Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 25 mart 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hanifcan Yazdı:
Değerli dostlar,
Metin Erol dost, mealini vermiş olduğunuz ayet aragornasterin sorusuna cevap olamaz sanırım.
Eğer üstünlük kavramından gideceksek, evet, peygamberler/resuller/nebiler arasında üstünlük dereceleri vardır.
O halde Allah, peygamberleri arasında üstünlük dereceleri verebilir. İşin bu kısmında insanlara söz düşmez. Yani üstün tutma işini Allah yapar.
Peygamberler dışındaki insanlara düşen ise peygamberleri yarıştırmak/birbirinden üstün kılmak/tutmak (faddalna) değil, “lâ nuferriku”dur. Ve “semi’nâ ve ata’nâ”dır.
Selam ile…
Hanifcan dostum çok teşekkür eder, aragornaster den de özür dilerim.
Şimdi aragornaster'e yazdığım yazıyı kendime yöneltiyorum.
Katılma Tarihi: 06 mart 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 18
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
arkadaşlar verdiğiniz bilgiler için tşk ederim. üstünlüğü şu bakımdan merak ediyordum eğer bütün peygamberler eşit ise bizim namazda salli barik ve tahiyyat dualarını okumamız gerekir çünki her namazda sadece hz ibrahim ve Hz muhammed'ten bahsediyoruz eşit olsaydı diğerlerinide anmamız gerekirdi galiba
Metin dost, özür dilemenize gerek yoktu. Hepimiz hata yapabiliriz. Önemli olan hatamızı en aza indirmeye gayret etmek. Sonuçta burada bilgi ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz.
Aragor dost, anladığım kadarıyla namazla ilgili sıkıntılarınız var. Çünkü namazın nasıl kılınacağı ile ilgili açılan başlıkta da, namaz hakkında herkesin bişeyler söylediğinden dert yanmışsınız. Yukarıdaki yazınızda da namazdaki salli barik ve tahiyyat dualarından bahsetmişsiniz.
Öncelikle şunu ifade etmem gerekir ki, bilinen anlamda ve günümüzde adeta sadece şekle ve bedensel hareketlere boğulmuş bir namaz, benim namazım değil. O yüzden namazınızda o duaları okuyup okumamanız ve o duaların içine diğer peygamberleri de katıp katmamanız konusunda kimse size bir dayatmada bulunmamalı. Kaldı ki bu duaların namazda okunacağı emrini size/bize kim verdi? Böyle bir şey yok.
Siz, Kurandaki dualar başta olmak üzere istediğiniz duayı namazınızda okuyabilirsiniz ve dua okurken ne dediğinizi muhakkak bilmenizi, bilinçli bir şekilde ne için dua ettiğinizin farkında olmanızı tavsiye edebilirim. Duaların sadece ezbere kalıplardan oluşmaması, o anki ruh halimiz ne ise ona göre kelimeler/cümleler de kurulabilmesi gerekir. Hatta bazen kelimelere/cümlelere dahi gerek kalmaz. Çünkü, 64/4 “ … gizlediklerinizi, açıkladıklarınızı bilir. Ve Allah, sâdırlarda/gönüllerde olanı en iyi bilendir.”
Şimdilik son tavsiyem, Allah ile aranıza kimseyi almayınız.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
hanifcan Yazdı:
17/55: Ve rabbuke a’lemu bi men fîs semâvâti vel ard, ve lekad faddalnâ ba’dan nebiyyîne alâ ba’dın ve âteynâ dâvude zebûrâ. ..Ve Rabbin, semalarda ve yeryüzünde olan kimseleri iyi bilir. Andolsun ki bir kısım nebîleri, diğerlerine üstün kıldık ve Dâvud'a Zebur'u verdik.
nedir bu efdal...üstünlük mü gerçekten, öyleyse neyin üstünlüğü/hangi yönden/ne anlamda ve neden... çevirideki, "men fîs semâvâti vel ard/semalarda ve yeryüzünde olan kimseler" kimdir/nedir,
isra/44 tusebbihu lehus semaavaatus seb’u vel ardu ve men fiihinne.../ buradaki teşbih edenlerle bağlantıları var mı....
bu yeryüzü ve göklerdekilerin, "bir kısım nebilerin diğerlerine üstünlüğü" ile alakaları ne, neden aynı ayetteler... ya Dâvud ve Zebur...
efdaliyetin/tafdilin/üstünlüğün; farklı özelliklere, meziyetlere, imkanlara sahip olma anlamında kullanıldığını düşünüyorum. Her peygambere farklı özellikler verilmiştir.
Örneğin 2/253 : Tilker rusülü faddelna ba'dahüm alâ ba'd, minhüm men kellemAllahu ve refea ba'dahüm derecat, ve ateyna Iysebne Meryemel beyyinati ve eyyednahü Bi Ruh-ıl Kudüs, …..
İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs'le güçlendirdik….
Verdiğiniz isra 44 teki yedi sema, arz ve bunların arasındakilere gelince, zannediyorum arapça kaidelerde “men” akıl sahibi/bilinçli varlıkları anlatıyordu. Ben de buna dayanarak, ister yeryüzü denen şu üzerinde yaşadığımız dünyada olsun, ister dünya dışında yaşayan, bildiğimiz ya da bilmediğimiz, tesbit edilen ya da edilemeyen tüm bilinçli varlıkları anlıyorum.. Dolayısıyla biz dünyadakilere bile birbirimize üstünlükler/farklı özellikler verildiği halde bizim künhüne varamadığımız 7 semavatdaki varlıklara neden bizden farklı özellikler/yetenekler/donanımlar verilmesin.
Dikkat çekmek istediğim husus, efdaliyetin Allah tarafından verildiğidir. Ve bu efdaliyeti ister somut anlamda, ister soyut anlamda değerlendirelim, bu böyle…
bakara/247 bease lekum taaluutemeliken.../ talut u size hakim atadı... innallaahestafaahu aleykum ve zaadehu bestaten fiil ilmi vel cismi.../ Allah ın onu üzerinize seçtiği, ilmde ve cismde genişlik verdiği kesindir... yu’tii mulkehu men yeşaau.../ dilediğine mülkünü verir...
hanifcan Yazdı:
Peygamberler dışındaki insanlara düşen ise peygamberleri yarıştırmak/birbirinden üstün kılmak/tutmak (faddalna) değil, “lâ nuferriku”dur. Ve “semi’nâ ve ata’nâ”dır.
bakara/285 laa nuferriku beyne ehadin min rusulihii, ve kaaluu semi’naa ve ata’naa.../ elçiler arasında ayrım yapmadılar, işitip boyun eğdiler....
Katılma Tarihi: 06 mart 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 18
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
[QUOTE=hanifcan]
Metin dost, özür dilemenize gerek yoktu. Hepimiz hata yapabiliriz. Önemli olan hatamızı en aza indirmeye gayret etmek. Sonuçta burada bilgi ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz.
Aragor dost, anladığım kadarıyla namazla ilgili sıkıntılarınız var. Çünkü namazın nasıl kılınacağı ile ilgili açılan başlıkta da, namaz hakkında herkesin bişeyler söylediğinden dert yanmışsınız. Yukarıdaki yazınızda da namazdaki salli barik ve tahiyyat dualarından bahsetmişsiniz.
Öncelikle şunu ifade etmem gerekir ki, bilinen anlamda ve günümüzde adeta sadece şekle ve bedensel hareketlere boğulmuş bir namaz, benim namazım değil. O yüzden namazınızda o duaları okuyup okumamanız ve o duaların içine diğer peygamberleri de katıp katmamanız konusunda kimse size bir dayatmada bulunmamalı. Kaldı ki bu duaların namazda okunacağı emrini size/bize kim verdi? Böyle bir şey yok.
Siz, Kurandaki dualar başta olmak üzere istediğiniz duayı namazınızda okuyabilirsiniz ve dua okurken ne dediğinizi muhakkak bilmenizi, bilinçli bir şekilde ne için dua ettiğinizin farkında olmanızı tavsiye edebilirim. Duaların sadece ezbere kalıplardan oluşmaması, o anki ruh halimiz ne ise ona göre kelimeler/cümleler de kurulabilmesi gerekir. Hatta bazen kelimelere/cümlelere dahi gerek kalmaz. Çünkü, 64/4 “ … gizlediklerinizi, açıkladıklarınızı bilir. Ve Allah, sâdırlarda/gönüllerde olanı en iyi bilendir.”
Şimdilik son tavsiyem, Allah ile aranıza kimseyi almayınız.
Allah’a yaklaşanlardan olmamız duasıyla
evet namaz ile sıkıntılarım var çünki yaptığım ibadetlerden bişey anlamamak zoruma gidiyor açıkçası bazen diyorumki arapmı olsaydım keşke o topraklardamı doğup yaşaydım diyorum kendi kendime. ezbere bildiğim 20-30 sure var yani düşünüyorum hep namazda bunları okuyorum ne anlama geldiklerini içeriklerinide bilmiyorum o yüzden kendinizin bilmediği bir dilde iletişime geçmek zor oluyor açıkçası. ne kadar ebzere okusamda belki kimbilir aslında okunuşları teleffuzları çok daha farklıdır surelerin. tv de izlerken hac zamanında namaz kılanları izliyodum adam arap ayakta dururken elinde kuran açmış okuyarak namaz kılıyordu. şimdi ben hafız olmadığım için ibadetlerimde anca ezberleyebildiğim ayetlerle amel etmek zorunda kalıyorum istiyorumki namazda kuranın bütünüyle ibadet edeyim
birçok ayette olduğu gibi bakara 122 de de Allah israiloğullarına verdiği nimetleri hatırlatıyor bilindiği üzere israiloğullarına birçok nimetler verilmiş. Bu nimetlerden bazılarının neler olduğu bakara suresinin 47 nci ayetinden itibaren bu surede açıklanmış. Örneğin, Firavun zulmünden kurtuluş, sudan geçiş, 40 gece, kitabın ve furkanın verilmesi, bulut gölgesi, kudret helvası, bıldırcın eti vs vs.. nimet ve faddal dan kasıt bunlar olsa gerek. Fakat dikkatimi çeken de özellikle kitap ve furkanın verilmesi. Yani vahye muhatab olma..
bakara 247de de benzer şekilde talutun hakim olarak atanması da nimetlerden biridir. Bu da idari/yönetimsel nimetlerden biri olabilir.
Kısacası Allah bu topluluğa peygamberler göndermiş, sosyal, siyasal, ekonomik anlamda onları desteklemiş/nimetlendirmiş.
Nisa suresi 43 üncü ayette sekr halindeyken salate yaklaşmayın diyor. Birçok meal bu sekr halini içkiliyken/sarhoş iken namaza yaklaşmayın şeklinde çevirir. Bu çeviri doğru ancak eksiktir. Çünkü salat edecek ya da ettirecek kişinin veya hep birlikte/cemaat halinde salat edecek kişilerin fiziksel ve zihinsel olarak uyuşuk/kafası bulanık olmaması gerekir. Bu fiziksel ve zihinsel uyuşukluk, özellikle zihnin sağlıklı çalışmasını/düşünmesini engelleyen katı, sıvı, gaz, toz gibi her türlü somut şey sebebiyle de olabilir. Ama aynı zamanda zihnin sağlıklı çalışmasını engelleyen üzüntü, kaygı, korku, kızgınlık, cinsel istek gibi duygusallıklar da olabilir.
İşte sizin namaz ve ibadet dediğiniz eylemde de bu tür fiziksel ve zihinsel uyuşukluk/bulanıklık durumlarından uzak kalınması gerekir.
Namazda okuduğunuz ayetlerin ne anlama geldiğini bilmediğinizden bahsetmişsiniz. İşte bahsettiğim sekr hallerinden biri de budur. Yani, ne dediğini bilmemek.. Yalnız değilsiniz, sizin gibi belki milyonlarca Müslüman var. Adeta namazı üzerlerinden atılması gereken bir yük gibi görürler. Öyleleri var ki 1-2 dakikaya 10 rekatlık namazı sığdırıyor. Ve, çok şükür vakti geçirmeden namazı kıldım oh be, diye seviniyorlar.
Bu sitedekilerin büyük bir çoğunluğu salatın namaz olmadığı kanaatinde. O yüzden sizin bu kılageldiğiniz namazdan vazgeçmeniz şimdilik zor gibi görünüyor.
Madem 20-30 sureyi arapça olarak ezbere biliyorsunuz o halde bundan sonra bir veya birkaç meal, (internetten de okuyabilirsiniz) temin edip ezbere bildiğiniz surelerin bir de Türkçelerini öğrenin. Özellikle yalnız başınıza namaz kılarken böyle kılmaya gayret edin. Ayrıca namazda kuran elde tutulmaz diye bir kaide yok. Sizin de dediğiniz o araplar gibi yapabilirsiniz.
Daha önceki yazımda dediğim gibi, Allah ile aranıza kimseyi almayın. Allah sizin ne ellerinizi kaldırmanıza, ne bağlamanıza, ne yanlara salmanıza, ne ayaklarınız arasındaki mesafeye, ne ilk oturuşunuza ne son oturuşunuza bakar. Ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Bu siteye kaydolduğunuza göre Kurana daha fazla yönelmeye gayret edin.
Katılma Tarihi: 06 mart 2012 Yer: Turkiye Gönderilenler: 18
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sevgili hanifcan verdiğin değerli bilgiler için tşk ederim. genel manasıyla kuranı sürekli meal okuyarak anlamaya çalışıyorum. anladıklarımda allaha şirk koşmamak kalbinin temiz olması malının zekatını vermek yetim hakkı (malı) yememek faizden kaçınmak v.s. fakat üzerinden çıkamadığım konu sadece namaz kısmı çünki gerçekten telafisi yok ve bende nasıl yapacağıma birtürlü karar veremediğimden dolayı kendi kendime bocalayıp duruyorum bu yüzdende ibadetten soğuyorum. Allah C.C kuranda demişki herkesin anlasın diye öğüt verdik herşeyi anlattık eksik bırakmadık herşey onda apaçık demiş. ama bu kadar kolay açık anlaşılabilir iken o kadar okumuş yazmış alim insanlar bu kadar kolay anlaşılan bir kitapta neden mutabık olmuyorlar madem. okumuşların buluştuğu bir orta yol yok iken biz gibi kuran fakirleri ne yapsın
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu: HZ MUHAMMED’E ATFEDILEN CIRKIN HADISLER
