HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: KURANDA PEYGAMBERLERİN BABA OĞUL İLİŞKİSI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

KUR’AN’DA PEYGAMBERLERİN BABA OĞUL İLİŞKİLERİ

Peygamberler kendilerini Allah’a adamış insanlardır. Onların örnek oldukları bir konu da onların babalarıyla ve çocuklarıyla olan ilişkileridir. Kur'an-ı Kerim, iyi bir baba olmanın örnekliğini peygamberlerin bazen babalarıyla bazen de oğullarıyla ilişkilerini aktararak verir. Kur'an anne-oğul ve baba-kız ilişkisine dair örnekler de verir[1] ama bu başka bir yazının konusu olarak ele alınmalıdır. Bu yazı Kur'an’da anlatılan tüm baba oğul ilişkilerini ele almayı hedeflememekte bununla birlikte gönderiliş sırasına dikkat edilerek birkaç peygamberin[2] örnekliğini ortaya koymak niyetindedir.

A. Hz. Nuh’un oğluyla ilişkisi
Kur'an-ı Kerim Nuh Peygamber’in oğlunu inkârcıları cezalandıracak tufandan kurtaracak gemiye davet ettiğini fakat oğlunun daha sığınarak kurtulacağını ifade ettiğini söyler (Hud 11/36-48). Hz. Nuh’un bu çabasından kendimiz için şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: Doğru yolda olan bir baba oğlunun doğru yolu bulması için elinden geleni yapmalıdır. Bu uzun bir döneme de yayılabilir. Babanın kendi gücünü aşan etkenler yüzünden çocuğun sapması karşısında herhangi bir endişeye kapılmaması gerekir. İnsanlar da çocuğun sapmışlığını salt babanın üstüne yıkmamalıdır. Allah’ın insana ailesinin ve kendisinin sorumluluğunu yüklediği ve onu yakın akrabalarını uyarmakla mükellef tuttuğunu söylemek mümkündür ancak bu sorumluluğunu yüzde yüz olduğu anlamına gelmez. Yalnızca güç yetirebildiği oranda bir sorumluluk söz konusudur. İnsan yakın çevresini azaptan kurtarmaya çalışabilir ancak başarı Allah’tandır.

B. Hz. İbrahimin babası ve oğullarıyla ilişkileri
İster inkârcı olsun ister müşrik olsun bütün sapkın düşünce sahiplerine meydan okuyan Hz. İbrahim, babasına “babacığım” diye hitap eder. Onu, "Korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) olursun." diyerek şirkten uzaklaştırmaya çalışır (Meryem 19/42-45). Çünkü şeytanın dostluğu Allah’ın uygun gördüğü şeylere bir karşı duruştur ve azaptan daha kötüdür (Zemahşerî, 1995: III, 19). Bu ciddi uyarılarda bulunmak, küfre ve haksızlığa karşı olmak ile “babanın kâfir olduğu durumda bile ona densiz bir şekilde konuşmamak çelişik iki durum değildir. Bize bu güzel örnekliği sunan Allah’ın kendisini dost edindiği (Nisa 4/125) Hz. İbrahim’dir.

Hayatın içinde, şuurunda, vicdanında ve hareketlerinde tamamen Allah ile birlikte yaşayan bir insan olan İbrahim’in kendine özgü dar çevresinde bir eğitim faaliyetinde bulunmaya çalıştığı sonucunu çıkarabiliriz. İbrahim yaşadığı bu manevî teslimiyeti çocuklarına aktarmaya çalışmıştır: “Bu dini İbrahim, kendi oğullarına vasiyet etti, Yakub da öyle yaptı: "Ey oğullarım! Muhakkak ki, bu dini size Allah seçti, başka dinlerden uzak durun, yalnızca Müslüman olarak can verin!" dedi.” (Bakara 2/132). Allah dinlerin özü olan İslâm’ı seçmiştir. Bu dua, “İslâm dini üzere sabit oluşunuz ölüm anında da devam etsin.” anlamındadır (Zemahşerî, 1995: I, 190). İbrahim’in “Allah’ın tabi olunmasını istediği İslâm” ibadette samimi olmak, Allah’ın birliği ve kalbî bağlılıktır. Hz. Yakub da oğullarına böyle tavsiyede bulunmuştur (Taberî, 1995: I, 779). Babasına dinî farklılığına rağmen şirk unsuru taşımayan konularda itaat eden Hz. İbrahim’e Rabbimiz halim bir çocuk bağışlamıştır (Saffat 37/101). Böylece ilahî destek onu babasının haline üzülmekten salih bir evlat ile ödüllendirerek kurtarmıştır.

Hz. İbrahim’in oğlundan[3] Kur'an’da şöyle bahsedilir: “Oğlu, yanında koşacak çağa gelince: ‘Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?’ dedi. Çocuk da: ‘Babacığım sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ dedi.” (Saffat 37/102) Ayette geçen “yanında koşacak çağa gelince” şeklindeki ifadeyle onun babasıyla olan güzel ilişkisine işaret edilmektedir. Zaten bu sıcak ve doğrudan ilgi sayesinde Hz. İbrahim’de bulunan sağlam imanî ve amelî yapı oğlunda da somutlaşmıştı. Böylece o da babası gibi “tamamıyla Allah’a teslim olma” şeklinde bir dönüşüm yaşamıştı.

Yine ayette inananlar için Hz. İbrahim ile oğlunun ilişkileri oldukça ibret vericidir. Allah Hz. İbrahim’den oğlunu kurban etmesini istedi. Baba başkalarının boğazlayıp kendisinin seyretmesi değil, bizzat kendisinin oğlunu kesmesi isteğiyle karşı karşıyaydı. O -bununla birlikte- emri bu şekilde karşılıyor, oğluna bu teklifi götürüyor, oğlundan kendi durumunu iyice düşünmesini ve bu konuda görüşünü bildirmesini istiyordu. Hz. İbrahim Rabbinin işaretini yerine getirmek için oğlunu aldatmaya başvurmuyor aksine, oğluna bu emri alışılmış bir emir gibi sunuyordu. Zaten bu emir, İbrahim’e göre diğer emirler gibiydi. Oğlu emri zorla değil itaat ve teslimiyet içinde kabullenmeliydi. Böylece o da, itaatin karşılığını elde etmeli, o da teslim olmalı ve teslimiyetin tadını tatmalıydı. Kendisinin görmüş olduğu hayrı, dünya hayatından daha baki ve daha kazançlı olan hayrı o da elde etsin istiyordu (S. Kutub, 1991: VII, 509-510).

Bütün bunlar bize şunu işaret ediyor: İbrahim, oğlunu, bir insanın Allah’ın iradesi karşısında sahip olduğu bütün duygularını alt etmesine vesile olan manevî teslimiyete göre yetiştirmişti (Fadlullah, 1997: 25). Bir başka sonuç da uzun bir ümitsizlik döneminden sonra Allah’ın kendilerine bir çocuk bahşettiği Hz. İbrahim’in “çocuğun acı çekmesine tahammül edemeyen” şefkat duygusundan dolayı çocuğun suçlarını masum, kötülüklerini de iyi gösterecek şekilde çocuğa özgürlük tanıyan ve onu şımartan babalar gibi davranmamış olmasıdır.

Buna karşılık oğlu da bir insanın kendisine karşı duyduğu sevgiye yapılacak meydan okumanın en son sınırına ulaşmıştı. Bu sayede her ikisi de imanları aracılığıyla buna göğüs gerdiler.[4] Gerek babada gerekse oğulda Allah’a itaatin birbirlerine olan sevgiden üstün oluşu gerçekten dikkate değerdir. Oğlunun, yukarıdaki ayette geçen “Babacığım sana ne emrediliyorsa yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” şeklindeki ifadesinden onun bu büyük ve dehşetli ilâhî imtihan karşısında ilahî emre itaatin ne olduğunu anlayan ve Allah'ın sabredenlerle beraber olduğunu bilen yumuşak huylu bir oğul olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz (Yazır, 1979: VI, 4062). Zaten Hz. İbrahim’in oğlu bu mesele karşısında düşünüp taşınmak için bir an bile duraksamamıştı.

Bu noktada oğlunda de bir yetenek ve İbrahim’in tebliği deneyiminde de oldukça güçlü bir samimiyet olduğunu görüyoruz. Zira İbrahim, oğluna duygu sahibi bir insan gözüyle değil tebliğci gözle bakmıştı ve insani kişilik ile tebliğci kişiliği harmanlayabilmişti. İbrahim’in şefkati oğlunun Allah katındaki derecesini yükseltme ve onun Allah’ın cennet ve rahmetindeki feyizlerini kazanabilmesi içindi.

Gerçekten de İbrahim, kendisinden sonra tebliğci şahsiyetlerin yetişmesi için gayret sarf etmiş, oğlu İsmail’in şahsiyetini oluştururken aynı zamanda Kabe’nin yapımında da onu kendisine yoldaş edinmişti: “Ve ne vakit ki İbrahim, Beyt'in temellerini yükseltmeye başladı, İsmail ile birlikte şöyle dua ettiler: Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur, hiç şüphesiz işiten sensin, bilen sensin.” (Bakara 2/127). O ve oğlu maddî bir eylem oluşunun yanındal, ruhî bir eylem de olan Kabe’nin yapımından oluşan manevî atmosferi beraber soluyorlardı.



C. Hz. Yakup ile oğlu Hz. Yusuf’un ilişkisi
Hz. Yakup da Hz. Nuh ve Hz. İbrahim gibi (Hud 11/42; Saffat 37/102) oğluna “oğulcuğum” diye yumuşak bir hitap kullanırken (Yusuf 12/5), oğlu Hz. Yusuf da Hz. İbrahim’in babasına hitap ettiği gibi babası Hz. Yakub’a “babacığım” diye hitap ediyordu (Yusuf 12/4, 100). Hz. Yakub, çocukları arasındaki çekemezliği bildiği ve şeytana uymalarından korktuğu için Yusuf’tan gördüğü rüyayı anlatmamasını istiyordu (Taberî, 1995: VII/2, 199). Peygamberlerin “Ya büneyye” oğulcuğum, oğulcağızım küçültme ünlemi oğlun yaşına bakmaksızın okşama, yüreklendirme ifade eden bir hitap tarzıdır. Sözgelimi Hz. Nuh’un inkârcı oğlu yetişkin bir insan olarak karşımıza çıkarken, aynı ifadeyle hitap edilen Hz. Yusuf henüz bir çocuk, en fazla bir delikanlıdır (Esed, 2000: 432).

Demek ki bir babanın kibar konuşması hitap ettiği çocuğunun yaşıyla alakalı değildir. Vahyi kabullenmiş olsun veya hâlâ tebliğe muhtaç olsun yumuşak sözler kullanmak gerekir. Bu sözü dinleyen kimsede olumlu etki bırakacaktır. Yumuşak ifade kullanmak söylenmek isteneni değiştirmek değildir.[5] Tatlı sözün ne kadar etkili olduğu herkesçe bilinmektedir.

Hz. Yakup, oğlu Yusuf kendisiyle sırlarını paylaştığında (Yusuf 12/5) onun sözlerine değer verir, ona tavsiyelerde bulunur. O, yüreği yanık ve sevgi dolu bir baba, gönül huzurunu tatmış bir peygamberdir (S. Kutub, 1991: VI, 211). Hz. Yusuf’un o anlam yüklü rüyasını dinlediğinde geleceğe ilişkin güzel müjdeleri –Allah’tan bir bağış olarak- sezinleyebilen, şeytanın oğullarına edeceklerini de önceden fark edip yüreğinden bunun yarattığı titreşimleri hisseden, kısacası müjde ve korkuyla aynı anda yüz yüze gelen bir peygamberdir. Her olayda onun bu karakterinin tüm gerçekliğiyle karşımıza çıktığını görüyoruz: “(Babası) "Yavrucuğum! "dedi, "rüyanı kardeşlerine anlatma. Sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanın açıkça düşmanıdır." (Yusuf 12/5).

Bir sürü badirelerin ardından Hz. Yusuf babasına kavuşunca ana ve babasını bağrına basar ve onlara güven içinde Mısır’a giriniz, der (Yusuf 12/99). Artık Yusuf çocuk veya delikanlı değildir. Olgunluk yaşına ulaşmıştır ancak yine de babasına olan ilgisi devam etmektedir. Onca yılın ardından karamsarlıkların ve düş kırıklıklarının ardından acıların ve sıkıntıların ardından, belalarla karşılaşmanın ardından dayanılmaz özlemlerin, bitmeyen üzüntülerin ve sızım sızım sızlatan dertlerin ardından geliveren ne görkemli bir sahnedir bu.

Kur'an, Hz. Yakup ölüm döşeğindeyken ailesindeki örnek baba-oğul ilişkisine dair şunları aktarır: “Yoksa siz de olaya şahit mi oldunuz; Yakub'a ölüm hali gelip çattığı zaman, oğullarına; ‘Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?’ dediği zaman, oğulları, ‘Senin Allah'ına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın Allah'ına, tek olan o Allah'a ibadet edeceğiz. Biz ancak O'na boyun eğen Müslümanlarız.’ dediler.” (Bakara 2/133). Oğulları, “Senin taptığına tapacağız. Birleyerek ataların İbrahim, İsmail, İshak’ın Rabbine tapacağız. Senden sonra da ibadeti O’na has kılacağız ve sadece Rab olarak O’nu tanıyacağız. O’na bir şeyi ortak koşmayacak, O’ndan başkasını Rab olarak benimsemeyeceğiz. Kulluk ve itaat ile O’na boyun eğeceğiz.” dediler (Taberî, 1995: I, 782). Mısırlıların türlü türlü putlara taptıklarını gören Hz. Yakup, onların içinde yaşayacak olan oğullarına, daha önce yaptığı çeşitli tavsiye ve uyarılara titizlikle uyulmasını ve kendisinden sonra da dinin elden bırakılmamasını hatırlatmak için, aynı vasiyeti son nefesinde bile oğullarına bir kere daha hatırlatmak gereğini duymuştu.

Hz. Yakup, gerçekten Allah'a bağlı bir kul olduğunu ve İslâm üzere ölmenin önemini kendi şahsında örnek olarak göstermişti. Oğulları da yukarıda zikrettiğimiz cevaprıyla bu uğurda kararlı ve azimli olduklarını ortaya koymuşlardı. Yakup'un dedesi İbrahim'den ve amcası İsmail'den söze başladılar, bunları da adı altında ifadelerine dahil edip, kendi babalarından saydılar. Kendilerinin sadece İsrail oğulları değil, aynı zamanda İbrahim oğulları olduklarını ve onun soyundan geldiklerini ifade ettiler (Yazır, 1979: I, 500). İbrahim’in torunu olan Yakub, İslâm’ın tebliği çizgisini hayata geçirmiş ve İbrahim’in oğullarıyla konuştuğu şekilde o da oğullarıyla konuşmuştu.

Sonuç
Bu üç örnekte görüldüğü gibi baba oğul ilişkilerinin seviyeli olması gerekir. Babalar oğullarının iyiliğini vahyi gerçekler doğrultusunda istemelidirler. Dine rağmen çocukları korumaya çalışmak aslında onları ebedî azaba sürüklemek olabilir. Babalar çocuklarını toplumun, nefsin tuzaklarına karşı eğitmelidirler. Bunun için Kur'an’ı ve hayatı iyi tanımak gerekir. Ancak bu sayede çocukların sorunlarına çözüm bulunabilir.

Babalar İslâm karşıtı unsunlar taşısalar da oğullarına vahyî doğrular anlatılırken kibarlığı elden bırakılmamalıdır. Onlar çocuklarını zorla uzaklaştırmadıkları sürece çocukları da onların kurtulanlardan olmaları için çaba göstermelidirler ve babalarının vahiy doğrultusunda tavsiye ettiklerini ve öğütlerini dikkate almalıdırlar. Bu da ancak onların baba oluşlarını bu içgüdüleriyle hareket ettiklerini göz önünde bulundurarak onların bekledikleri olumlu tutum ve davranışlarda bulunularak gerçekleştirilebilir. Ana ve babaya yaşlandıklarında öf bile dememek, onlara nazik davranmak gerekir. Çünkü onlara, “Daha gençsin!” denilse de onlar yaşlandıklarının farkındadırlar ve ilgi, saygı beklerler.

İnsanın babası müşrik bile olsa oğlu, ona tebliğ ederken ve evlatlık yaparken onu kırmamaya özen göstermelidir. Babanın Müslüman olmayışı evladına onu hor hakir görme hakkını vermez. Oğullar hayatlarını dikkatli bir şekilde değerlendirirlerse babalarının onlara maddî ve manevî bir bağ bağışladığını görebilirler. Yapmaları gereken onlardan bir salkım üzümü esirger hale gelmemeleridir.



Kaynakça

Esed, Muhammed, Kur'an Mesajı, (çev. Cahit Koytak ve Ahmet Ertürk), İşaret Yay., İst., 2000.

Fadlullah, Muhammed Hüseyin, Gençlerin Dünyası, (çev: İlyas Aslan), Şura Yay., İst., 1997.

Kutub, Seyyid, Fî Zilâli’l-Kur'an, (çev. Mehmet Yolcu ve diğerleri), 10 c., Dünya Yay., İst., 1991.

Taberî, Muhammed bin Cerir, Câmiu'l-Beyan an Te’vîli Âyi’l-Kur'an, 15 c., Daru'l Fikr, Beyrut, 1995.

Yazır, Elmalılı Hamdi, Hak Dini Kuran Dili, 10 c., Eser Neşr., İst., 1979.

Zemahşerî, Mahmud b. Ömer, el-Keşşâf an Hakâiki Ğavamidi’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Ekâvil fî Vucûhi’t-Te’vil, 4 c., Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1995.

------------------------------------------------------------ --------------------

[1] Hz. Musa’nın kayınpederinin kızlarıyla, Hz. Musa’nın annesiyle, Hz. Meryem’in oğlu Hz. İsa ile ilişkileri gibi.

[2] Bu konu ile ilgili olarak ilk akla gelen zat Hz. Lokman (a)’dır. Ancak o Kur'an’da peygamber olmaktan ziyade hikmetli bir kişilik olarak anlatılmaktadır. Bu nedenle o örnekler arasında ele alınmamıştır. Belki de Lokman, müstakil bir konu olarak ele alınmalıdır.

[3] Kur'an’da kurban edilmesi gündeme gelen çocuğun İsmail mi yoksa İshak mı olduğunu belirtmediği için biz de “Hz. İbrahim’in oğlu” ifadesini tercih ettik. Zira her ne kadar kurban edilmek istenen oğlun Hz. İsmail olduğu yaygın olarak söylense de İshak olduğunu söyleyenler azımsanamayacak kadar çoktur. İbnu Abbas, Hz. Ali, Abdullah b. Ömer, Hz. Ömer, Alkame, Mücahid, Şa’bi, Said b. Cübeyr, Katade, Mesruk, İkrime, Ata, Mukatil, Zühri, Süddî ve Malik b. Enes Hz. İbrahim’in söz konusu oğlunun İshak olduğu kanaatindedir (Taberî, 1995: VIII/1, 90-91).

[4] Filistinli babaların çok sevdiği evlatlarını feda eylemine teşvik etmeleri ya da izin vermeleri de Hz. İbrahim’in oğluyla ilişkisine benzemektedir.

[5] Allah’ın Hz. Musa ve Harun’dan adı zulüm ile özdeşleşmiş Firavun’a gidip “yumuşak” söz söylemelerini istemesi (Taha 20/44) buna iyi bir örnektir.

Murat Kayacan

http://members.tripod.com/kayacan_m/



__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 
hanif72
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif72

2 AY ÖNCE ÖĞRENDİĞİM BİR BİLGİYİ AKTARAYIM KURANDA 1 TANE BİLE PEYGAMBER KELİMESİNE RASLAYAMAZSINIZ FARSÇA BİR KELİMEDİR BÜTÜN KARGAŞA BURADAN ÇIKIYOR PEYGAMBERİMİZ S.A.S HATEMÜL ENBİYADIR NEBİLERİN SONUNCUSU AMA RESUL KELİMESİ KURANDA HZ MUSANIN HABERCİSİ OLARAK BİLE KULLANILMAKTADIR ALALADE BİR ULAK PEKİ HZ MUSANIN POTACISIDAMI PEYGAMBERDİ ? İSTER NEZİR DEYİN İSTER İMAM MÜRŞİD UYARICILAR HER DEVİRDE GELMİŞ VE GELECEK KIYAMETE KADAR
Yukarı dön Göster hanif72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif72
 
sailamasr
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2005
Gönderilenler: 543
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sailamasr

selam selam

hanif72 demekki bu şekilde ŞİKAYET ETTİĞİN GİBİ konular herhangi bir yerlere çekilebiliyormuş.

artık saf numarası yapmayı bırak :))

selam selam

 

Yukarı dön Göster sailamasr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sailamasr
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats