Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam,Değerli Dostlar;
Başlık oldukca iddialı ve bir o kadar da tahrik
edici,kabul ediyorum ama durum da oldukca vahim ve
amacım BU KONUYA dikkat çekmek. LÜTFEN SADECE BAŞLIĞA
GÖRE PEŞİN HÜKÜM VERMEYELİM:
Camilerin geldiği/getirildiği nokta gerçekten içler
acısı. Başta içinde kıl-sakal olanlar olmak
uzere,bölücülük ve şer/şirk odağı olan camiler
kapatılmalıdır.
Bir ibadet yeri düşünün ki orada amac,Allaha topluca Dua
etmek olsun,yalnızca yüce yaradana secde etmek olsun,ama
gelin görün ki Allahın adının yanına ve eşit seviyede
Elçisi ve kulununda adı yazılsın. Bu da yetmezmiş gibi o
elçinin arkadaşlarının isimleri yazılsın. Camiler
Emevilerle birlikte gerçek amacından saptırılmış,siyaset
ve tebayı kontrol merkezi haline dönüştürülmüştür.Buna
en iyi örnek Cuma Hutbesidir. Siyasi propaganda aracı
olan Hutbeler evlere şenlik modundadır.Hutbeler herzaman
etkili bir şekilde Siyasi yöneticiler tarafından halkı
din ile kontrol altında tutmakta kullanılmıştır ve bu
halen devam etmektedir.
Dikkat ederseniz islam coğrafyasında ikdidar olmanın iki
önemli kriteri vardır;
1-Hukumdar kendi adına para bastırır.
2-Hukumdar kendi adına Camilerde Hutbe okutur.
Kısacası Din kullanılmıştır ve kullanılmaya devam
edilmektedir.
Tarihi camilerimizi ele alalım; aslında birer Gurur ve
Guç gösterisinden ibaret olan tarihi camiler
yaptıranında adının verilmesinden de anlaşılacağı gibi
Allaha özgü değiller.
Herbiri Ad ve Semud halkının "ince sanat eseri" gibi
Şaşalı,süslü camiler Aslında Hakkıyla
düşünen Akıl sahibleri için birer ibret vesilesidir.
Atalarımızın yaptığı Camileri eleştirmekle
birlikte,herbirinin Aşevi,külliye,medrese v.s. gibi
SALAT ve ZEKAT a bakan yönleri olduğuda su götürmez-
yadsınamaz bir gerçektir. Peki ya günümüz camilerine ne
demeli? Gecekondu ve derme-çatma olanlardan
tutunda,Sosyeteye hizmet veren (Bebek camii),belli bir
Cemaate özgü camilere kadar,geniş bir yelpazede oldukca
geniş bir seçenek sunuyorlar MÜŞTERİLERİNE.
Dini kullanarak Devleti elegeçirenler,
Devleti kullanarak Dini elegeçirenler.
Dantenin İlahi Komedyası.
Peki ya Dinin korumaya çalıştığı fakirlere ne demeli?
Devlet arazisini(kamu malını)yağmalayan sözde fakirlerin
ilk olarak ne inşa ettiğine dikkat ettiniz mi? Gidin
bakın işgal edilen orman arazisine ilk olarak CAMİ ve
Minaresi dikilir.
Sonra etrafına Gecekondular birer birer konarlar.Yıkım
ekipleri Camiyi yıkmaya çekinir,Belediye başkanları
Dinsiz ilan edilmekten ve oy kaybetmekten korkarlar.
Bir tek Allahtan korkmazlar. Neden en fakir semtlerde
çift minareli şatafatlı camiler vardır?
CAMİYE YARDIM lafına kullaklarınız aşinadır. Dilenci
gibidirler.Mide bulandırıcı.
Kasası soyulan,Pencereleri demirli bir Mabed düşünün!
Cuvallamıştır.Bir utançdır.
Eğer insanlara Hırsızlık yapmamayı
öğretememiş,anlatamamışsa ve önlem olarak Pencerelerini
ve kapılarını demirlemek zorunda kalmışsa,iflas
etmiştir.Amacına ulaşamamış hatta sapmıştır. Böyle bir
yere Beytullah diyebilirmiyiz?
Aklıma sanırım Dosteyevski nin Romanından hatırladığım
bir sahne geldi:
Adam klisede ki Gümüş şamdanları çalıp
yakalanmıştıda,Papaz bunu bildiği halde şamdanları
kendisinin verdiğini söyleyip o adamı kurtarmıştı.Bu
iyilik karşısında adam tövbe edip imana gelmişti...
Tekrar konuya dönecek olursak,günümüzde malesef o papaz
kadar akıllı imamlarımız da yok. Ayakkabı çalanlar var
ve yakalayınca Linç eden cemaat var. Zaten cemaat
dediğimizde Cumadan cumaya var.Gerisi bir elin
parmaklarını geçmez "Piri Fani" tabir ettiğimiz
ihtiyarların "Fil mezarlığı" olarak kullandıkları
camiler.
Çözüm nedir? Herşeyden önce her köşebaşında
cami olmamalı ve camiler Resmi ideoloji veya herhangi
bir ideolojinin borazanı olmaktan kurtarılmalıdır. Cami
ve cemevi aynı anlama gelmektedir ve kesinlikle
birleştirilmelidir.En azından dipdibe olmalı aynı çatıyı
paylaşmalılar.
Herşeyden önce Camilerin Plan ve Projeleri bir mantığa
dayanmalıdır. Etrafı yeşil alan ve park olmAlıdır.
Mutlaka bir Kreş ve Sağlıkocagı+Aşevinide barındıran
kompleks yatay projeleri olmalıdır.
Yaşlılar+Çocuklar aynı ortamı paylaşmalı,bununla
birlikte Gençler için cazip olmalı.
Yani internet,Bilardo,Masatenisi v.s.gibi gencleri
kahvehanelerden ve aylak gezmekten alıkoyan unsurları
ücretsiz sunmalı.
Aynı zamanda yerel ticaret,semt pazarı ve gelir getirici
Akaret(kira) dukkanları barındırmalı,dolaysı ile hicbir
zumre veya kişiye-kuruma ekonomik olarak bagımlı
olmamalı.Masraf ve giderlerini doner sermaye ile
karşılamalı.Dilenmemeli.
Yerel Demokrasi adına semt sakinlerinin aktif katılımı
ile yonetilmeli.
İmamlık gonulluluk esasına gore duzenlenmeli veya Doner
sermayeden ucret almalı.
Resmi nikah kıyma yetkisi olmalı ve EN ONEMLİSİ:Tek
kaynagı kuran olmalı. Sizlerinde Cami-Mescid,Havra ve Kliselerle ilgili
görüşleri varsa okumaktan mutluluk duyarım ve değerli
katkılarınız için şimdiden
teşekkürler
Metehan
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
13- Doğrusu biz bu hidayet rehberini dinleyince ona iman ettik. Ve her kim Rabbine iman ederse, artık ne bir haksızlıktan ne de zulma uğramaktan korkar.
14- Ve doğrusu bizden teslim olmuş olanlar da var, Hak'dan yüz çevirenler de. Her kim teslim olmuşsa işte o aklı tutsak olmaktan kurtulmuştur. 15- Hak'tan yüz çevirenler ise cehenneme odun olmuşlardır. 16- Ve eğer (Hak) Yol üzere doğru istikamet gitselerdi elbette onları bol bir su ile suvarırdık. 17- Ki onda onları denemek üzere. Ve her kim Rabbinin Zikrine / Mesajına sırt çevirirse (Rabbi) onu şiddeti gittikçe yükselen bir azaba sürükler.
18- Ve şu bir gerçek ki, mescitler Allah'ındır. O halde Allah'la beraber başka hiç kimseyi (o mescidlere) davet etmeyin / (içnde) onlara yer vermeyin! 19- Şu da bir gerçek ki, ne zaman Allah'ın kulu, O'na davete koyulsa, (engellemek için) başına kümelenirlerdi / keçe gibi yapışırlardı. 20- De ki: Ben hiç kimseyi O'na ortak yapmaksızın yalınız Rabbime çağırıyorum.
Yukarıda 18. ayette, sözü edilen çağrılan mesacid / mescitler bildiğimiz camiler, havralar, kiliseler...midir? Gerçekten Allah'ın şu ayetlerde sözünü ettiği mescitler,
"Allah'ın mescidlerini; İçinde O'nun adının anılmasını engelleyip onların harabeye çevrilmesine çabalayandan daha azgın kim vardır?" (2/114),
"Müşrikler kendileri için küfrü kollayıp dururken Allah'n mescidlerini imar etmeleri / yaşatmalerı mümkün mü?" (9/17),
"Allah'ın mescitlerini ancak, Allah'tan başka hiç kimseden korkmadan Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanıp salatı ikame ederek arınmayı sağlayan kimse imar eder / yaşatır" (9/18),
dediği "Allah'ın mescidleri" bildiğimiz mescitler midir? Gerçekten müşrikler bu mescitleri imar edmezler mi? Bu mescitleri hep inananlar mı imar edip yaşatıyorlar?
Bu ayetlerin Rabbi, ayetlerini gereği gibi anlamayı ve gereği gibi yaşamayı bize nasip etsin!
Bu da yetmezmiş gibi o elçinin arkadaşlarının isimleri
yazılsın.
selam.
daha önce hakgelenek kardeş protesto yapında görelim demişti ama bazı arkadaşlar kızmıştı,bundan daha açık bir şekilde resuller arasında ayrım yapılmaz, peki ayrım yapmadığını iddia eden zihniyetin bu tür yerlerde ne işi var neden destek oluyorlar,bunların ibadet(ayrım yaptıkları yerde ne işleri var)bunlar ile neden hacc yapılır bunlar ile nasıl cuma yapılır bu ayrım değilde nedir,sırf rantları kesilmesin diye habire her köşeye camii yapıp içinede namaz kıldırma memuru sokup bu halkı söğüşleyip aynı zamandada bu insanları gütmenin karşısında sessiz kalmak da bir nevi ayrımcılık değilmi.
muhammedin arkadaşlarının adı var ama o camiye isa nın yada musanın adını yazsınlarda görelim ayrım varmı yokmu diye.
herkes ayrım yapmadığını söylüyor ama...
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
"...Deki: Doğrusu Allah dilediği kimseye yolu kaybettirir, kendisine dönüp yönelen kimseye de yol gösterir. İnanmış bu kimseler, kalpleri Allah'ın Zikri ile sükun/huzur/güven bulur. Evet, Allah'ın Zikri ile kalpler sükun/huzur/güven bulur. Onlar ki inanmış ve ıslâhât için çalışmışlar, bütün iyi hoş şeyler onların, o varılacak güzel yer de onlarındır." (Ra'd 28-29)
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
haktansapmaz Yazdı:
"...Deki: Doğrusu Allah dilediği
kimseye yolu kaybettirir, kendisine dönüp yönelen
kimseye de yol gösterir. İnanmış bu kimseler,
kalpleri Allah'ın Zikri ile sükun/huzur/güven
bulur. Evet, Allah'ın Zikri ile kalpler
sükun/huzur/güven bulur. Onlar ki inanmış ve ıslâhât
için çalışmışlar, bütün iyi hoş şeyler onların, o
varılacak güzel yer de onlarındır." (Ra'd 28-29)
selam,
sayın haktansapmaz sizin değerli yazılarınızı burada
görmek neguzel.
Şu bir gerçek ki ben sizi Allah için Seviyorum:)
Oturup bir çay içimişliğimiz yok şimdilik ama o da
olur,neden olmasın değilmi?...Aykırı fikirlerimiz olması
bence kayıp değil bilakis bir zenginlik.
Bırakın aykırı olmasını insanın bir fikri olması bile
zenginlik.Benimle tartışamayıp,şiddete başvuran nice
insancıklar gördüm.Eminim sizde bu tür hamlıklara şahit
olmuşsunuzdur.Bir benzerini bende SALAT/NAMAZ başlığı
altında size karşı göstermiştim.Tekrar özürdilerim!
Buradan size tekrar tekrar teşekkür eder,gösterdiğiniz
Tevazu için Rabbin sizden razı olmasını dilerim.
Katkılarınızın devamını bekliyorum.
pek tabii ki aynı düşüncelerim kuranyeter kardeşim
içinde geçerli,kendisine de ayrıyeten teşekkür ederim.
Pek yakında kendisi ile de yapacağımız"sert"tartışmalar
için peşinen özürdilerim:)
Hernekadar "tartışma"kelimesini kullansamda bunda murad
aslında farklı perspektif kazandırmaktır.O nedenle ben
bazen aynı fikirde oldugum insanlarlada tartışabilirim.
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
pek tabii ki aynı düşüncelerim kuranyeter kardeşim içinde geçerli,kendisine de ayrıyeten teşekkür ederim. Pek yakında kendisi ile de yapacağımız"sert"tartışmalar için peşinen özürdilerim:) Hernekadar "tartışma"kelimesini kullansamda bunda murad aslında farklı perspektif kazandırmaktır.O nedenle ben bazen aynı fikirde oldugum insanlarlada tartışabilirim.
selam değerli kardeşim.
güzel kalbinden bize de bir güzellik uzatırsan bizi mutlu edersin.
bilesin çok farklı bir yol izlerim biraz akabeli bir yol,onun için bu akabeyi yürürken çok fazla tartışıp kendimi yormak istemem ona göre çok fazla sert tartışma yapma yolum hem uzun hemde zorlu onun için enerjik olmam gerek:))
rabbe emanetsin
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
Camiler bırakın şimdiki gibi olmayı eğer apaçık bir puthane olsaydı da kapatılmasına karşı çıkardım.
Çünkü islam taşın, kayanın, putun düşmanı değil, putperest zihniyetin düşmanıdır. İnsanların bir kısmı ateşe tapıyor diye ateşin, güneşe tapıyor diye güneşin düşmanı olmaz.
İnsanların yanlışlarının "yasaklanarak" yahut bir şeyler, bir yerler kapatılarak çözülmesi mümkün değildir. Alakadan yaratılan, işiten, gören insanlar için yol ancak iknadan geçer.
Camide işlenen uygunsuzluğa sessiz kalan, rıza gösteren bireyler evlerinde, işyerlerinde kısacası gayblerde de aynı uygunsuzluğu sergileyecektir. Hem eğer camiler kapatılsa bu defa daha büyük bir şevk ve heyecanla bunu yapacaktır.
Yazının başlığı ile uyum arzetmeyen / değişik olan içeriğine ise katılıyorum. Din, devletlerce daima kullanılan bir malzeme olmuştur. Her ne zaman, dinden bir şey insanların akletme sürecini bloke ederek onları serseri sürüler haline getiriyorsa bilmek gerekir ki, o Allah'tan değildir.
Camiler, aş evleri, medrese vs. yan işlevleri üstlense bile, bilinç altında "tapınma yeri" olarak değerlendirildiği müddetçe değişen bir şey olmaz.
Halbu ki cami, cem eden, birleştiren, toplayan yer olmalıdır. Müminlerin toplanışı ancak hayır için olabilir. Ya meşveret ya bir ihtiyacın, işin elbirlik görülmesi, ya eğitim ya da buna benzer diğer şeyler...
Eğer cem, toplanma varsa, orada icra edilecek faaliyet asla "bireysel bir çıkar" için olamaz. Orada yapılan şey her ne ise, o muhakkak kişinin dışında yahut kişi ile birlikte diğer kişilerin menfaatini ilgilendiren, hayrı arttırıp, zararı def eden bir işleve sahip olmalıdır.
Adaletin, barışın, esenliğin yuvası, merkezi olmalıdır. İnsanların camiye gidişi Allah'a gidiş olarak değil, insanlara / insanlığa gidiş olarak algılanmalıdır. Çünkü insana şah damarından yakın Allah'a gidiş yürümeyi, koşturmayı gerektirmez. Gerektir ki, buyruğuna itaat edilsin, Sübhan olan, hiç bir şeye muhtaç bulunmayan Zatı da gereği gibi takdir edilsin.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sevgili aliaksoy,
Herzaman ki gibi guzel düşüncelerine katılmamak mümkün
mü?
"insana şah damarından yakın Allah'a gidiş yürümeyi,
koşturmayı gerektirmez."
Ne guzel özetlemişsin benim bir sayfaya yazdıklarımı.
Başlıkla içerik uyumlu değil,bunu kabul etmekle
birlikte,bunda amaç Çarpıcı bir başlıkla okuyucunun
dikkatini bu önemli konuya çemekti.
Maksatında hasıl oldugu görüşündeyim.
iNSANLAR CAMİ ve Cemaat konusunda görüşlerini yazsınlar
ki beklentilerde gelecekte ona göre gelişme göstersin.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Değerli Metehan, benden de bir o kadar candan sevgi ve takdir size...
Ben, ayetlerde sözü edilen Allah'ın mescidlerinin, Ka'be dahil camilerin olamayacağını ddüşğnüyorum. Bu içinde Alah'ın anıldığı yerler, yeryüzünde kapalı yada açık bir takım mekanlar olamaz. O anlamda bütün yer ve gökler mescittir.
Allah'ın mescidleri Mü'minlerin kalpleridir. Allah ancak mü'minin kalbine sığar. Kendisinden başka ilaha yer olmayan mesacid İnananların kalpleri olabilir ancak. Müşriklerin, kafirlerin yaşatamayacağı, mamur edemeyeceği mescitler kalplerdir diye düşünüyorum.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma