Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

Sevgili Alperen geçen gece ben, sky walker ve hanif ulus bu konuyu ve benzer konuları konuştuk ama malesef sen yoktun. Bu cumartesi akşamı bekliyoruz teferruatı orada görüşürüz. Ben en öz şeklini yazayım:

Kur'anda orjinal olarak RSL olarak geçer. E, i, u...vs harekelerle belirlenir. Dolayısıyla Kur'anda RESUL ve RASUL diye iki ayrı yazım türü yoktur. Sadece RSL vardır. Hata şurda Baştaki "R" harfini kalın okuyanlar var bu halde RA... diye telafuz edilir. Bir de çoğunluk olarak baştaki "R" yi ince okuyanlar var bu halde ise RE.... diye telaffuz edilir. Fakat Kur'anda TEK yazılım vardır RSL. Ama zannedersem senin sormak istediğin tam olarak bu değil. Bu telaffuzun nasıl kotarıldığıdır. Öyle mi?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SeLaM DoStLaR

Dıştan bakınca, mezhebi olanların yekünlerinin kendi içlerinde bayağı tutarlı olabildiklerini görürken! ne yazık ki biz "hanif" diyenlerin aralarında bayağı derin farklar olduğu açıkca söylenmese de, bir vakıa olarak karşımızda durmaktadır.. Elbette ki hanifliğin el kitabını yazmak gibi bir kaygı içinde değiliz hamdolsun.. Veyahutta bu işin patentinin bizim elimizde mutlaka olması gerekiyor gibi bir endişenin de..

Dıştan bakışta, en azından geleneksel olana bağlı olan dostlarda azlık olabiliyorken! hanif algısında olduğu iddiasında olan bizlerde, ne yazık ki yüzlerce farkın olabileceği gibi bir olasılığı da şimdiden gözardı etmememiz gerekiyor! mezhepli olanların daha az farklarla bir bütünlüğü temsil ettiklerini görüyoruz.. Böyleyken, kitabın tamamına iman eden bizlerdeki bu duruma, ne denebilir ki? Oysa kitabın tamamı elimizde ve apaçık oku-maktayız üstelik değil mi?

50'den 5'e inenler! 5'i bilirken kitabdan 3'ü bulanlar! sonra da 3 değil de aslında 2'dir diyenleri mi? yakında 4'dür diyebilecekleri de normal görmemiz gerekiyor sanırım. Sade namazda böylesi bir realite ortaya çıkmakta şimdiden! bunları ortaya yazmayı düşledim ve hiç kimseyi itham etme gibi bir maksadım da yoktur.

Bütünü görmeden parçalarda kaybolmak gibi bir durumun olduğunu, olabileceğini, gözardı etmememiz gerekiyor herhalde! Allah'dan böyle laik bir ortamda yaşıyoruz! kimbilir, önceki atasal düzenlerden birinde yaşamış olsa idik! bunların düşünülmesinin bile olası olamayacağını itiraf etmemiz gerekiyor sanırım.

Öyle her atadan gelenin, doğru olamayacağı gibi bir öngörüye sahip olabilmenin lüksünün de bir maliyeti var dostlar. Allah C.C adil değil mi? O'nun bir ismi de El Adl değil mi? Şu atadan veya bu atadan gelmenin bir extra avantajı olabilir mi? Allah C.C diğer dinlerden gelenlere düşman mıdır? başka bir itikaddan dünyaya merhaba demenin adalet ilkesine muhalif bir yanı nerededir? Veya, biz müslüman olanların ne gibi bir başarımları oldu da! Allah C.C bizleri islam aleminde dünyaya getirdi? BİZİ ÇOK MU SEVİYOR? DİĞERLERİNİ KAFADAN CEHENNEME KOYMAYI MI ÖNGÖRMÜŞTÜR? BURADA ADALET İLKESİ NEREDE?

Babasından atasından müslüman olanlar, niçin koşa koşa cennete gidecekler de? veya diğerlerinin cennete giden yolları niçin daha daha zorluklarla dolu gibi-dir? şu yazılanları okuyanlar veya yazan kişinin de bir başka itikaddan gelme durumu olamaz mı idi? kimbilir bir evangelik olsa idik! belki de bush'u mehdi gibi görüp, onun için gece-gündüz duacı olacaktık! bu sorguları olabildiğince genişletmek mümkün..

Her gördüğün, gördüğün gibi midir?

Allah'ı bulmak adına diğer dinlerin dezavantajlı olduğuna inanıyor musunuz?

Allah C.C, illaki bir din ile mi bulunur? veya O'na, bir dini kimlikle mi ancak muhatab olunabilir?

Hiç elçi göndermese idi! Allah C.C haşa! El Adl değil de! zalim mi olacaktı veya olurdu?

Galiba sorun şurada! gelen ilimler var-dır! ama, bunların yorumlanış şekilleri insanları saptırmakta veya azdırmakta-dır!.

Maddeye şekil vererek bir idol inşa eden ve ona bir ilah pozisyou ile ibadet edenler ile zannların(manaya şekil verme) insanlaştırdığı bir tanrıya veya insanlaştırılmış-insanca düşünen bir ilah modelini! Qur'an'daki ilah ile bağıştırmaya çalışanların ne derece bir farkları olabilir? ALLAH'I TENZİH ETMEK NE DEMEKTİR?

Dindar insanların da azgın birer müşrik olabilecekleri niçin gözardı edilir?

Tewhidin yolunun; sevgiler ve korkuların adalete uygun iqame edilmesinden geçtiğini söylemek, sizce yanlış mıdır? adalete en uygunu da şu olmalı galiba! aracılardan veya kurtarıcılardan da acilen kaçıp kurtulmak! 

ALLAH C.C, O'DUR Kİ; KULLARI ÜZERİNE TAM HÂKÎM OLAN! 

SELÂM; EY ES SELÂM, MUTLAK BİLİNÇ-İRADE(NEFS) SAHİBİ OLAN ALLAH'IMIZA!. BİZ ÖLÜM YELEKLİ FANİ,KARŞIT BİLİNÇ(NEFS)LERDEN!.

RZi,,, Amin 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Nedense kendisine "hanif" diyen insanlar işi biraz fazla ciddileştirip,toplumdan çok soyutlamıyorlar mı kendini.Ben insanları seviyorum,Allah'ın yarattığı hiç bir kula,hüküm verip ceza kesme yetkimin olmadığını biliyorum.Kalplerin özünüde Allah biliyor,neden bu erken hükümler.Neden sen kafirsin,sen ebedi cehennemdesin hükümleri.Tamam elbet Kur'an yapıyor bunun tarifini ama düşünsenize size bu kadar ağır ithamlarda bulunulsa (kafir,müşrik,cehennemlik,şeytan dostu gibi) siz aaa bunlar haklı ya ben hanif olayımmı der yoksa inadının derecesini arttırırmı.Sevgi ve saygımızı her zaman koruyalım.Koruyalım ki gülmeyen,çatık kaşlı o mezhep imamlarından farkım(ız) olsun.(Mircan)

Madem bölücü ve sapığız,defol git atalarının dinine uy,koskoca alimler yanlış yapacak değil ya.Hala ne duruyorsun ki burda..(Mircan)

??????????????????????????????????????????????????????

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

           Hanif kardeş.İnşallah yukarıda yazdığın son ifadeler soğuk da olsa şakadır.İnsanları duygusal yaklaşıyor diye hemen dışlayacak değiliz herhalde.

         Bak Rabbimiz ne buyuruyor:''HERKESİN YÖNELDİĞİ BİR VECHİ(YÖNÜ)VARDIR.ÖYLEYSE HAYR İŞLERİNDE YARIŞIN.NEREDE OLURSANIZ OLUN ALLAH SİZİ BİRARAYA GETİRECEKTİR..GERÇEKTEN ALLAH HERŞEYE GÜÇ YETİRENDİR.''(2/148)

       Elbetteki yanlış yerde de bulunsa her fırka,hizip ve mezhebin içinde iyi insanlar bulunacaktır.Biz şu anda nasıl doğru yerde bulunduğumuzdan eminsek, o insanlar da kendilerine göre öyledir.

       Lütfen şakavari de olsa birbirimize karşı kırıcı değil,yapıcı ve anlayışlı olalım.Mircan kardeş içinden geldiği gibi yazmış ve biraz özeleştiri yapmış.Biz de bugün, kaldığımız şehirde Alperen kardeşle tanışıp aynı özeleştiri üzerine konuştuk.Mircan kardeşe bir özür borçlu olduğunu hatırlatmayı gereksiz görüyor,selamlarımı sunuyorum.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

...Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek istedi sanırım hanif kardeş..(Mircan)

Selam

Leb demeden leblebiyi anlayanları severim.Doğrusunu söylemek gerekirse düşüncelerinin tamamına katılıyorum.Yani savgi ve saygımızı koruma hususuna.  Ancak ne varki seninde düştüğün bu hataya istemeden de olsa bizlerde zaman zaman düşüyoruz