Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

adalet Yazdı:   Yukarıdaki satırların yazarı madem bu kadar bilgi ve tecrübe sahibi idiyse niye zamanında müdahele edip doğruyu söyleme çabasına girmedi de birilerinin ayağı kayınca devreye girdi?Bu sözlerin yazarı demekki birilerinin ayağı kaysın da haddlerini bildireyim şunlara beklentisi içerisinde."Kötü tuzak sahibine dolanır."     Ayrıca insan, bütün bunları yazmasının nedeni sakın şu yıkama-yağlama yapmaya çalıştığı zatın intikamını almaya çalışması olmasın diye de düşünmüyor değil hani..

:) (Acı gülümseme)

Bir arkadaşımız, özelden "Hızır gibi yetiştin" demişti.. Anlaşılıyor ki (!)aslında geç kalma kabahati(!) işlemişim...

İtiraf edeyim; insanüstü bir varlık olarak (!) geç kalma lüksüne sahip değilim!! Mü'minler imanlarını kaybetmeden yetişmek ve onların imanlarını kurtarmak gibi (!) bir vazifem var aslında... :) İmanlarınız tehlikeye girdiğinde "Yetiş Ey Hazreti Hızır!" der gibi "Yetiş Ey Hazreti Semazen" diye seslenmeniz yeterli..... Avatarımda gördüğünüz semazen kıyafetleri içinde yetişeceğimden emin olabilirsiniz... Örümcek Adamın alanıyla ilgilenmiyorum... :) Lütfen, yanlış çağrı yapmayın.. :))

Ve lütfen bana olan kininiz sizi adaletten ayırmasın... Mümkünse, biraz da "hukuk" okuyun... :))

N_S

Not: Hasan Bey'e ve kadirşinaslık gösteren diğer "âdil" dostlara gönülden teşekkürler...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam adalet,

Semazen'e bu konu başlığı altında Kur'an nasıl okunmalı, okuma sürecinde akıl nasıl işletilmeli konularındaki birikimlerini paylaşmasını ben rica ettim.

Lütfen konuyu polemik meydana getirip gaspetme, bu yazı dizisinin bir çok arkadaşımız için faydalı olacağı kanaatindeyim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Mircan,

Sanırım işin özü yukarıda kırmızı ile işaretlediğim kelime. Akıl konusunda bir çalışma yapıp foruma asmıştım. Bu konuda bir cevap hakkım doğmasına rağmen kullanmayı düşünmemiştim. Ancak sanıım bu noktada sayın Semazen'in bu forumdaki hiçkimsenin aklını kullanamadığı ile ilgili, yukarıdaki ifadelerine açıklık getirmesi gerekiyor.

Sevgi ve dostlukla.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Mircan yazdı.

Semazen'e bu konu başlığı altında Kur'an nasıl okunmalı, okuma sürecinde akıl nasıl işletilmeli konularındaki birikimlerini paylaşmasını ben rica ettim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Mircan Yazdı: Semazen'e bu konu başlığı altında Kur'an nasıl okunmalı, okuma sürecinde akıl nasıl işletilmeli konularındaki birikimlerini paylaşmasını ben rica ettim.

Sevgili Mircan,

Devam ediyorum.. Kaldığımız yerden...

"Selim bir kalp" demiştik... Kalbin akletme işlevinden bahsetmiştik..

İnsanoğlu bazı fonksiyonlarının, yeteneklerinin, melekelerinin ne olduğunu çok iyi biliyor da, iş târife gelince güç oluyor.. Bu biraz renkleri târif etme çabasına benziyor.. :)

Târif güçlüğü çektiğimiz kalbî işlevlerimizden biri de "akletme"... Tabii, dört dörtlük bir târif arayışı içinde güçlük çekiyoruz...

Akletme özelliğimiz için şunu söyleyebiliriz...

Akıl, sebep-sonuç ilişkisini kurma işlevimizdir... Ancak, özelliği şudur.. Sebeplerden hareketle sonuca ulaşmaya çalışır; yâni tüme varmaya çalışır... Bu yüzden, vahye muhatap olunca çelişkiye düşer... Bu çelişkinin sebebi vahyin tümden gelmesidir.. Vahiy sonuçtur..

Vahiy kalbe yüklenir (Resulullah'ın kalbi), sebeplerden sonuçlara ulaşmaya çalışan ve buna alışmış kalp zorlanır.. Bu zorluğu aştıran kuvvete "iman kuvveti" denir ki zor ve dar zamanlarda varlığı daha çok hissedilir ve adresi yine kalptir... Selim bir kalpte akıl, vahiy karşısındaki konumunu belirlemek için işler... Sebepleri derleyip toparlamak ve en doğru sonuca ulaşmak için işlerken, kendisine ulaşan bu esrarengiz sonuç hediyesini göz ardı etmez.. Sıralamayı değiştirir ve bu yeni seçeneğin penceresinden de (tümdengelim) bakmayı tercih eder...

Tersi olursa, çatışma kaçınılmazdır! Akıl imânı öldürür veya söndürür... Aklın öldürdüğü veya bir başka deyişle diri diri gömdüğü kendi özçocuğudur.. İman, akıl ile vahyin izdivacından doğar.. Ama muhakkak doğar.. Ya diri diri gömülür ya da büyümesine müsaade edilerek kalp ailesinin gül yüzlü çocuğu olur...

Sorun, aklın kalp evinde reisin vahiy olduğunu bilmesi, kavraması ile çözülecek cinstendir aslında...

Şimdi, lütfen bu mecazi anlatımları açığa kavuşturacak Kurân âyetlerine müracaat edelim...

Bakara:67'den başlayalım....

Lütfen, koyu satırlara dikkat! Aklın işleyişine örnek kabul edebilirsiniz.. Vahiy karşısında aklın yaşadığı şaşkınlığı ve çelişkileri seçebilirsiniz..

67 - Hani bir zamanlar Musa kavmine demişti ki Allah, size bir bakara (sığır) boğazlamanızı emrediyor. Onlar da "Sen bizimle eğleniyor, alay mı ediyorsun?" dediler. Musa da: "Böyle cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım." dedi.

68 - Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, her ne ise onu bize açıklasın." dediler. Musa, "Rabbim buyuruyor ki, o ne pek yaşlı, ne de pek taze, ikisi arası dinç bir sığırdır, haydi emrolunduğunuz işi yapınız." dedi.

69 - Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, rengi ne ise onu bize açıklasın." dediler. Musa, "Rabbim buyuruyor ki, o, bakanlara sürur veren, sapsarı bir sığırdır." dedi.

70 - Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, o nedir bize iyice açıklasın, çünkü o bize biraz karışık geldi, bununla beraber Allah dilerse onu elbette buluruz." dediler.

71 - Musa, "Rabbim buyuruyor ki o, ne çifte koşulup tarla süren, ne de ekin sulayan, ne de salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır". Onlar da: "İşte tam şimdi gerçeği ortaya koydun." dediler. Nihayet onu bulup boğazladılar. Az kaldı yapmayacaklardı.

Şimdi, vahyin sunduğu sonuca lütfen dikkat.. Aklın sorularla ve sebeplerle tespit etmeye çalıştığı sonuç ile vahyin ortaya koyduğu sonuç arasındaki farka lütfen pür dikkat!!!

72 - Hani bir zamanlar siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmış ve onu üstünüzden atmıştınız, halbuki Allah, saklamış olduğunuzu açığa çıkaracaktı.

73 - İşte bundan dolayı, o sığırın bir parçası ile o ölüye vurun, dedik. Allah ölüleri işte böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, belki aklınızı başınıza toplarsınız.

Şimdi, düşünelim!! Aklederek, bu sonucu önceden kestirmek, bulmak mümkün müdür??

Cevabımız belli!! İşte biz bu cevabı, iman çocuğunun başını şefkatle okşamayı öğrenmiş aklımızla (kalbimizle) veriyoruz... :)

Eğer, sığırı boğazladıktan sonra "acı kaybımızın" yaptığı gibi aklımızın şefkatini imanımıza çok görürsek; ne olur????

Olanlar olur!!!

Okuyalım lütfen....

74 - Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor... Ve sizin neler yaptığınızdan Allah gafil değildir.

Şimdi, o kibirli akla hep birlikte seslenelim!!

Sen ki, "ben bana yeterim" diyorsun ve "Apaçık Kurân" hakkında gece gündüz ahkâm kesiyorsun; "taşların Allah'ın haşyetinden yuvarlanması, düşmesi" konusunda ne ahkâm keseceksin?! Yoksa, bu ifâde "apaçık" değil mi?? Bu ifâde apaçık değilse; Kurân'ın apaçık olduğunu nasıl tevil edeceksin??? (Bu paragraf, "Kurân apaçık; eee aklım da var" diyerek okuyan yeni "acı kayıp" adaylarına ithaf edilmiştir..)

Böyle soralım ve yukarıda Mircan'ın işaret ettiği asıl konuya, Kurân'ı okuma sürecine gelmiş olalım...

Sevgiler,

Neyzen_Semazen

Not: İnşaALLAH, devam edeceğim..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

elmuh Yazdı: Ancak sanıım bu noktada sayın Semazen'in bu forumdaki hiçkimsenin aklını kullanamadığı ile ilgili, yukarıdaki ifadelerine açıklık getirmesi gerekiyor.

Değerli Elmuh,

Açıklık getiriyorum.. Forumda yazışan herkesi kast ederek olumsuz ve genel bir ifade kullanmam mümkün değil.. Nitekim, yazdığım satırları bir daha okuduğumda Türkçe açısından böyle anlaşılmasını garipsiyorum.. Mantık açısından, böyle bir şey söylemem zâten mümkün olamaz.. Çünkü, forumda yazılıp çizilen şeylerin belki yüzde beşini ancak takip ediyorum... Dolayısıyla, okumadığım mesajların sahiplerini hedef alacak olumlu veya olumsuz bir ifade kullanamam.. Ancak, tâkip ettiğim ve tenkit ettiğim olumsuz örneklerin bence sayısal çokluğundan endişe edilmesi gerekiyor... Bana göre, ortada vahim bir durum var ve bu durum genelde eğitimsizlikten, bilgisizlikten kaynaklanıyor.. Bir başka ifadeyle bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan kaynaklanıyor..

(Adalet'in (Abdullah16) çıkışı sizi lütfen yanıltmasın.. Biz onun dilinden gâyet iyi anlıyoruz...)

Saygılarımla,

N_S

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim! 

Müzakere yazılarını okurken   Şems Suresinin aşağıdaki ayetlerini hatırladım. Sizlerle paylaşmak istedim. 

Kovulmuş Şeytanın şerrinden Rahman ve Rahim olan Allah'a sığınırım.  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam arkdaşlar,

yazı sahibi olan arkadaş neden görüşlerini belirtmiyor/belirtemiyor,

Rabbin eşyaya tanıdığı araştırma ve eleştiri hakkını kendinize de tanıyorsunuzdur umarım site yöneticileri,

bu arada okun kardeş, akıl ve iman arasında ki bağa dikkat çeken güzel paylaşmandan dolayı teşekkürler,

Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" (İSRA SURESİ / 49)

eşya gibi işletilen aklın meyvesi ayette anlatılan gibi neticeler olsa gerek,

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam malikbinnebi,

Bu yazı Kur'anı reddedip, deistliği seçin arkadaşa duyulan üzüntüden dolayı kaleme alındı. Yazının yazılma sebebinin tamamen duygusal sebeplerden kaynaklandığını net olarak ifade edebilirim. Kaldı ki bunu yazıdaki ifadelerden sizlerde çıkarabilirsiniz. Belki ilk şok atlatıldıktan sonra yazı silinebilirdi öyle ya Mircan'ın duyguları kimseyi ilgilendirmiyordu ve burası Mircan'ın serbestçe takılacağı alalede bir forum değildi. Sonrasında geçmişteki örneklerden ve benzeri yönelişin başka arkadaşlarda da başlanacağını endişesiyle yazı forum için nasıl bir faydaya dönüştürülebilir diye düşünüldü ve bu konuda kalemi kuvvetli dostlardan yardım istenildi. İnşaAllah bu başlık içinde gel-gitler yaşayan arkadaşlar için faydalı olur.

Deistliği seçen arkadaşın görüşlerini temel olarak alıntıladığım yazısı oluşturduğundan, bunu diğer forumlarda da aynı ifadelerle sunmasından ve forum yönetiminin deizmin propangadasının yapılmasına müsade etmesinin mümkün olamayacağından ötürü konunun akışının "Kur'an nasıl okunmalı, okuma sürecinde akıl nasıl işletilmeli" çerçevesinde devam ettirilmesi uygun görüldü.

Sonuç olarak mailkbinnebi amaç acı kaybın, acı kayıplara dönüşmesi engellemeye çalışmaktır. Bu doğrultuda fikir beyan eden tüm dostların görüşleri bizim için değerli ve gereklidir.

Sevgilerimle