HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Türk dili hakkında önemli bazı bilgiler Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

Tüm lisanlar, tüm insanların evrimsel değerleridirler. Fakat eğer birileri, kendini aşırı ırkçı duygulara kaptırarak, kalkıp kendi dillerini başkalarına şiddet yoluyla dayatıp yayma yoluna giderse, bu hedeflerine ulaşabilmek için de, başka kültürlere karşı bir imha politikası uygularsa, o zaman birilerinin de, uğruna tüm bu vahşetlerin yapıldıği bu dil hakkında birazcık bilgi vermek hakkı vardır.
Türkler, Orta-Asya’dan geldiklerinde, son derece ilkel, barbar, vahşi, saldırgan, gittikleri her yeri yakıp yıkan, yağmalayan, talan eden, karşılarına çıkan her canlıyı katleden, henüz hiç bir insani norma sahip olmayan, bir topluluktu, ve en fazla iki yüz kelimeden oluşan ilkel bir dilleri vardı. Zaten böyle bir topluluğun medeni bir dile sahip olması da, doğal olarak, mümkün değildi.
Orta-Asya’dan gelip Anatoliye geçtiklerinde, kendilerine komşu olan Kürdler ve Anatoli’de yaşayan halklar, binlerce yıllık uygarlıklara sahiplerdi, ve her birinin köklü bir edebiyatı vardı.
Türkler Anatoli’ye gelip yerleşince, söz konusu bu medeni topulukların arasında, sahip oldukları iki yüz kelimelik dilleri, doğal olarak, yetersiz kaldı.
Önce, Anatoli’de yaşayan ve daha sonra yokedecekleri halklardan, yüzlerce kelime alıntı yaptılar. Ve daha sonra, müslümanlığı kabul etmiş olan Türklerin dili, Arapça’dan aldıkları sayısız kelimelerle, yavaş yavaş, Arapçanın ilginç bir versiyonuna dönüştü.

Türkçe’de ‘c, f, ğ, h, j, l, m, r, z’ harfleriyle başlayan tek bir tane Tükçe kökenli kelime yoktur. Ama bu harflerle  başlayan, Türkçeye yerleşmiş binlerce kelime var. Bu kelimlerin büyük çoğunluğu Arapça kökenli, diğerleri ise Farsça, Kürdçe ve Avrupa dillerine ait kelimelerdir.
Türkçe’de sesli harfler iki gruba ayrılır: ince sesliler (e, i, ö, ü) ve kalın sesliler (a, ı, o, u). Türkçe kökenli bir kelimede hem ince, hem kalın sesli harfler yer almaz. Bu tür kelimelerin hepsi başka dillerden alıntıdır. Ve Türkçe’de kullanılan toplam kelimelerin en az yarısı, bu tür kelimelerden oluşuyor.

Ve bu iki kuralın dışında kalan kelimelerin büyük çoğunluğu da, yine Arapça kökenlidir.
Ekonomi, teknoloji, bilim, spor ve sanatla ile ilgili hemen hemen bütün kelimeler, Avrupa dillerinden alıntıdır.
Hukuki terimlerin hemen hemen hepsi Arapça’dan alıntıdır: adi, adil, hak, hukuk, hakim, mahkeme, dava, adalet, hapis, ceza, suç, bereat, tazminat, tescil, sicil, kayıt, evrak, itiraz, taciz, tecavüz, katil, katliam, mahküm, müvekkil, red, inkar, kabul, itiraf, yasa, kanun, madde, karar… ve yüzlercesi.
Tüm dünyada, “insan” ve “hayvan” kelimelerinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Bu her iki kelime de Arapçadır. Bu kelimelerin Türkçe karşılıkları yoktur.

Tüm dünyada, haftanın günlerinin isimlerini üç farklı dilden alan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir.
“Çarşamba, perşembe” Kürdçe’den alıntı.
 “Pazar, salı” Farsça kelimelerdir.
“Cuma” Arapça bir kelimedir.

Türkçe’de kullanılan ay isimleri Asurice’den alıntıdır; “kökünü kazıdıkları” hiristiyan kökenli Asurilerin dili. Türkçe kökenli ay isimleri yoktur.
Türkçe’de kullanılan meyve ve sebze isimlerinin hemen hemen hepsi başka dillerden alıntıdır. Bunların büyük çoğunluğu Yunanca ve Kürdçe kelimelerdir. Yani, “Ege denizine  doldurdukları, ve şapkaları hala denizde yüzen” Yunanlıların dilinden alıntılardır.
Tüm dünyada, “zaman” kelimesinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Kullandıkları “zaman” ve “vakit” kelimelerinin her ikisi de Arapçadır.
Aynı zamanda, “saat, dakika, saniye, sanise” kelimeleri de Arapça kelimelerdir, ve Türkçe karşılıkları yoktur.

Tüm dünyada, “ve” kelimesinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. “Ve” Arapça bir kelimedir.

Tüm dünyada, tüm giysi isimleri başka dillerden alınan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Tükçe kökenli giysi isimleri yoktur: atlet, külot, pantolon, fistan, entari, pardüso, ceket, şapka, çorap,  mayo, bikini… hepsi başka dillerinden alıntılardır.

Tüm dünyada, “köy” ve “şehir” kelimelerinin karşılığı olmayan, büyük olasılıkla tek dil, Türkçedir. Türkçe’ye yerleşmiş olan bu her iki kelime de, Farsça kelimelerdir. Bunların Türkçe karşılıkları yoktur. Aynı zamanda, “kasaba, kaza, nahiye, il, ilçe” kelimleri de başka dillerden alıntılardır.

Türkçe’de kullanılan, hemen hemen bütün erkek ve bayan özel isimleri, Arapça isimlerdir:
Mustafa, Kemal, Ali, Rıza, Fatih, Süleyman, Murat, Mahmut, Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Muhammed, Musa, İsa, Vahdettin, Abdurrahman, Abdullah, Hamit, Hayati, Medeni…
Zübeyde, Ayşe, Fatma, Serap, Hüsniye, Hatice, Hakime, Sakine, Sabriye, Emine, Esra, Esma, Sema, Arzu, Saadet, Hülya, Rüya, Rukiye, Hilal, Zeynep… ve yüzlercesi.
Türkiye’deki büyük gazetelerin hepsinin ismi Arapçadır: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Tercüman, Zaman, Sabah, Vakit, Şafak…
“Defter, kitap, kalem, hece, harf, kelime, cümle, fiil, sıfat, zamir, zarf…” gibi sıradan kelimelerin dahi Türkçe karşılıkları yoktur. Hepsi Arapça kelimelerdir.

Din ile ilgili bütün kelimeler Arapçadır: Allah, din, cennet, cehennem, günah, sevap, peygamber, melek, ayet,  ilah, namaz, ibadet, cami, hutbe, sadaka, zekat, hadis, cenaze… ve yüzlercesi.

Sonu “-syon, -siyon” ile biten bütün kelimeler Avrupa dillerinden alıntıdırlar: istasyon, enflasyon, organizasyon, develasyon, federasyon,  fraksiyon, direksiyon…

Sonu “-iyet, -iye” ile biten bütün kelimeler Arapça’dan alıntıdırlar: cumhuriyet, hürriyet, cemiyet, niyet, ciddiyet, samimiyet, maliye, harbiye, terfiye, kurabiye…

“j” harfinin içinde yer aldığı hiç bir kelime Türkçe kökenli değildir: ajan, garaj, röportaj, kardiyoloji, jandarma, orjinal, deterjan…

Çift sessiz harfle başlayan hiç bir kelime Türkçe kökenli değildir: plan, grup, standart, skandal, trajedi, dramatik, tren, tramvay…

Tüm dünyada, skelet’i iskelet, station’u istasyon, statistik’i istatistik, hipotek’i ipotek, klimat’ı iklim, scala’yı iskele… olarak dillerine geçiren, büyük olasılıkla tek millet, Türklerdir. Ve bir Yunanca kelime olan Stanpol da, “doğal olarak” İstanbul, binlerce yıllık Yunan şehri Zmir de, yine “çok doğal olarak” İzmir oldu.

Türkçe Ural-Altay dil grubuna ait bir dildir. Bu dil grubunda, başka kelimelerin önüne ve arkasına eklenerek, yeni kelimelerin oluşmasını sağlayan önek ve sonekler yoktur. (Soneklerle burada kastedilen, fiillerin çekim ekleri, iyelik ekleri, olumsuzluk ekleri, isimlerin çoğul ve büküm ekleri değil.)
Bu dillerde yeni kelimeler üretmek, sadece mevcut kelimeleri birbirine bağlayarak mümkündür.
Kürdçe Hint-Avrupa dil grubuna mensup bir dildir. Bu dil grubunun en önemli özelliklerinden biri, onlarca önek ve soneklere sahip olması. Ve bu eklerle çok rahat bir şekilde yeni kelimeler üretilir.

Türkçe’de önek kullanılmıyor, ama hepsi Hind-Avrupa dillerinden alıntı olan, çok sayıda sonek  bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı Kürdçe’den alıntıdır. Ve bunlar, her birinin taşıdığı fonksiyon doğru düzgün bilinmeden, yerli yersiz, her türlü kullanılıyor:
-der, -dar, -er, -ar, -e, -el, -al, -sel, -sal, -am, -av, -li, -lik, -cı, -cık, -ce, -çe, -gi, -geç, -gar…
haberdar        &nbs p; : haber + dar
haber         & nbsp;     : Arapça bir kelime.
-dar         &n bsp;       : Kürdçe’de bir sonek.
tarihsel        &nbs p;    : tarih + sel
tarih         & nbsp;       : Arapça bir kelime.
-sel         &n bsp;        : Avrupa dillerine ait bir sonek.

Tamamen farklı bir dil grubun dillerine ait soneklerle kendisine kelime üretilen bir dil, hiç bir doğal özelliği olmayan, çalıntı çırpıntı bir dildir.

Türk “dilbilimcileri” tarafından üretilen kelimelerden bir kaç örnek:
ayakkabı: ayak + kab
Yani ‘ayağın kabı’. Oldukça “mantıklı”.
bilgisayar: yani ‘bilgi sayıyor’.
Türk dilbilimcilerinin, Avrupalıların ‘kompüter’ dedikleri bu alete bu ismi verdiklerinde, söz konusu bu aletin özelliklerini tam bilmedikleri açıktır. Çünkü bu aletin bilgi falan saydığı yok. İçine doğru düzgün programların yüklenmemesi durumunda, işe yaramaz bir kutudur.
yazıcı: yani ‘yazıyor’.
Türk dilbilimcilerinin, Avrupalıların ‘printer’ dedikleri bu alete de bu ismi verdiklerinde, söz konusu bu aletin de özelliklerini tam bilmedikleri açıktır. Çünkü bu alet sadece yazmıyor. Kompüterden bu alete ne gönderirsen, onu kağıda iğneler ya da ışınlar. Tekst gönderirsen teksti, resim gönderirsen resimi, grafik gönderirsen grafiği kağıda iğneler ya da ışınlar.
ilke: ilk + e
“Prensip” anlamına gelen bu kelimenin, kökü “ilk” ile, uzaktan ya da yakından, hiç bir alakası yok.
ülke ve ülkü:
Tamamen işkembeden atma kelimeler. Hiç bir temelleri ve dayanakları yoktur. Ve bu kelimeleri üreten, bir marangoz çırağı değil, Türk “dilbilimcileri”.
örnek: ör + nek
‘ör’ ‘örmek’ fiilinin köküdür, büyük olasılıkla. ‘-nek’ ise, hiç bir dilde olmayan, bir “sonek” olmalı. Bu kelimeyi üretenler de, yine Türk “dilbilimcileri”.
uygar: uy + gar
‘uy’ ‘uymak’ fiilinin köküdür. ‘-gar’ ise Kürdçe’de bir sonekdir. ‘Medeni’ anlamına gelen bu kelimenin, ‘uymak’ fiili ile mantıksal hiç bir bağlantısı yok.
balayı: bal + ayı
Bu kelimenin seksmanyağı bir erkek tarafından üretildiği açıktır. Bu kelimede kadın “bal”a benzetilmiştir; bu önemli olayın hatırı için olsa gerek.
Bir kadın için, en az erkek kadar önemli olan böyle bir seyahatte, kadın, hiç bir duygusu ve hissi olmayan, seyahatın bilincinde bile olmayan, cansız ve ruhsuz bir “obje”dir. Her şey, her türlü “duyguya” ve “hisse” sahip olan, “ayı” tarafından yapılıyor.
Yırtıcı hayvanlara benzemeye çok meraklı bir toplum.
tükenmez kalem: yani ‘tükenmiyor’.
Oldukça “mantıklı”.
evren: yani ‘kainat’.
Bu kelimenin hiç bir kökü ve dayanağı yok. Tamamen işkembeden atma bir kelime. Bu kelime bir kasap çırağı tarafından değil, Türk “dilbilimcileri” tarafından üretilmiştir…
Ve bu çok “maltıklı” kelimelerin sayısı yüzlercedir.

Şimdi de, varlığını inkar ettikleri Kürd ulusunun dili Kürdçe’den aldıkları bazı kelimelere bir göz atalım:
hafta:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “hefte”dir. Bileşik bir kelimedir. “heft + e”den oluşmuştur. “Heft” bir rakamdır, yedi demektir. “e” ise, Kürdçede bir sonektir, kelimelerin sonuna eklenerek yeni kelimeler oluşturulur.
alev:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “alav”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “a + lav”dan oluşmuştur. “Lav” köz demektir, “a” ise, Kürdçe’de bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. “lav”, güneş anlamında olan “tav” kelimesinden üretilmiştir.

aheng:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir.
“a + heng”den oluşmuştur. “Heng” gürültü demektir, “a” ise Kürdçede bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. “Heng”, ses anlamında olan “deng” kelimesinden üretilmiştir.
çarşamba:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “çarşem”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + şem”den oluşmuştur. “Çar” dört demektir, “şem” ise gün demektir. “Çarşem” haftanın dördüncü günüdür. Kürdçe’de haftanın günleri pazar ile başlar.
perşembe:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “pêncşem”dir. Bileşik bir kelimedir. “pênc + şem”den oluşmuştur. “Pênc” beş demektir, “şem” ise gün demektir. “Pêncşem” haftanın beşinci günüdür.

kız:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “qîz”dir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Kürdçe tekheceli kelimelerin büyük çoğunluğu, on binlerce yıl önce, dil evriminin başlangıç aşamasında, hepsi birbirinden üretilmişlerdir. Ve bunların sayısı binlercedir.
Kız çocuğuna Kürdçe “qîz” denilir, kadının cinsel organına ise “quz” denilir. Erkek çocuğuna Kürdçe “kur” denilir, erkeğin cinsel organına ise “kîr” denilir. Sanırım ikna oldunuz.
düşman:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “dijmin”dır. Bileşik bir kelimedir. “dij + min”dan oluşmuştur. “Dij” karşı demektir, “min” ise bana demektir. Dijmin: bana karşı olan.
dost:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. El anlamında olan “dest” kelimesinden oluşturulmuştur.
ne:
Olumsuzluk eki olarak kullanılan bu kelime Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, hayır anlamında olan “na” kelimesinden oluşturulmuştur.
serdar:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ser + dar”dan oluşmuştur. “Ser” baş demektir, “dar” ise Kürdçe bir sonektir. “Serdar” lider demektir.
ahır:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “axur”dır. Bileşik bir kelimedir. “a + xur”dan oluşmuştur. “xur” yeme, beslenme, “a” ise Kürdçede bir önektir, kelimelerin önüne eklenerek yeni kelimeler oluşturulur. Axur: hayvanların içinde beslendikleri yer.
bağ:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “bax”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, toprak anlamında olan “ax” kelimesinden oluşturulmuştur. Kürdçe’de bağ ve bahçelerde istenmeyen otlara ise, “kax” denilir. Bu kelime de, aynı “bax” gibi, binlerce yıl önce, “ax” kelimesinden üretilmiştir.
bahçe:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “baxçe”dir. Bileşik bir kelimedir. “bax + çe”den oluşmuştur. “Bax” bağ demektir, “çe” ise Kürdçe’de bir sonektir.

halı:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “xalîçe”dir. “Xalîçe” bileşik bir kelimedir. “xalî + çe”den oluşmuştur. “Xalî” toprak demektir, “çe” Kürdçe’de bir sonektir.
gür:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “gurr”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, şiddetli rüzgar anlamında olan “surr” kelimesinden oluşturulmuştur.

güreş:
Kürdçe bir kelimedir ve Kürdçesi “gilaş”dır. Bileşik bir kelimedir. “gil + laş”dan oluşmuştur. “gil” yuvarlanma, yuvarlak demektir, “laş” ise vücut demektir. Gilaş: yuvarlanan vücut. “l”nin biri, telaffuz kolaylığından dolayı, düşmüştür.
bahar:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ba + ar”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “ar” ise Kürdçe’de bir sonektir. Buradaki “h” ise, iki sesli harfi birbirine bağlama görevi görüyor.

çaydanlık:
Kürdçe’den alıntıdır. Kürdçesi “çaydan”dır. Bileşik bir kelimedir. “Çay” Çince bir kelimedir ve tüm dünyaya yayılmıştır, “dan” ise Kürdçe’de bir sonektir. Kelimelerin sonuna eklenerek, içine bir şey konulan, anlamını verir.
Türklerin bu kelimede kullandıkları “lık” gereksiz ve anlamsızdır.
dadı:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dadî”dir. Bileşik bir kelimedir. “da + dî”den oluşmuştur. “Da” anne demektir, “dî” ise diğer demektir. Dadî: diğer anne.

pahalı:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “baha”dır. Bileşik bir kelimedir. “ba + ha”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “ha” ise Kürdçe’de bir sonektir. “Baha”, rüzgara benzetilerek üretilmiştir; rüzgar gibi, tutulması mümkün olmayan. Baha: pahalı, fiyat.
çeyrek:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çaryek”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + yek”den oluşmuştur.
“çar” dört, “yek” bir demeketir. çaryek: dörtte bir.

çerçeve:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çarçove”dir. Bileşik bir kelimedir. “çar + çov + e”dan oluşmuştur.
çar: dört, çov: çubuk, e: sonek, çarçove: dört çubuktan oluşan.

can:
Kürdçe bir kelimedir. En az otuz bin yıllık bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ilk üretilen kelimelerden biridir. Kürdçe, ateşin insanlar tarafından kullanılmaya başlanmasıyla, ateş anlamında olan “AR” kelimesi üzerine inşa edilmiş bir dildir.

ar > dar > tar > mar > jar > jan > can…

ar ateş > dar ağaç > tar dal > mar yılan > jar zehir > jan ölümcül acı > can can, ruh… ve bunların her biriyle yine çok sayıda kelime üretilmiştir.

nankör:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “nankor”dir. Bileşik bir kelimedir. “nan + kor”dan oluşmuştur.
nan: ekmek, kor: kör, nankor: yediği ekmeği görmeyen, inkar eden.

kör:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kor”dur. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, sağır anlamında olan “kerr” kelimesiyle bağlantılı olarak üretilmiş.
kötü:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kotî”dir. Bileşik bir kelimedir. “kot + î”den oluşmuştur. “kot” “kotin” kemirmek fiilinin köküdür. “î” Kürdçe’de bir sonektir. Kotî: kemiren demektir ve iyi niyetli olmayan insanlar için kullanılır.

tan:
Kürdçe bir kelimedir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, güneş anlamında olan “tav” kelimesinden üretilmiş.
…tav güneş > tan güneşin doğduğu nokta > tîn ısı…
para:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “pere”dir. Bileşik bir kelimedir. “per + e”den oluşmuştur. “per” kanat demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir.
perde:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “perde”dir. Bileşik bir kelimedir. “per + de”den oluşmuştur. “per” kanat demektir, “de” Kürdçe’de bir sonektir.

tek:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bir anlamında olan “yek” kelimesinden üretilmiş.
dürbün:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dûrbîn”dir. Bileşik bir kelimedir. “dûr + bîn”den oluşmuştur. “dûr” uzak demektir, “bîn” “dîtîn” görmek fiilinin şimdiki zamanda köküdür. Dûrbîn: uzağı gören.

kim:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kî”dir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir.
kî kim > ku nere > ka hani…
“k” ile başlayan diğer soru zamirleri: kîjan hangi, kengê ne zaman, kuder neresi.

tahta:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “texte”dir. Bileşik bir kelimedir. “text + e”den oluşmuştur. “text” yatsı demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir.

kağıt :
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kaxiz”dir. Bileşik bir kelimedir. “ka + xiz”dan oluşmuştur. “ka” saman, talaş demektir, “xiz” “xizîn” serilmek fiilinin köküdür. Kaxiz: serilmiş talaş.

peşin:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir.
“pêş + în”den oluşmuştur. “pêş” ön, önce demektir, “în” Kürdçe’de bir sonektir. Pêşîn: ilk olarak, önceden.

şirin:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “şîr + în”den oluşmuştur. “şîr” süt demektir, “în” Kürdçe’de bir sonektir. Şîrîn: süt gibi olan, süt gibi değerli ve tatlı olan.

dal:
Kürdçe bir kelimedir. On binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ağaç anlamında olan “dar” kelimesinden üretilmiş. Günümüz Kürdçesinde, “dal”dan ziyade, onun eşanlamlısı olan “tar” ve “şax” kelimeleri kullanılır.
parça:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “parçe”dir. Bileşik bir kelimedir. “par + çe”den oluşmuştur. “par” pay demektir, “çe” Kürdçe’de bir sonektir. “Pay” ise, Farsça bir kelimedir.
denge:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “deng + e”den oluşmuştur. “deng” ses demektir, “e” Kürdçe’de bir sonektir.
damar:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “demar”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “de + mar”dan oluşmuştur. “mar” yılan demektir, “de” Kürdçe’de bir önektir. Yılana benzetilerek oluşturulmuş bir kelimedir.
naz:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, hayır anlamında olan “na” kelimesinden üretilmiş.
tor:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir.
hûr mide, işkembe > tûr torba > tor tor…
“Torba” Farsça bir kelimedir.

derbeder:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “derbider”dir. Bileşik bir kelimedir. “der + bi + der”den oluşmuştur. Der: dışarı.
Derbider: yeri yurdu olmayan.
serbest:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “ser + best”den oluşmuştur.
“ser” üst demektir, “best” yasak, bağlı demektir.
Serbest: yasak olmayan, yasağın üstü; bağlı olmayan.

çapraz:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “çeprast”dır. Bileşik bir kelimedir. “çep + rast”dan oluşmuştur.
Çep: sol, rast: sağ, çeprast: sağlı sollu.

kemer:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “kem + er”den oluşmuştur. “kem” sıkıştıran demektir, “er” Kürdçe’de bir sonektir. Aynı kelime “kember” olarak da kullanılıyor. Kember: önü sıkıştıran. Tuzak anlamında olan “kemîn” de, “kem” kelimesinden üretilmiştir.
kem < kep > kûp > kîp
sıkıştıran  kapak     kutu         sağlam

şorak:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “şorax”dır. Bileşik bir kelimedir. “şor + ax”dan oluşmuştur. “şor” tuzlu demek, “ax” toprak demektir. Şorax: tuzlu toprak, verimsiz toprak.
firar:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “fir + ar”dan oluşmuştur. “fir” “firrîn” uçmak fiilinin köküdür, “ar” Kürdçe bir sonektir.

pişman:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “poşman”dır. Bileşik bir kelimedir. “poş + man”dan oluşmuştur. “poş” boş, önemsiz, gereksiz anlamlarını taşır, “man” kalmak demektir. Poşman: eli boş kalmak, ve bu nedenle bir şeyi yapmadığına üzülmek.

boş:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. “poş” kelimesinin karşıtıdır, yani dolu demektir. Türklerin bu kelimeyi “poş”la karıştırdıkları açıktır.

boşuna:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “poşane”dir. Bileşik bir kelimedir. “poş + ane”den oluşmuştur. “Poş” boş, gereksiz demektir, “ane” Kürdçe’de bir sonekdir. Poşane: boş yere, gereksizce.
“ane” sonekine bir kaç örnek: sal yıl, salane yıllık; roj gün, rojane günlük; hîv ay, hîvane aylık; jin kadın, jinane kadınca; mêr erkek, mêrane erkekçe…
coş:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, dolu anlamında olan “boş” kelimesinden üretilmiştir. Coş: taşma, kabarma. Kürdçe’de su kanalı’na ise “co” denilir.
renk:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “reng”dir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ses anlamında olan “deng” kelimesinden üretilmiştir.
 
turşu:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “tirşî”dir. Bileşik bir kelimedir. “tirş + î”den oluşturulmuştir. “Tirş” ekşi demektir, “î” Kürdçe’de bir sonektir.
kepeng:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “kep + eng”den oluşmuştur. “Kep” kapak demektir, “eng” Kürdçe’de bir sonektir. Türkçe’de kullanılan “kapak” kelimesi ise, Farsça bir kelimedir.
“Kep” binlerce yıllık eski bir kelimedir, ve dil evriminin başlangıç aşamasında kutu, kab anlamında olan “kûp” kelimesinden üretilmiştir.

pul:
Kürdçe bir kelimedir. Yaprak anlamında olan “pel” kelimesinden üretilmiştir.
portakal:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “porteqal”dır. Bileşik bir kelimedir. “port + qal”dan oluşturulmuştur. Port: şişkin, kabarık; qal: kabuk. Aradaki “e” harfi bağlantı görevi görüyor. Porteqal: şişkin kabuklu.

gül:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, kadının cinsel organı benzetilerek, “gil” kelimesinden üretilmiştir. “gul”ın kadınla olan bağlantısı ta buradan geliyor, ve en az yirmi bin yıllık geçmişi var.
 
pis:
Kürdçe bir kelimedir. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, ossuruk anlamında olan “fis”, ve idrar anlamında olan “mîz” kelimeleriyle bağlantılı üretilmiştir.

mîz       > pîs    > fis     > pis
idrar               pis            ossuruk          ;            şişkin bir şeyin havasının inmesi

küf:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “kuf”dır. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Dil evriminin başlangıç aşamasında, köpük anlamında olan “kef” kelimesinden üretilmiştir.

sakal:
Kürdçe bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “sak + al”dan oluşmuştur. Koyun keçi gibi hayvanlarda asılan yün yumağına Kürdçe “sak” denir, “al” Kürdçe’de bir sonektir. Farsça’daki “sark” kelimesi de buradan geliyor.

nermin:
Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “nerm + în”den oluşmuştur. “Nerm” yumuşak demektir, “în” ise, Kürdçe’de bir sonektir. Nermin: yumuşakça.
dilaver:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “dilewêr”dir. Erkekler için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “dil + wêr”den oluşmuştur. “Dil” kalp demektir, “wêr” cesaret, ortadaki “e” ise, bağlantı görevi görüyor. Dilewêr: cesaretli yürek.
dilara:
Kürdçe bir kelimedir. Bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “dil + ar”dan oluşmuştur. “Dil” kalp, “ar” ateş demektir. “a” ise, Kürdçe’de bayan özel isimlerinin sonuna, dişilik eki olarak eklenir; kullanılması şart değil.
Dilara: ateşli kalp.
haydar:
Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de erkekler için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “hay + dar”dan oluşmuştur. “Hay” haber demektir, “dar” ise Kürdçe’de bir sonektir. Haydar: haberdar.
gülistan:
Kürdçe bir kelimedir. Kürdçesi “gulistan”dır. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “gul + stan”dan oluşmuştur. “gul” gül demektir, “stan” yer bildirme fonksiyonunu taşıyan bir sonektir, “i” ise bağlantı görevi görüyor.
”stan” sonekine örnekler: dar ağaç, daristan orman; gor mezar, goristan mezarlık; gul gül, gulistan gül bahçesi; mûr karınca, mûristan karınca yuvası; bo meyve, sebze, yiyilen bitkiler, bostan söz konusu bu bitkilerin bulunduğu yer; Kurdistan Kürdlerin bulunduğu yer, Kürdlerin yaşadığı yer…

ajda:
Kürdçe bir kelimedir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Bileşik bir kelimedir. “aj + da”dan oluşmuştur. “Aj” tomurcuk demektir, “da” ise, “dan” vermek fiilinin köküdür. Ajda: tomurcuk açmış olan, filizlenmiş olan.

banu:
Kürdçe bir kelimedir ve prenses demektir. Hem kendi normal anlamında kullanılır, hem de bayanlar için özel isim olarak kullanılır. Türkçe’ye özel isim olarak geçmiş. Binlerce yıllık eski bir kelimedir. Bileşik bir kelimedir. “Ba + nû”dan oluşmuştur. “Ba” rüzgar demektir, “nû” ise yeni demektir. Banû: yeni rüzgar.
Kral’a Kürdçe “key” ve kraliçe’ye “keybanû” denir. Türkçe’de kullanılan “kral” ve “kraliçe” kelimelerinin her ikisi de Macarca kelimelerdir.
Ayrıca, teker teker açıklamaya gerek duymadığım, dürüst (durust), çöl (çol), göl (gol), destek, kenar, tam, sınır (sînor), bostan, çoban (şivan), peşkeş (pêşkêş), serseri, döl (dol), tohum (tov), pirinç (birinc), nar (hinar), torun (torin), ozan (hozan), piyade, süvari (sîyarî), göç (koç), göçer (koçer), dergah (dergeh), siper, pak, toz, tas, tezgah (dezgeh), gerdanlık (gerdank), ta, halk… ve yüzlercesi, Kürdçe asıllı kelimelerdir.
Not:
Kürd edebiyatında, bunca yasağa ve imha politikalarına rağmen, Türkçe kökenli bir tek kelime bile bulunmamaktadır.



__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam ebuzer

bence bir mahzuru yokta sakın kürtçeden türkçeye
geçmiş dediğin kelimeler türkçeden kürtçeye geçmiş
olmasın.

bu verdiğin kelimelerin çoğunluğu günlük hayatta
kullanlan en ilkel kelimeler. bunlar için medeniyet
yarıştırmaya gerek yok. bunlar en ilkel kabilede bile
vardır. etkileşimle birbirine geçmiş olabilir.

birinci paragrafın sonunda yazına mesnet olarak
verdiğin sence hataları paragraftın başında aynen
tekrarlayarak çelişkiye düşmüyormusun ebuzer.

islam anlayışına katılmadığın ama deha seviyesinde
bir kürt aydını kabul ettiğin kürt said nurlu
mektuplarını niye kürtçe yazmamış ozaman.
osmanlıca ve arapça yazmış.

birde bunca yasağa(!) rağmen içinde tek türkçe
kelime bulunmayan ama yetmişiki milletten
kelimeler bulunan kürt edebiyatından bir kaç örnek
versende okusak kardeş.

bir soruyla yazımı bitirmek istiyorum. konuyu bu
üslüpla ele almayı mushafın hangi ayetiyle
bağdaştırıyorsun.
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

Bu gün kafam çok bozuk..

dayak yedim ,hor hakir gürüldüm.

ırkçı damarlarım kabardı

şeytana uydum

***

saidi kurdi bir dava adamıdır

çektiği çile saygıya layıktır

görmedi zevku sefa keyfu eğlence

kendince özünü kurban eyledi

vatana millete

elbette risale yazmıştır kendi dilinde

yazık!tahrif edilmiş risale

bu böyle biline

 

Zaten kürdi yasaktır o dönemde

Kürdçe konuşan zindanda işkencede......................

                               vesselam

 



__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
güneş
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 temmuz 2006
Gönderilenler: 206
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı güneş

sevgili ebuzer, kürtçe olarak verdiğiniz kelimelerin bazılarına baktım farsça olarak geçiyor. farsça acaba kürtçenin bir türü mü? 


__________________
Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.
Yukarı dön Göster güneş's Profil Diğer Mesajlarını Ara: güneş
 
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

selam güneş

Evet Kürtçe irani dil grubundan(hint-avrupanın,hint-iran grubu)(İran=fars değildir)

İrani diller okadar birbirine yakındır ki kalın çizgilerle bunları ayırmak mümkün gibi görünmez.Homojen dilleri,dinleri,mezhepleri,kültürleri vardır..Bu gurupta 40 kusur dil vardır.

selam ve dua ile

 



__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
güneş
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 temmuz 2006
Gönderilenler: 206
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı güneş

sevgili ebuzer, yukarıdaki verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. konuyu tam olarak biraz önce okumayı bitirdim. maalesef araştırma gibi görünen bir yazının altında bir dalga aşağılama söz konusu samimiyetten uzak. sizden özür dileyerek bu yazıyı kesinlikle kaile almadığımı belirtmek istiyorum.

saygılar...


__________________
Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.
Yukarı dön Göster güneş's Profil Diğer Mesajlarını Ara: güneş
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

sevgili ebuzer

kim seni neye daayanarak hor ve hakir görür kardeş
bu memlekette. seninle beraberim sana hakaret
edene. ahde vefa vardır diye biliriz sütümüzde.
birlikte değilmiydik çanakkalede, inönüde,
sakaryada. ve hatta yemende. üç beş sütü
bozuğun oyununa geleceksek eğer yazıklar olsun
bize. sen kafanı bozma bak benide pişman ettin
şimdi sana uydum diye. yazma böyle. hatta birinci
paragrafı düzelt son satırı yumuşat aynen kalsın yazı
öyle. yani kızdın diye densizin birine niye hakaret
ediyosun kardeşine.

sevgiyle
Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
Abdullah16
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 727
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Abdullah16

 Selam Ebuzer,

     Dillerimizin ve renklerimizin farklı olması rabbimizin ayetlerindendir.Bugün bir ulusun dilini ve kültürünü yok etmek için zulümler yapıldığı doğrudur.Ama yapılan bu zulümler geri teptiğinden,Kürt kardeşler yavaş yavaş haklarına kavuşuyor.

     Ama yapılan zulümden dolayı bütün bir halkı karşına almak,intikam duygularıyla hareket etmek başkalarına yakışır ama hanif müslümana yakışmaz.Geçen geçmiştir,üstelik bu zuülümleri yapan yalnızca türk olanlar değil,kürt olanlar da vardır. 

  Bu nedenle yaraları kaşımak yerine artık şu an elbirlik hareket edip yaralarımızı sarmak ve Kuranla yeniden dirilmek zamanıdır.

    Ayrımcılığı besleyen yazı ve düşüncelerinizi yeniden gözden geçirip gerekeni yapmanız temennisiyle.



__________________
''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Yukarı dön Göster Abdullah16's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Abdullah16
 
ebuzer
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 18 mart 2006
Yer: Fiji
Gönderilenler: 244
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebuzer

selam

kırdık dostları özür beyan ederiz

yazımızın ilk ve son paragrafını

silinmesini rica ederiz

selam ve dua ile



__________________
HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
Yukarı dön Göster ebuzer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebuzer
 
kocacnara
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 28 mayis 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kocacnara

çok yazık gerçekten çok yazık bu site hakkındaki bütün görüşlerim değişti sanki birileri burada birşeyler yapmaya birşeylerin propagandasını yapıyormuş gibi gelmeye başladı

__________________
Yüce Allah herşeye kadirdir
Yukarı dön Göster kocacnara's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kocacnara
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats