HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: KURANDAKİ İSLAM Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Eren Erdem
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Eren Erdem

KURANDAKİ İSLAM

 

kaynak : http://www.bagimsizyorum.com/?mxz=YaziD&hid=16

 

Son günlerde tarafıma gelen maillerde sıkça sorulan bir soru; ‘’neden sürekli dini yazılar yazıyorsunuz ?’’.

 

Evet, bu soruyu çok fazlaca işitiyorum.

Neden Mİ dini yazılar yazıyorum ?

YAZIYORUM ; ÇÜNKÜ Anlayamadığım temel husus , ‘’Dialektik Materyalizm’’ ile ilintili bir yazı astığımda, bu yazının neden ‘’dini’’ olarak görülmeyişi. Halbuki, bu felsefi yaklaşım; din ile BÖYLESİ  çelişmez BİR  bütünlük sergiliyor iken…

 

Şaşırtıcı geldi sanırım J

 

Bu iddialı başlığın altını, 40-50 senedir Türkiye’de sürüp giden, bazı odakların ‘’reformistlik ve mealcilik’’( ıslahat  ve mealcilik ) ile suçladığı perspektiften (bakış açısından )beslenerek doldurmayacağım.

 

Hali hazırda, o bakış açısını yetersiz gördüğümü belirtmek isterim.

 

Özellikle, Prof.Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün ‘’Kuran İslamı’’ çalışmasını reformistlik(ıslahatçılık )  ile itham edenlerin; hedef edindiği teferruatları önemsemiyorum. Kaldı ki, Kurandaki İslam, namaz vakitleri, çıplak namaz, mezhepsizlik ile özdeşleştirilmemelidir.

 

Özetle, Kurandaki İslam; bireyciliğin karşısındaki ‘’Devrimci-toplumcu’’ duruşun ta kendisidir…

 

Sömürü karşısında, adaletin merkezidir. Saltanat ve mülkperestlik karşısında ‘’ezilenlerin’’ safında yer alan bir araçtır.

 

Kurandaki İslam diyoruz, başka İslamlar da mı var ?

 

Evet! Çok sayıda İslamdan bahsedebiliriz.

 

Ancak, bu İslamların tümünden; ‘’İslam görünümlü şirk dincikleri’’ olarak bahsetmek daha doğru olacaktır.

 

GAYYA adlı kitabımın basım sürecini baltalayan yayınevimizin bu tutumu nedeni ile, bazı meselelere kısaca değinemeyeceğim, sanıyorum makale bu nedenle biraz uzun olacak, ama sabırla okuyacağınıza inanıyorum.

 

Kuran, kelime manası itibari ile ‘’okunan’’ demektir. Kuran’ın ilk ayeti olan ‘’İkra Bismi Rabbikelleziy halak’’ (Oku, İsmi ile Yaradan Rabbinin) ayetindeki ‘’İkra’’ ile aynın kökten türeyen bu isim, ‘’karae’’ kökünün anlamlarını yansıtmaktadır.

 

 

 

 

 

 

Nedir bu anlamlar ?

 

Karae kökü, arap toplumunda farklı periyodlarda farklı manalarda kullanılmıştır. Bunlardan başlıcaları; ‘’hayızlı kadının rahminde kanın TOPLANMASI’’, ‘’bu kanın DIŞARI ÇIKIŞI’’, ve ‘’dağıtmak’’ anlamlarıdır…

 

İşte bu 3 anlamın bütünsel tavrına bağlı kalmak sureti ile okumak anlamı taşıyan bu mucizevi kelime, bugün ‘’kitap okumak’’ olarak bilinmektedir…

 

Halbuki, topla-dışavur ve dağıt gibi bir denklemi farz kılan bu ifadenin türemişi olan ‘’Kuran’’ kelimesi;

 

Veri toplayıp analiz edilmesi gereken, elde edilen/oluşan anlamların dışa vurumu ve tanıtımı için oluşmuş kitap anlamı taşımaktadır!

 

Bugün yaşanan din, bu gerçek üzere bina edilmiş bir din değildir. Aksine, ‘’üfürük kitabı yapılıp, kırk bohçaya sarılmış bir kitabın mensubu olduğunu iddia edip, hocaefendilerin tükürüklerinden medet umanların ortak dini olan bu din, hüküm ve saltanatta Allah’a ortak koşma/şirk dinidir’’.

 

Bu acı gerçek her ne kadar insanlığın işine gelmese de, bu böyledir.

 

Kuranda tarif edilen İslam; yaşama doğrudan müdahale eden, aklı ve mantığı öneren; toplumcu bir dindir.

 

İlk olarak Allah’ı sorgulatan bu kitabın özünde var olan gerçeklerin hiçbiri, bugün toplumlar tarafından bilinmeyip, hiçbir surette incelenmemektedir.

 

Nedenlerine diğer makalelerde değinmiştik. Ancak yinelemekte fayda olabilir.

 

 

Yeryüzünde ‘’aşamalı’’ olarak başlayan yaratım sürecinin son noktası olan adem formunun, yani aklını işleten ilk insanların ortak yaşamdaki pratik sorunu, yukarıda bahsettiğimiz ‘’ikra’’ eyleminin farkındalığına erişmiş bireylerin ortaya koyduğu ‘’evrensel yasalar’’ ile ciddi tepkiye maruz kalmıştı. (Yaratım süreci için bkz. Nuh 14., Bakara 30)

 

Tabiatın bünyesinde var olan insan, yeryüzündeki yaratılış süreci içerisinde ‘’belli güdüler ile birlikte yaratılmıştır’’. Bu güdülerin iki kutbundan birisi ‘’Ego’’, ötekisi ise, ‘’Evrensel benliktir’’.

 

Kuran, evrensel benliği; ‘’Adem’e/ilk düşünebilen insanlara öğretilen isimlerin bütünü olarak tanımlamaktadır.(bkz. Bakara 31) Aynı zamanda bu isimler, Allah’ın isimleri olarak ifade edilir…

 

Dolayısı ile, egemenlik; Allah isminin bünyesinde toplanan isimlerin, yani evrensel benliğin himayesine atfedilmiş, bu isimleri bünyesinde açığa vuran toplumların ‘’yeryüzünün halifesi/yöneticisi olduğu ifade edilmiştir’’…

 

Bu noktada temel sorun, evrensel benliğin öğelerini, kendi bünyesine atfeden ‘’bireyci-bencil’’ benliktir.

 

İşte bu iki kutup, Kuran’da anlatılan İslam’ın bütün kurgusunu kavramamızı kolay kılacak gerçekliğin ta kendisidir!

 

Bu, metafizik zırvaların anlatımlarında geçen ‘’Kozmik Benlik’’ hikayesi ile alakasızdır.

 

Bu olgu, yeryüzünün varoluş serüveninin bütününde aktif rol oynamış iki benliğin konum ve koşullarına ithaf edilmiş bir ayrılıktır.

 

Bu benliklerin yeryüzündeki temel savaşı ise, ‘’PAYLAŞIM’’ hususunda cereyan etmiş, ve etmektedir. Evrensel Benlik, paylaşımın adil olması noktasında ilkeler sunarken, bireyci benlik ise; paylaşımdaki aslan payını kendisine ait kılma adına mücadele eder.

 

İlkel çağlardaki komünal yaşamın özündeki sorunların bütünü, günümüze kadar ulaşan süreçteki bütün savaşlar, günümüzdeki olayların tamamı; bu iki kutbun çatışmasının ürünüdür.

 

Vahiy, Kuran'da çok ilginç biçimde tanıtılır;

 

(NAHL suresi 68. ayet) Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..."

 

Ayette hedef ''bal arısı'' gibi görünürken, evha kelimesi ile ''aslında vahiy mekanizmasının'' tanıtıldığını görürsünüz. Bal arılarındaki ''genetik dışavurum'' ile vahiy arasında kurulan ilişki, vahyin bir dışavurum olduğunu bizlere gösterir...

 

Aslında çatışma sanılan ‘’tiyatronun ta kendisidir’’. Bu senaryo, olgun ruhların kendilerine vahyolan bilgiyi dışavurmaları neticesinde ortaya çıkmış, ilahi müdahalenin ve iradenin ürünü olan ‘’Evrensel Benliği anlama kılavuzlarında/İlahi hitaplarda net biçimde anlatılmıştır.

 

Peki bunun konumuzla ilgisi nedir ?

 

Evet biraz ileri gidelim ; Hz.Muhammed’in ana çıkışı; bireyci toplum ve sömürü sistemini yıkmak üzere, evrensel benliğin önkoşulu olan adil paylaşımı hayata geçirme üzeredir.

 

Bu çıkış, kendi tavrından ziyade, verilen yükümlülükten ibarettir. O, tamamen vahyin sonuçlarını yaşamış, Mekkeli Muhammed ile Allah Resulü Muhammed arasındaki dev farkı yaratacak eylemlerin içinde bulunmuştur.

 

Bu net ve açık biçimde böyledir. Aksini iddia edenlerin sunacağı delilleri geçersiz kılacak çok sayıda delil sunmak mümkündür.

 

Kuran, bir manifestodur/bildiridir Allah’ın insanlığa; özgürlük adına sunduğu bir aydınlanma ve yenilenme kitabı, bir yaşam kılavuzudur. Mevcut düzenin bütün duvarlarını yıkan, devrimci ve yenileyici bir unsurdur.

 

Mekke’de yaşanan olayların, ‘’taş ve tahta putları savunma savaşı’’ olduğunu söylemek, ‘’cehaletin en karanlığının esiri olmuşluğun alametidir’’. Bu mücadele, putları merkeze koyarak, halkı ‘’şirk-afyon’’ din ile uyutmak sureti ile, servet yığıp ‘’iktisadi temelde sömürüye dayalı bir sistem kurma ve bunu muhafaza etme savaşıdır’’…

 

Kuran ise, öncelikle bu sistemi reddederek, bunun ‘’tağut’’ yani haddini aşmış bir sistem olduğunu, bu sisteme tabi olunmayıp, değiştirilmesi noktasında adımlar atmak gerektiğini belirtmiştir.

 

Mekke zenginlerinin Resulullah’a kininin nedeni budur.

 

Hele ki bakın, Kuran bu sistemin ele başlarına nasıl hitap etmektedir ;

 

“Kahrolsun Ebu Lehep iktidarı; kahrolsun!

             Zenginlik ve iktidar onu kurtaramayacak!

           O kıpkızıl bir ateşe atılacak!

          Çenesi düşük karısı da yanında olacak!

           Gerdanında fitillisinden bir de ip olacak!” (Leheb; 111;1-5)

 

Mescid’i Haram’ın merkez ilan edilmesi, paylaşımda adil bir devlet anlayışını önerme noktasında kilit bir adımdır. Çünkü; Musa-Firavun, İbrahim-Nemrut örnekleri de tamamen bu ilişki etrafında işlenir. Dikkat edersek, Firavun’un sömürü saltanatı,putları koruma noktasında değil, saltanatı ve sömürü sistemini koruma noktasında tepkiler ortaya koyar.

 

Aynı örnek, İbrahim ve Nemrut hadisesinde de işlenir. Kuran’da bu misal, tevhid-şirk ayrımını yapabilmemiz adına çok önemli veriler sunar. Tevhid, ‘’ahad etrafında birleşme’’ yani, evrensel benliği egemen kılma mücadelesi iken, şirk ise, bölme-parçalama ve Evrensel benliğe ait özellikleri bireyci benliğe atfetme olarak addedilir.

 

Bunun başında da güç gelir! Güç ve saltanatta, Allah dışında kudret tanımayan Kuran, Allah’ın mülkünün adil paylaşımını kesin bir şart olarak ortaya koyar!

 

Mescid’i Haram’da, bu ilkelere mensup İbrahim Peygamber’in inşa ettiği bir tevhid akademisidir, yani ‘’model uygulama noktasıdır’’, Hacc eylemi de bu realiteyi kavrama ve yaşama geçirme eyleminden ibarettir…

 

Bunların bütününü geniş olarak ‘’GAYYA’’ adlı kitabımızda açtık.

 

Bir diğer eylem olan ‘’SALAT’’ eylemi de, her ne kadar yozlaştırılıp ‘’Namaz’’a indirgense de, yaşam içinde ‘’Kıyam-Tevhidi ayağa kaldırma’’, ‘’Rüku-tevazu ile adalet için mücadele’’, ‘’Secde- ilahi hükme bağlılık’’, ‘’Destekleme’’, ‘’Sosyal Yardımlaşma’’ gibi eylemlerin bütünü olup, bunları ben ilahım olan ALLAH adına uyguluyorum gibi bir ilan adına yapılan eylem de NAMAZ’dır.

 

Dinin direği SALAT’tır. Namaz ise, salatın mescidlerde ALLAH adına uygulandığını ilan etme eylemidir.

 

Peki bu gerçekler neden ve nasıl çarpıtıldı ?

 

Resulün mücadelesi başarıya ulaşınca, sistemini yitiren zorbalar, çaresizlik nedeni ile, sistemlerini ‘’yeni sistem içinde inşa etme yoluna giriştiler’’

 

Peygamberin vefatı sonrası, bu davayı savunan sahabeler öldürüldü, torunları Kerbela’da katledildi, ve baskı-cebir yolu ile, eski sistem İSLAM maskesi giydirilerek yeniden hayata geçirildi.

 

Halk ise, alıştığı sistem ile yeniden yüzleştiğinden bunu sindirmekte zorlanmadı.

 

Özellikle, Kuran, yani evrensel manifestonun( bildirinin) okunmaması, anlaşılmaması adına tonlarca uydurma hadis üretildi. Din, Allah’ın elçisi adına söylenmiş yalan hadislerin egemenliğine itildi,

 

Önemli eylemler/ibadetler içi boş bir hale getirildi, dünyevi olan ve yaşamdan kopmayan din, cami içine hapsedildi ve ‘’saltanatın afyonu’’ haline dönüştü…

 

Günümüzdeki din, genel hatları ile budur…

 

Kurandaki İslam, tabiat kanunları ile çelişmeyen, aklın ve mantığın işlevselliğini öngören, aydınlanmacı bir dindir. Ve Allah indinde tek din olduğu ifade edilir.

 

Ancak Allah Kuran’da; Kuran’ı merkeze koymaksızın ‘’kendi adına yalan uydurarak bir takım inanışlar üretileceğini ve bunların doğru din gibi tanıtılacağını belirtir’’.

 

Bu kimselere ‘’müşrik’’ demektedir. Müşrik olmak için ise, Allah’a inanmak ve kabul etmek gerekir. Aksi halde ona hiçbirşeyi ortak koşamazsınız.

 

Sen Kuran’ı anlamazsın, bilemezsin gibi tahakkümler(zorla hükmetme ) üreten bu Emevici dinciliğin beslendiği kökler, Arap Müşriklerinin dini ile aynı köklerdir.

 

Dolayısı ile, vahyin dinini, saltanat ve servet uğruna yozlaştıran bu güruhun(topluluğun,cemaatin..vs.) dini, bugün ‘’Haçlı Emperyalizmi ile kol kola yürümektedir’’. Halkımız ise bu oyuna seyirci kalıp, cennet hayalleri kurmaktadır.

 

Şimdi Eren din hakkında yazmasın da ne yazsın ?

 

Tarihsel sömürünün panzehiri yanıbaşındayken, o panzehirin adı ile aldatılan halkların gerçekleri görmesi, tarihin ve Allah’ın bizlere yüklediği bir yükümlülüktür.

 

Bu bağlamda, insanlığı ‘’Kuran’ı salt biçimde anlamaya, Resululah’ı tanımaya davet ediyorum’’.

 

Aksi halde mahşer de işitilecek şu söz büyük bir pişmanlık üretecektir;

 

(FURKÂN suresi 30. ayet) Resul de şöyle der: "Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular."

 

Not : Metnin düzenlenmesi hasebi ile ''Burçak Bayrak'' dostuma özel teşekkürler...

Yukarı dön Göster Eren Erdem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Eren Erdem
 
Metehan2003
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 11 ocak 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Metehan2003

selam eren erdem,

Öncelikle başta siz olmak üzere,bu güzel çalışmada emeği geçenlere teşekkür ederim.

Son zamanlarda okuduğum en anlamlı yazı olduğunu itiraf etmeliyim.

"Kurandaki İslam; bireyciliğin karşısındaki ‘’Devrimci-toplumcu’’ duruşun ta kendisidir…"

SALAT ta KIYAM gerçeğini ANCAK BU KADAR güzel anlatabiliriz ve yine Ruku/Saygı,Secde/Kabulleniş...

Alınan alınsın ama şu an tüm "islam alemi" MAUN suresinde ki NAMAZ ile meşgul.

O nedenle SALAT tan hoşlanmıyorlar.

Ve Sen bu gerçeği dile getirdiğin zaman Namaza dil uzatan kafir diye Taşlamaya kalkıyorlar.

Hud Suresi, 87

Dediler ki: "Ey Şuayb! SALATIN mı emrediyor sana, atalarımızın taptığını terk etmemizi yahut
mallarımızda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi?
Esasında sen; gerçekten yumuşak huylu, olgun bir
insansın."


Dikkat edin mealciler NAMAZIN MI? emrediyor...diye çevirirler.Namazın müşriklerin malları ile ne ilgisi varsa?

Salat gördükleri heryere Namaz yazarlar.Zekatı verin Namazı kılın.Başka da birşeye karışmayın.

Çünkü EkimüsSalat ve AtuzZekat onların DÜZENİNİ TEMELDEN YIKIYOR.

İyi ve Kötünün mücadelesi daha PARA icad olmadan öncede sonrada EKONOMİK tir.

Bu gerçeği Gözardı eden meseleyi kavrayamaz.Olay KÖLELİK ve SÖMÜRÜ düzeni ile HAKKIN ve ADALETİN mücadelesi.

Cahiliye devrine öyle ilkel Puta tapanlar gözü ile bakanlar maalesef kendileri Cahildir.

Putlar perdenin önünde ki aktörler,asıl perdenin arkasında ÇIKAR MÜCADELESİ var.

Mekke Ekonomisi ve RANT var.Kaynakların paylaşımı/Ticaret var.Bediri hatırlayın.

Uç bir anlatım olacak ama Ekonomiden anlamayan İslamdan da anlamıyor,neden kaçıp :Kime teslim olduğunu/nasıl
ARINMASI gerektiğini bilmiyordur.

Bununla birlikte FAŞİST ve IRKCI/Kabileci Mekkeliler nasıl EŞİTLİKten yana olabilirler?

Olmadılar zaten...Abbasoğulları hariç Umeyye nin oğulları Arap olmayan müslümanları tümden MEVALİ sayıyordu hatta
Kureyş dışındaki Araplar bile küçümseniyordu.

Emeviler mümkün olduğunca İSLAMı kabul edilmesini ZORLAŞTIRMIŞLARDIR:Sünnet olma zorunluluğu,Günde 5 kez Camiye

gelme Zorunluluğu bir yoklamadan ibaret.İnsanları Riya ile suçlayan/zorlayan paranoyak yaklaşım.

Neden? Alacağı HARAÇtan ve CİZYE den olmamak için.

Sadaka,Zekat,İnfak Terimleri Anlaşılmadan islam topal ve güdük kalır.

FETİHler ve paylaşıla-maya-n Beytülmal....Fey...Cizye...Harac....Ate ve Ganimet

Mezheplerin ASIL kökenidir.

Meselenin özü RANT olduğunu kabullenmeliyiz.

İşte o zaman Günümüz islamının neye teslim olanların dini olduğunu daha iyi anlarız...

Birgün KABEnin de İslamın da üstüne örtülen o KARA ÖRTÜ kaldırılacaktır.

Sevgi ile...







__________________
"Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Yukarı dön Göster Metehan2003's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Metehan2003
 
nurhani
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 03 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nurhani

 

Ünlü düşünür konfiçyüs'e ''Toplumun kaderi senin eline verilse onu düzeltmek ve iyileştirmek için ne yapardın ? diye sormuşlar. Konfiçyus 'ilk işim  isim ve kavramları değiştirmek olacaktır. Çünkü toplum isim ve kavramları yanlış tabir etmek ve kullanmakla bozulur. Bu yanlış kullanım ve tabir çarpık ve bozuk düşüncelerin yerleşmesine neden olur''. diye cevaplamıştı.On iki  asrı geçen tanışıklığa rağmen Kuran kelimeleri ile Türkçe kelimeler arasındaki anlamsal çakışmazlık hayret edilecek kadar çoktur.Bilhassa Kuran'ın iskeleti diyebileceğimiz temel kavramların doğru tercüme edilip edilmediklerine ve doğru algılanıp algılanmadıklarına dikkat etmek gerekmektedir. Dilimizdeki  '' ayet, hadis, Kuran, kitap, vahiy, melek, peygamber, resul, sadaka, namaz, zekat, hac, din, iman, mümin, kafir, islam...' gibi kelimeler asla Kuran'daki  dilsel  ve kavramsal  anlamları yansıtamazlar.



__________________
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."

AL-İ İMRAN 8
Yukarı dön Göster nurhani's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nurhani
 
nurhani
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 03 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nurhani

 

Eğer Türkler Allah'a  teslimiyet(islam)i seçtiklerinden sonra en azından bir kaç asır içinde Kuran kavramlarını iyi bir şekilde çevirmiş olsalardı şimdiye dek bir çok kavram yerleşmiş olurdu.Ancak, aradaki bin yılı aşan uzun zaman dilimi ne yazık ki verimli kullanılmamıştır.Bu gün Türkçede bulunmayan bir kelimeyi kuralına göre türeterek çevirsek bile onun yerleşmesi ve kabullenilmesi zaman alacaktır.Hatta hiç yerleşmeme ihtimalinden de söz etmek mümkündür.

 Kuran'ın bir parçasını çevirirken bütün Kuran'ı göz önüne alarak panaromik olarak bir bakış açısı ile hareket etmek mecburiyetindeyiz. Bizim yaptığımız bir hata şudur. İki dünyanın farklı kavramlarını birbirine karıştırıyoruz. Kuran kavramlarını kendi içlerinde değilde başka kavramlarla ifade etmeye çalışıyoruz.

 Halbuki kıyaslamalar yoluyla benzer modern kavramlardan örnekler verebilsek bile Kuran'ın kavramlarını en iyi şekilde kendi sistemleri içinde  açıklayabiliriz.

 

  Alıntıdır.

 Türkçe Kur'an Tercümelerinde Metot sorunu

 Yüksek Lisans Tezi

 Halil  HACIMÜFTÜOĞLU



__________________
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."

AL-İ İMRAN 8
Yukarı dön Göster nurhani's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nurhani
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

       Efrayim
       Sevgili Eren Erdem
       Yazmış olduğunuz konu başlığını,meale sorayım
dedim.Mealde,
       1-)Kuran = hiç bir ayette geçmiyor.
       2-)İslam= hiç bir ayette geçmiyor.
       3-)Konu başlığının dışındaki bir kelimeye baktım 40
ayette yer alıyor o da MÜSLÜMAN
       İlginize,bilginize ...
       Sevgi ile,
       Katılımınızı bekliyorum.
Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats