünlüğünde, düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ayetleri yazalım.

 

 

Furkan 27: O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: 'Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım.

 

 

28: Yazık bana! Keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim.

 

 

Yüce Rabbim e şükürler olsun ki düşünene, aklını kullanana çok şeyler anlatıyor ayetlerinde. Kur’ana başkalarının etkisi altında kalmadan, hurafe inançlara delil aramadan, düşünerek ahhh bir bakabilsek.

 

 

Ayetlerden anlıyoruz ki, peygamberimizin tebliğ etmeye çalıştığı Kur’an ayetlerini, bir kısım insan atalarından gelen hurafe, batıl inançlarından vazgeçmeyip, Allahın elçisine uymamış, onunla birlikte olmamış. Fakat bu insanların çok pişman olacaklarını söylüyor Allah. 28 ayette bunun açıklamasını zaten yapıyor ve bu insanların mahşer günü çok pişman olacaklarını, keşke falancanın sözlerine inanmasaydım, onu dost edinmeseydim, onun batıl rivayetlerine kanmasaydım diyeceklerini, şimdiden bizlere hatırlatıyor.

 

 Bu sözleri ve bu inancı, isterseniz herkes kendi nefsinde, günümüze adapte edip düşünsün. Sanırım düşünen, Kur’anı rehber alan, çok dersler çıkartacaktır.

 

 

Şimdide bu iki ayeti daha iyi anlayabilmemiz için, derinlemesine Kur’an dan araştırma yapalım, acaba Allah bu ayetlerle bizlere neler anlatmak istiyor ve dikkatimizi çekiyor.

 

 

Ali imran 101: Size Allah'ın ayetleri okunurken, üstelik Allah Resulü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

 

 

 

Bakın Allah çok dikkat çekici bir söz söylüyor. Allahın elçisi aranızda olduğu halde, yani yaşıyor. Sizlere tebliğ edilen, okunan ayetleri, nasıl olurda inkâr edersiniz diyor. Ayetin sonundaki cümlede önemli. Her kim Allah a bağlanırsa, kesinlikle doğru yola iletilmiştir diyor. Allaha bağlı olmayı yine başka birçok ayetinde anlatıyor ve Kur’an ın ipine sarılın diyordu bizlere hatırlayınız. Ahzap suresi 2. ayette sizce uyacağımız kitap çok açık değil mi?

 

 

Ahzap 2: Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki, Allah ne yapıyorsanız haberdardır.

 

 

Demek ki Allahın elçisinin ve bizlerin ardından gideceği, Rahmanın tebliğ ettiği Kur’an olduğu bu ayette de açıkça belirtiliyor. Dikkat ediniz Rabbim ne diyor? (sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git.) Çünkü bunun açıklamasını da yapıp, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, demiyor muydu bir başka ayetinde? Ama bizler günümüzde öylemi yapıyoruz? Yorum sizlerin.

 

 

 

 Yukarıda hatırlattığım Ali İmran 101 ayetinde, peygamberiniz aranızdayken nasıl olurda hala inkâra saparsınız diyordu. Bu inkâr, dikkatle düşünelim, Allahın varlığını inkâr değil, burası önemli. Atalarının dininden, inançlarından hurafe itikatlarından, vazgeçmek istemeyenler. Hatta Allah, peygamberimiz hayattayken aranızda doğacak sorunların çözümü için, birçok ayetinde bahsettiği gibi, hakem olarak peygamberimize gelinmesini ve O hüküm verdiğinde, ona itiraz edilmemesini, uyulmasını söylüyordu. Örnek verelim.

 

 

Ahzap 36: Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mümin bir erkek ve mümin bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.

 

 

Nur 51: Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler.

 

 

 

Yukarıdaki ayetleri anlamaya çalışalım şimdi de. Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman diyor. Burada dikkatle anlamamız gereken, Allah ayrı, resulü ayrı bir hüküm vermiyor. Eğer böyle anlarsak HÂŞÂ peygamberimizi Allahın hükümlerine ortak etmiş oluruz ki, bu ŞİRKTİR. Hatırlayalım Allah elçisine ne diyordu? Sana indirdiğimle topluma hükmet. Hatta indirdiğim hükümlere ilave yapıp, bunlarda Allah katındandır deseydi, onun canını alırdık diye de, bu konuyu iyice anlamamızı sağlamıştı. Bir başka ayetinde yine, sana indirdiğimizi tebliğ et, bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarız demiyor muydu? Demek ki peygamberimiz hayattayken, sorunlarımızın çözüm kaynağının hâkimi, danışılacak makam peygamberimiz olduğunu, Allah çok açık söylüyor.

 

 

Peki, peygamberimiz vefat etti. Bu durumda ne olacak diye düşünelim şimdide. Eğer peygamberimizin hadisleri var, onlara bakarak hüküm vermeliyiz dersek, iste en büyük yanlışı yapmış ve Kur’an ile aramıza yüksek bir duvar örmüş oluruz. Çünkü peygamberimiz verdiği tüm hükümleri Kur’an dan vermişti.Kur’an ın vermediği hiçbir hükümden, sorumlu olmadığımızı da zaten Kur’an dan ve peygamberimizin hadislerinden anlıyoruz. Birkaç örnek verelim, bakın peygamberimiz ne söylüyor bizlere.

 

 

Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.

Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403

 

 

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kur’an ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kur’an ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.

İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

 

 

Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.

Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20

 

Sanırım yukarıdaki peygamberimizin hadisleri, çok şeyler anlatıyor bizlere. Tabi anlayana, anlamak isteyene.

 

 

Biraz araştırdığımızda, peygamberimizin hadis yazımını da yasakladığını görüyoruz. Bir kısım düşünce, önce yasakladığını kabul edip, daha sonra izin verdiğini söyleseler de, dört halife devrinde de, bu yasakla mücadele ettikleri, daha sonra toplanan birçok hadis kaynaklarından anlaşılıyor. Hadis yazımına, dinin mezheplere ayrılmasından sonra, hız verildiğini görüyoruz.

 

 

Allah emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, sizleri sorumlu tutarım demiyor mu bizlere? Hadis konusunda da mezheplerde birliktelik olmayıp, aynı konularda dahi mezheplerin, farklı inandıkları ve peygamberimizin sözlerini farklı naklettiklerini açıkça görüyoruz.

 

 

 Hadisleri hatırlayınız, hepsi bir rivayete göre diye başlar. Din ve iman rivayetle değil, Kur’anın kesin hükümleri ile yaşanır, çünkü Allah elçisi de öyle yaşamıştı. Kur’anı ben koruyorum diyen Rabbim, acaba günümüze kadar gelen onca rivayet bilgiyi, hiç değişmeden kimlerin koruduğunu sormak lazım. Tabi işin kolayını bulanlar, hadisleri de Allahın koruduğunu söyleyerek, çok büyük bir yanlışa imza atmışlardır. Sormak lazım, hangi mezhebin hadisleri koruma altındadır acaba? İşte büyük, derin dipsiz bir kuyu.

 

 

 

Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için Kur’an dan örnek vermek istiyorum. Peygamberimize bir konu hakkında danışmaya gelen Yahudiler için, bakın Rabbim ne diyor.

 

 

 

Maide 43: İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine başvuruyorlar? Daha sonra da verilen hükümden yüz çeviriyorlar. Bunlar inanan kişiler değillerdir.

 

 

 

Aslında yukarıdaki ayet, bizlerin günümüzde hakem olarak, neyi kabul etmemiz gerektiğini çok açık anlatıyor. Yahudiler ellerindeki Allahın kelamı Tevrat ı, günümüzde bizlerinde yaptığı gibi, bir kenara bıraktığı belli oluyor. Hurafe ve atalarının yanlış itikatlarının ardı sıra gittikleri çok açık. Bir konuda peygamberimize danıştıklarında da, Allahın ikazı çok düşündürücüdür.

 

Onlar elleri altındaki benim gönderdiğim rehbere, Tevrat a bakmayıp, nasıl olurda sana geliyorlar diyor Allah.

 

 Daha sonrada senin sözlerine de inanmayıp, yüz çeviriyorlar diyor. İşte Allahın ayetleri o kadar çok örneklerle dolu ki, yeter ki biraz düşünelim.

 

 

 

Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, peygamberimiz her konuda Kur’an dan hüküm çıkarmış ve sorunlara çözüm bulmuştur. Çünkü yukarıdaki ayette, Yahudilere gönderdiği Tevrat a bakmamalarını, ona danışmamalarının yanlışlığından bahsediyor Allah. Dikkat edin Musa peygamberimiz hayatta değil. Allah onun sünnetine, hadislerine bakın demiyor. İşaret ettiği, danışılmasının istendiği, kendisinin indirdiği Tevrat.

 

 

Şimdide aşağıdaki ayetler üzerinde dikkatle düşünelim. Çünkü aşağıdaki iki ayette, peygamberimizin yalnız ve yalnız, Allahın indirdiğiyle, yani Kur’an ile hükmetme görevi aldığını görüyoruz.

 

 

Maide 49: Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için diye onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.

 

 

 

Maide 50: Onlar hâlâ cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir?

 

 

Tüm bu ayetleri apaçık okuyup tebliğ aldığımız halde, adeta cahiliye döneminde olduğu gibi, peygamberimize iman etmek istemeyen, atalarının inançlarından vazgeçmemekte ısrar edenler gibi, değil miyiz bizlerde bugün. Allah kesin bilgiye inanan bir toplum için HÜKMÜ ALLAHTAN DAHA GÜZEL OLAN KİMDİR, diyen Yüce Rabbimin lütfen sözlerini işitelim. Daha sonrada günümüzde yaptığımız yanlışlar ile karşılaştıralım.

 

 

Peygamberimiz yaşarken, tartıştığımız herhangi bir konuda ona gidilmesini istiyordu, ona müracaat etmemizi ve onun verdiği kararlara uymamızı istiyordu Allah. Çünkü peygamberimiz bizzat Allahın kontrolünde olup, ona da yalnız Kur’an ile hükmetme görevi vermişti. Hata yapmasını önlüyor, hata riskini sıfıra indiriyordu. Yukarıda verdiğim Yahudilerin ellerindeki Tevrat a danışmadan, peygamberimize geldikleri ayeti hatırlayınız. Allah ne diyordu onlara?

 

 

 

 (Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine başvuruyorlar. )

 

 

 Demek ki onlarda bizlerin Kur’anı devre dışı bıraktığımız gibi, Tevrat ı devre dışı bırakıp, hurafe inançlara inanır olmuşlar ki, Allah bakılması gereken başka bir kaynak önermiyor, dikkat ederseniz. Elinizdeki Tevrat a bakın diyor.

 

 

 

Peki, bu durumda yani peygamberimiz hayatta yok, din ve iman adına danışacağımız rehber ne olmalıdır? Sanırım yukarıdaki ayet bunu çok net anlatıyor. Anlamayana, anlamak istemeyene sözüm meclisten dışarı.

 

 

Şimdide bir başka örnekle konuyu anlamaya çalışalım. Kur’an a baktığımız, danıştığımız halde, ayrılığa düştüğümüz bir konuda, nasıl hüküm vereceğiz? Tabi bu genel İslam hukuku değil, onlar açık ve nettir tartışılmaz uyulur. Kişisel bir konuda aramızda anlaşamadığımız, tıpkı tartıştığımız sitelerde, bir konuda farklı düşündüğümüz, Kur’an dan farklı anladığımız gibi. İşte onu da elbette söylüyor Rabbim. Çünkü her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim, yeter ki düşünün, aklınızı kullanın diyor.

 

 

 

Şura 10: Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim.

 

 

 

Ne dersiniz, sizce her şey çok açık değil mi? Bizler din ve iman adına, anlaşamadığımız bazı konularda, bırakın hükmünü Allaha bırakmayı, birbirimize tahammül dahi edemeyip, saygısızca küfürlerle birbirimizi kırmıyor muyuz? Hâlbuki hangimiz birbirimizden sorumluyuz ki? Hangimiz bir başkasının yaptığından hesaba çekilecek? İşte Allahın öğütleri, işte bizlerin gittiği yol. Peygamberimizin İslam ı anlatırken takındığı tavırla, bizlerin birbirimize gösterdiği tavır, birbirine benziyor mu? Sizce bizler Allahın istediği yolu, takip ediyor olabilir miyiz?

 

 

 

Allah yüzlerce ayetinde, bizleri Kur’an a yönlendirmiştir. Fakat bizler ne yazık ki, cahiliye devrini aratmayan inançlarımızla, peygamberimizin adını kullanıp, ona adeta iftiralar atarak, İslam inancına hakkı, batıl ile karıştırmışız.

 

 

Elbette peygamberimizin hayatı, yaşamı, Kur’anı hayatına geçirdiği hadis örnekleri, bizler için ibrettir, ondan gereği gibi yararlanmalıyız. Ama onun adına uydurulan, ona atılan iftiraları da, yine KUR’AN ile ortaya çıkarmak, onun ümmeti olan bizlere düşmektedir.

 

 

 

Gelin peygamberimizin üzerinden yayılan, ama asla onun sözleri olmayan bilgileri, hadisleri elimizdeki FURKAN ile temizleyelim. Böylece onun gerçek ümmeti olduğumuzu gösterelim.

 

 

Sizlere günümüze kadar gelen hadis konusunun, önemini anlatabilmek için, bir örnek vermek istiyorum. Hatırlayınız, peygamberimizin veda hutbesini yaklaşık yüz bin kişinin izlediği söylenir. Veda hutbesini bu kadar kalabalık izlemesine rağmen, günümüze kadar 7 den fazla, birbirinden farklı konuların yazdığı veda hutbesi ulaşmıştır. Düşünün lütfen, yüz bin kişinin izlediği bir konuşma, bilgi bu kadar farklı günümüze ulaşmış ise, iki ya da üç kişinin kendi arasında konuştukları, acaba günümüze nasıl ulaşmış olabilir, işte bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum. Çünkü herkes kendi inancından, yaptıklarından hesaba çekilecektir.

 

 

 Veda hutbesinin içinden bir örnek vermek istiyorum, gerisini lütfen araştırınız. Bakın peygamberimizin bir sözü dahi, nasıl farklı gelmiş günümüze.

 

 

—Size iki emanet bırakıyorum. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-an-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.

 

 

—Size iki emanet bırakıyorum. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-ı Kerim ve diğeri Ehl-i Beyt'imdir.

 

 

—Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'an dır.

 

 

Sizce hangisi doğru olabilir? Sanırım gönlünü Kur’an ın nuruyla dolduran, gönül gözleri gören, doğrusunu bulacaktır.

 

 

Dilerim Rabbimden Kur’an gerçeklerini gören, onun nurunu gönlüne doyasıya alan, hakkı batıl ile karıştırmayan, kulları arasında oluruz.

 

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats