HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: MAKAMI MAHMUD BİR KÖŞK MÜ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

         MAKAMI MAHMUD BİR KÖŞK MÜ?

Hans Aiberg’in iddiasına göre;

-Hz. Muhammed ve birçok Peygamber Hanif değildir.

-Peygamberimizin Hanif olabilmesi için Allah ve Melekleri salat ediyor ve biz de dua etmeliyiz. Hz. Muhammed'in ancak bu şekilde hanif olması umulabilir.

-Haniflerin ahiretteki mekanını Allah Vakıa Suresinde Naim cenneti olarak belirtmiştir.

-Hz. Muhammed Hanif olmadığından ötürü bir alt cennet ile yetinmek durumundadır. Hatta burası bile garanti değildir. Zira Ayette -umulurki Makamı Mahmuda gidersin- deniliyor.

-Makamı Mahmud Firdevs Cennetinde Peygamberimize tahsis edilmiş bir KÖŞKtür.

-Firdevs  Cenneti, Sidreyi tavan tutmuştur ve Naim Cennetinin bir derece altıdır.

 

Sözde -Kur'an dışı hiç bir kaynağı- muteber saymayan bu insanların konu hakkında iddia ettikleri bu hususların Kur'ani hiçbir dayanağı yoktur.

Kur'anın hiçbir yerinde; 

-Hiçbir Resul için 'Hanif değildi' yazmaz. Ayrıca hanif olmayan kişi ayetlere göre müşriktir. Resuller için bu çok büyük iftiradır.

-Peygamberimizin hanif olabilmesi için bizim duamıza muhtaç olduğuna dair hiçbir ayet yoktur. 

-Makamı Mahmud'un Firdevs Cennetindeki bir köşk olduğu  geçmez.

-Firdevs Cenneti, Sidre, Naim Cenneti ve diğer cennetlerin birbirine göre konumlarına, yedi yada sekiz kat sıralamasına dair hiç bir açıklama yoktur.

-Haniflik ile Makamı Mahmud'un, Makamı Mahmud ile  Firdevsin, Firdevs ile Sabikunun ve Vakıa Suresinin arasında herhangi bir ilişki olduğuna dair hiçbir ayet yoktur.

 Naim cennetine girecek olanlar kimlerdir?

   Ama iman edip güzel ameller işleyen kimseleri, imanları sebebiyle, Rableri hidayete erdirir. naim cennetleri/nimetlerle dolu cennetler içinde altlarından ırmaklar akar. (Yunus Suresi  9)

   Mülk o gün tek olan Allah'ındır; aralarında hükmünü verir. Artık iman edip iyi işler yapmış olanlar naim cennetlerindedir/nimetlerle dolu cennetlerdedir. (Hac Suresi 56)

   Fakat, iman edip de iyi işler yapanlar, şüphesiz onlara naim cennetleri/ nimetlerle dolu cennetler vardır (Lukman Suresi 8)

Firdevs cennetine girecek olanlar kimlerdir?

   Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler. Namazlarında huşû sahipleridir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar. Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar. Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar. Kim bundan ötesini isterse, işte onlar, sınırı aşanlardır. O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır.
Namazlarını korumaya devam ederler onlar. İşte bunlardır mirasçı olanlar; Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sonsuza dek kalırlar.
(Muminun Suresi 1-11)

MAKAMI MAHMUD NEDİR?

   Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan. Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma (Makamı Mahmuda) ulaştırması umulur. (İsra Suresi 79)

   Ayette gördüğümüz gibi Makamı Mahmud=Övgüye layık bir konum/ makam /statü demektir. Ayrıca Kur'anın hiçbir yerinde MAKAM kelimesi Köşk anlamında kullanılmamıştır. İlgili ayetlere şu adresten bakabilirsiniz: http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=03&keyword=makam& amp;sure_no=

Sözde Kur'an dışı kaynaklardan faydalanmadığını iddia eden bu insanlar, işlerine geldiği zaman Hadisleri ve İsrailiyatı kullanmaktan geri durmuyorlar.

  Hans ve müritlerine sormak lazım (daha doğrusu sadece Hans'a sormak lazım çünkü müritlerinin Hans'tan alıntı yapmaktan başka bir faaliyetleri yok). Allah'ın alemlere rahmet olarak gönderdiği ve ahlakını Kur'anda övdüğü Allah Elçisi/Elçileri siz -sözde haniflerin- gideceği cennetin  bir altındaki cenneti(!) bile garanti edemiyorlar, hanif olabilmek için dualarımıza muhtaç bir şekilde bekliyorlar öyle mi? İftiranın en büyüğünü yaptığınızın farkında mısınız?

 

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
ikinciiman
Yeni Uye
Yeni Uye


Katılma Tarihi: 11 nisan 2005
Yer: Ingiltere
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ikinciiman

02 Ağustos 2002 Cuma
Peygamberler Arasında Ayrım Yapmamak

Resulullaha kurban olurum ama, böyle kocaman iftiralar atılmasına da karşı çıkarım. Allahın resulleri AYRIMSIZDIR, o zaman İsa, Musa, Adem vb. için de NUR-U İSEV, Nuru Musev dememiz gerekirdi. O zaman da İsa - Musa ve Resulullah AYNI evrende olmazlardı ve birbirlerini hiç tanımazlardı, her biri için bir evren yaratılırdı. Nur-u Muhammedi bu evrende VAR olsaydı, o zaman İsa-Musa-Adem’den ASLA haberimiz olmayacaktı. Buradaki felsefeyi (pozitiftir) anlatabildim mi? Resulullahı çok sevin, canınız kadar sevin ama abartmayın. Benim yaptığım gibi... Allah ve melekleri ona selavat getiriyor selamlıyor,

BEN DE BUNU yapıyorum, fakat Allahın 114 adını andıktan sonra.... Allahımızın ÖNÜNE (El evvel) KİMSEYİ koymayın. Herşey yerli yerinde ve hiyerarşisiyle dursun. Melek bizden üstün değildir, biz de melekten. Cebrail Hanstan üstündür ama bu melekleri bizden üstün kılmaz. Çünkü Hızır dede Cebrailden ÜSTTEKİ yerleri denetleyebilen TEK İNSANDIR. Azrail Allahın dostu değildir ama İbrahim DOSTUDUR. İbrahim Azrailden üstün değildir. Azrail can alır, İbrahim alamaz. Yani üstünlükleri keyfi olarak benimsemeyelim. Diyelim ki, "Her bir nesnenin/kimliğin diğerine üstünlüğü ve zaafı vardır". Bu daha iyi bir tanım... Ve bunun Kurandaki adı Tafdil >>> Faydalı, Müfid icat etmeyin diye geçmektedir.

Bir ayette hiçbir elçinin diğerinden üstün olmadığını yazarken, bir diğer ayet ise "Bazı elçilerin diğerinden üstün olduğunu" yazıyor. TAFDİL ile (Faydalı) ÜSTÜN kelimesini anlamak farkı gözetmek için, hatırlarsanız, "Kimse kimseye (İbrahim ve Resulullah dahil) şefaat edemez, sadece ALLAH şefaat eder” diye bir ayet vardı. Bunun gibi bir de "Allahın diledikleri müstesna diyen ayet vardı.

İkisinin farkını anlatmıştım. Resulullah bir mümin için ŞEFAAT edemiyordu ama, bir örnekle, bir tek sevabı olan birinin bir tek sevabı olan diğerine -ki terazi tartısı denk idi ve bir tek birim sevab arıyordu- "AL BENİM TOPU TOPU BİR TEK SEVABIM VAR O DA SENİN OLSUN" diyordu. Ötekisi bu bir tek sevabı alıp CENNETe giriyordu ama "Seni buraya gönderen KİŞİYİ DE AL GETİR" diyordu kapıcı melekler. O kişi Cehennem’de avaz avaz bağırıp yanarken, CENNETe girmeyi hak ediyordu. Bunlar MASAL değil MİSAL.

RESULULLAH şefaat edememiş; ama Allahın DİLEDİĞİ bir günahkar bir tek sevabını vererek CENNETe girene ALLAHın izniyle ŞEFAAT etmiş. (Bu misali doğrudan ALLAH VEKİL ayetinden çıkardığımı da bilmenizi isterim. Allaha vekalet veriniz. Allahtan Asla ÜMİT kesmeyiniz. Ümitsiz >>> İBLİStir.

 Evrendeki tek ümitsiz ŞEYTANDIR. Ümit edin... Büyük oynayın. Cenneti istemeyin, tenezzül etmeyiniz. Bizim çıtamız yüksek SABIKUN. Sabıkunu ümit ediniz. Ümit etmeyen HANİF değildir.

Şimdi bunları niye anlattım? ÇELİŞKİ gibi görünen iki ayetin aslında ÇELİŞMEDİĞİNİ anlattım.

Bakara 285: Resul, Rabbinden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allaha, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allahın resullerinden hiçbirini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdi: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabbimiz. Dönüş yalnız sanadır."

Dühan 32: Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.

Bir yanda ÜSTÜNLÜK var öte yanda EŞİTLİK burada bir çelişki var mı?

Zümer 44: De ki: "Şefaat, tümden Allahındır".

Hanif şefaat edebilir. Çünkü, o bir tek sevabı olan gibi VERİCİDİR. İmtihan orada da sürmektedir. Çünkü Cennetten içeri girene kadar sınav sürmektedir. VERİCİ ve SENCİL olmayan Müslümandır. HANİF MÜSLÜMAN değildir. Verin birbirinize tüm sevaplarınızı. Benim -eğer varsa- tüm sevaplarım SİZLERİN olsun. Allah şu anda şahidimdir ki, Cehennem benim olsun. Bu bedel karşılığında tüm sevaplarım sizin olsun. Sevap denen şey nedir ki, manevi para biriktirmek. Hani kefenin cebi yok ya, orada sikke değil SEVAP diye bir matematik para birimi geçiyor. Sevabın da kıtıpiyozluğunu cimriliğini yapmayalım artık. Sevabı da verelim, hediye edelim. İŞTE BUNU YAPTINIZ MI, samimi-içtenlikli yaptık mı HANİFLİKTE büyük aşama, yani formatlanma süreci başarılır.

Ve gelelim Resullerin birbirinden üstünlüğüne... Adem üstündür, çünkü ilk ata, elçi, hem Cennette hem Dünya’da peygamberlik hem de ilk elçilik yapmış tek insan. ONA genetik olarak benziyoruz, ondan türedik, onun gibi gözlerimiz aynı yerde vb. Ademden daha üstün var mı? Allah Ademe ruhundan üfledi. Ademden daha üstün var mı? VAR! İsa... Allah Ona ruhundan başka KUTSAL RUHUNDAN üfledi ve KELİMESİNİ (Direkt mikrofonunu) koydu. İsadan üstün var mı? Babasız yaratıldı. Bundan üstün biri daha var mı? VAR: ADEM. Adem hem annesiz hem babasız yaratıldı, üstündür!

Dostlar bunun altından ÇIKAMAZSINIZ. Birinin diğerine ÜSTÜNLÜĞÜ ile (Yani bir tek konuda üstünlüğünden söz ediyorum) bunun tersine zaaflarını da gözönünde bulundurun. Karar verelim bakalım: Adem mi üstün İsa mı? Adem öldü, İsa ölmedi gelecek! KİM ÜSTÜN? Bu futbol takımı tutmaya benzemez. Resulullah bir istisna olarak SON elçidir ve cinlerin de peygamberidir. Bundan üstün biri daha var mı? VAR İSA.. İsa ZAMAN-AŞIRI ELÇİDİR. Resulullahtan önce de var İDİ ve sonra da GELECEK, gelecekte yer alacak.

Hatemül Enbiya Resulullah ama İSA ondan da sonra gelecek. O halde İsa üstün! Hayır Resulullah üstün, çünkü Resulullah cinlerin de peygamberi. Hayır İsa üstün. Çünkü Kutsal ruh / Ruhül Kuddüs Resulullah da yok, İsa da var. Çıkın işin içinden bakalım!

Bunların üstünde biri daha var: Misakın RESULÜ. Tüm resuller Hızır, Yahya ve rauf olanlardan İdrise misak verdiler. Misakçılar da HIZIRa ... Hızır elçi değil. ELÇİLİĞE TENEZZÜL ETMİYOR, Yunus Emre gibi "Bana seni gerek seni" diyor. PEYGAMBERLİĞİ İSTEMEYEN TEK İNSAN. Allah ise ona "Pekiyi o halde seni Cebrailin üzerindeki makama LEVHİ MAHFUZ’A alıp, tüm peygamberlerin üstünde peygamber yapıyorum". Yani MİSAK alıyor Allah tüm peygamberlerden... HIZIR bunun için ayrıcalıklı.

Allah buyuruyor ayette: " Rabb’im ilmimi artır de". Hızır diyor: "Rabb’im bu duayı okuyanların sayısını artır...”. Yani artırma işini “n” gibi bir katsayı ile çarpıyor. Allahtan daha mı çok biliyor? Hayır, çünkü KURANI değil, onun indirildiği LEVHİ MAHFUZu biliyor. Orada okuyor: "Kullarımdan bilim ve rahmet verdiğim biri BU LEVHe gelecek ve gelmeden önce de "Rabb’im ilmimi artır diyenlerin sayısını artır" diyecek! Hızır gidiyor ve bunu okuyor!. "Ben bunu demiştim, öyle buraya gelmiştim". ALLAH herşeyi bilendir diyor ve Allah sevdalısı, karasevdalısı olarak İŞBAŞI yapıyor. Bu arada Hansın da başına binbir bela açıyor Hızır!

Aranızda kim nefsini ıslah ettiyse bilsin ki HIZIRın bu gölgesinden öte KENDİSİNİ görecek ve ŞEHİT olacaktır. Şehitliği ölüm olarak algılamayın, ölüm zaten başımıza gelecek. Şehitlik ise ÖLÜMDEN SONRA DİRİ KALMAK gibi inanılmaz bir ayrıcalıktır. Islahı nefs olan kişiye HIZIR değmiştir. Bir tenha zamanda ve KENDİ DİLİYLE konuşan bir yabancı erkek... Bunu yaşayan kişilere böyle siluet gölge olarak Hızır görünmüştür. Hızır bilgidir, rahmettir ve sürprizdir. Hızır kimseye para vermez AMA duvarı onarır ve PARANIZI günü gelince ortayı çıkarıverir. Islahı nefs olanlar kesinlikle DUVARLARI doğrultulmuş insanlardır. Yaşayıp göreceksiniz.

Hızırdan KALPAZANLAR gibi para basmasını beklemeyin. Hızır odur ki: DUVARIN altındaki parayı vermek için size TERS işler yapan bir insandır.

Hızır için ZAMAN ve zamanın çakıştığı MEKAN bir sorun değil. Hızır size TAHTI getirir ama satmanız için değil! Hızır onu daha yüce bir amaç için yapmıştır. Melike Belkısı şaşırtmaktan öte... İFRİTLERE insanın dominant olduğunu göstermiştir... Ve Allahın MUCİZESİNİ yapan majisyendir. İfa eden Majisyen. Hızır anlatılamaz ve anlaşılamaz. O nevi şahsına münhasır/özgün biridir. Onu anlatmak için onun GİBİ olmanız ve analoji kurmanız gerekir.

Resulullahtan BİR KÖR (İbni Maktum) bile ÜSTÜN OLDU BİR ARA (Abese Suresi). Resulullah, Abese, Hümeze, ve Lümese yapmıştır. On üzerinden notu üç kırıkla 7dir ve bu 7 not ile bizden yetmiş milyar üstündür. Benim de Resulullahtan üstün bir tek noktam var: Allahın ona unutturduğu açık ve gizlileri BİLEBİLİYORUM. O unuttu ben hatırlıyorum. Milyarda-bir de olsa bu Resulullahtan üstün olduğum bir kırıntıdır. Ve sen de üstünsün bir tek kırıntı olsa bile... Çünkü? RUH BİRLEŞİKTİR. Bizlere quantik (nefs) olarak paylaştırılmıştır. RUH(lar) dediğimiz şey nefslere bölündüğünde KENDİNE DÜŞEN ÜSTÜNLÜĞÜ alır. Her birimiz bir konuda diğerinden üstündür. Resuller de buna dahil. Hanif bir Alim Yahudi elçilerinin toplamına eşittir. Yani onlardan birer üstünlüğü vardır. Ama artık bunları üstünlük gibi görmeyin. RUH(ların) MÜKEMMELLİĞİ gereği gibi düşünün. Yani RUH mükemmeldir, fakat Ruhu birim nefslere ayırt ettiğinde, birinin diğerine üstünlüğü ve aynı anlamda altlığı vardır. Buradaki FELSEFEyi anlatabildim mi?

Allah şefaati efendimize VERMEYEBİLİR ama bir tek sevabı olan GÜNAHKAR KULUNA verebilir. Bundan Resulullah alınmamalıdır. Resulullah İbni Maktum ile daha HESAPLAŞMADI! Bir köre abes ile iştigal etti. Bakalım ama Maktum hakkını HELAL edecek mi? Resulullah BİLE bir görme özürlünün ŞEFAATİNE muhtaç! İşin ciddiyeti bu: KUL HAKKI! Allahım bizi sen yargıla ama KULUN bizi yargılamasın (Amin).

Fakat Resulullah öyle ÜSTÜNDÜR Kİ, kul hakkını ve ehli beyt kıtalini BİLE Ebu Süfyana HELAL etmiştir (Etmeseydi, öldürtürdü ve torunlarını kurtarırdı). Ebu Süfyan bile Resulullahtan bir konuda ÜSTÜNDÜR, YAHUDİDİR. Ben YAHUDİLERDEN üstünüm, çünkü LANETLENMEDİM (Lanetlenseydim, Ebi Leheb gibi Kuranda benim adım yazılı olurdu). KİM ÜSTÜN? Karar verdiniz mi?

Aiberg chat kaydi

Yukarı dön Göster ikinciiman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ikinciiman
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam kardesler.

Artik anliyorumki bu Hans fikirlerinin arasinda bogulmus gitmis bir insan. Her ne kadar yazilarinda gercege dayanan ifadeler olsada Kurani Kerimin disinda benimsenmis kaynaklari, pek ala Kurani Kerimin icinde olmayan seyleri dile getiriyor. Ve hani, Hanifler Kuran disi kaynaklardan konusmayacakti?

Hz. Musa ile yolda yürüyen kisinin kimligi bilinmedigi halde Hizir ilan etmis ve Hizirin Ana kitaba bakma olanagi oldugunu öne sürüyor. Dahasi, Hz. Isa gelecekmis. Son Elci geldigi halde Hz. Isa hangi sifatla gelecek.
Hristiyanlar ve Yahudilerdeki bu Mesih arzusunu Islamdan ne kadar uzak tutmaya calissakta birileri illaki icine sokacak. Kurani Kerimi her türlü kaynaklardan nasil arindiriyorsaniz böyle dayanagi olmayan Hans fikirlerinide lütfen Kurani Kerimden soyutlayarak olaylara yaklasin.

Üstünlük kavramlari arasinda gel git yaparken Kuran disi görüsleri konunun kalibina sivamis.

Arkadaslar, biz burada sayin Aiberglemi muhattap olacagiz yoksa sizlerlemi karar verin.
Sizler birey degilmisiniz, kendi düsünceleriniz görüsleriniz yokmu, Hans sizin yerinizemi konusacak?

Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
ikinciiman
Yeni Uye
Yeni Uye


Katılma Tarihi: 11 nisan 2005
Yer: Ingiltere
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ikinciiman

Selam Sinan

Bu siteyi dun gordum.

Elestiri Hans yapildigi icin, Hans dan cevap  verdim. Sayin Aiberg bu siteyi takip ediyor mu bilmiyorum. Yoksa kendisi elbetde cevap verir. Bir sohbetinde okumustum zaten hep boyle herkesin tartisabilecegi bir site istiyordu. Insallah gelir size cevabini verir.

Madem karsi cikiyorsunuzPeki size gore Hz Musa ile yuruyen kisi kimdir ? Size gore Mehdi kimdir ve Kuranda gecen dabbet ne demekdir. Bunlari bir aciklarsaniz o zaman muhabete baslayabiliriz.

ikinciiman

Maide Suresi 57. Ayet Ey iman edenler, ne sizden önce kitap verilenlerden dininizi eğlenceye alıp oyuncak yerine koyanları ne de kafirleri dost tutmayın! Allah'tan korkun, eğer inananlar iseniz.

Yukarı dön Göster ikinciiman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ikinciiman
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam.

Öncelikle hos geldin.

Bir sahisin "var" diyerek iddia ettigi birsey varsa bunu ispatlamasi lazim, tam aksine "yok" diyen kisi birsey ispatlamasi gerekmiyor. Yani diyecegim su ki, deniliyorki, madem Hans´in görüsüne karsisin, o halde aksini sun ortaya. Adam olmayan birseyi iddia ediyorsa ben bunun aksini nasil ispatlayacagim? Kurani Kerimin her bir Ayetini okuyup okuyup "iste gördünüzmü, yokmus" mu diyelim?
Bende Yecücle Mecücü uzayda birer canli türü olarak iddia ederim, dahasi, Zülkarneyn uzaya gidip bu iki topluluk arasinda bir set cekmistir derim, bunun aksini kim ispatlayacak?

Ben öyle tahmin ediyorum ki, Hans gibi birisine öyle bir talep var ki bu kadar üzerinde duruluyor ve her itirazin neticesinde "o halde zittini ispatla.. dogrusunu anlat" deniliyor. Bize illaki birseyleri anlatmasi gereken birisimi lâzim? Her birimiz kendi seviyelerimiz ve marifetlerimize göre birer isik sacacagimiz yere nedense cember kurup ortaya Ates yakip onun isigini almaya gerek duyuyoruz. Her birimiz kendi isigimizla tek bir isik haline gelmemiz lazim.

Bu elestirilerim illaki sadece sana yönelik degil ikinciiman kardesim, bundan önceki basliklarda da bir kac kez dile getirmistim. Yani genele seslendim.



Hizir olarak tanimlanan zaat ile ilgili:

Kehf Suresi:
18:65     Katýmýzdan kendisine rahmet verdiðimiz ve bilgimizden öðrettiðimiz kullarýmýzdan bir kulu buldular.

Ve davimini okuduysan eger, hic bir isim anilmamakta, kimligi belli degil.
Ben Hizir ismine Kurani Kerimin hic bir yerinde raslamadim, varsa Ayet bilgilenmek isterim.

Hans madem Hizirdan bahsediyor, ismi ile anilan Ayeti ortaya koysaydi o zaman. Kehf Suresinde bahsi gecen o Insanin kim oldugu bilinmiyor, bilgimizden ögrettigimiz kullardan bir kul buldurlar diyor Ayet. Demek ki en az bir tane böyle Insan varmis, minimum, yüz tanede bilgi verilmis kullar mevcut olabilir, bin tane de, ama enaz bir tane, Hz. Musa ise bunlardan birisine rasliyor, hayatina veya sahysiyetine yönelik bir bilgi yok. Varsa Kurani Kerimde, beklerim.

Mehdi kavramina ben Kurani Kerimde raslamadim hele hele kendisine atfedilen özellikte bir kisilige, ama gel gör ki Kurani Kerimin disindaki kaynaklarin bir cogunda mevcut, özellikle Hadis kaynaklarinda.

Ancak Mesih kavrami vardir Kuranda ve bununla Hz. Isa kast edilmekte, Isanin disinda baska bir sahsiyet degil.

Hz. Isanin tekrar yer yüzüne gelecegine dair Kurani Kerimde saglam bir kanit yok. Dahasi, geldiginde Peygamberlik sifati ne olacak? En son Elci zaten gelmis, teblig etmis gitmis.

Dabbe:
27:82    O söz tepelerine indiðinde, yerden onlar için bir dabbe çýkarýrýz da onlara, insanlarýn bizim ayetlerimize gereðince inanmadýklarýný söyler.
27:83    O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
27:84    Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, onlara ilminiz yeterli olmadýðý için mi inkar ettiniz yoksa baþka bir iþ mi yaptýnýz?" der.
27:85    Ýþledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiþtir; artýk tek kelime söyleyemezler.

Dabbenin tam olarak ne oldugu bilinmiyor, insanmidir yoksa baska bir yaratikmi, hatta bu hadise dünyadami yoksa ahiret ortamindaki yargi anindami meydana gelecek, kesinliligi yok. Ayetleri devamiyla okursan konunun icerigi dogruca hesap gününe yönleniyor! 83. Ayetten itibaren konu ahiret ortaminda gerceklesmekte, her ümmetin icinden yalanlayan birer zümre ortaya sürülüp sorguya cekilecek. Benim anladigim bu.

Farzedelim Hans bu sözkonusu Dabbedir, kesin dayanagi nedir? Kendi sözleri, yazilari ise, biraz arastirin etraflica, ne tür konularda ne gibi ifadelerde bulunmus.
Ikincisi, eger Dabbe ise kendisi, muhattabi bizler degil Allah´in Ayetlerine geregince inanmayan kisilerdir. Dabbenin cikip ögreti hazirlayip, chat ve sohbet ortamlarinda iman etmis kisilerle zamanini gecirecegi hic bir yerde yazmiyor. Inanmayan insanlari Din´e yöneltecek diye de birsey yazmiyor, cünkü dikkat edersek, "O söz tepelerine indiginde..", ki bana göre, vaad edilen bir sözün o kisiler üzerinde hak olmasi, gerceklesmesi olayidir, bu durumda inanmayan kisiler o andan sonra inansalar ne olacak, neticesinde Dabbe cikip bunu kendilerine söyleyecek.

Saygilar, Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
ikinciiman
Yeni Uye
Yeni Uye


Katılma Tarihi: 11 nisan 2005
Yer: Ingiltere
Gönderilenler: 3
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ikinciiman

Sinan_B Yazdı:

Selam.

Öncelikle hos geldin.

Bir sahisin "var" diyerek iddia ettigi birsey varsa bunu ispatlamasi lazim, tam aksine "yok" diyen kisi birsey ispatlamasi gerekmiyor. Yani diyecegim su ki, deniliyorki, madem Hans´in görüsüne karsisin, o halde aksini sun ortaya.............

..................

Hans madem Hizirdan bahsediyor, ismi ile anilan Ayeti ortaya koysaydi o zaman. Kehf Suresinde bahsi gecen o Insanin kim oldugu bilinmiyor, bilgimizden ögrettigimiz kullardan bir kul buldurlar diyor Ayet. Demek ki en az bir tane böyle Insan varmis, minimum, yüz tanede bilgi verilmis kullar mevcut olabilir, bin tane de, ama enaz bir tane, Hz. Musa ise bunlardan birisine rasliyor, hayatina veya sahysiyetine yönelik bir bilgi yok. Varsa Kurani Kerimde, beklerim..............

hosbulduk sinan

Peki diyelim ki Hizir degil. AMA GEÇMİŞİ değiştirerek GELECEĞİ etkileyen BİRİ var! Adını ne korsanız koyun, onun melek olması mümkün değil, çünkü Allah meleklerini mutlaka "MELEK” diye tescil ederek bildirir. Örneğin Harut ve Marut'un Babil'e inen iki melek olduğunu bildirir (Bakara 102). Lut kavmine gazaba giderken üç meleği betimler Kur'an (İbrahim de onları görür). Her nefis ölümü tadacaktır. Allah dilediğinin ömrünü relativistik olarak UZUN tutmaktadır. Adem ve Nuh on asır yaşadılar. Mağarada Ehli kehf bir günü 309 yıl olarak yaşadılar.

Sinan_B Yazdı:

Dabbe:
27:82    O söz tepelerine indiðinde, yerden onlar için bir dabbe çýkarýrýz da onlara, insanlarýn bizim ayetlerimize gereðince inanmadýklarýný söyler.
27:83    O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
27:84    Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, onlara ilminiz yeterli olmadýðý için mi inkar ettiniz yoksa baþka bir iþ mi yaptýnýz?" der.
27:85    Ýþledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiþtir; artýk tek kelime söyleyemezler.

Dabbenin tam olarak ne oldugu bilinmiyor, insanmidir yoksa baska bir yaratikmi, hatta bu hadise dünyadami yoksa ahiret ortamindaki yargi anindami meydana gelecek, kesinliligi yok. Ayetleri devamiyla okursan konunun icerigi dogruca hesap gününe yönleniyor! 83. Ayetten itibaren konu ahiret ortaminda gerceklesmekte, her ümmetin icinden yalanlayan birer zümre ortaya sürülüp sorguya cekilecek. Benim anladigim bu.

Farzedelim Hans bu sözkonusu Dabbedir, kesin dayanagi nedir? Kendi sözleri, yazilari ise, biraz arastirin etraflica, ne tür konularda ne gibi ifadelerde bulunmus.
Ikincisi, eger Dabbe ise kendisi, muhattabi bizler degil Allah´in Ayetlerine geregince inanmayan kisilerdir. Dabbenin cikip ögreti hazirlayip, chat ve sohbet ortamlarinda iman etmis kisilerle zamanini gecirecegi hic bir yerde yazmiyor. Inanmayan insanlari Din´e yöneltecek diye de birsey yazmiyor, cünkü dikkat edersek, "O söz tepelerine indiginde..", ki bana göre, vaad edilen bir sözün o kisiler üzerinde hak olmasi, gerceklesmesi olayidir, bu durumda inanmayan kisiler o andan sonra inansalar ne olacak, neticesinde Dabbe cikip bunu kendilerine söyleyecek.

Saygilar, Sinan.

Insanlarin Allah'in ayetlerine inanmadiklari soyleyecek tarifine uyan bir suru insan var. Ama inanmayanlara bunu soyleyecek anlamini nerden cikardiniz bilmiyorum. Size gunumuz Ehli Sunnetci muslumanlari Kur'ana geregi gini inaniyorlar  mi ? Yoksa Yahudiler ve hiristiyanlara gibi sonradan ortaya cikardiklari  kitaplara mi inaniyorlar.

Bence bu ayetin muhatabi aibergin dedigi gibi Kur'ani bir taraf birakmis muslumanlardir.

saygilar

ikinci iman

Yukarı dön Göster ikinciiman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ikinciiman
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam kardes.

Ben Hz. Musa ile beraber yürüyen o zaatin insan olup olmadigini tartismadim ki. Kimligi belirtilmemis dedim sadece. Ayrica benim sordugum sorulara dogrudan girmemissin.
Hizir falan degil bi kere, yani bilmemiz gerekseydi Allah adinida söylerdi. Ve kullarimizdan bir kul diyerek aniyor, simdi böylesine kullarin hepsinin adi Hizirmi? Hizir´a Peygamberlik teklif edilmis Peygamberligi istemedi diyor Hans. Oysa ben Peygamberlik bir emir ile gelir saniyordum, herneyse konuyu dagitmayayim.

Gelelim esas konuya.

Gecmisi etkileyerek gelecegi degistiren biri var diyorsun.

Hans´in düsüncelerinin ardinda bir cig yatiyorda farkinda degilsiniz. Adam kavramlar ile beyinleri bulandirmis.

Kehf suresindeki o zaati biz simdilik konu icinde Hizir olarak tanimlayalim, deginmek acisindan kolay olsun.

Gecmisi etkileyerek gelecegi degistiren birisi var dedin, simdi celiskilere bak.

Bizim yasadigimiz ömür a noktadan basliyor b noktasinda biter. Allah A ile B´nin arasinda neler olacagini, hepsini biliyor. A ile B´nin arasinda ileriye geriye yolculuk olmaz. Fizikte ki sebep-sonuc iliskileri(causality) darma dagin olur.
Hizir arti yilindan eksi yilina gitmis birisi degil, kendi zamaninda yasamis birisi, zaman yolculugu söz konusu degil. Yok, zaman icinde gezinerek birseyleri degistirdi dersen bak sen simdi celiskilere, günahlara:

Allah belli birseyleri yasatiyor, ondan sonra yok bu böyle olmadi, Hizir sen geri git sunu yap diyecek. Tövbe Ha$a! Allah herseyden münezzeh, tutarsizligi kararsizligi olmaz. Ikincisi, bilmemesiyle bir ilgisi yok bunun, sadece degismesini dilemis deseniz bile, zaten bunu birseyler henüz yasanmamis iken yapar, ilerde sunlar sunlar olacak su veya bu olayin gerceklesmesini istemeyebilir. Bunun icin kulun birisi zamanda geriye gidip etkiler sonucu birseyleri degistirmesine gerek yok.
Böyle bir mantik iste böyle günahlara götürür: ha$a ya Allah ilerde ne olacaklari bilemedi de geri degismesini istedi, yada olmus birseyi geri silip baska birseylerin olmasini diledi. Ki o zamanda ne istedigini kesin bilmiyor fikrine iletir. Ha$a!

Hizir kendi zamaninda yasayan bir kul imis, yasarken birseylere etken olmus ve sonucunda birseyler degismis. Kendisine bilgi verilmis, Hz. Musa hikmetleri bilmedigi icin olaylari yadirgamis. Olay bundan ibaret.

Eger sen, -"Birseylere etki olarak bu etki sonucunda ilerde neler olacagini bilerek fiil isleyen birisi var"- deseydin, Kurani Kerimle bagdasirdi. Is buna kalirsa, zaten her birimiz isledigimiz fiiller sonucunda gelecekte birseylere etken oluyoruz ama bilmiyoruz ne olacagini. Hizir ise neyi ne icin yaptigini ve sonucunda ne olacagini biliyordu, Allah ona o bilgiyi vermis, zaten Ayette o zaat ben kendi irademle yapmadim bunlari diyor.

Her cagin dirisi olarak nitelendirilen Hizir, hani dayanagi nerde bu görüsün? Her cagin dirisi olarak farzedilse bile zamanda yolculuk yaptiginin sebebi ve delili nerede? Ayetlerde ne hizir ismi var ne ebedi yasayan bir kuldan bahsedilmekte. Eger ki bu zaat Sehit mertebesinde birisi olsa idi, yukardaki anlattiklarim yine degismezdi. Yani zamanda yolculuk yaparak birseylere etki olmus olmayacakti.

Alıntı:
Allah dilediðinin ömrünü relativistik olarak UZUN tutmaktadýr. Adem ve Nuh on asýr yaþadýlar. Maðarada Ehli kehf bir günü 309 yýl olarak yaþadýlar.


Relativistik mi? Relativistik kisaca sana göre bana göre demektir. Hz. Adem ve digerleri ömrü boyunca yogun bir hizla seyahatmi etti de ömrü uzadi saniyorsun? Onlarin ömür süresinin relativistik kavramiyla bir ilgisi yok, Allah o ömrü vermis, sana göre Ehli Kehf 300+9 yil yasamis bana görede o kadar yasamislar.

Kisinin ömrü relativistik olarak uzun olmaz, sen bunu yanlis algilamissin, sayet kendi düsüncen ise.
Izafiyet teorisi diyorki, A cismi isik hizina yakin hizla seyahat ederse B objenin saati A cismin saatine göre hizli akmakta, oysa B diyecekki benim saatim normal isliyor asil A´nin saatin yavas akmakta diyecek. Ikiz kardes düsün, birisi bir kac seneligine uzay seyahatina gidiyor isik hizina yakin bir hizla, geri döndügünde dünyadaki kardesi yaslanmis olacak. Oysa her ikisinin zamanida normal akti. Aradaki farkin sebebi maruz kaldiklari ortamin kendisi. Zamanin kendisi degil, zaman madde var oldugu sürece bir anlam kazanir, sebep-sonuc iliskilerin hakim olmadigi bir yerde zaman diye birseyde olmaz.

Hz. Adem senin dedigin gibi on asir yasasalar ve bu ömürlerini dünyada tüketmis olsalar idi, bizde isik hiziyla seyahat etmis olsa idik, on asir yasamasak bile uzun seyahatten sonra dünyaya geldigimizde onlar coktan vefaat etmis olacaklardi. Olay bu. Allah onlara o kadar ömrü nasip ettigi icin o kadar yasadilar, ömür süreci izafiyet teorisine bagimli degil. Sen bir boslukta tek basina yasamis olsan, ister hizli hareket et ister oldugun yerde dur senin yasayacagin ömür yine belli bir sürectir.


Alıntı:
Insanlarin Allah'in ayetlerine inanmadiklari soyleyecek tarifine uyan bir suru insan var. Ama inanmayanlara bunu soyleyecek anlamini nerden cikardiniz bilmiyorum.


Ayetlere geregince inanmamak nedir sence?

Alıntı:
Size gunumuz Ehli Sunnetci muslumanlari Kur'ana geregi gini inaniyorlar  mi ? Yoksa Yahudiler ve hiristiyanlara gibi sonradan ortaya cikardiklari  kitaplara mi inaniyorlar.


Konusu gecen bir zümredir, bir cember, kim bu cemberin icindeyse Ayetler onlari kasteder.

Alıntı:
Bence bu ayetin muhatabi aibergin dedigi gibi Kur'ani bir taraf birakmis muslumanlardir.


Dabbe Ayetlere inanmayanlari bir tarafa birakip sadece söz konusu müslümanlarami yönelecek dersin? Hem Ayetlerde O söz tepelerine indiginde diyor, bu bir vaad iceriyor, Ayetlerin öncesinede bak:

27:80     Sen ölülere duyuramazsýn, ayný þekilde arkalarýný dönen saðýrlara da çaðrýyý duyuramazsýn.
27:81    Körü de sapýklýðýndan çýkarýp yola iletemezsin. Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar (anlattýðýn gerçeði) kabul ederler.
27:82    O söz tepelerine indiðinde, yerden onlar için bir dabbe çýkarýrýz da onlara, insanlarýn bizim ayetlerimize gereðince inanmadýklarýný söyler.
27:83    O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.

Icinden sadece Dabbe konusunu alip cikartirsak istedigimiz manaya yorabiliriz o zaman. O söz diyor, hangi Söz? Bu bir vaadtir, inanmayanlarin basina gelecek bir vaad, sonrasinda Dabbe cikip dile gelecek diyor.

Senin yorumladigin gibi olsa bile Dabbe´nin Hans olduguna dair hic bir kanit yok ortada, o "ben Dabbeyim" diyorsa sadece kendisinin söyledigi bir sözdür bu. Tam aksine, Dabbe olamayacagini dair zaten kendi fikir yapisi buna delil.





Baska bir alinti, sanirim yine Chat kayitlari veya bilmem ne ise:

Alıntı:
Þimdi Koca Ýsa'nýn ÖÐRETMENE ÝHTÝYACI vardýr. Bu da MEHDÝ'nin
görevidir. Hýzýr'ýn deðil! Çünkü Hýzýr'ýn asli görevi DECCAL'dir. O
yüzden kimse ile uðraþacak zamaný kalmamýþtýr artýk. Zaten þehitliði
de yakýndýr. Deccal onu tarifsiz acýlarla öldürecektir. Ýsa da
zamanýn efendisinin intikamýný alacaktýr ve Deccal'i öldürecektir.
Þi'ra kapýsýnda 40'lar meclisi o Universe-gate'i bekleyeceklerdir. O
çatlaktan bakarak...

Bütün bunlar KUR'AN'da yazýlý dersem ne yapardýnýz?

Merak etmeyin 7 mealli Kur'an'ý çýkarttýðýmýzda BAÞÖÐRETMEN biz
olacaðýz.

Hepsi ama HER ÝNCE AYRINTISI sadece ve sadece KUR'AN'dan idi...
Kendimden bir þey kattýmsa yerim Sekar olsun! Birebir Kur'an'dan
idi... Tamamý, noktasý noktasýna kadar...

Bana inanasýnýz diye söylemiyorum, Kur'an'ýn NE BÜYÜK MUCÝZE
OLDUÐUNU görüp, o mucizeye sarýlasýnýz diye....


http://www.geocities.com/khanifage/Derlemeler/Zamanda_yolcul uk.htm



Esasen hicte merak etmiyorum bunlarin cikaracagi mealleri, kendi fikirlerine göre carpitip ortaya meal diye sürecekler.
Sanki ha$a Allah dünyanin batimina dogru insanlara böylesine bir sölen hazirlamista, iyi bir sölenle bitsin demis gibi. Filimlerdeki galaksi savaslari halt etmis. Hiziri baska yazilarinda her cagin dirisi olarak, yani ölmüste ölmemis olarak tanimliyor, ki böyle bir durum olsa olsa sehit birisine nasip olabilir,(ki bu da kesin birsey degil), ve buradaki yazisinda Hizirin ilerde sehit olacagini söylüyorlar. Ilginctir ki Hizir orda burda birseylere etkenlik yaparken son döneminde de Deccalle savasip ölecekmis, hemde feci sekilde.

Senin dayanagin nedir diye sorsak, Kurani Kerim diyecek, hani neresinde yaziyor desen sekillendirip bicimlendirip, isine gelen yeri yorumlayip aha iste bu diyecek, Allah islah etsin.

Bununla ilgili yaziyi baska bir baslikta irdeleyecegim insaAllah.

Saygilar ikinciiman kardesim, Selam.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Arkadaşlar.

Sinan Kardeşimin görüşlerine katılmakla beraber ben de "DABBE" konusundaki görüşlerimi belirtmek istiyorum.

O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (Neml Suresi, 82)

Bence, bu ayeti anlayabilmek için öncelikle ‘O söz başlarına geldiği zaman’  ile neyin kastedildiğine bakmamız gerekiyor.       

Acaba  "o söz" kelimesi Kuran'da ne şekilde kullanılmıştır.

İnternette birkaç yerde turladım ve şu bilgileri buldum. "Söz" kelimesinin Arapçadaki karşılığı "kavl"dir. Kur’anda bu kelime 4 farklı anlamda kullanılmıştır:

1-) Müminlerin güzel ve maruf sözleri, insanlara yaptıkları tebliğ ve konuşmalar anlamında kullanılmıştır. (Bakara 263, Nisa 8)

2-) Kuran'ı -Allah'ın sözünü- tanımlamak adına kullanılmıştır. (Tarık 13, Tekvir 19,25, Muminun 68, Hakka 40-42)

3-) Allah'ın sözünün -vaadinin- gerçekleşmesi olarak kullanılmaktadır. (Secde 13)

 “Söz” kelimesinin 3. anlamda kullanıldığı  ayette görüldüğü gibi Allah'ın vaat ettiği sözü, cehennemin inkar eden insan ve cinlerle tamamen doldurulması, azabın insanlar üzerine hak olmasıdır. "O söz" gerçekleştiğinde inkar edenler sonsuz cehennem azabıyla karşılaşacaklardır.

4-) Allah'ın yıkımı ve azabı olarak kullanılmıştır.  (Saffat 31, İsra 16, Muminun 27, Kasas 63, Yasin 7,70, Fussilet 25, Ahkaf 18, Neml 85)

“Söz” kelimesinin 4. anlamda kullanıldığı  ayetlerde görüldüğü üzere Allah'ın sözü tüm inkar edenler için "büyük bir helak ve sonsuz bir azap"tır. Üzerine "söz hak olmuş" olan kimseler için bir kurtuluş, çıkış ya da kaçış yolu yoktur. Onlar hem dünyada hem de ahirette büyük bir azaba uğrayacak, bu azaptan hiçbir şekilde uzaklaşamayacaklardır. Çünkü bu, Allah'ın vaadidir ve Allah vaadinden dönmez.

Şimdi gelelim bizim konumuza. “Söz” kelimesi dört farklı anlamda kullanılmıştır ama acaba Neml Suresi 82’de geçen “O söz”  hangi anlamda kullanılmıştır. Bunu bulmak için Neml Suresindeki 82. ayetin devamına bakmamız gerekiyor.

82. O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

83. O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.

84. Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der. 

85. İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler

Bu ayetlerden anlaşılıyor ki “ o söz tepelerine inmiştir “ denilerek ahiret alemine, mahşer meydanına, sonsuz azabın başlayışına, dolayısıyla kıyamet gününe işaret edilmiştir diyebiliriz. Demekki üçüncü yada dördüncü anlam geçerli olabilir.

İşte -yerden bir dabbe-  bu kıyamet sonrası zamanda çıkarılacak ve “insanlara Allah’ın ayetlerine gereği gibi inanmadıklarını” söyleyecek. Dikkat edilirse sadece “söyleyecek”, tutup da bu ayetlerin tefsirini falan yapmayacak yada  detaylı bir şekilde ayetlerle öğüt falan vermeyecek. Zaten iş işten geçmiş. Hesap bitmiş, kitap kapanmış. İnsanlara “yanıldıklarını” söylemek kalmış. Ayrıca bu “dabbet” ayetlerin yedi yada kırk farklı yorumu ile bir tefsir hazırlayıp piyasaya falan sürmeyecek. Yada chat falan yaparak insanların Allah’ın ayetlerine gereği gibi inanmaları için faaliyette bulunmayacak. Ayetlerde bu konuda bir açıklama bulamadım ben. Bu benim gördüğüm, tabiki yanılıyor olabilirim. Ayrıca ayette Dabbe’nin ne olduğu değil ne yaptığı anlatılıyor. Dolayısıyla ne olduğuna dair tahminlerde bulunmak spekülasyon yapmaktan öteye geçmeyecektir. Hem eğer çok gerekli olsaydı Allah bu konuda detay verirdi.

Burada çok önemli bir nokta daha var. 83. ayette “O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.”  deniliyor. Demek ki konu sadece ümmeti Muhammed ile alakalı değil. Her ümmetin içinden yalanlayıcılara seslenecek bu “DABBE”. Ve yine bu dabbe sadece belli bir zaman diliminde yaşayan örneğin biz ve bizden sonrakilere seslenmeyecek. Tüm ümmetler onun muhatabı olacak.  Daha doğrusu 84. ayette söylendiği gibi -ayetleri “ilimleri onları kuşatmadığı halde” inkar eden- yalanlayıcı insanların tümünü muhatap alacak bu dabbet. Allah bu “dabbe” aracılığı ile o insanlara kelam edecek belki de. Direkt seslenmeyecek dabbe aracılığı ile bunu yapacak belki de. (En doğrusunu Allah bilir...)

Nereden bakarsanız bakın Aiberg’in Dabbetliğine bu ayetlerden bir delil bulamıyorsunuz. Konu tartışmaya açık.

Burada tek sorun kalıyor. O da “Arz’dan bir Dabbe” konusu. Dabbe Arz’dan çıkarılacak. Acaba buradaki “Arz” ile dünyamız mı kastediliyor yoksa mahşer meydanı mı? Dünyamız kastediliyorsa başa dönmemiz gerekir değilse sorun yok. Ayetlerde mahşer meydanı için yada kıyamet sonrası toplanılacak mekan için “arz”  kelimesi kullanılıyor mu bilmiyorum. Bu konuda çalışması olan arkadaş varsa bu açmazı çözerse faydalanırız.

Saygılar

Neml Suresi

79. Allah'a dayanıp güven, çünkü sen apaçık gerçeğin üzerindesin.

80. Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

81. Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın.

82. O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

83. O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.

84. Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.

85. İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler.

 

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

"Burada tek sorun kalıyor. O da “Arz’dan bir Dabbe” konusu. Dabbe Arz’dan çıkarılacak. Acaba buradaki “Arz” ile dünyamız mı kastediliyor yoksa mahşer meydanı mı? Dünyamız kastediliyorsa başa dönmemiz gerekir değilse sorun yok. Ayetlerde mahşer meydanı için yada kıyamet sonrası toplanılacak mekan için “arz”  kelimesi kullanılıyor mu bilmiyorum. Bu konuda çalışması olan arkadaş varsa bu açmazı çözerse faydalanırız."

Bir önceki iletimde böyle yazmıştım. Sonra Arz kelimesinin hangi ayetlerde geçtiğini merak ettim. Şu internet ne büyük nimet    www.kurandaara.com isimli siteden yeryüzü=arz kelimelerini tarattım ve konuyla ilgili iki ayet buldum. Kur'an'da kıyamet sonrası toplanılacak mekan, hesaba çekileceğimiz ortam ve mahşer meydanı anlatılırken "ARZ" kelimesi kullanılıyor. Böylece, ahiret gününde -Dabbet'in  ARZ'dan çıkarılması- hususu da netliğe kavuşmuş oldu kanaatindeyim. Buradan anlaşılıyorki 'dabbet' ne dünya hayatıyla alakalı bir konu ne de bir kıyamet alameti. Yanlışım varsa düzeltmeniz ricasıyla...

Yeryüzü (=ARZ) Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar. (Zümer 69)

 

Düşün o günü ki, dağları yürüteceğiz; yeryüzünü(=ARZ) çırıl çıplak göreceksin. Onları mahşer meydanına toplamışızdır, hiçbir kimseyi geride bırakmamışızdır. (Kehf 47)

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam Alperen.

Dabbe konusunda ben sahsen Ayetleri arapcasi/asli ile incelemedim, insaAllah baska bir arkadas o konda faydali olabilir.

Sadece Ayetleri toplu halde ele aldigimizda bana göre (de) Ahiret ortami ile ic ice.

27:80 Sen, ölülere iþittiremezsin. Eðer dönüp giderlerse, saðýrlara da çaðrýyý duyuramazsýn.

Ne muhtesem bir anlatim. Ölü, sagir ve birazdan kör olarak nitelendirilen inanmayanlar, Allah´in vaad´i yerine geldiginde isteselerde konusayamacaklar. Ve devami:

27:81 Ve sen, düþtükleri sapýklýktan körleri de çýkaramazsýn. Teslim olmuþ kiþiler halinde ayetlerimize inananlardan baþkasýna sesini duyuramazsýn.

Ölüler, sagirlar, körler.. Ve en nihayet Teslim olmus, inanan kisiler.

Kurani Kerimin genelinde böyle bir özellik var, ya önce iyilerden bahsedilmekte sonra kötülere deginmekte, yada tam tersi ama genelinde her iki grubun ayrimi yapilip kazanclarinin/sonlarinin ne olacagi belirtilmekte. Ve genelde böyle bir kiyasin akabinde Ahiret ortamina gecilir, bazi yerlerde sorgulama sahneleri canlandirilir.

27:82 O söz tepelerine indiðinde, yerden onlar için bir dabbe çýkarýrýz da onlara, insanlarýn bizim ayetlerimize gereðince inanmadýklarýný söyler.

O söz tepelerine indiginde diyor, dikkat etmek lazim, inmeden önce demiyor! Rabbin vaad´i yerini buldugu anda... yada: söz bütün acikligiyla gerceklestigi zaman... iste o zaman Dabbe cikacak ve bu gercegi dile getirecek diyor.

27:83 O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.

Benim dikkatimi ceken, 82. Ayetin sonrasindaki Ayet hemen "O gün" sözü ile basliyor. Bundan önceki iki Ayette Dünyada olan birseyi tarif ederken, sonraki iki Ayetle birlikte olay Kiyamet sonrasi Ahiret alemine baglanmis durumda. 82. Ayet Kiyamet öncesi olmus olsa Allah´in vaadinden önce olmus olurdu, ki, Ayetler tersini vurguluyor!
82. Ayetteki "O söz tepelerine indiginde" olayini ben Insanlarin kabirlerden ciktiklarinda, kiyametin kopmus olmasina dayaniyor, ki, insanlarin bir araya toplanma öncesinde gerceklesecek bir hadise olarak yorumluyorum Dabbenin zuhur etmesini. Cünkü, is isten gecmistir.

Ve sorgulama canlandiriliyor:

27:84 Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, onlara ilminiz yeterli olmadýðý için mi inkar ettiniz yoksa baþka bir iþ mi yaptýnýz?" der.

Önceki Ayet kimlerin ortaya sürüldügünü söylüyor ve sorguya cekiliyorlar. Diyecekleri birsey kalmamistir:

27:85 Ýþledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiþtir; artýk tek kelime söyleyemezler.

82. Ayette "O söz tepelerine indiginde..." deniyordu, bir nevi konuya girme yöntemi, belirgin bir süreci baslatiyor, ve 85. Ayette "o söz tepelerine inmistir.." diyerek tamamlanmis.

Vaad´in ne oldugu ortada, Hak ile yüzlesmek. O söz tepelerine indiginde, ki zaten is isten gecmis olacak, kendilerine seslenen gercege  karsi ölü - sagir - kör gibi olduklari Hak ile yüzlesecekler. Dabbe nin inanmayanlara yönelik dile gelmesini bir ön yüzlesme olarak yorumluyorum. Cünkü sorgulamadan önce geliyor.

Henüz kiyamet kopmamisken Dabbe´nin gelip Allah´in vaad ettigi sözün üzerlerine hak olmasini yorumlamak bana mantikli gelmiyor, cünkü vaad edilen sözden önce olmus olurdu ve ayrica 82. Ayet diger Ayetler ile uyum icinde olmazdi.

Allah´in önceki Ayetlerde ölüler sagirlar körler olarak tanimladigi o inanmayanlar, o söz tepelerine indiginde, isteselerde konusamayacaklar.

Dabbe ile ilgili Ayet yerinden sökülüp keyfiyete göre yorumlandigi icin, herkes Dabbe olabilir. Eger Hans Dabbe ise(ki, benden baska Dabbelerde var diyor), o zaman Allah´in Vaad´ine ne oldu? diye sormak lâzim. Hem Dabbe geldiginde -ben geldim- demez.

Zaten Alperen kardesimde farkli bicimde yorumunu dile getirmis, kendisine katiliyorum.

Saygilar

Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats