HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: TEBLİĞ de METOD Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Metehan2003
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 11 ocak 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Metehan2003

Tebliğde Metodun Rolü ve Önemi

Bir din, doktrin ya da sistem, ne kadar derin ve yüksek hakikatler ihtiva ederse etsin, gereği gibi
tanıtılmadıkça etkili olması mümkün değildir.

Bir şeyin kesin bir hakikat olması kadar, bu hakikatin duyurulması, tanıtılması ve neticede bunun insanların davranış ve
tutumlarına etkide bulunmasının yol ve yöntemlerini bilmek gerekmektedir.

İngiliz filozofu Bacon: "Doğru yolda yürüyen bir topal, yolunu şaşırmış bir koşucudan daha önce hedefine
varır," diyerek öğretimde amaca kolay ve kısa yoldan ulaşmada anahtar rol oynayan metodun önemine işaret
etmektedir.
Metod, çalışmaları düzenleyip, disiplin altına aldığı gibi, aynı zamanda işe ciddiyet kazandırmakta ve
amaca ulaşmada önemli ölçüde kolaylık sağlamaktadır. Hedeflenen amaçlar yönünden insanı ve toplumu olumlu
bir biçimde etkileyebilmesi için öğretim ve tebliğ, çok ciddî, planlı ve metodlu yürütülmelidir.
Ayrıca her konunun öğretim ve tebliği farklı metodlarda olabilir. Bu bakımdan tek bir metod yoktur,
metodlar vardır.Bu metodların belirlenmesinde, tebliğ edilen veya öğretilen konunun özellikleri, tebliğ veya
öğretimin amacı, muhatap veya öğrencinin özellikleri, konunun öğretildiği yer ve zaman gibi faktörler rol
oynamaktadır.
Tebliğde muhataba verilmek ve kazandırılmak üzere ele alınan konuya en uygun düşen tebliğ ve öğretim
metodları, ilke ve teknikleri bir uyum içinde, gereğinde ve yeteri kadar kullanılırsa, o zaman bilinçli ve uygun
tebliğ ve öğretim yapılmış olur.
Uygulanan tebliğ metodu, aynı zamanda, bir konunun tebliği sırasında muhatap ya da muhataplarda
dinleme ve öğrenme isteği uyandırabiliyorsa, onları zihinsel aktiviteye ve bedensel etkinliklere sevk edebiliyorsa
o iyi bir metoddur.
İyi bir tebliğ ve öğretim metodunda bulunması gereken belli başlı özellikler nelerdir ?

Verilmek istenen mesajın muhatapta kalıcı olması ve neticede onu düşünce ve davranış değişikliğine sevk
etmesi için, metod, muhatabı düşünmeye sevk etmeli ve onun aktifliğini sağlamalıdır. Metodlu çalışma
yapılmadıkça veya uygun metodlar takip edilmedikçe iyi bir öğretim ve verimli bir tebliğ yapılamaz, yapılan
tebliğ amacına ulaşamaz.

Konu TEBLİĞ olunca elbette ki ilk ÖRNEK alacağımız DEĞERLİ SAHSİYET bu DİNİN RESUL ve NEBİsi

MUHAMMED Mustafa dır.Onun güzel huyu ve Tebliğ Metodu bizim için en önemli kaynaktır.Şüphesiz Onu yönlendiren

Rabbül Alemindir:

Nahl 125 Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok
ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir.

Resul bu ve benzeri ayetleri örnek alarak müminleri ilim ve hikmetle irşat eder, bu irşadını delillere dayandırırdı.

İrşadında ve ikazında hiddet ve şiddet göstermezdi.

Muhataplarını samimî bir hava içerisinde karşılar, onlara şefkat ve merhametle nasihatte bulunurdu.

Doğruyu ve gerçeği anlatmakta daima tatlı dili, güzel sözü tercih ederdi.Zihinlerde meydana gelen şüphe ve tereddütleri
büyük bir sabır ve anlayışla giderirdi.

Muhataplarına itibar eder ve onları ikna etmek için tane tane konuşurdu.

Sorular yersiz de olsa tebessümle karşılar, ciddiye alırdı.

Vaaz ve nasihatlerindeki tesirin en büyük bir sebebi de insanların kusurlarını bağışlayıp, onları affetmesiydi.

Hattâ en çok sevdiği amcasını ve daha birçok akraba ve sahabelerini şehit eden ve ettirenleri Mekkenin fethi sırasında
affetmişti. Hâlbuki, o gün bütün güç ve kuvvet elindeydi.

Onları dilediği gibi cezalandırabilirdi.İşte böyle büyük ve yüksek seciyelerle etrafındaki insanların ruhlarına tesir
etti ve onların nüve halindeki kabiliyet ve yeteneklerini uyandırdı, inkişaf ettirdi.

Onları insanlık semâsının birer yıldızı haline getirdi. O asrı perdeleyen cehalet sislerini kaldırdı.

Âlemin şeklini değiştirdi. İnsanlar arasında adalet, muhabbet, yardımlaşma gibi yüksek seciyeleri hayata geçirdi.
Kişisel ve sosyal hayatı tehdit eden bütün hastalıklara karşı şifalı ilâçlar getirdi ve Allahın izniyle insanlık âlemini
tedavi etti.

Kur’an insanları nasıl ikna ederek onlara Allah’ın varlığını ve birliğini kabul ettirmeye çalışmıştır? Yine Yüce Allah,
Kur’an’da koymuş olduğu prensipleri insanlara benimsetirken nasıl bir yol takip etmiştir? Bu hususta ortaya koyduğu
deliller nelerdir? İşte bu gibi sorulara ayetler ışığında cevap verildiğinde Kur’an’ın irşad ve tebliğ metodu da ortaya
çıkmış olmaktadır. Kur’an’ın irşad metodunun en özlü bir şekilde şu ayette ifade edildiğini görmekteyiz:

“ Sen, Rabbin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Çünkü Rabbin,
kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.” (16/125)

Bu ayetteki “hikmet ve güzel öğütle Rabbinin yoluna, yani İslam dinine çağır” ifadesi açık ve kesin bir emirdir. Ama
kimlerin hikmet ve güzel öğütle Allah’ın yoluna çağırılacağı ayette belirtilmemiştir. Müşrikler, Kitap Ehli, münafıklar
ve müslümanlar, acaba bunlardan hangisi bu davetin muhatabıdır? Ayette mefulün zikredilmemesi, hitabın umumî oluşuna
işaret etmektedir.

* Kur’an, tek bir zümreyi hidayete çağırmak için değil, bütün insanları hidayete erdirmek için
gönderilmiş bir kitaptır. O halde bütün insanlar bu kapsama girmektedirler.

Allah yoluna hikmetle davet edilecek olanlar, gerçeği öğrenmek isteyen, anlayışlı ve olgun insanlardır. Onlara karşı
ancak kesin delillerle konuşmak doğru olur ki, o kesin delil de hikmettir. Nitekim ayette geçen hikmet kelimesi başlıca
şu manaları taşımaktadır:

- Doyurucu, ikna edici, aynı zamanda -karşısındaki insanların kültür seviyesine göre- bilimsel ölçüde delillerle davet
etmek.

- Gerçeği yansıtır mahiyetteki belgelerle davet etmek.

- İnsanlara yarar sağlayacak, akıllara ışık tutacak vicdanlarını harekete geçirecek misallerle davet etmek.

* Allah Yoluna Güzel Öğütle Çağırmak:

Allah yoluna güzel öğütle davet edilecek olanlar ise, sağlam karakterli, güzel huylu, iyi kalpli, zarif ve duyarlı bir
vicdana sahip ve öğüt kabul eden insanlardır. Bu tür insanları Allah yoluna, güzel, tatlı, çekici ve doyurucu öğütlerle
davet etmek gerekir. Çünkü bilgisiz, hikmetsiz, kaba davetle, taassupla hareket etmenin bir yararı olmaz. Ancak hikmet,
tatlı dil gönülleri etkiler, insanları yumuşatır, yoldan çıkanları yola getirir.

* En Güzel Bir Biçimde Mücadele Etmek:

En güzel bir biçimde mücadele etmek, daha ziyade dinî eğitimden uzak, yabancı kültürün tesiri altında kalıp dine,
dindara saygı duymayan; üstelik yıkıcı, bozucu faaliyetlerde bulunan inkârcı veya çok şüpheci inatçılara karşı yapılır.
Mücadelenin günün şartlarını, sosyal yapının özelliklerini, muhatabın tutum ve dayanaklarını dikkate alarak sistemli,
seviyeli, şuurlu bir şekilde yapılması gereklidir.

Ayette geçen mücadele kelimesi cedel kökünden müfâale kalıbından mastardır. Aşırı ölçüde tartışma, bir işi sağlam yapma,
mücadele eden iki kişiden birinin diğerini fikren mağlup etmesi, güreşmek ve bir insanın arkadaşını sert yere düşürmesi
gibi manalara gelmektedir.

Tartışmalardan olumlu bir netice elde etmek oldukça zor bir iştir. Karşılıklı olarak bir takım fikirlerin çatışması
sonucunda, genellikle yorgunluktan ve dargınlıktan başka bir şey hasıl olmaz.
- Bunun için Kur’an, karşı tarafla mutlak olarak mücadele yapmayı pek tavsiye etmemiş, ancak ille de mücadele etmek
gerekirse en güzel şekilde yapılmasını istemiştir.
- Muhatabı kötüleyerek, onun şahsiyetini rencide ederek değil, ona karşı nazik ve anlayışlı davranarak
hareket etmeyi, iyi bir netice elde edilmesi bakımından önemli saymaktadır.
Bu ayetten başka Kur’an’da, tebliğ metodumuzun nasıl olması gerektiğini açıklayan başka ayetler de vardır. O ayetleri de
göz önünde bulundurarak Kur’an’ın öngördüğü diğer tebliğ yöntemlerini şöyle açıklayabiliriz:

- Şefkat ve Merhametle Davet Etmek:

Müslümanların merhametli olması, Kur’an’ın emrettiği bir husustur. Davetçi ise, her müslümandan daha çok merhametli
olmak zorundadır. Başkalarına karşı şefkatli ve merhametli olmayan bir kişi, onların iyiliğini isteyebilir mi? Hâlbuki
davetçi, insanların cehennem ateşinden kurtulup Allah’ın rızasına kavuşması için gayret sarf eden kimsedir. O kendisi
için sevdiği bir şeyi başkaları için de sever.

Kur’an’da Hz. Peygamber’in merhametli olması sebebiyle, insanların O’nun etrafına toplanmış olduğu, aksi halde katı
kalpli olmuş olsaydı etrafındakilerin dağılıp gitmiş olacakları belirtilmektedir.

“Sen, Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç
şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi.” (3/159)

Bu ayet, davetçinin merhametli ve güler yüzlü olmasının önemi üzerinde durmaktadır. Soğuk ve katı yürekli insanlardan
hiç kimsenin hoşlanmadığı bir gerçektir. Herkes müsamahakâr ve güler yüzlü insanların etrafında toplanır. Güler yüzlü
bir çehrenin ve tatlı bir çift sözün her insan üzerinde müspet bir tesir bıraktığını kim inkâr edebilir?
Resul de güler yüz, müsamaha ve merhamet o kadar engindi ki, O’nun hiçbir kimseye bağırıp çağırdığı görülmemiştir.

Burada bir örnek vermek istiyorum:

Bir gün İslamiyete tam ısınmamış bir bedevî, Muhammed’in huzuruna gelerek O’ndan bir şeyler istedi. Rasulullah da
bu fakir adama yardımda bulundu. Adam kalkıp giderken Resul ona:

- Seni memnun edebildim mi? dedi. Adam:

- Hayır memnun değilim, bunlar da bir şey mi sanki! diye söylendi.

Adamın bu nezaketsiz davranışına karşı orada bulunan Sahabîler, son derece kızdılar ve onun üzerine yürümek istediler.
Resul onlara durmalarını işaret ederek, evine gidip bu adama başka şeyler daha getirip verdi.

- Şimdi seni memnun edebildim mi? diye sordu. Adam da:

- Evet yardımda bulundun dedi. Bunun üzerine resul ona:

- Öyleyse gel, biraz önce kızdırdığın insanlara bu memnuniyetini açıkla da, sana olan düşmanlıklarını gider, dedi.

Adam içeri girip müslümanların huzurunda Muhammed den memnun olduğunu belirtti.

İşte Muhammed’in bu ölçüdeki şefkat ve müsamahası insanları İslamiyete çekiyor ve onlara İslamiyeti benimsetmiş
oluyordu.

Allah yoluna hikmet ve güzel öğütle çağırmayı ve en güzel biçimde mücadele etmeyi nasib etsin.


__________________
"Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Yukarı dön Göster Metehan2003's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Metehan2003
 
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

Musrik bir sairi bile saatlerce bikmadan ve dislamadan dinleyebilen bu mustesna insan, gormek isteyenler icin, yeterince acik ornektir.

O devirde dahi, insanin bir sekilde varolma hasletini degerlendirebilmis ve bugunku adiyla empati kurabilmistir.

Aslina bakilirsa ve derinden incelenirse gorulecektir ki; Sevgi insana ulasmakta ve onu anlayabilmekte  benzersiz bir yonelim tarzidir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats