Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Harputlu,

Allahdan istemekle Mürşidden istemek arasında fark yok ha ne güzel:) Sen Mürşidmisin senden de isteyebilirmiyiz bi zahmet rica edersin yerimize.Şefaatte edermisiniz? Cennette gölgelik güzel,deniz gören bir yerde ayarlarmısınız?

Ha bide uyduda Nur Tv kayboldu rica etsem hiç beni uğraştırmadan efendin benim eve bağlanabilir mi?

Başka isteklerimde olacak ben sevdim bu işi lambadaki cin gibi:))

Selam

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

çok yaşa mircan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamün aleyküm kardeşim allahütealadan istiyeceksin mürşitini nasipli kul isen gösterecektir rabbim inş nur tv konusuna gelince nasibin o zat ise onu gösterir,başka bir zat ise onu gösterir.dalga geçme sor ne olur

benim için bu iş burda bitmiştir söylediklerimi yabana atmayın ben tesadüfen sitenize girdim bildiğiniz bir çok bilginin yanlış olduğunu ikaz etttim bundan böyle siz bilirsiniz

altına yazı yazmayın ki cevap vermek zorunda kalmayayım,artık benimle uğraşmayacaksınız tırsdığımdan değil,zamanımın boşa gitmesinden dolayı çünkü anlamıyorsunuz.

allaha emanet olunuz

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

muhiddin Yazdı: Allah dostlarina canim feda olsun.Resulullahada ki en buyuk Allah dostudur.Onun dostlarinada.Allahtan baska cok sayida dost edindim.Simdi onlari dost edindim diye Allah bana ne yapar acaba.Yoksa onlari dost edinmekten vazgeceyim Sadece Allahi dost edineyim.Arkadaslar simdi siz bana soyleyin Allahtan baska dost varmi Yazidan anlasilan yok.Zaten yoktur.Arkadaslar Resuller, onlarin yolunu takib eden Allahin boyasina boyanmis,Allahin ahlakiyla ahlaklanmis herkes dostumuzdur.Bu Allahtan  baskasini dost edinmek degildir.Bu Allahtan baskasini dost edinmemektir.Cunku bizim onlara olan dostlugumuz Allah sebebiyledir,yani onlara olan dosstlugumuz Allaha olan dostlugumuzdur.Bu kadar cok gorunen dostlara olan dostlugumuz aslinda Tek olan dostumuz Allahadir.Anlayisiniz s, nereden baktiginiz cok onemli tevhid anlayisiyla bakarsaniz,gercegi ap acik gorursunuz.Selam Alah dostlari icin korku yoktur onlar mahzun olacakda degillerdir.Allah Kuranda Resul icin seni sevmeyen beni sevemez dedi.Tevhidle bakin neden dedigi anlasilir.Hanif DOSTLAR dimi ya dimi DOSTLAR

selamün aleyküm kardeşim ellerine sağlık

allaha emanet ol

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam,

ben size şah damarınızdan daha yakınım''

şimdi yukarda ki meali anlamanın en basit haliyle ele alalım,şah damarından daha yakın,

eğer deseydi ki ben size 1mm yakınım o zaman kul ile Allah arasına o 1mm'i dolduracak çok şey sayılabilirdi,mesela gazete kağıdı,defter yaprağı,sızıntı halinde su,nem vs vs

ama bakıyorsunuz ki 1 mm dahi dememiş,biliyorsunuz 1mm mikronlarla karşılaştırıldığında büyük bir rakam ve mesafe,

görülen o ki hiç boşluk bırakmamış ve bedenimize dahi girmiş,

o halde sayın harputlu ve muhiddin siz insanla Allah arasına neyi koyacaksınız?(bu yazı anlamanın en alt basağındaki anlama seviyesinde yazılmıştır)

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamün aleyküm hay allah razı olsun kardeşim ne güzel yazmışsın işte allaha ruhunu ulaştıranlarla,ulaşmak istemeyenler arasındaki mesele bu.ulaştıranlar rabbimizin tecelliyatını yakinden hissediyor,çünkü perdeler vardır o perdeleri aşmak için ulaşmayı dileyeceksin ve bizatihi hissedeceksin,elektirik akımı gibi gelen feyzi ilahiyi hissedip,mutlu olacaksın,rabbime olan hayranlığın günbegün artacak inş.rabbimin sana senden daha yakin oldüğunu keşfedeceksin.yoksa şah damarından daha yakın olduğunu anlayamazsın.Bizim de size izah ettiğimiz mesele budur kardeşim inş.

allaha emanet ol. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Şirk, yalnız Allah’a ait bir kısım isim ve sıfatları başka varlıklarda da görmek, onları o konuda Allah ile ortak saymaktır. Bu varlıklar daha çok, din büyükleri olur. Onlar Allah’a yakın bilindiği için o isim ve sıfatları onlara vermek fazla rahatsız edici olmaz. Bu, onları Allah’a karşı arabulucu konumuna sokar. Allah ile olacak işlerde bunların aracılığına ihtiyaç duyulmaya başlanır. Artık onlara, Allah’a boyun eğer gibi boyun eğmek zor olmaz. Böylece o büyüklerin her biri bir tanrı yerine konmuş olur.

Tuzağın önüne hoş şeyler konur. Din büyükleri bu konuda bulunmaz bir malzemedir. Tuzağın iki büyük engeli akıl ve Kur’an’dır. Engelleri aşmak için duygusallık öne alınır. Dinin akıl değil, bir gönül işi olduğu söylenir. Bu, insanları, Kur’an’ı anlayamayacakları yalanına inandırmayı kolaylaştırır. Artık önlerine hangi ayet konsa görmezlik­ten gelirler. Kendi özgüvenleri kaybolur. Üstlerine pislikler yığılmaya başlar (Yunus 10/100). Şeytanlar başlarını sarar, onlarla yakın arka­daş olurlar. Doğru yolla ilişkileri kesilir ama kendilerini o yolun ortasında sanırlar (Zuhruf 43/36 37).

Şeytana izin verildiği için doğru yola giren kimse onun tuzaklarından uzak kalamaz. Bu, akıldan çıkarılmamalı; din diye öne sürülen her şey Kur’an’a göre değerlendirilmelidir.

Allah hakkında bilmediği şeyleri söylemek de çoğu dindarın düştüğü tuzaklardandır. Bu konuda ya hayallere, ya büyüklerin sözlerine yahut kitaplardaki hurafelere dayanılır.

Allah hakkında yanlış bir şey söylememek için Kur’an’a bakmak gerekirken, Kur’an’ı da bu yanlışlara göre anlama gayreti, işi çığırından çıkarır. Sonunda, “takvaya, özde ve sözde doğruluğa götüren yol” gibi yaldızlı sözlerle tanımlanan ama İslam’ın temel inançlarıyla ilgisi kesilmiş olan yeni bir din kurulmuş olur.

Prof. Dr. Abdulaziz BAYINDIR’ın Dua’da Evliyayı Aracı Koyma ve Şirk isimli Kitabından alıntılanmıştır.