ebuzer Uzman Uye
Katılma Tarihi: 18 mart 2006 Yer: Fiji Gönderilenler: 244
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Tüm lisanlar, tüm insanların evrimsel değerleridirler. Fakat eğer birileri, kendini aşırı ırkçı duygulara kaptırarak, kalkıp kendi dillerini başkalarına şiddet yoluyla dayatıp yayma yoluna giderse, bu hedeflerine ulaşabilmek için de, başka kültürlere karşı bir imha politikası uygularsa, o zaman birilerinin de, uğruna tüm bu vahşetlerin yapıldıği bu dil hakkında birazcık bilgi vermek hakkı vardır. Türkler, Orta-Asya’dan geldiklerinde, son derece ilkel, barbar, vahşi, saldırgan, gittikleri her yeri yakıp yıkan, yağmalayan, talan eden, karşılarına çıkan her canlıyı katleden, henüz hiç bir insani norma sahip olmayan, bir topluluktu, ve en fazla iki yüz kelimeden oluşan ilkel bir dilleri vardı. Zaten böyle bir topluluğun medeni bir dile sahip olması da, doğal olarak, mümkün değildi. Orta-Asya’dan gelip Anatoliye geçtiklerinde, kendilerine komşu olan Kürdler ve Anatoli’de yaşayan halklar, binlerce yıllık uygarlıklara sahiplerdi, ve her birinin köklü bir edebiyatı vardı. Türkler Anatoli’ye gelip yerleşince, söz konusu bu medeni topulukların arasında, sahip oldukları iki yüz kelimelik dilleri, doğal olarak, yetersiz kaldı. Önce, Anatoli’de yaşayan ve daha sonra yokedecekleri halklardan, yüzlerce kelime alıntı yaptılar. Ve daha sonra, müslümanlığı kabul etmiş olan Türklerin dili, Arapça’dan aldıkları sayısız kelimelerle, yavaş yavaş, Arapçanın ilginç bir versiyonuna dönüştü.
Türkçe’de ‘c, f, ğ, h, j, l, m, r, z’ harfleriyle başlayan tek bir tane Tükçe kökenli kelime yoktur. Ama bu harflerle başlayan, Türkçeye yerleşmiş binlerce kelime var. Bu kelimlerin büyük çoğunluğu Arapça kökenli, diğerleri ise Farsça, Kürdçe ve Avrupa dillerine ait kelimelerdir. Türkçe’de sesli harfler iki gruba ayrılır: ince sesliler (e, i, ö, ü) ve kalın sesliler (a, ı, o, u). Türkçe kökenli bir kelimede hem ince, hem kalın sesli harfler yer almaz. Bu tür kelimelerin hepsi başka dillerden alıntıdır. Ve Türkçe’de kullanılan toplam kelimelerin en az yarısı, bu tür kelimelerden oluşuyor.
Ve bu iki kuralın dışında kalan kelimelerin büyük çoğunluğu da, yine Arapça kökenlidir. Ekonomi, teknoloji, bilim, spor ve sanatla ile ilgili hemen hemen bütün kelimeler, Avrupa dillerinden alıntıdır. Hukuki terimlerin hemen hemen hepsi Arapça’dan alıntıdır: adi, adil, hak, hukuk, hakim, mahkeme, dava, adalet, hapis, ceza, suç, bereat, tazminat, tescil, sicil, kayıt, evrak, itiraz, taciz, tecavüz, katil, katliam, mahküm, müvekkil, red, inkar, kabul, itiraf, yasa, kanun, madde, karar… ve yüzlercesi. Tüm dünyada, “insan” ve “hayvan” kelimelerinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Bu her iki kelime de Arapçadır. Bu kelimelerin Türkçe karşılıkları yoktur.
Tüm dünyada, haftanın günlerinin isimlerini üç farklı dilden alan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. “Çarşamba, perşembe” Kürdçe’den alıntı. “Pazar, salı” Farsça kelimelerdir. “Cuma” Arapça bir kelimedir.
Türkçe’de kullanılan ay isimleri Asurice’den alıntıdır; “kökünü kazıdıkları” hiristiyan kökenli Asurilerin dili. Türkçe kökenli ay isimleri yoktur. Türkçe’de kullanılan meyve ve sebze isimlerinin hemen hemen hepsi başka dillerden alıntıdır. Bunların büyük çoğunluğu Yunanca ve Kürdçe kelimelerdir. Yani, “Ege denizine doldurdukları, ve şapkaları hala denizde yüzen” Yunanlıların dilinden alıntılardır. Tüm dünyada, “zaman” kelimesinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Kullandıkları “zaman” ve “vakit” kelimelerinin her ikisi de Arapçadır. Aynı zamanda, “saat, dakika, saniye, sanise” kelimeleri de Arapça kelimelerdir, ve Türkçe karşılıkları yoktur.
Tüm dünyada, “ve” kelimesinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. “Ve” Arapça bir kelimedir.
Tüm dünyada, tüm giysi isimleri başka dillerden alınan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Tükçe kökenli giysi isimleri yoktur: atlet, külot, pantolon, fistan, entari, pardüso, ceket, şapka, çorap, mayo, bikini… hepsi başka dillerinden alıntılardır.
Tüm dünyada, “köy” ve “şehir” kelimelerinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Türkçe’ye yerleşmiş olan bu her iki kelime de, Farsça kelimelerdir. Bunların Türkçe karşılıkları yoktur. Aynı zamanda, “kasaba, kaza, nahiye, il, ilçe” kelimleri de başka dillerden alıntılardır.
Türkçe’de kullanılan, hemen hemen bütün erkek ve bayan özel isimleri, Arapça isimlerdir: Mustafa, Kemal, Ali, Rıza, Fatih, Süleyman, Murat, Mahmut, Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Muhammed, Musa, İsa, Vahdettin, Abdurrahman, Abdullah, Hamit, Hayati, Medeni… Zübeyde, Ayşe, Fatma, Serap, Hüsniye, Hatice, Hakime, Sakine, Sabriye, Emine, Esra, Esma, Sema, Arzu, Saadet, Hülya, Rüya, Rukiye, Hilal, Zeynep… ve yüzlercesi. Türkiye’deki büyük gazetelerin hepsinin ismi Arapçadır: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Tercüman, Zaman, Sabah, Vakit, Şafak… “Defter, kitap, kalem, hece, harf, kelime, cümle, fiil, sıfat, zamir, zarf…” gibi sıradan kelimelerin dahi Türkçe karşılıkları yoktur. Hepsi Arapça kelimelerdir.
Din ile ilgili bütün kelimeler Arapçadır: Allah, din, cennet, cehennem, günah, sevap, peygamber, melek, ayet, ilah, namaz, ibadet, cami, hutbe, sadaka, zekat, hadis, cenaze… ve yüzlercesi.
Sonu “-syon, -siyon” ile biten bütün kelimeler Avrupa dillerinden alıntıdırlar: istasyon, enflasyon, organizasyon, develasyon, federasyon, fraksiyon, direksiyon…
Sonu “-iyet, -iye” ile biten bütün kelimeler Arapça’dan alıntıdırlar: cumhuriyet, hürriyet, cemiyet, niyet, ciddiyet, samimiyet, maliye, harbiye, terfiye, kurabiye…
“j” harfinin içinde yer aldığı hiç bir kelime Türkçe kökenli değildir: ajan, garaj, röportaj, kardiyoloji, jandarma, orjinal, deterjan…
Çift sessiz harfle başlayan hiç bir kelime Türkçe kökenli değildir: plan, grup, standart, skandal, trajedi, dramatik, tren, tramvay…
Tüm dünyada, skelet’i iskelet, station’u istasyon, statistik’i istatistik, hipotek’i ipotek, klimat’ı iklim, scala’yı iskele… olarak dillerine geçiren, büyük olasılıkla tek millet, Türklerdir. Ve bir Yunanca kelime olan Stanpol da, “doğal olarak” İstanbul, binlerce yıllık Yunan şehri Zmir de, yine “çok doğal olarak” İzmir oldu.
Türkçe Ural-Altay dil grubuna ait bir dildir. Bu dil grubunda, başka kelimelerin önüne ve arkasına eklenerek, yeni kelimelerin oluşmasını sağlayan önek ve sonekler yoktur. (Soneklerle burada kastedilen, fiillerin çekim ekleri, iyelik ekleri, olumsuzluk ekleri, isimlerin çoğul ve büküm ekleri değil.) Bu dillerde yeni kelimeler üretmek, sadece mevcut kelimeleri birbirine bağlayarak mümkündür. Kürdçe Hint-Avrupa dil grubuna mensup bir dildir. Bu dil grubunun en önemli özelliklerinden biri, onlarca önek ve soneklere sahip olması. Ve bu eklerle çok rahat bir şekilde yeni kelimeler üretilir.
Türkçe’de önek kullanılmıyor, ama hepsi Hind-Avrupa dillerinden alıntı olan, çok sayıda sonek bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı Kürdçe’den alıntıdır. Ve bunlar, her birinin taşıdığı fonksiyon doğru düzgün bilinmeden, yerli yersiz, her türlü kullanılıyor: -der, -dar, -er, -ar, -e, -el, -al, -sel, -sal, -am, -av, -li, -lik, -cı, -cık, -ce, -çe, -gi, -geç, -gar… haberdar &nbs p; : haber + dar haber & nbsp; : Arapça bir kelime. -dar &n bsp; : Kürdçe’de bir sonek. tarihsel &nbs p; : tarih + sel tarih & nbsp; : Arapça bir kelime. -sel &n bsp; : Avrupa dillerine ait bir sonek. …
Tamamen farklı bir dil grubun dillerine ait soneklerle kendisine kelime üretilen bir dil, hiç bir doğal özelliği olmayan, çalıntı çırpıntı bir dildir.
Türk “dilbilimcileri” tarafından üretilen kelimelerden bir kaç örnek: ayakkabı: ayak + kab Yani ‘ayağın kabı’. Oldukça “mantıklı”. bilgisayar: yani ‘bilgi sayıyor’. Türk dilbilimcilerinin, Avrupalıların ‘kompüter’ dedikleri bu alete bu ismi verdiklerinde, söz konusu bu aletin özelliklerini tam bilmedikleri açıktır. Çünkü bu aletin bilgi falan saydığı yok. İçine doğru düzgün programların yüklenmemesi durumunda, işe yaramaz bir kutudur. yazıcı: yani ‘yazıyor’. Türk dilbilimcilerinin, Avrupalıların ‘printer’ dedikleri bu alete de bu ismi verdiklerinde, söz konusu bu aletin de özelliklerini tam bilmedikleri açıktır. Çünkü bu alet sadece yazmıyor. Kompüterden bu alete ne gönderirsen, onu kağıda iğneler ya da ışınlar. Tekst gönderirsen teksti, resim gönderirsen resimi, grafik gönderirsen grafiği kağıda iğneler ya da ışınlar. ilke: ilk + e “Prensip” anlamına gelen bu kelimenin, kökü “ilk” ile, uzaktan ya da yakından, hiç bir alakası yok. ülke ve ülkü: Tamamen işkembeden atma kelimeler. Hiç bir temelleri ve dayanakları yoktur. Ve bu kelimeleri üreten, bir marangoz çırağı değil, Türk “dilbilimcileri”. örnek: ör + nek ‘ör’ ‘örmek’ fiilinin köküdür, büyük olasılıkla. ‘-nek’ ise, hiç bir dilde olmayan, bir “sonek” olmalı. Bu kelimeyi üretenler de, yine Türk “dilbilimcileri”. uygar: uy + gar ‘uy’ ‘uymak’ fiilinin köküdür. ‘-gar’ ise Kürdçe’de bir sonekdir. ‘Medeni’ anlamına gelen bu kelimenin, ‘uymak’ fiili ile mantıksal hiç bir bağlantısı yok. balayı: bal + ayı Bu kelimenin seksmanyağı bir erkek tarafından üretildiği açıktır. Bu kelimede kadın “bal”a benzetilmiştir; bu önemli olayın hatırı için olsa gerek. Bir kadın için, en az erkek kadar önemli olan böyle bir seyahatte, kadın, hiç bir duygusu ve hissi olmayan, seyahatın bilincinde bile olmayan, cansız ve ruhsuz bir “obje”dir. Her şey, her türlü “duyguya” ve “hisse” sahip olan, “ayı” tarafından yapılıyor. Yırtıcı hayvanlara benzemeye çok meraklı bir toplum. tükenmez kalem: yani ‘tükenmiyor’. Oldukça “mantıklı”. evren: yani ‘kainat’. Bu kelimenin hiç bir kökü ve dayanağı yok. Tamamen işkembeden atma bir kelime. Bu kelime bir kasap çırağı tarafından değil, Türk “dilbilimcileri” tarafından üretilmiştir… Ve bu çok “maltıklı” kelimelerin sayısı yüzlercedir.
Şimdi de, varlığını inkar ettikleri Kürd ulusunun dili Kürdçe’den aldıkları bazı kelimelere bir göz atalım: hafta: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “hefte”dir. Bileşik bir kelimedir. “heft + e”den oluşmuştur. “Heft” bir rakamdır, yedi demektir. “e” ise, Kürdçede bir sonektir, kelimelerin sonuna eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. alev: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “alav”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “a + lav”dan oluşmuştur. “Lav” köz demektir, “a” ise, Kürdçe’de bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. “lav”, güneş anlamında olan “tav” kelimesinden üretilmiştir.
aheng: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “a + heng”den oluşmuştur. “Heng” gürültü demektir, “a” ise Kürdçede bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. “Heng”, ses anlamında olan “deng” kelimesinden üretilmiştir. çarşamba: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “çarşem”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + şem”den oluşmuştur. “Çar” dört demektir, “şem” ise gün demektir. “Çarşem” haftanın dördüncü günüdür. Kürdçe’de haftanın günleri pazar ile başlar. perşembe: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “pêncşem”dir. Bileşik bir kelimedir. “pênc + şem”den oluşmuştur. “Pênc” beş demektir, “şem” ise gün demektir. “Pêncşem” haftanın beşinci günüdür.
kız: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “qîz”dir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Kürdçe tekheceli kelimelerin büyük çoğunluğu, on binlerce yıl önce, dil evriminin başlangıç aşamasında, hepsi birbirinden üretilmişlerdir. Ve bunların sayısı binlercedir. Kız çocuğuna Kürdçe “qîz” denilir, kadının cinsel organına ise “quz” denilir. Erkek çocuğuna Kürdçe “kur” denilir, erkeğin cinsel organına ise “kîr” denilir. Sanırım ikna oldunuz. düşman: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “dijmin”dır. Bileşik bir kelimedir. “dij + min”dan oluşmuştur. “Dij” karşı demektir, “min” ise bana demektir. Dijmin: bana karşı olan. dost: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. El anlamında olan “dest” kelimesinden oluşturulmuştur. ne: Olumsuzluk eki olarak kullanılan bu kelime Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, hayır anlamında olan “na” kelimesinden oluşturulmuştur. serdar: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ser + dar”dan oluşmuştur. “Ser” baş demektir, “dar” ise Kürdçe bir sonektir. “Serdar” lider demektir. ahır: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “axur”dır. Bileşik bir kelimedir. “a + xur”dan oluşmuştur. “xur” yeme, beslenme, “a” ise Kürdçede bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. Axur: hayvanların içinde beslendikleri yer. bağ: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “bax”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, toprak anlamında olan “ax” kelimesinden oluşturulmuştur. Kürdçe’de bağ ve bahçelerde istenmeyen otlara ise, “kax” denilir. Bu kelime de, aynı “bax” gibi, binlerce yıl önce, “ax” kelimesinden üretilmiştir. bahçe: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “baxçe”dir. Bileşik bir kelimedir. “bax + çe”den oluşmuştur. “Bax” bağ demektir, “çe” ise Kürdçe’de bir sonektir.
halı: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “xalîçe”dir. “Xalîçe” bileşik bir kelimedir. “xalî + çe”den oluşmuştur. “Xalî” toprak demektir, “çe” Kürdçe’de bir sonektir. gür: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “gurr”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, şiddetli rüzgar anlamında olan “surr” kelimesinden oluşturulmuştur.
güreş: Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “gilaş”dır. Bileşik bir kelimedir. “gil + laş”dan oluşmuştur. “gil” yuvarlanma, yuvarlak demektir, “laş” ise vücut demektir. Gilaş: yuvarlanan vücut. “l”nin biri, telaffuz kolaylığından dolayı, düşmüştür. bahar: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ba + ar”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “ar” ise Kürdçe’de bir sonektir. Buradaki “h” ise, iki sesli harfi birbirine bağlama görevi görüyor.
çaydanlık: Kürdçe’den alıntıdır. Kürdçesi “çaydan”dır. Bileşik bir kelimedir. “Çay” Çince bir kelimedir ve tüm dünyaya yayılmıştır, “dan” ise Kürdçe’de bir sonektir. Kelimelerin sonuna eklenerek, içine bir şey konulan, anlamını verir. Türklerin bu kelimede kullandıkları “lık” gereksiz ve anlamsızdır. dadı: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dadî”dir. Bileşik bir kelimedir. “da + dî”den oluşmuştur. “Da” anne demektir, “dî” ise diğer demektir. Dadî: diğer anne.
pahalı: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “baha”dır. Bileşik bir kelimedir. “ba + ha”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “ha” ise Kürdçe’de bir sonektir. “Baha”, rüzgara benzetilerek üretilmiştir; rüzgar gibi, tutulması mümkün olmayan. Baha: pahalı, fiyat. çeyrek: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çaryek”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + yek”den oluşmuştur. “çar” dört, “yek” bir demeketir. çaryek: dörtte bir.
çerçeve: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çarçove”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + çov + e”dan oluşmuştur. çar: dört, çov: çubuk, e: sonek, çarçove: dört çubuktan oluşan.
can: Kürdçe bir kelimedir. En az otuz bin yıllık bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ilk üretilen kelimelerden biridir. Kürdçe, ateşin insanlar tarafından kullanılmaya başlanmasıyla, ateş anlamında olan “AR” kelimesi üzerine inşa edilmiş bir dildir.
ar > dar > tar > mar > jar > jan > can…
ar ateş > dar ağaç > tar dal > mar yılan > jar zehir > jan ölümcül acı > can can, ruh… ve bunların her biriyle yine çok sayıda kelime üretilmiştir.
nankör: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “nankor”dir. Bileşik bir kelimedir. “nan + kor”dan oluşmuştur. nan: ekmek, kor: kör, nankor: yediği ekmeği görmeyen, inkar eden.
kör: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kor”dur. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, sağır anlamında olan “kerr” kelimesiyle bağlantılı olarak üretilmiş. kötü: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kotî”dir. Bileşik bir kelimedir. “kot + î”den oluşmuştur. “kot” “kotin” kemirmek fiilinin köküdür. “î” Kürdçe’de bir sonektir. Kotî: kemiren demektir ve iyi niyetli olmayan insanlar için kullanılır.
tan: Kürdçe bir kelimedir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, güneş anlamında olan “tav” kelimesinden üretilmiş. …tav güneş > tan güneşin doğduğu nokta > tîn ısı… para: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “pere”dir. Bileşik bir kelimedir. “per + e”den oluşmuştur. “per” kanat demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir. perde: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “perde”dir. Bileşik bir kelimedir. “per + de”den oluşmuştur. “per” kanat demektir, “de” Kürdçe’de bir sonektir.
tek: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bir anlamında olan “yek” kelimesinden üretilmiş. dürbün: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dûrbîn”dir. Bileşik bir kelimedir. “dûr + bîn”den oluşmuştur. “dûr” uzak demektir, “bîn” “dîtîn” görmek fiilinin şimdiki zamanda köküdür. Dûrbîn: uzağı gören.
kim: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kî”dir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. kî kim > ku nere > ka hani… “k” ile başlayan diğer soru zamirleri: kîjan hangi, kengê ne zaman, kuder neresi.
tahta: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “texte”dir. Bileşik bir kelimedir. “text + e”den oluşmuştur. “text” yatsı demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir.
kağıt : Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kaxiz”dir. Bileşik bir kelimedir. “ka + xiz”dan oluşmuştur. “ka” saman, talaş demektir, “xiz” “xizîn” serilmek fiilinin köküdür. Kaxiz: serilmiş talaş.
peşin: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “pêş + în”den oluşmuştur. “pêş” ön, önce demektir, “în” Kürdçe’de bir sonektir. Pêşîn: ilk olarak, önceden.
şirin: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “şîr + în”den oluşmuştur. “şîr” süt demektir, “în” Kürdçe’de bir sonektir. Şîrîn: süt gibi olan, süt gibi değerli ve tatlı olan.
dal: Kürdçe bir kelimedir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ağaç anlamında olan “dar” kelimesinden üretilmiş. Günümüz Kürdçesinde, “dal”dan ziyade, onun eşanlamlısı olan “tar” ve “şax” kelimeleri kullanılır. parça: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “parçe”dir. Bileşik bir kelimedir. “par + çe”den oluşmuştur. “par” pay demektir, “çe” Kürdçe’de bir sonektir. “Pay” ise, Farsça bir kelimedir. denge: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “deng + e”den oluşmuştur. “deng” ses demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir. damar: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “demar”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “de + mar”dan oluşmuştur. “mar” yılan demektir, “de” Kürdçe’de bir önektir. Yılana benzetilerek oluşturulmuş bir kelimedir. naz: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, hayır anlamında olan “na” kelimesinden üretilmiş. tor: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. hûr mide, işkembe > tûr torba > tor tor… “Torba” Farsça bir kelimedir.
derbeder: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “derbider”dir. Bileşik bir kelimedir. “der + bi + der”den oluşmuştur. Der: dışarı. Derbider: yeri yurdu olmayan. serbest: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ser + best”den oluşmuştur. “ser” üst demektir, “best” yasak, bağlı demektir. Serbest: yasak olmayan, yasağın üstü; bağlı olmayan.
çapraz: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çeprast”dır. Bileşik bir kelimedir. “çep + rast”dan oluşmuştur. Çep: sol, rast: sağ, çeprast: sağlı sollu.
kemer: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “kem + er”den oluşmuştur. “kem” sıkıştıran demektir, “er” Kürdçe’de bir sonektir. Aynı kelime “kember” olarak da kullanılıyor. Kember: önü sıkıştıran. Tuzak anlamında olan “kemîn” de, “kem” kelimesinden üretilmiştir. kem < kep > kûp > kîp sıkıştıran kapak kutu sağlam
şorak: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “şorax”dır. Bileşik bir kelimedir. “şor + ax”dan oluşmuştur. “şor” tuzlu demek, “ax” toprak demektir. Şorax: tuzlu toprak, verimsiz toprak. firar: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “fir + ar”dan oluşmuştur. “fir” “firrîn” uçmak fiilinin köküdür, “ar” Kürdçe bir sonektir.
pişman: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “poşman”dır. Bileşik bir kelimedir. “poş + man”dan oluşmuştur. “poş” boş, önemsiz, gereksiz anlamlarını taşır, “man” kalmak demektir. Poşman: eli boş kalmak, ve bu nedenle bir şeyi yapmadığına üzülmek.
boş: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. “poş” kelimesinin karşıtıdır, yani dolu demektir. Türklerin bu kelimeyi “poş”la karıştırdıkları açıktır.
boşuna: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “poşane”dir. Bileşik bir kelimedir. “poş + ane”den oluşmuştur. “Poş” boş, gereksiz demektir, “ane” Kürdçe’de bir sonekdir. Poşane: boş yere, gereksizce. “ane” sonekine bir kaç örnek: sal yıl, salane yıllık; roj gün, rojane günlük; hîv ay, hîvane aylık; jin kadın, jinane kadınca; mêr erkek, mêrane erkekçe… coş: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, dolu anlamında olan “boş” kelimesinden üretilmiştir. Coş: taşma, kabarma. Kürdçe’de su kanalı’na ise “co” denilir. renk: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “reng”dir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ses anlamında olan “deng” kelimesinden üretilmiştir. turşu: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “tirşî”dir. Bileşik bir kelimedir. “tirş + î”den oluşturulmuştir. “Tirş” ekşi demektir, “î” Kürdçe’de bir sonektir. kepeng: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “kep + eng”den oluşmuştur. “Kep” kapak demektir, “eng” Kürdçe’de bir sonektir. Türkçe’de kullanılan “kapak” kelimesi ise, Farsça bir kelimedir. “Kep” binlerce yıllık eski bir kelimedir, ve dil evriminin başlangıç aşamasında kutu, kab anlamında olan “kûp” kelimesinden üretilmiştir.
pul: Kürdçe bir kelimedir. Yaprak anlamında olan “pel” kelimesinden üretilmiştir. portakal: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “porteqal”dır. Bileşik bir kelimedir. “port + qal”dan oluşturulmuştur. Port: şişkin, kabarık; qal: kabuk. Aradaki “e” harfi bağlantı görevi görüyor. Porteqal: şişkin kabuklu.
gül: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, kadının cinsel organı benzetilerek, “gil” kelimesinden üretilmiştir. “gul”ın kadınla olan bağlantısı ta buradan geliyor, ve en az yirmi bin yıllık geçmişi var. pis: Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ossuruk anlamında olan “fis”, ve idrar anlamında olan “mîz” kelimeleriyle bağlantılı üretilmiştir.
mîz > pîs > fis > pis idrar pis ossuruk   ; şişkin bir şeyin havasının inmesi
küf: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kuf”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, köpük anlamında olan “kef” kelimesinden üretilmiştir.
sakal: Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “sak + al”dan oluşmuştur. Koyun keçi gibi hayvanlarda asılan yün yumağına Kürdçe “sak” denir, “al” Kürdçe’de bir sonektir. Farsça’daki “sark” kelimesi de buradan geliyor.
nermin: Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “nerm + în”den oluşmuştur. “Nerm” yumuşak demektir, “în” ise, Kürdçe’de bir sonektir. Nermin: yumuşakça. dilaver: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dilewêr”dir. Erkekler için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “dil + wêr”den oluşmuştur. “Dil” kalp demektir, “wêr” cesaret, ortadaki “e” ise, bağlantı görevi görüyor. Dilewêr: cesaretli yürek. dilara: Kürdçe bir kelimedir. Bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “dil + ar”dan oluşmuştur. “Dil” kalp, “ar” ateş demektir. “a” ise, Kürdçe’de bayan özel isimlerinin sonuna, dişilik eki olarak eklenir; kullanılması şart değil. Dilara: ateşli kalp. haydar: Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de erkekler için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “hay + dar”dan oluşmuştur. “Hay” haber demektir, “dar” ise Kürdçe’de bir sonektir. Haydar: haberdar. gülistan: Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “gulistan”dır. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “gul + stan”dan oluşmuştur. “gul” gül demektir, “stan” yer bildirme fonksiyonunu taşıyan bir sonektir, “i” ise bağlantı görevi görüyor. ”stan” sonekine örnekler: dar ağaç, daristan orman; gor mezar, goristan mezarlık; gul gül, gulistan gül bahçesi; mûr karınca, mûristan karınca yuvası; bo meyve, sebze, yiyilen bitkiler, bostan söz konusu bu bitkilerin bulunduğu yer; Kurdistan Kürdlerin bulunduğu yer, Kürdlerin yaşadığı yer…
ajda: Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “aj + da”dan oluşmuştur. “Aj” tomurcuk demektir, “da” ise, “dan” vermek fiilinin köküdür. Ajda: tomurcuk açmış olan, filizlenmiş olan.
banu: Kürdçe bir kelimedir ve prenses demektir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “Ba + nû”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “nû” ise yeni demektir. Banû: yeni rüzgar. Kral’a Kürdçe “key” ve kraliçe’ye “keybanû” denir. Türkçe’de kullanılan “kral” ve “kraliçe” kelimelerinin her ikisi de Macarca kelimelerdir. Ayrıca, teker teker açıklamaya gerek duymadığım, dürüst (durust), çöl (çol), göl (gol), destek, kenar, tam, sınır (sînor), bostan, çoban (şivan), peşkeş (pêşkêş), serseri, döl (dol), tohum (tov), pirinç (birinc), nar (hinar), torun (torin), ozan (hozan), piyade, süvari (sîyarî), göç (koç), göçer (koçer), dergah (dergeh), siper, pak, toz, tas, tezgah (dezgeh), gerdanlık (gerdank), ta, halk… ve yüzlercesi, Kürdçe asıllı kelimelerdir. Not: Kürd edebiyatında, bunca yasağa ve imha politikalarına rağmen, Türkçe kökenli bir tek kelime bile bulunmamaktadır.
__________________ HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
|