HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: RAB: ALLAH NASIL BİR RAB? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Deli Laz
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2006
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Deli Laz

şaban piriş.
RAB

SÖZLÜK ANLAMI

Rab Kelimesi: Arapça (r-b-b) kökünden türemiştir, 'rabbe' fiilinin anlamı:

İnsanların başbuğu, idare edeni olmak. Başa geçmek, bir şeye malik olmak, bir şeyi toplamak, çocuğu besleyip yetiştirmek, bir şeyi tamir, ıslah etmek, nimeti artırmak, fazlalaştırmak.

'Rabb' şeklinde isim olarak: Efendi, Sahip, mürebbi, düzene sokan, Tedbir eden, nimet veren anlamlarına gelir.

KUR'AN'DA KULLANIMI

Rab kelimesi Kur'an'da fiil halinde kullanılmamıştır. Yalın ve bir sıfata bağlı haliyle Rab kelimesi 84 kere, 'benim Rabbim, senin Rabin, Onun Rabbi gibi, izafet halinde 880 kere, çoğul haliyle 'erbab' şeklinde, 'Rabler' anlamında 4 kere, 'Rabbin taraftarları' anlamında 'rabbaniyyun' şeklinde 3 kez kullanılmıştır.

Görüldüğü Kur'an-ı Kerimde Rab kelimesi, bir kaç istisna dışında tamamen 'Allah' için kullanılmıştır. Çoğu da izafet halinde ya bir sıfat veya isim ya da zamirle kullanılmıştır.

Şimdi Kur'an'daki kullanımından hareketle Allah'ın nasıl bir rab olduğunu öğrenmeye çalışalım.

ALLAH NASIL BİR RAB?

1) ALEMLERİN RABBİ:

Kur'an'da kullanılan tabirlerden birisi 'Alemlerin Rabbi' ifadesidir. Alem: Toplum, dünya, yaratılmışlar, bitki, hayvan sınıflarının her biri ve evren anlamına gelir.

Alemlerin Rabbi ifadesi de kısaca her şeyin Rabbi anlamındadır. Fakat, her şey ifadesinin kullanılmayıp, alemler ifadesinin kullanılması, sistem ve organize şeklindeki müstakil gibi görünen tüm unsurları içermesi ve bilhassa insan topluluklarının ve insanların kulluk ettiği batıl tanrıları da dahil olmak üzere bilinen her şeyi tam bir hakimiyet ile içine alması olabilir.

Kur'an'ın ilk ayetleri Fatiha Suresi ile başlar. Burada ilk başta hamdin, Alemlerin Rabbine mahsus olduğu dile getirilerek, Alemlerin Rabbi şöyle tanıtılır:

'Hamd, Alemlerin Rabbine mahsustur. O, rahmandır, rahimdir, hüküm gününün malikidir.

Yalnız sana kulluk ederiz, yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazabına uğrayanların ve yoldan sapanların değil..' derken, Allah'ın merhamet sahibi, bol bağış ile insanları besleyen, koruyup gözeten, yani dünyadaki nimetlerin sahibi ve yaratıcısı olduğu gibi, hüküm günü, kıyamet günü de insanları hesaba çekecek olan, hüküm yetkisini elinde bulunduran, hakimin de O olduğunu ifade ediyoruz. Alemlerin Rabbi olması, hamdin ona yapılmasını gerekli kıldığı gibi, teslimiyetin, korkunun, hayatın, ölümün, ibadet ve namazın da yalnızca O'na yapılmasını gerektiriyor.

Teslimiyet:

'Rabbi İbrahim'e teslim ol dediğinde, 'Alemlerin Rabbine teslim oldum.' demişti.'(Bakara:131)

'De ki: Allah'tan başkasına mı yalvaralım? Onlar bize ne fayda ne de zarar verebilir. Allah bize doğru yolu gösterdikten sonra ökçelerimizin üzerinde geri mi dönelim, arkadaşları bize gel diye hidayete çağırırken şeytanların yeryüzünde ayartıp hevasına uydurduğu kimse gibi? De ki: Doğru yol, Allah'ın gösterdiği yoldur. Alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk.' (6/En'am: 71)

'De ki: Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir.' (6/En'am: 162)

Korku:

'..Çünkü ben Alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım.' (5/Maide: 28)

Hamd:

'..Zalim kavmin kökü kurutuldu. Hamd Alemlerin Rabbine mahsustur.'(6/En'am: 45)

2) HERŞEYİN RABBİ:

Allah, Alemlerin Rabbi derken, bütün canlı, cansız toplumları ve varlıkları kasdederek Allah'ın her şeyin Rabbi olduğunu söylemiş oluyoruz. Fakat Allahu Teala, daha açık bir ifade ile kendisinin her şeyin Rabbi olduğunu bize şöyle açıklıyor:

'De ki: Allah herşeyin Rabbi iken O'ndan başka Rab mi arayayım? ..' (6/En'am: 164)

Allah'ın herşeyin Rabbi olduğu gerçeğini kabul etmek, kişiye O'ndan başka bir Rab aramama bilincini de veriyor.

'Allah her şeyin Rabbidir.' ifadesi ile kasdedilen anlam nedir? Allah nasıl her şeyin Rabbidir? Yine bu soruya da değişik ayetlerde ayrıntılı cevaplar buluyoruz.

a) Yaratıcı ve Emir Sahibi Bir Rab: 'Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra arşa hükmeden, gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen, güneşi, ayı, yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek var eden Allah'tır. Bilin ki, yaratma da ona aittir, emretmek de.

Alemlerin Rabbi olan Allah yücedir.' (7/A'raf: 54)

Allah, sadece yaratıp, sonra da yarattıkları ile ilişkisini kesmiş, onları kendi haline bırakmış bir rab değil, yarattığı varlıklar üzerinde hakim ve yönlendirici, hükmeden bir rabtir.

b) Yüce Arşın Rabbi: Arş, hakimiyetin sembolüdür. Taht anlamına gelir. Taht anlamına gelen bir başka kelime de 'kürsü'dür. 'O'nun kürsüsü yeri ve göğü kuşatmıştır.' (2/Bakara: 255) 'Allah bana yeter. O'ndan başka ilah yoktur. Yalnız O'na bağlandım.O, yüce Arş'ın Rabbidir.'(9/A'raf: 129)

Kur'an'da Arş'la ilgili bilgilerden bazıları şöyledir.

'..O'nun Arş'ı su üzerinde iken, hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için, gökleri ve yeri altı aşamada yaratan O'dur..'(11/Hud: 7)

'Melekleri Arş'ın etrafını çevirmiş oldukları halde, Rab'lerini hamd ile överken görürsün. Artık insanlar arasında adaletle hükmolunmuştur. Hamd alemlerin Rabbi Allah içindir, denir.' (40/Mü'min:75)

'..Gök yarılır, düzen bozulur. Melekler onun çvresindedirler. O gün Rabbinin Arşını onlardan başka sekiz tanesi taşır.' (69/Hakka: 16-17)

Arş ile ilgili tartışmalara girmeden kısaca özetlemek gerekirse; Allah, tüm hakimiyetin kendisine bağlı olduğu, ilahlık makamının sahibidir. O'nun makamı ise kulların makam ve tahtlarıyla karşılaştırılamaz.

c) Yedi Göğün Rabbi: Allah'ın, Yerin ve yerde mevcut olanların Rabbi olduğuna, göğün ve yüce Arş'ın Rabbi olduğuna inanan fakat, öldükten sonra tekrar diriltileceklerini bir türlü aklı almayan müşriklere Rabbin gücü ve kudreti onlara tasdik ettirilerek şöyle hatırlatılıyor:

'De ki: 'Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?

-Allah'ındır, diyecekler.

-Öyleyse düşünmüyor musunuz? De ki:

-Yedi göğün ve Yüce Arş'ın Rabbi kimdir?

- Allah, diyecekler.

-Öyleyse O'na karşı gelmekten sakınmıyor musunuz? de.

-Biliyorsanız söyleyin, de. Her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat barındırılmaya ihtiyacı olmayan kimdir? de.

-Allah'tır, diyecekler.

-O halde nasıl aldanıyorsunuz? de.' (23/ Mü'minun: 84-89)

d) Doğunun, batının ve arasındakilerin Rabbi: Rabbin nufüz sahası tüm evreni kuşattığı ve bütün varlığın hayatı ve ölümü elinde olduğu bilinen bir gerçek iken, O, hangi sahaların da emir ve nüfuzu altında olduğunu ayrıntılı olarak anlatarak insanların dikkatlerini o noktada yoğunlaştırıyor. Doğunun ve batının Rabbi olması da bu cümledendir. Doğulu insanın, örneğin uzak doğudaki toplumların Rabbi ile batı toplumlarının Rabbi aynı Allah'tır. Onlar, bu Allah'a farklı farklı ve batıl inaçlarla karışık olarak inansalar bile.. Tüm insanların yaratıcısı tektir. Rızıklandırıcısı tektir. Barındırıcısı, herkesin oksijenini ve suyunu veren, yaşadıkları hayatın tüm imkanlarını bahşeden O'dur. Öyleyse doğu ve batı insanları aynı Rabbin kulları olarak kardeştirler. Toplumların birbirlerine üstünlükleri yoktur. Birbirlerinin hakları gasbetme, tahakküm etme, zulmetme haklarına sahip değillerdir. Aynı Rabbin kulları olarak bütün yetkiyi Allah'a tahsis edip, kardeşlik ve adalet ilkesi içerisinde hareket etmek zorundadırlar. İnsanlar üzerine tahakküme kalkışan Firavun gibi krallar, insanları bölüp parçalayarak doğulu, batılı diye ayırırlar ve toplumları daha rahat sömürmenin yollarını ararlar.

'Firavun etrafına:

-Size gönderilen Peygamber, şüphesiz delidir, dedi. Musa da:

-Aklını kullanan insanlar iseniz, bilin ki, O, doğunun, batının ve ikisi arasında bulunanların da Rabbi'dir, dedi.' (26/Şuara: 28)

e) Ataların Rabbi: Allah, bugün yaşayan insanları ve toplumların Rabbi olduğu gibi, bu toplumların atalarının, geçmişlerinin de Rabbidir. O, Hz. Adem'den beri bütün insanlığın Rabbidir. Fakat zaman içerisinde insanlar, Rab'lerini unutmuşlar ve ona kulluk etmekten çıkıp, gerçekte hiç bir gücü olmayan fani ve değersiz şeylere kulluk etme gafletine düşebilmişlerdir.

İnsanlar, Allah'ın geçmiş atalarına yüklediği görevleri, tarihin derinliklerinde kalan, günü geçmiş uygulamalar olarak düşünmüşler. Aynı Allah'ın kendilerinin de Rabbi olduğu gerçeğinden habersiz ve sonunda ona döneceklerinden kuşkulu bir şekilde ona isyan içinde ömürlerini tüketme tehlikesine düşmüşlerdir.

Bu sebeple Allah, insanlara hem kendilerini yaratan,yaşatan ve çeşitli nimetlerle besleyen Rabbin kendisi olduğunu, hem de kendilerinden önce gelip geçen atalarının Rabbi olduğunu, yani bütün insanlığın Rabbi olduğunu onlara hatırlatıyor.

'O sizin de Rabbiniz, sizden önceki atalarınızın da Rabbidir, dedi.' (26/Şuara:26)

'İlyas da Peygamberlerdendir. Kavmine:

-Yaratanların en hayırlısı, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı bırakıyor da Baal putuna mı dua ediyorsunuz? demişti.' (37/Saffat: 125-126)

3. RABBİN DİĞER VASIFLARI

Yaşatan ve Öldüren İlah:

Allah'ın Rab olma özelliklerinden birisi de hayat veren bir Rab olması, ölümü takdir eden bir Rab olmasıdır. Bütün canlı varlıkların sahip oldukları canlılığın kaynağı Allah'tır. Dolayısıyla herkesin Allah'a bir can borcu, bir hayat borcu vardır.

Sizi bir kere ölümden kurtaran bir kimseye olan sevginiz, saygınız ve ninnet duygularınız ne ise, sizi her an ölümden koruyan Allah'a karşı duymanız gereken duygular da öyle olmalıdır. Hatta, bundan kat kat üstün ve güçlü olmalıdır.

'O'ndan başka hayat ve ölüm veren başka bir ilah yoktur. O, sizin de sizden önceki atalarınızın da Rabbidir. Fakat insanların çoğu şüphe içinde oynayıp dururlar.'(44/Duhan:8-9)

'Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur. Doğrusu atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur. Doğrusu ölümden sonra tekrar diriltecek olan da O'dur. Doğrusu zengin eden, varlıklı kılan da O'dur.' (54/Kamer:44-48)

Hakim: Rab, yaratıcı, besleyici ve sahip olduğu gibi yarattıkları üzerinde hükmünü geçiren bir hakimdir de. Yarattığı her şeyin üzerinde hüküm koyuculuk ve kanun yapıcılık yetkisi tamamen kendi elindedir. O, insanların toplumsal hayatlarında da barış içerisinde, huzurla yaşamaları için gerekli olan ana yasaları belirler. İnsanlara yol gösterir. Yol göstermek için elçi gönderir ve onlarla kendi hükümlerini içeren kitaplar indirir. Ayın, güneşin ve gökyüzü sistemlerinin tamamının yaratıcısı o olduğu gibi hepsinin nasıl hareket edeceğini belirleyen kanunları koyarak onları belirli sistemler içerisinde hareket ettiren de O'dur. Aynı şekilde insanlığın da hayat sistemini belirleyen O'dur. İnsanlar, O'nun koyduğu kurallar içerisinde yaşarlar ve ölürler. Hayata gelmenin ve hayatı sürdürmenin şartları onun tarafından belirlendiği gibi, toplumun hangi tür davranışlarda nasıl bir sonuçla karşılaşacağını da belirleyen kanun ve yasaları koyan O'dur.

Toplumlar Allah'ı tek Rab olarak tanıyıp, O'nun koyduğu kurallara uyarlarsa huzur ve selamet içinde yaşarlar, onun yasalarının dışında bir takım batıl yasalar, uydurmaya kalkışırlarsa bir gün bu yasaları başlarına bela olur. insanlığı yaratıcı kadar iyi bilemeyen insanlar, geleceği ve koydukları yasanın getireceği sakıncaları hakkıyla belirleyemezler. Neticede insanlık terör, zulüm ve kaos içerisinde yaşamaya mahkum olur. Hem dünyadaki düzenlerini yitirirler; hem de ahirette hüsrana uğrarlar.

'Allah'ı bırakıp da kulluk ettiğiniz sizin ve atalarınızın uydurduklarınızdan başka bir şey değildir. Allah, onların doğru olduklarına dair hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm vermek ancak Allah'a mahsustur. Kendisinden başkasına değil, O'na kulluk etmenizi emretmiştir. Bu, dosdoğru din/yasadır. Fakat insanların çoğu bilmez.' (12/Yusuf: 40)

'..doğrusu Rabbin alimdir, hakimdir.' (12/Yusuf: 6)

'...doğrusu Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz o hakimdir, her şeyi bilendir.' (15/Hicr: 25)

'..Rabbin ayrılığa düştükleri konularda kıyamet günü aralarında hükmedecektir.' (16/Nahl: 124)

Zengin: Buradaki zenginlik tüm imkan ve kaynakların kendi elinde olması anlamındadır. Allah'ın hiç bir şeye ihtiyacı yok, her şeyin Allah'a ihtiyacı vardır. Tüm zenginlik Allah'a aittir. O, bu zenginliğinden dilediğine bahşeder, dilediğine bahşetmez. Tüm yetki O'na aittir.

'Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi başka bir kavmin soyundan yarattığı gibi, sizin yerinize de arkanızdan dilediğini yaratır.' (6/En'am:123)

Güçlü ve Aziz: Rabbin, gerçekten alemlerin Rabbi olmasının nedenlerinden birisi de bütün güç ve kudreti, şeref ve saygınlığı elinde tutmasıdır. Bu özelliğe sahip olamayan birisi gerçek rab olamaz. Güçsüz, aciz, insanların, hayvanların veya kuşların pisliklerine bile sesini çıkaramayan cahiliye putlarının rab olma özelliği olamazdı. Ama insanların akılsızca, sırf atalarının yolunu sürdürme isteğiyle böylesi gülünç bir durumu bile inanç esası olarak benimsemiş olduklarını görüyoruz.

Güçlü ve Aziz olan Rab, kulları yoldan saptığı, peygamberlere karşı savaştığı zaman o toplumları helak etmiştir. Batıl ilahlar edinen, onları koruma ve kollama hırsıyla yanıp tutuşan müşrikler yok olup gittiği gibi sahte rableri de paramparça ve yerle bir olmuştur.

'Buyruğumuz gelince Salih'i ve beraberindeki mü'minleri katımızdan bir rahmet olarak o günün rezilliğinden kurtardık. Doğrusu Rabbin pek güçlü ve azizdir.' (11/Hud: 66)

'İnsanı sudan yaratan, ona soy sop veren O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.' (25 / Furkan: 54)

'Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.' (26/Şuara:9)

Dilediğini Yapar: Allah, yaptıklarının hesabını hiç kimseye vermek zorunda değildir. Ama herkes, mutlaka O'na hesap vermek zorundadır. Dolayısıyla, herkes O'na vereceği hesabı düşünerek yaşamalı ve onun hoşnutluğunu kazanmaya çalışmalıdır. Aksi taktirde suçlu düşecek ve cezayı hakedecektir.

'O, hüküm gününün hakimidir/sahibidir.' (1/Fatiha: 3)

'Rabbinin dilemesi bir yana, gökler ve durdukça orada temelli kalacaklardır. Şüphesiz Rabbin istediğini yapar. Mesut olanlar ise cennettedirler. Gökler ve yer durdukça, Rabbinin dilemesi hariç onlar da orada ebedidirler. Sonsuz bir lutuf olarak..' (11/Hûd:107-108)

Seri Hesap Görür ve Cezası Şiddetlidir: Allah, koyduğu hükümler ve kanunlar çerçevesinde kullarına belirli bir süre tanır, onları yaşatır, yedirir, içirir ve tüm imkanları bahşeder. Fakat, süresi dolan kullarının hesabını da hiç bekletmeden, geciktirmeden, derhal görüverir. Koyduğu belirli kanunlara uymayanlara belirlediği cezaları, belirlediği zamanda tahakkuk ettirir.

'Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize üstün yapan O'dur. Şüphesiz Rabbinin cezalandırması seridir. Şüphesiz O, bağışlayıcı ve merhametlidir de.' (6/En'am: 165)

'..Doğrusu Rabbin cezayı çabuk verir, doğrusu Rabbin, bağışlar ve merhamet eder.'(7/A'raf: 167)

'(Ey Muhammed,) Senin için söylenenler, senden önceki peygamberler için de söylenmişti. Şüphesiz Rabbin hem bağışlayan, hem de can yakıcı azap verendir.'(41/Fussilet: 43)

Haberdar ve Görendir: Evrenin sahibi olan Allah, toplumun ve insanların yapıp ettiklerinin dışında ve onlardan ilgisiz, habersiz değil, bilakis olayların hepsinden haberdar olan ve her şeyi gören, müdahale eden, düzenleyen bir rabtir.

'Nuh’tan sonra nice nesilleri yok etmişizdir. Kullarının günahlarından haberdar ve onları gören olarak Rabbin yeter.' (17/İsra: 17)

Rızkı Takdir Edendir: Rızkın kullar arasındaki paylaşımı da yine Allah'ın takdiri iledir. Tüm rızkın sahibi O'dur. O, rızkı dilediğine belirli bir ölçüye, dilediğine hesabsız rızık verir.

'Rabbin, dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. Çünkü o kullarından haberdardır, görendir.' (17/İsra: 30)

Yol Gösterici, Yardımcıdır: İnsanların yeryüzünde yaşamaları gereken yolu gösteren Allah'tır. İnsanlar, Allah'ın gösterdiği yolda yürür ve aldatıcıları dost edinmezlerse kurtuluşa ererler. Yoksa, yardımcıları olduklarını zannettikleri batıl ilahları ve rableri ile birlikte cehennemi boylarlar.

'.. yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.' (25/Furkan: 31)

Koruyucudur: Allah, herşeyi koruyup, gözeten bir rabtir. Allah'tan başka rab zannedilen ve kendilerine tapılan nesneler ise kendilerini bile korumaktan acizdirler. Kaldı ki kendilerine kulluk edenleri korusunlar. Hatta o sahte rableri onlara inanan kimseler korurlar.

'Oysa İblis'in onlar üzerinde bir nüfuzu yoktu. ama biz ahirete inanan kimselerle, ondan şüphede olan kimseleri işte böyle ortaya çıkarırız. Rabbin herşeyi gözetip, koruyandır.' (34/Sebe: 21)

Her Şeye Şahittir: 'Onun hak olduğu ortaya çıkıncaya kadar onlara, hem kendi içlerindeki hem de dış dünyadaki ayetlerimizi göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi? ' (41/Fussilet: 53)

Kıyamet Günü İhtilafların Çözümleyicisidir: '..Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde şüphesiz kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.' (10/Yunus: 93)

İşiten ve Bilendir: 'Rabbinden bir rahmet olarak, çünkü o, işitendir, bilendir.' (44/Duhan: 6)
Yukarı dön Göster Deli Laz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Deli Laz
 
Deli Laz
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2006
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Deli Laz

İNSANIN RABBİNE KARŞI SORUMLULUKLARI:

İnsan, öncelikle Rabbini doğru tanımalı ve O'na doğru bir iman ile iman etmelidir. O'nun hakkında yanlış zan ve kanaat taşımamalı ve O'na denk başka rabler edinmemelidir.

a) Allah'tan Başka Rab aramamak: 'De ki: 'Allah herşeyin Rabbi iken O'ndan başka rabler mi arayayım? Herkesin kazandığı kendisinedir. Kimse başkasının yükünü taşımaz; sonunda dönüşünüz rabbinizedir. O, hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecektir.' (6/En'am: 164)

b) Kendisine kulluk edilecek Rab: '..Öyleyse, kendilerini açken doyuran, korku içinde iken güven veren bu Kabe'nin rabbine kulluk etsinler.' (106/ Kureyş: 3-4)

c) Kendisine Sığınılacak Rab:'De ki: 'Yarattıklarının şerrinden, bastığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden, haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden tan yerini ağartan Rabbe sığınırım! ' (113/Felak: 1-5)

d) Kendisine Dua edilecek Rab: 'Mescitler Allah'ındır. Öyleyse oralarda Allah ile beraber bir başkasına dua etmeyin! ' (72/Cin: 18)

'Gerçek hükümran olan Allah yücedir. Vahyin sana tamamlanmasından önce kur'anı okumak için acele etme, Rabbim, ilmimi artır, de! ' (20/Ta ha: 114)

RABBE KARŞI YANILGI İÇİNDE OLANLAR

Bütün insanların bir tek Rabbi vardır. O da Allah'tır. Fakat insanların bazıları bu gerçeğin tersine, kendisini dünya ve ahirette kurtuluşa çıkaracak olan Allah'ı rab edinmez; kendilerine hiç de kulluk edilmeye değmeyecek fani yaratıklara kulluk ederek onları rableştirirler.

Böylece, kendilerini bu dünyada da ahirette de tehlikeye ve azaba müstahak ederler. Bugün, yeryüzündeki, ekonomik, siyasi ve kültürel sömürünün temelinde Allah'tan başkalarına kulluk etme, O'ndan başkalarını Rab olarak tanıyıp, onlara tapınma zaafı yatmaktadır. Genellikle geri kalmış ülkeler, kendilerini sömürmekte olan, ileri dünya ülkelerini bir rab gibi görürler. Kurtuluşu onlara kapı kulu olmada ararlar. Onların her dediğini hiç itirazsız yerine getirmeyi bir görev bilirler. Onların bu zaafından da zalim sömürgeci ve acımasız ileri ülkeler azami ölçüler içerisinde istifade ederler.

Siyasi yöndeki Rableştirmenin yanı sıra, buna çanak tutan, dini yöndeki Rableştirmeyi de iyi bilmek gerekir. İnsanların ileri görüşlülüğünü engelleyen, Allah'ın insana verdiği düşünme ve basiretli olma özelliğini sıfırlayan taklitçi bir din anlayışı, din adamlarını Rableştirerek insanları onlara kul eder. Sömürgeci güçler de, gerçeğinden, dış görünüşü itibariyle hiç bir farkı olmayan sahte din adamlarıyla insanları, diledikleri kendilerine hizmet ettirirler. İnsanlar, Allah'tan başkalarını rab olarak benimsemeye devam ettikleri müddetçe, zillet ve rezillikten bir türlü kurtulamazlar.

Din adamlarını, alimleri hatta peygamberleri rab olarak benimseyebilen insanoğlunun hatası, kutsama ve duygularındaki aşırılıktan kaynaklanır. Bu iki aşırılığa yol açan en büyük etmen ise cehalettir.

'Yahudiler, 'Uzeyr Allah'ın oğludur' dediler. Hıristiyanlar, 'Mesih, Allah'ın oğludur. ' dediler. Bu daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah, onları kahretsin, nasıl da uyduruyorlar. Onlar, Allah'ı bırakıp, alimlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek ilahtan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. O'ndan başka ilah yoktur. Allah, koştukları şirkten münezzehtir.' (9/Tevbe: 30-31)

'Ey İman edenler! Bilginler ve din adamlarının çoğu insanların allarını haksızlıkla yerler. Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlara can yakıcı bir azabı müjdele! ' (9/Tevbe: 34)

'Onlardan bir takımı, kitapta olmadığı halde kitaptan zannedesiniz diye dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde: 'Allah katındandır.' derler. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.

Allah'ın kendisine kitab'ı, hükmü, peygamberliği verdiği insanoğluna: Allah'ı bırakıp, bana kulluk edin' demesi yaraşmaz. Fakat: 'Kitabı öğrettiğinize, okuduğunuza göre Rabbe kul olun! ' demek yaraşır. Size, melekleri, peygamberleri Rab olarak benimsemenizi emretmesi de yaraşmaz. Siz müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecek? ! ' (3/Al-i İmran: 78-80)

Konumuza son vermeden önce, Allah'ın Hz. Muhammed'e, kitap ehli herkese söylemesini emrettiği şu güzel öğüdü hatırlayalım:

'De ki:

-Ey Kitap Ehli, Allah'tan başkasına kulluk etmemek ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmamak, birbirimizi Allah'tan başka rabler olarak benimsememek' hususunda bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin!

Eğer, yüz çevirirlerse 'Şahit olun ki biz müslümanız. (Allah'a teslim olmuşuz.) ' (3/Al-i İmran: 64)

http://forum.antoloji.com/uye/kisi.asp?page=4&liste=tumu &kisi=32303

Yukarı dön Göster Deli Laz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Deli Laz
 
OrjinS
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 kasim 2005
Yer: Iraq
Gönderilenler: 43
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı OrjinS

Ne mutlu Müslüman'ım diyene...



__________________
Muhammed Nezir OrjinS
Yukarı dön Göster OrjinS's Profil Diğer Mesajlarını Ara: OrjinS Ziyaret OrjinS's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats